25 Ekim’de oynanan Sassuolo maçı, son üç lig maçından galibiyet alamayan Milan ve antrenör Mihajlovic için köprüden önce son çıkıştı belki de. Milan, San Siro’dan 2-1’lik galibiyetle ayrılıp, derin bir nefes aldı. Maç her ne kadar ligin seyri için önemli olsa da gözler, kırmızı-siyahlıların kalesini formsuz Diego Lopez’den devralan Donnarumma’daydı. 25 Şubat 1999 doğumlu genç kaleci, 16 yaş sekiz aylıkken San Siro çimlerine çıkmış ve dikkatleri üzerine çekmişti. Milan, Sassuolo mücadelesini takip eden Chievo ve Lazio maçlarından da üç puanla ayrılırken kalede yine o vardı ve herhangi bir terslik olmazsa, Sinisa Mihajlovic, sezonu onunla sürdürecek gibi görünüyor. 16’lık Donnarumma, saha içindeki güveninden çok yaşıyla sıkça gündeme gelse de, Serie A tarihinde kaleyi alan en genç isim değil. Kariyerinde sadece bir Serie A maçına çıkan, Pescara kalecisi Gianluca Pacchiarotti rekoru hala elinde bulunduruyor.
“Futbol oynamak istiyordum ama ayaklarım o kadar iyi değildi, ben de kaleye geçtim.” diyen Pacchiarotti, 1976’da henüz 13 yaşındayken, ‘Balinalar’ lakaplı Pescara’nın altyapısına dahil olur. İlk yılındaki performansı, önce Genç Takım’a, 1979-1980 sezonunda da A Takım’a çıkarır onu. Bu üç senelik süre içerisinde iki kere Serie A’ya yükselip, bir kere de küme düşen Pescara, mezkur sezonda da pek iç açıcı bir performans göstermez. ‘Balinalar’a pek de uğramayan şans, Pacchiarotti’nin kapısını çalar 9 Mart 1980 tarihinde.
Normal sezonda genellikle genç takımın kalesini koruyan, A Takım’ın ise dördüncü kalecisi konumunda olan yeni yetme, Perugia maçı öncesinde as kaleci Nicola Pinotti ve yedeği Graziano Piagnerelli’nin sakatlanması üzerine kulübedeki yerini alır. Önündeki isim de henüz 19’undaki Carlo Pirri’dir. Dakikalar 80’i gösterdiğinde Pirri de sakatlanır. Tarihi an gelmiştir! Henüz 16 yaşından 192 gün almış olan Gianluca Pacchiarotti, üç direk arasındaki yerini alır. Serie A tarihinin en genç kalecisi olmayı başaran genç, kalan 10 dakikada gol yemese de Pescara, maçı 1-0 kaybeder. “İnanılmazdı! Henüz okula otobüsle gidiyordum ama bir Serie A maçına çıkmıştım.” sözleriyle o anı yad eden Pacchiarotti, kalan yedi lig maçında forma giyemez. Sezonu, ligin dibinde noktalayan Pescara’ya Serie B yolları gözükürken, çaylak kalecinin macerası yeni başlıyordur…
Takım, ertesi sezon Serie B’de yer alsa da Pacchiarotti, yerinden memnundur. 1981 yazında, Genç Milli Takım’a seçilir ve Mancini, Donadoni, Vialli ve Ferri gibi geleceğin şampiyon oyuncularının yer aldığı takım, Monte Carlo’da Çekoslovakya’yı 3-2 mağlup ederek Avrupa Şampiyonu olur. Ertesi sezon, “Çalıştığım en iyi antrenör” dediği Saul Malatrasi ile sezona girer Pescara. Inter ve Milan ile futbolculuk döneminde Avrupa şampiyonlukları kazanmış Malatrasi, her ne kadar Pacchiarotti’nin sevgisini kazanmış olsa da, sonuçlar pek istenilen gibi olmaz ve sezonu üç antrenör ile tamamlayan Pescara, Serie C’ye düşer. Genç Milli seviyede olmasına rağmen alt liglerdeki takımını bırakmamasını, “Bana güveniyorlardı ve ben de Pescara’yı terk etmek istemedim.” sözleriyle açıklayan ‘Puma’ lakaplı kahramanımız, bir sene Üçüncü Lig’de takılır ve ertesi sene takımıyla tekrar Serie B’de boy gösterir. Serie A, Pescara için çok uzaktır ama Gianluca Pacchiarotti’nin İtalya futbol tarihine geçmesi için kader bir kez daha ağlarını örecektir…
2 Eylül 1984’te İtalya Kupası 8. Grup mücadelesinde ’84 yazında kadrosuna Maradona’yı katan Napoli, Stadio Adriatico’ya konuk olur. “İnanılmazdı. 40 bin kişi, Maradona’yı görmek için oradaydı!” diyor Pacchiarotti. Belki de atmosferin de yardımıyla iyi bir maç çıkartır, hatta Maradona’nın şık bir vuruşuna da aynı derecede karşılık verip kurtararak alkışları alır ama 3-0’lık mağlubiyete engel olamaz. Skoru belirleyen gol, maçın son dakikalarında Maradona’dan gelir. ‘Serie A tarihinin en genç kalecisi’ Pacchiarotti, Maradona’nın İtalya kariyerindeki ilk golünün de kahramanı olmuştur. Bir söyleşide “Maçtan sonra Maradona beni tebrik etti ve forma değiştirdik. Müthiş bir andı.” dese de formanın akıbeti o andan da ilginçtir. 1986’da Ordu Milli Takımı forması giyen Pacchiarotti, Maradona’nın formasını, bir askere hediye eder. “O askerin kısa bir süre önce öldüğünü, oğlunun hala o formayı sakladığını öğrendim. Bu benim için daha da mutluluk verici oldu.” diyor alçakgönüllü kaleci.
1986, kariyerinin son profesyonel sezonunun başlangıcıdır bir bakıma. Ordu Milli Takım ile oynadığı turnuva sonunda Schalke 04’ten gelen teklifi değerlendirir ve Bundesliga’nın yolunu tutar; tabii ki üçüncü kaleci olarak! “Benim için iyi bir tecrübeydi. Pescara’nın tesisi yoktu ama Schalke’nin sportif anlamda her şeyi mükemmeldi” dese de bir kez bile sahaya çıkamadan sezonu kapar ve İtalya’ya dönüş planları yapar. Birkaç yıl öncesine kadar ümit vadeden bir kaleci olarak görülen Pacchiarotti, hiçbir profesyonel takımdan teklif almaz! Bunun üzerine amatör takımlardan Termoli’yle anlaşır. Lauretum, Cologna Spiaggia, Pro Vasto gibi amatör ve bölgesel takımlar takip eder bunu. 2004-2005 yılında, kaleci antrenörlüğüne başlayan ‘Puma’, şu anda İtalya Paralimpik Milli Takım’ını çalıştırıyor ve 2015 Seul Oyunları’nda Bronza madalya alan ekibin içinde bulunuyor.
“Kariyerimi; altyapı, profesyonel ve amatör olarak üçe ayırıyorum. Büyük bölümünü amatör olarak sürdürdüm. O amatör ruhu kaybetmedim. Belki de profesyonelliğimi sürdürmek için daha fazla odaklanmam ve daha çok insanla iletişimde kalmam gerekirdi ama pişman değilim!” diyor Serie A tarihine tek maçla geçen Pacchiarotti. Aslında onun kariyerindeki ilginçliği şu anısıyla özetlemek kâfi: “Dino Zoff ve Luciano Castellini’ye hayrandım. Napoli ile oynadığımız İtalya Kupası maçında Castellini de Napoli’nin kalesindeydi. Yıllar sonra onunla karşılaştığımda o maçı hatırlatmak istedim ama cevabı, ‘Hatırlamıyorum!’ oldu.”
Donnarumma’nın Serie A gündemine oturması üzerine, mikrofonlar bir kez daha ondaydı. “Donnarumma, İtalyan kalecilerinin hâlâ en tepede olduğunu kanıtlıyor” dedi 2014 Dünya Kupası öncesinde milli takımda Buffon’dan sonra kaleci sıkıntısını olabileceğini vurgulayan Pacchiarotti. Donnarumma, birçok kişinin oldu gibi onun da gözüne girmiş gibi. Onun rekorunu kıramasa da, kariyeri, ‘Puma’nınkinden çok daha olumlu seyredecek büyük ihtimalle. En azından Milan gibi alt lig korkusunu yaşaması çok uzak bir ihtimal olan büyük bir kulüpte. Atlaması gereken basamaklar, rekorunu yakalayamadığı Pacchiarotti’den çok daha az. Puma’nın rekoru içinse yeni bir mucize bekleniyor…
