Bir dönem en az lig şampiyonluğu kadar saygı gören ve önemli bir değere sahip olan Türkiye Kupası; artık her sene biraz daha gözden uzaklaşıyor. Bu sezon organizasyonun finalini Başakşehir ve Konyaspor oynayacak. Büyük bir mucize olmazsa; açık kanaldan yayınlanacak final izlenme rekorları kırmayacak. Fakat yine de bu finali izlemek için birkaç sebep sıralamak mümkün.
1-) İki sezonun ödülü: Türkiye Kupası’nda finale çıkan iki takım da oldukça istikrarlı bir grafik çiziyorlar. İkisi de geçen sezonu Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin ardından üçüncü ve dördüncü sırada bitirmişlerdi. Bu sezon Avrupa Ligi’ne katıldılar. Başakşehir Avrupa’dan erken elense de, Konyaspor ligde geçen sezonu aratsa da; iki başarılı takım mayın ayında bir finalde karşı karşıya kaldı. İki istikrarlı takımın tek maçlık finalini izlemek ve bu iki takımdan birinin kupayla ödüllendirilecek olmasını bilmek, ligin geri kalan takımları için dahi bir motivasyon oluşturabilir.
2-) Beşinci takım: Önümüzdeki sezon Avrupa’ya gidecek beşinci takımı bu maç belirleyecek. Şu ana kadar Beşiktaş ve Başakşehir’in Şampiyonlar Ligi’nde; Galatasaray ve Fenerbahçe’nin UEFA Avrupa Ligi’nde yer alacakları kesinleşti. Beşinci takım ise finalden çıkan sonuçtan sonra şekillenecek. Eğer Konyaspor kazanırsa, kendisini üst üste ikinci defa Avrupa’da bulacak. Başakşehir kazandığı takdirde ise Antalyaspor Avrupa’nın yolunu tutacak. Çıkan sonuca göre Galatasaray ve Fenerbahçe’nin de hangi turdan Avrupa Ligi’ne katılacağı da belirlenecek.
3-) İstanbulspor rekabeti: Bu sezon 1.Lig’e yükselen İstanbulspor’un kıupa finaliyle ne alakası olabilir? Alakayı kurmak için 17 sene öncesine gitmek lazım. 1999-2000 sezonunda ligde zor günler geçiren İstanbulspor’da teknik direktör Ziya Doğan görevinden istifa eder. Son haftalar için yerini yardımcısı Abdullah Avcı’ya bırakır. İlk teknik direktörlük deneyimini yaşayan Avcı’nın en önemli yardımcısı da, aynı zamanda takımın santrforu olan ve ligdeki son sezonunu geçiren Aykut Kocaman olur. Kocaman – Avcı birlikteliği işe yarar. Hem İstanbulspor, o sezon ligde kalır hem de Türkiye futbolu iki önemli teknik adam kazanır. O iki teknik adam, ligde defalarca karşılaşsa da 17 sene aradan sonra kupa finalinde birbirlerine rakip olacakları.
4-) Üçleme fırsatı: Aykut Kocaman, daha önce Fenerbahçe ile iki kez Türkiye Kupası’nı kazanmıştı. Üstelik bu kupalardan ilki, camianın uzun süren ve artık uğursuzlukla anlamlandıran hasretini de bitirir. Kocaman, Konyaspor ile bu sezon da kupayı kazanırsa üçleme yapmış olacak. Daha önce Türkiye Kupası’nı üç kez kazanan sadece iki teknik direktör var. 1963, 1965 ve 1966’da Galatasaray ile mutlu sona ulaşan Gündüz Kılıç ve 1977, 1978, 1984 yıllarında Trabzonspor’ıu zafere taşıyan AHmet Suat Özyazıcı. Kocaman, kazandığı takdirde “üçler kulübü”ne dahil olacak. Fatih Terim, Mustafa Denizli ve Şenol Güneş gibi teknik adamların bu kupayı ikişer kez kazanabildiğini hatırlatalım.
5-) Belki de son defa: Antrenör takımı diye bir kavram varsa; bunun en net uygulayıcı iki örneği Konyaspor ve Başakşehir. Aykut Kocaman’ın ve Abdullah Avcı’nın takımları, bir oyun karakterine sahipler. Buraya kadar sıkıntı yok. Fakat belki de bu takımları bir daha böyle göremeyebiliriz. Abdullah Avcı’nın Başakşehir’de devam etme ihtimali çok yüksek gözükse de gazetelerde adını başka kulüplerle görmeye başladık bile. Aykut Kocaman’ın ise seneye Fenerbahçe’de olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Ligin bitmesine bir hafta daha var ama belki de bu final, bazıları için bir veda maçıdır.
6-) ‘Onlar’ yok: İnsanlar değişiklik ister. Türkiye futbolunda ise değişiklik denilince akla 3 İstanbul takımının sahnede olmaması gelir. Bu sefer finalde onlar yok. En son 2007-08 sezonunda böyle bir final yaşanmıştı. Kayserispor, penaltılar sonunda Gençlerbirliği’ni yenerek kupaya uzanmıştı. Üç İstanbullu’ya Trabzonspor’u da dahil edersek; son 29 sezonda dört hakim takımın olmadığı ikinci final olacak.
7-) Yeni bir ilk: Finali kim kazanırsa kazansın, bu kupayı ilk kez kazanmış olacak. Zaten Konyaspor tarihinin ilk finaline çıkacak. Başakşehir ise daha önce 2010’da finale çıkmış ama kupayı penaltılar sonunda Beşiktaş’a kaptırmıştı.
😎 Riad Bajic: Belki de iki takımın iki sezondur büyük emek sarfeden oyuncularını birbirinden ayırmamak lazım ama yine de Bajic’i bir adım öne atabiliriz. Sebebi de çok açık. Kendisi ligde 17 gole ulaştı ve gol krallığı yarışında Vagner Love ve Cenk Tosun’un arkasında üçüncü sıraya yerleşti. Bu yürüyüş oldukça sessizdi. Bajic finalin kahramanı da olabilir, finalde sessiz de kalabilir. Fakat adı şimdiden transfer dedikoularına karışan oyuncunun altın sezonundaki finalini izlemek isteyenler olabilir. En azından önemli kulüplerin izleyeceğine eminiz. Ne de olsa Bosna Hersekli oyuncu, henüz 23 yaşında. Uzun bir kariyerin önemli kilometre taşlarından biri bu maç olabilir.
9-) Açık kanal: Futbolseverler maç izlemeye eskisi kadar hevesli olmayabilir. En azından kahvehanelere yığılıp 90 dakika sonunda ne çıkacağı belli olmayacak bir maçı takip etmek zor gelebilir. Hatta sezon sonuna doğru bu ritüel, giderek daha yorucu bir hal alabilir. Kupa finali ise en azından açık kanalda olacak. Evde, akşam yemeği sonrasında kumandayı kapmak maç izlemek için yeterli olacak.
10-) Eskişehir Stadyumu: Başakşehir, taraftarsız bir kulüp. O nedenle final maçı bir tribün coşkusu vaad etmiyor. Maçın oynanacağı stadyum ve şehir belki coşkuyu yükseltebilir. Eskişehir kentine yeni yapılan stadyum, bu sezon içinde açıldı ve ilk kez bir finale evsahipliği yapacak. Anadolu’da yapılan diğer yeni stadyumlardan çok büyük farkı olmayan stadyumun en azından iyi bir zemini olduğunu söylemek mümkün. Gerçi finalden iki gün önce Eskişehirspor – Giresunspor maçı oynanmış olsa da, futbol kalitesini arttırması muhtemel bir stadyumda final maçını izleyebiliriz.
