Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

Diğer SporlarYeni Bir Soluk: Footgolf

Footgolf, dünyada her geçen gün popülaritesini arttırmaya devam ederken, ülkemizde de dikkatleri üzerine çekmeye başladı. Türkiye'ye yeni gelen sporun kurallarını, bilinmeyen yönlerini ve tüm ayrıntılarını Türk Milli Takımı oyuncusu Mert Karcı ile konuştuk.

Footgolf’ün temeli neye dayanıyor ya da ortaya çıkış hikayesi nasıl?

Aslında bütün oyun golf kurallarıyla oynanıyor ve bütün terimler de golf terimleri. Sadece golf sopası yerine ayağınız, golf topu yerine de futbol topu var ve tabii delikler biraz daha büyük, futbol topuna göre ayarlanmış durumda. 2007 yılında İngilizler tarafından icat ediliyor.

Türkiye’de 2016’dan sonra biraz yaygınlaşmaya başladığını görüyoruz ama ortaya ilk çıkışı hangi yılda oluyor?

2014 sonu, 2015 başı gibi Türkiye’de oynanmaya başlanıyor. Yani 2014’te hazırlıklar başlayıp devam ediyor ve 2015’te de artık yavaş yavaş yeni turnuvalar, yeni oyuncu katılımları ve duyurularla yaygınlaşıyor. Biz daha çok yeniyiz tabii. Avrupa’da Hollanda, Birleşik Krallık ve hatta Slovakya, Macaristan gibi bazı küçük ülkeler bu oyunu yaklaşık on yıldır oynuyor. Türkiye’de, milli takımdaki yaklaşık 15-20 arkadaşımız arasında en tecrübeli olanının mazisi üç yıl. Yurt dışı tecrübemiz de diğer oyunculara göre daha az doğal olarak.

2016’dan sonra biraz daha yaygınlaşmaya başlıyor ve aslında bu sporun kolay kabul edildiğini görüyoruz. Bunu neye bağlayabilirsiniz?

Çok eğlenceli bir spor ve tabii özellikle kimler oynuyor, kimler tarafından kabul gördü diye düşünürsek, golfçüler kesinlikle ‘‘Ben golf oynuyorum, hadi bir de bunun ayakla olanını oynayayım’’ gibi bakmıyor. Hatta yani gerçek golfçüler bizi çok da kabullenmedi ya da sevmedi diyebilirim. Çünkü onların bir golf sahası var ve kendini konumlandırdığı yer belli; golf daha elit, üst segment insanların oynadığı bir oyun olarak biliniyor. Biz onların gözünde -amiyane tabirle- sahalarına gidip top oynayan yaramaz çocuklarız. Fakat çok da hızlı bir şekilde yayılıyor, bunun da temelinde futbola olan benzerliği yatıyor olabilir. Futbolu seven herkes bu oyuna bir şekilde ilgi duyuyor ve genelde de başarılı olanlara baktığınızda hayatının bir döneminde, profesyonel ya da yarı profesyonel seviyede bu oyunu oynamış kişileri görüyorsunuz. Tabii futboldan bazı temel farklılıkları da var. Bu sporun insanların ilgisini çekmesinin bir nedeni de şu: Eğer bacağınıza iyi bakarsanız, bu sporu yapmaya 50-55 yaşına kadar devam edebilirsiniz.

Bir futbolcu, kariyerinin sonuna geldiğinde kariyerine footgolf ile devam edebilir mi?

Tabii ki. Ben Rotterdam’da bir turnuvaya katıldım. Oraya gittiğimde saha rekoru diye bir tabela koymuşlardı.  Bir gün Feyenoord’lu oyuncular gidip orada footgolf oynamışlar, eski futbolculardan biri de rekor kırmış, Van Bronckhorst’tu galiba… Bizim Kemer Country’deki açılışımıza Tugay Kerimoğlu geldi, o da çok başarılıydı. Zaten bu oyunu en iyi oynayabilecek olanlar; kaleciler ve ön liberolar. Yani sahanın her tarafına top dağıtan, oyunun farklı açılarını görebilen kişiler. Bir forvetten, stoperden ya da bir bekten iyi bir footgolfçü çıkacağını pek sanmıyorum.

Futbolda, karşınızda topu tutacak bir kişi var. Yani uzun pas da atsanız kısa pas da atsanız topun belli bir aralıkta 30 santimetre sağa ya da sola gitmesi futbolda hiçbir şey fark ettirmiyor. Karşınızdaki kişi sol ya da sağ ayağı ile bunu kontrol edebilir. Ama footgolfte öyle değil. Yaptığınız her vuruş, top durana kadar devam ediyor. Siz ayak içiyle 20 metreye çok iyi pas atıyor olabilirsiniz. Ama o ayak içi pasınız 20 metreden sonra falso alarak metrelerce ileriye, beklemediğiniz yerlere gidebiliyor. Örneğin bu, golf sahasında su ya da kum olabilir. Göle düşerseniz penaltı alıyorsunuz. Ağaçların içerisinde vurmak serbest ama çok zor. Penaltı alıp eski yerinize dönmek daha yararlı olabilir.

Bir diğer faktör de eğimin olması. Footgolf, bir futbol sahası gibi düz ve eğimsiz bir zeminde oynanmıyor. Bazı deliklerde viraj dönmek gerekiyor. Ya da çıktığınız yerlerde deliği de görmüyorsunuz çoğu zaman. Bazı delikler 70 metrelerden başlıyor. Vuruşu yaptığınız yere en yakın delik bizde 70 metre, yurt dışındaki turnuvalara gittiğimde de daha kısasını görmedim ben. En uzağı da 270-280 metre, yani maksimum 300 metre diyebiliriz. Bu aralıkta farklı farklı değişik varyasyonlar içeren delikler var. Bazı yerler direkt solak oyuncular için yapılmış, orada mesela sağ ayakla vuruş yapıp çıkmanız gerekiyorsa bambaşka bir durum ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Yani footgolf tüm bu açılarla futboldan ayrılıyor. Her iyi futbol oynayan bu sporu iyi yapar diyemem ama tabii ki ayağı topa alışkın ve saha görüşü iyi olan biri bu sporu çok daha rahat kavrayıp başarılı olabilir.

Peki footgolf oynayan sporcuların yaş aralığı için ne söyleyebilirsiniz?

Geçenlerde Norveç’teki bir turnuvaya Ole Gunnar Solskjaer’in döneminden 40-45 yaşlarında bir eski futbolcu katıldı ama derece alamadı. İlk 5’e girenlerin hiçbiri eski futbolcu değildi. Avrupa’da da öyle; profesyonel olamamış ama okul takımı gibi yerlerde oynayarak futbolu hep hayatında tutmuş insanlar bu sporu yapıyor. Yaş grubu olarak da senior diyebileceğimiz turnuvalarda görebileceğimiz kişiler genellikle 25 ile 35 arası diyebilirim. Elbette biraz daha genç ve yaşlı oyuncular da var ama zirveye çıkabileceğiniz yaş aralığı bu. İki yıl önce Antalya’daki bir turnuvada babası Macar milli takımında oynayan 11 yaşında bir çocuk gördüm, üç yıldır footgolf oynuyormuş, yani mazisi hepimizden eski. Aynı turnuvada kadın bir sporcu da vardı ve çok başarılı oldu. Yani kadınların da erkeklerle başa baş oynayabildiği bir spor bu.

Peki footgolf kaç yaşına kadar oynanır? Belki oyun içinde atletik beceriler yapmanız gerekmiyor ama fit durumda olmanız şart. Bunun iki nedeni var: Birincisi, genelde turnuvalar üç gün sürüyor ve siz 18 deliği ilk çıkıştan sonuna kadar durmadan yürüseniz bile ortalama 5 kilometre yol gitmiş oluyorsunuz. Buna da yine tahmini 70-80 vuruş ekleniyor. Bu vuruşların da üçte ikisine yakını sert vuruşlar. Tüm bunlar aslında bacağı yoran ve sürekli çalıştırmadığınız kaslar varsa sizi zorlayan aktiviteler. Ama eğer kendinize iyi bakarsanız 50-55 yaşına kadar devam edebilirsiniz.

2015 ve 2016 yıllarında Avrupa Foofgolf Şampiyonası’nın (European Footgolf Trophy) açılış ve kapanış etaplarına Türkiye’nin ev sahipliği yaptığını görüyoruz. Bu turnuvanın statüsü nasıl?

Buradaki sistem biraz daha atletizm gibi, futbolda tam örneği yok, golfe de biraz benziyor. Yıl içerisinde katıldığınız turnuvalara göre puan alıyorsunuz. Bunun neticesinde, yıl sonunda Avrupa şampiyonu olan ülke ve sporcu belli oluyor. Bunların ikisi birbirinden farklı olabilir. Mesela geçen sene İngiltere ülke olarak şampiyon olurken birey olarak Hollandalı bir arkadaşımız şampiyonluğu kazanmıştı. Türkiye’nin dâhil olması da, Türkiye Footgolf Derneği’ni -henüz federasyon olamadık, dernek statüsündeyiz- kurduktan sonra footgolfün dünyadaki çatı kuruluşu FIFG ile irtibata geçmemiz ile oldu. Onlar da bizi akredite ettiler ve takvime aldılar. Bu tabii çok prestijli bir şey çünkü sonradan girmemize rağmen hemen hızlı bir şekilde takvime alındık. Antalya’daki saha da aslında hem saha açısından hem organizasyon açısından en iyi sahalardan biri. Ben dört kere yurt dışında oynadım, belki Amsterdam’daki saha bununla kıyaslanabilir ama Oslo, Budapeşte, Bratislava, Rotterdam gibi şehirlere kıyasla bizim tesisimiz çok daha iyi durumda.

Ama şöyle de bir şey var; İstanbul gibi yirmi milyon insanın yaşadığı bir şehirde istediğiniz zaman oynayabileceğiniz bir footgolf sahası yok. İzmir’de yok. Rotterdam gibi çok daha az nüfuslu bir şehirde bile günün her saati footgolf oynanabilecek 3-4 tane saha buldum ben.

Sürtünmesi fazla olan tırtıklı toplar footgolfe pek uygun değil. 2006 Dünya Kupasında Teimgeist vardı, 2008’de Europass ve 2010 Jabulani. Bu dört top elit oyuncuların kullandığı toplar.

Her futbol topu footgolf oynamak için uygun mu yoksa özel durumlar var mı?

Hayır, her futbol topu footgolfe uygun olmuyor. Bunun da nedeni şu: Mesafe kat etmeniz gerekiyor. Aynı topa, aynı kişi, aynı hızla vurduğunda, iyi toplar 100 metrede duruyorsa, 90’da, 80’de hatta 70 metrede duran toplar var. Sürtünmesi fazla olan tırtıklı toplar footgolfe pek uygun değil. Gerçi FIFA da genel olarak o tip toplara yöneldi ama yine de günümüzdeki her topla footgolf oynanmıyor. Adidas, 2006-2010 arası yine aynı kalıptan benzer toplar üretmişti. 2006 Dünya Kupasında Teimgeist vardı, 2008’de Europass ve 2010 Jabulani. Bu üçü, bir de bunlara ek olarak ABD futbol ligi MLS’in resmi topu var. Bu dört top tüm dünyada, bütün elit oyuncuların kullandığı toplar. Tabii bu toplar artık üretilmediği için, bu topların bir borsası var. Yıllardır bu topları tutan koleksiyonculardan 1000 Euro’lara kadar çıkan fiyatlarla satılıyor. Yani kullanılmamış, sıfır toptan daha pahalıya mal olabiliyor.

Dünya geneline bakıldığında Türk Milli takımı footgolfte ne durumda?

Şu anda bu spor Türkiye’de bizim maddi ve manevi bireysel çabalarımızla yürüyor. Genel sıralamada şu an için Avrupa’da ilk 10’da değiliz ne yazık ki. Mesela Slovaklar ilk 5’te, Avrupa’daki pek çok büyük ülkeden öndeler. Bunun en önemli nedenlerinden biri, turnuvaların çoğunun Bratislava’da ya da oradan arabayla 3-4 saatte uzaklıktaki yerlerde olması. Avusturya, İsviçre, İtalya, Macaristan gibi yerlerdeki her turnuvaya katılıyorlar ki katılmak bile puan almak için yetiyor. Türkiye’den çıkıp her turnuvaya katılmak çok mümkün olmuyor tabii. Sponsorlar aracılığıyla bazen yakındaki turnuvalara katılıyoruz. Bu tip durumlar devam ettiğinde Türkiye’nin de sıralamadaki yeri yukarılara doğru çıkacaktır. Zaten tecrübeli oyuncu sayımız da zamanla artıyor. İlk 10, ilk 5 ve sonrasında daha yukarıları hedefliyoruz ama şu anda bu bahsettiğim sebeplerle diğerlerinin gerisindeyiz. Henüz Antalya’da da yabancıların geldiği herhangi bir turnuvayı ne yazık ki herhangi bir Türk arkadaşımız kazanamadı. Rakiplerimizin çoğu 6-7 yıldır, bazıları on yıldır bu sporun içerisinde; bunun da payı var tabii ki.

Bunun dışında, geçen sene yeni bir organizasyona başladık, bu sene de yapıyoruz: Türkiye Turu. Eskiden bizim resmi turnuvamız sadece Avrupa Şampiyonası’nın Türkiye ayağıydı. Şimdi bir de Türkiye sıralamasını belirleyen Türkiye turu da var. Daha önceki iki Dünya Kupası’na katılamamıştık fakat Fas’taki Dünya Kupası için yedi kişilik bir kontenjan aldık. Türkiye Turu’ndaki ve Avrupa’daki şampiyonalardaki sonuçlara göre belirlenecek yedi sporcumuzla ilk defa Dünya Kupası’na katılacağız.

Avrupa dışındaki ülkelerden hangileri öne çıkıyor?

Dünya olarak düşününce, bir numaraya ABD’yi koyabiliriz. İngilizlerden bile daha iyi durumdalar. Sonrasında Arjantin’i söyleyebiliriz. İngilizleri de katarsak bu üçü dünyanın en iyisi ve bunun da başlıca nedeni, saha sayıları. ABD’de, tüm Avrupa’dan daha fazla saha olduğunu görüyoruz; footgolf orada çok hızlı yayıldı. Özellikle 2008 Mortgage krizinde üst seviye golfü hedefleyen kitle biraz golften çekilirken orayı footgolfçüler doldurdu ve sonrasında o ilgi giderek büyüdü. Kriz biraz da onlar için fırsat oldu klasik bir deyişle.

Peki kulüpleşmek gibi bir amacınız var mı ya da kulüpleşmek, dernek olarak hedefleriniz arasında mı?

Şu sıralar yeni yeni kulüpleşmeye gidiyoruz. Bu konu biraz daha bireysel gidiyor ama şu anda üç kulüp kurulmuş durumda. Bunlardan biri MSK, ikincisi İstanbul Footgolf Kulübü ve üçüncüsü de İzmir Footgolf kulübü. Bu konudaki hedefimiz bu sayıyı beşe çıkarıp, sponsorların da desteğiyle bir Türkiye Footgolf Ligi kurmak.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Sessizliği Kırmak

Sessizliği Kırmak

3 sene önce
Kazanmak

Kazanmak

4 sene önce
Dönemler Üstü

Dönemler Üstü

4 sene önce