Green Bay, kuzeydoğu ABD’de, Michigan Gölü kıyısında kurulu bir kent. İşe kürk ticaretiyle başlayıp zamanla et işleme ve kağıt sanayi üzerine yoğunlaşan kendi halinde bir bölge. Uzun ve soğuk kışıyla bilinen şehirdeki en önemli sosyal aktivite, NFL takımı Green Bay Packers’ın maçları. Takımın stadyumu Lambeau Field’ın kapasitesi 80 bin ve 1960’tan beri her maç tamamıyla dolu tribünlere karşı oynanıyor. Packers play-off’a kalamazsa yılda yalnızca sekiz maç takımlarını izleyebilen Green Bay halkı, stadyumdaki sezonluk koltuklarını mirasçılarına bırakma hakkına sahip. Sadece koltuklarını değil, koltuk sıralarını da… 100 bin nüfuslu kentin 80 bin kişilik stadyumunda sezonluk kombine için sıra bekleyenlerin sayısı da 100 binden fazla. Aritmetik bir hata gibi göründüğü için ben de kuşkulandım ama durum bu. Green Bay’de doğan bir bebeğin nüfus kağıdı çıkar çıkmaz, ailesinin ilk olarak bekleme listesine adını yazdırdığı söylenir. Zira ortalama bekleme süresi 30 yıl. Bir şehir, takımını daha fazla nasıl sevebilir ki?
Böylesine sevilen bu takımın en önemli oyuncusu, quarterback Aaron Rodgers. 32 yaşındaki Rodgers, lisede iyi bir oyuncu olmasına karşın futbol için gelişkin bir vücudu olmadığı için üst düzey üniversitelerden burs alamadı. Butte Community College’da oynarken başka bir oyuncuyu izlemeye gelen California Üniversitesi koçu Jeff Tedford tarafından keşfedildi ve okul değiştirdi. Golden Bears’in oyun kurucusu olarak iki yıl boyunca birçok okul rekoru kırdı, toplamda 17 galibiyet-4 yenilgi aldı ve üçüncü sınıfın sonunda 2005 NFL Draft’ına girmeye karar verdi. Rodgers’ın ilk sırada seçileceği tahmin ediliyordu ama 24. sıraya kadar geriledi ve sonunda Green Bay tarafından draft edildi.
Amerikan futbolunda iyi bir quarterback bulmaktan daha zor olan, yaşlanan oyun kurucunun alternatifini yaratıp takımın performansını düşürmeden sorunsuz bir geçiş yapabilmektir. Green Bay’in bu açıdan çok şanslı olduğunu söylemek gerek; zira son 25 yılda NFL’in en sevilen ve başarılı iki oyun kurucusuna sahiptiler: 1992’den 2007’ye kadar ‘Silahşör’ Brett Favre ve 2008’den bu yana Aaron Rodgers. Aslında Favre-Rodgers değişimi oldukça acılı oldu. Favre 2007 sezonundan sonra gözyaşları içinde emekliliğini açıkladı ama dört ay sonra fikir değiştirip takıma dönerek hazırlık kampına katıldı. Tüm oyun kurgusunu artık Rodgers üstüne yapan Packers ise efsane oyuncusuna duygusal davranmadı, onu NY Jets’e transfer etti. Şehrin soğuk iklimi nedeniyle ‘Frozen Tundra’ lakaplı Lambeau Field, artık Aaron Rodgers’ın çiftliğiydi.
Favre’ın arkasında üç sezon yedek bekleyip pişen Rodgers, fiziksel özellikleri yanında zekası ve çalışkanlığıyla da koç Mike McCarthy’nin güvenini boşa çıkarmadı. Daha ilk sezonda ligin en iyi QB’leri arasına girdi. Packers’ın doğru yere doğru zamanda pasa dayalı ‘West Coast Hücum Sistemi’ni (Bill Walsh, toprağın bol olsun!) kol gücü, müthiş isabeti, hareketliliği ve aklıyla kusursuz uygulamaya başladı. Packers, 2010 yılında Super Bowl XLV’yi kazandı. 2011’de Rodgers daha da iyiydi.
Takım lige 13 galibiyetle başladı, normal sezon sonunda 45 TD/6 INT gibi müthiş bir istatistik yakalayan yıldız sporcu, ligin en değerli oyuncusu seçildi. Rodgers 2014’te de MVP oldu lâkin Green Bay unutulmaz bir maç sonunda uzatmada Seattle Seahawks’a yenilerek Super Bowl’a çıkamadı. Geçen sene hem tutucular hem de koşucular açısından oldukça zorlanan Green Bay, Rodgers’a yeterince silah veremedi. Ama takım yine play-off’a kalmayı başardı. Redskins’i eledikten sonra Arizona karşısında Rodgers son 55 saniyede inanılmaz iki pasla TD yaptırarak maçı uzatmaya taşıdı ama sonunda elendi.
Aaron Rodgers, takım arkadaşlarına yaptığı ‘sevimli’ eşek şakaları, mizah duygusu, zekası ve çalışkanlığıyla çok seviliyor. İki yıldır canımız Olivia Munn ile ‘düzeyli bir ilişki’ de sürdürüyor. Yaşamına dair tek soru işareti ise ailesinden uzak oluşuna dair dedikodular ve kardeşi Jordan Rodgers’ın TV’deki bir yarışma programında abisiyle görüşmediğini söylemesinin yarattığı çalkantı. Ama Rodgers basından uzak durarak, konuya hiç girmeyerek durumu kontrol altında tutmayı tercih etti. Otoriteler, geçen seneki kötü sezonun izlerinin bu yıl silineceğini tahmin ediyorlar. Sakatlığı geçen WR Jordi Nelson form, kilo veren koşucu bek Eddie Lacy boğazını ve ligin en iyi hücum hatlarından biri de rakip savunmayı tutarsa Rodgers’ın yakışıklı gülümsemesini yeni sezonda sık sık göreceğiz.
*Bu yazı, Socrates’in Eylül 2016 sayısında yayımlandı. Tüm eski sayılarımıza ulaşmak için tıklayın!