“Olağanüstü şeyler gördüm. Çözemediğim tek gizem kalbimin neden hâlâ senden vazgeçemediğidir.”
Edward Norton İllüzyonist filminde bu cümleyi Jessica Biel için söylemiştir. Bu duygular Wladimir Klitschko için dünya şampiyonluğu kemeri için besleniyor. Basın toplantılarında kendisine sorulan sorulara “Ben bu kemere takıntılıyım” cevabını vermesi, Ukraynalı boksörün kemer aşkının başka bir boyuta evrildiğinin en güzel örneklerinden. Christopher Nolan imzalı Prestij filmi ise sihirbazlığı insani bir duygu olmaktan öteye götürerek kurgusal bir plan olarak değerlendirmiştir. Usta sinemacı Nolan illüzyon sanatını üç bölüme ayırarak anlatmıştır. Birinci perdeye “vaat” denir. Sihirbaz size sıradan bir şey gösterir. Bu, iskambil destesi, bir kuş ya da bir insan olabilir. Hatta illüzyonist, nesnenin son derece gerçek, üzerinde oynanmamış, normal bir şey olduğunu görmeniz için onu incelemenizi ister.
Vaat
Wladimir Klitschko normal bir insandır. Ya da izleyenlere sıradanmış gibi gösterilmiştir. Asker bir baba ve korumacı bir ağabey ile modern dünyanın birkaç yıl gerisinden gelerek Ukrayna’da çocukluğunu geçirmiştir. Çernobil Felaketi’nden sonra evinden ve ağabeyi Vitali’den ayrılmak zorunda kalır. Amatör boks kariyerinde tıpkı diğer boksörler gibi yenilir. Yaşadığı hayat, onun da her normal insan gibi acı çeken, zorluklar yaşayan ve bir şeyler elde etmek için mücadele etmek zorunda olan; üzerinde oynanmamış biri olduğunu göstermektedir.
Doksanlı yılların başında ağabeyi Vitali’nin izinden giderek boksa başladığında kimse yeni bir Ağır Sıklet Şampiyonu geliyor diye manşet atmaz. 1994’te Küçükler Dünya Şampiyonası’nda İstanbul’da aldığı gümüş madalya Klitschko ismine biraz daha dikkatli bakılmasını sağlar ama ortada öyle ortalığı ayağa kaldıracak bir durum yoktur. 1996’da gelen Avrupa ve olimpiyat şampiyonlukları seyirciyi heyecanlandırır hatta bir iki seyirci heyecanlanıp alkışlar. Bu olay Wladimir’in ismini boks camiasında bilinir hâle getirir. Yine de amatörde büyük başarılar elde etmek ya da olimpiyat şampiyonu olmak karşımızdakinin sadece başarılı bir sporcu olduğunu ortaya koymaktadır. Ortada olağanüstü bir şey yani sihir falan yoktur. Seyirci ise artık parasının karşılığını beklemektedir.
Wladimir Klitschko seyircinin isteğine karşılık verebilmek için profesyonel olduktan sonra ortalığı kasıp kavurur. 24 maçta yenilgi yüzü görmez. Seyirciler, artık sahnede görmek istedikleri türden bir şovun sergilendiğini düşünmeye başlarlar. Ukraynalı boksör de gerçek olduğunu kanıtlamak için kendi halkını da şovun içine katmanın zamanı geldiğini düşünerek 25. maçını kendi yurdunda Kiev’de yapmaya karar verir. Kiev Spor Sarayı tıklım tıklım dolmuştur. Ross Purity maçından nakavt bekleyen Ukraynalılar 11. rauntta Klitschko’nun teknik nakavt ile yenilmesiyle şok olur. Gözleriyle görmüşlerdir, Wladimir gerçektir. O da yenilebilir. Şok kısa sürede atlatılır. Sonrasında Kahramanımız 16 maç yenilgi yüzü görmez. Brewster ve Sanders yenilgileri onun da tökezleyebilen bir insan olduğunu kanıtlarken sonrasında ağabeyi ile birlikte ağır sıkleti domine edecekleri olağanüstü bir döneme geçiş yaparlar.
Dönüşüm
İllüzyonda ikinci perdeye “dönüşüm” denir. Sihirbaz olağan bir nesneyi alır ve onu olağanüstü bir şeye dönüştürür. Hilenin sırrını ararsınız ama bulamazsınız. Çünkü dikkatli bakmıyorsunuzdur.
Wladimir’in normal bir insandan mutasyona uğramış bir süper kahramana dönüşümü Samuel Peter maçı ile başlar. Genellikle Almanya’da ringe çıkan Peter’ı New Jersey’de ortak hakem kararı ile yener. Abisini yenen Chris Byrd’den ailenin intikamını alır. Bu maçta IBF ve IBO kemerleri de Wladimir Klitscko’nun olmuştur. Sıra Lamon Brewster’a gelir. Rövanş maçında ringin hakimi Klitschko’dur ama maç sırasında sağ orta parmağı kırılır. Buna rağmen 7. rauntta teknik nakavt ile maçı kazanır. Artık Wladimir durdurulamaz bir robota dönüşmüştür. Uzun kollarıyla rakiplerini yanına dahi yaklaştırmaz. Sultan Ibrahimov, Tony Thompson, Hashim Rahman, Eddie Chambers, David Haye, Alexander Povetkin ve daha niceleri… Hepsi ‘Wladimir’i yeneceğim, onu mahvedeceğim’ diyerek ringe çıkmışlardır. Hatta David Haye maç öncesinde bir tişört yaptırmış ve üzerine Vitali ve Wladimir’in kafalarını koparttığı bir resim koymuştur. Ama sonuç değişmez. Kazanan Klitschko’dur!
Prestij filminde Alfred Borden rolünü oynayan Christian Bale’in esas numarasını Klitschko Kardeşler de uygulamaktadır. Kardeşlerden birisini yenen diğerine mutlaka kaybeder. Corrie Sanders, Wladimir’i yenerken Vitali’ye 8. rauntta teknik nakavtla boyun eğmiştir. Boks dünyası Klitschko hanedanlığını bitirmek için birçok yöntem uygular ama kemerlerin sahibi hep bir Klitschko’dur.
Sahnede her şey yolundadır. Normal bir insan, olağanüstü, yenilmez bir dövüşçüye dönüşmüştür. Seyirci bu adamın sırrını arar ama bulamaz ya da bulmak istemez. Ama sürekli yenen bir adam ne kadar sıra dışı olursa olsun seyirci için sıkıcı olmaya başlar. Seyirci aynı gösteriden sıkılmıştır. Kazanan hep Klitschko’dur. Artık yenilmez şampiyonun ortadan kaybolma zamanı gelmiştir. Bu büyük olay için seçilen, çocukluğu karavanlarda geçen, kızıl sakallı, 2.06 boyundaki Çingene Kral Tyson Fury’dir. Fury yenilmez denilen Wladimir Klitschko’yu Almanya’da 12 raunt sonunda puanla mağlup etmeyi başarır. Wladimir’i seyircinin gözleri önünde yok eder.
Prestij
Seyirci henüz alkışlamaz, çünkü iyi bir illüzyonda bir şeyi yok etmek yeterli değildir. Bir de onu geri getirmeniz gerekir. Bu yüzden her sihirbazlık numarasında üçüncü bir perde bulunur. Bu perde içlerinde en zorlusudur. İşte bu bölüme “prestij” denir.
Wladimir geri gelmek için planını yapar. Bu geri geliş o kadar gösterişli o kadar büyük olmalıdır ki; seyirci gösterinin sonunda ayağa kalkıp avuç içleri patlayıncaya kadar alkışlamalıdır. Ayrıca geri gelişini herkes izlemelidir. Bu yüzden dönüş Wembley’de 90 bin kişi önünde olmalıdır. Ve son olarak geri geldiğine herkes inanmalıdır. Bu yüzden kimsenin burun kıvıramayacağı bir rakip seçmelidir. Karizması, yeteneği ve medya gücü ile Yeni Muhammed Ali olarak gösterilen IBF şampiyonu yenilgisiz İngiliz Anthony Joshua bu iş için biçilmiş kaftandır.
Wladimir Klitschko, Londra’da hayatının en zor ve en büyük numarasını yapmak için ringe çıktı. Gösterinin prestij kısmında ise Klitschko, Joshua’nın ikonik karelere dönüşecek yumruklarıyla nakavt oldu. Gösterinin son perdesi beklenmedik şekilde olmuş olabilir ama bu, emekliliğini açıklayan Klitschko’nun ortaya koyduğu şovu daha değersiz yapmadı…