Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

Diğer SporlarTarih Onların Yanında

Kariyerlerinin zirvesinde olan beş kadın, spor dünyasına damga vurmayı sürdürüyor.

Alex Morgan

ABD, 1994’te Dünya Kupası ile ülkeye futbolu sevdirmeye çalışırken, aslında dünya şampiyonu bir kadın futbol takımına sahipti. 1991’de dünya şampiyonu olan ABD Kadın Milli Takımı’nın yıldızı, Michelle Akers’ti. Ondan bayrağı Mia Hamm aldı. Bugünlerde ise yıldız koltuğundaki isim Alex Morgan. Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya, Dünya Şampiyonası’nda final, ABD’de yılın sporcusu ödülü… Bunların yanı sıra konsol oyunlarında kapak olan ilk kadın futbolcu sıfatı da Morgan’ı ayrı bir yere koyuyor. 27 yaşındaki golcü, kazandıklarının miktarına pek de kafayı takmadan, koleksiyonuna yeni başarılar eklemenin peşinde. Bunun için büyük adımlardan birini geçtiğimiz aylarda attı ve Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nin son şampiyonu Lyon’a transfer oldu. Lyon, bu sezon da kupanın en büyük favorilerinden ve artık Alex Morgan gibi bir golcüleri var.

Elaine Thompson

Jamaika’nın sprintte dünyanın en iyisi olduğunu bilmeyen yok. Ama bu hegemonya, sadece Usain Bolt ile de açıklanamaz. Yarım asırdır dünyaya hızlı insanları ihraç eden bu küçük ülke, yıldızlarını daha lise yıllarında okul yarışlarında buluyor ve her yeni olimpiyatta farklı bir isimle başrole çıkmayı başarıyor. Evet, bu başrol çoğunlukla Bolt oluyor. Ama dünyanın en hızlı adamının yanında dünyanın en hızlı kadını da uzun süredir Jamaikalı. Shelly-Ann Fraser Pryce’ın Jamaika başta olmak üzere bütün dünyada kadınlara uzun süredir ilham verdiği açıktı. Geçen yıl, Rio Olimpiyat Oyunları ile birlikte onun da peşinden yeni bir yıldız çıktı. Elaine Thompson hem 100 hem 200 metreyi kazanarak Shelly-Ann Fraser Pryce’ın bile yapamadığı bir şeyi başardı. Olimpiyat tarihinde 100-200 dublesini en son Florence Griffith Joyner yapmıştı. Şimdi, tarih kitapları Eliane Thompson’ı da yazacak.

Katie Ledecky

Katie Ledecky, 2016’yı iyi anılarla hatırlayanlardan. Ve bunun için iyi sebepleri var. Michael Phelps, yüzmeye 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda yeniden veda ederken bu sporun gelecek 10 yıldaki en büyük yıldızı olması beklenen Ledecky de kariyerinin ikinci olimpiyatında parlıyordu. Dört sene önce Londra’da kariyerinin ilk olimpiyat madalyasını kazanan Amerikalı yüzücü, 2016 Rio’da ise üçü bireysel toplam dört altın madalya elde etti. Kadınlar 1500 metre yarışının olimpik bir branş olmaması onu muhtemel bir beşinci altından etse de 400 ve 800 metrede kırdığı dünya rekorları onun için bir teselli olmuştur. Bu nedenle 2016 yılı Ledecky’nin olimpiyat oyunlarındaki dominasyonunun başlangıcı olarak görülebilir. Şu da bir gerçek ki yakın zamanda kimse onun önüne çıkabilecek gibi durmuyor.

Serena Williams

Steffi Graf, 1988’de bir sezon içindeki tüm Grand Slam turnuvalarını kazanarak unutulmaz bir başarıya imza atmıştı. Bu başarıyı henüz tekrarlayan birisi çıkmadı ancak 2015’te Serena Williams aynısını yapmanın eşiğine kadar geldi. Çok büyük favorisi olduğu Amerika Açık yarı finalinde takılana kadar da bu iddiası sürecekti. O gün Roberta Vinci karşısında kaybettiği maç ve yaşadığı hayal kırıklığından sonra Serena’nın kariyeri düşüşe geçer gibi oldu. İlerleyen yaşı ve turda artan rekabet, efsanevi tenisçinin 2016’yı sadece tek bir slam şampiyonluğuyla geçmesine neden oldu. Birçokları için inanılmaz gözüken şey onun için standart bile değildi. Bu yıl başlarken Serena yeniden ait olduğu yere döndü. Üstelik 2017 Avustralya Açık finalinde yendiği rakip de, “Onun sayesinde bugün olduğum oyuncuyum” diye bahsettiği ablası Venus’tü. 23. Grand Slam şampiyonluğunu kazanmış ve Graf’a ait olan açık dönem rekorunu da kırmıştı üstelik. Serena Williams 35 yaşında ve hâlâ dünyanın en iyisi. Ne zaman duracağına ise sadece kendisi karar verecek…

Simone Biles

2016’nın kahramanlarını hatırlamak için önce aynı yere bakmalıyız; Rio’ya… Geçtiğimiz senenin en büyük spor organizasyonu olimpiyat oyunlarıydı. Brezilya’daki organizasyona dünyanın en iyi sporcuları katıldı. Kimileri başarılı oldu, kimileri hayal kırıklığı yarattı, kimileri için ise orada olmak yeterliydi. ABD’li jimnastikçi Simone Biles ise zamanın ötesine geçti ve sadece 2016’nın değil, olimpiyat tarihinin en kült figürlerinden biri olmayı şimdiden sağladı.Bu sene 20. yaşını kutlayacak olan Biles, 2016 yılını dört olimpiyat altını ile kapadı. Birçok platformda kendisinden ‘yüzyılın yeteneği’ olarak bahsediliyor. Bunu tartışmak mümkün. Ama 2016’nın en büyük spor kahramanlarından biri olduğu kesinlikle tartışılmaz.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Sessizliği Kırmak

Sessizliği Kırmak

3 sene önce
Kazanmak

Kazanmak

4 sene önce
Dönemler Üstü

Dönemler Üstü

4 sene önce