Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

Diğer SporlarSuper Bowl Yolu

NFL'de play-off heyecanı başladı. Super Bowl hayaliyle çarpışacak sekiz takıma göz atıyoruz...
İlkay Barboros8 sene önce

Birleşik Devletler’in en çok sevilen ve izlenen sporu olan futbol (bizim için Amerikan Futbolu, ancak bu yazıda futbol demeye devam edeceğiz), heyecanın zirvesine doğru en ciddi yolu bu hafta itibariyle aldı. Wildcard haftasonunda oynanan dört maç ile birlikte play-off tablosu şekillendi ve yavaş yavaş 51. Super Bowl’a doğru ilerlemeye başladık. Cumartesi günü başlayacak olan maçlar öncesi, Play-off ağacında yerini alan takımlara bir göz atalım.

New England Patriots (14-2)

Normal sezonun en iyi takımı olan Patriots, play-off tablosuna direkt katıldı ve AFC’de (American Football Conference) ev sahibi avantajını elinde bulunduruyor. Sezonun ilk dört haftasına “Deflategate” skandalı sebebiyle Tom Brady’siz başlayan takım, Brady’nin geri dönüşüyle birlikte 12-1’lik bir seriyle play-off’a giriyor. En basit tabirle fantastik bir sezon geçiren Brady, oynadığı 12 maçın dokuzunda sahanın en fazla pas atan oyuncusu oldu (toplam 3554 yard) ve en ciddi MVP adaylarından biri hâline geldi. 2000’lere damga vuran Patriots, bu sezon da Super Bowl’un en ciddi adayı konumunda. Patriots AFC Doğu Konferansı’nı arka arkaya sekizinci kez lider bitirerek bu alanda Rams’e ait yedi sezonluk rekorun da sahibi oldu (1973-79). Takımın buldozer gibi gittiğini söylemek yerinde olacaktır.

Jacksonville Jaguars v New England Patriots

DİKKAT! – Tom Brady & Julian Edelman

Normal sezonun 13. haftasında Rams karşısında aldığı galibiyetle birlikte Tom Brady, Peyton Manning’e ait en fazla galibiyet alan quarterback rekorunu eline geçirmiş oldu (205). Brady ayrıca hali hazırda play-off’larda oynadığı 24 maçta NFL tarihinin en fazla pas atan (887), en fazla isabetli pas atan (553), en fazla yard alan (5949 yard) oyuncusu konumunda. Play-off’da yapacağı dört touchdown ile bu alanda NFL efsanesi Joe Montana’ya ait (42) rekoru da tarihe gömecek. Eğer NFL’de zafere ulaşmak istiyorsanız iyi bir Postseason geçirmek zorundasınız ve takımınızda bu rekorları elinde bulunduran bir quarterback varsa takımınızın en önemli silahı da o olacaktır.

Bir quarterback’i başarılı yapan en önemli etkenlerden biri de, atılan topları tutan arkadaşlar ile aralarında kurduğu bağdır. Son sezonlarda Gronkowski ile öldürücü bir ekip kuran Brady, has adamının sakatlanması ile birlikte yanına Julian Edelman’ı alarak yoluna devam etti. 2016 normal sezonda en fazla top yakalayan (receive) dördüncü oyuncu olan Edelman (98), Brady’nin en büyük kozu olacak. Oyun kurucularını hayatları pahasına koruyan ve bu işte gerçekten iyi olan Patriots offensive line’ı bu ikili için gerekli ve yeterli alanı açacak gibi gözüküyor.

Kansas City Chiefs (12-4)

Bu sezon NFL’in belki de en tahmin edilebilir, en klişe takımı olan Chiefs, buna rağmen klişeleri en sağlam şekilde uygulamayı başararak emin adımlarla play-off’lara geldi. Peki bu klişeler neler? Öncelikle sağlam bir hücum performansı (gerçekten klişe), daha sağlam bir savunma performansı (“hücum maç kazandırır, savunma şampiyonluk” klişesi) ve ekstra oyunculardan ekstra katkı (X-factor klişesi)… İlginç bir şekilde Chiefs bunu harika temellere oturtarak bütün sezonu götürdü. Andy Reid yönetimindeki dördüncü sezonlarında arka arkaya ikinci kez play-off aşamasına geçtiler ve bu sezon da en büyük rakipleri geçen sezon yenildikleri Patriots konumunda. Olası bir Patriots karşılaşmasında ise en büyük kozları Reid olacak.

Denver Broncos v Kansas City Chiefs

DİKKAT! – Travis Kelce & Tyreek Hill

Chiefs organizasyonundaki dördüncü senesini geçiren Travis Kelce, aynı zamanda kariyerinin en iyi sezonunu yaşıyor. En fazla yakalama yaptığı (85) ve en uzun yard mesafesi katettiği sezonda (1125) Hill, sezonu All-Pro takımına seçilerek taçlandırdı. Kelce’nin bu sezon sürekli yaptığı şey ise yine klişe sayılabilecek kadar basit; avantajlarını değerlendirmek. Kendisini diğer tight-end’lerden ayıran çeviklik ve dinamizmini sıklıkla devreye soktu ve rakip savunmacılara eşleşme problemi yarattı. Kelce’nin enerjisinin Reid tarafından tasarruflu kullanılması, oyuncunun her maç hücumda standardın üstüne çıkmasını ve skora direkt katkı yapmasını sağlıyor.

Takımın diğer kilit oyuncusu, çaylak Tyreek Hill bu sezon beklentilerin hayli üstüne çıkarak yakalama (61) ve yard mesafesinde (593) ortağı Kelce’nin hemen ardında yer buldu. Bu sezon sahanın neredeyse her alanında rol bulan Hill, yetenekleri ve enerjisiyle takımına önemli katkılar yaptı. Ancak Reid, Kelce’de olduğu gibi (hatta belki daha fazla) tasarruf yapmak zorunda. Muhteşem bir hücum silahı olan çaylak, aynı zamanda idareli kullanılmazsa önlem alınması mümkün bir oyuncu da olabiliyor. Bir çaylak olduğu düşünüldüğünde gelecekte daha farklı yerlerde olacaktır, ancak Chiefs bu sezon play-off’larda ilerlemek istiyorsa, hücumunun en önemli parçalarından birini dengeli kullanarak sürekliliğini arttırmalı.

Pittsburgh Steelers (11-5)

Geçen hafta oynanan wildcard maçında Miami Dolphins’e sahada adeta nefes aldırmayan Steelers, oyunun her iki tarafını da etkili oynayabilen bir takıma sahip. Özellikle savunma takımının sertliği ve disiplini, onları şu anda bulundukları yere getiren en büyük etmen gibi gözüküyor. Chiefs ile karşılaşacakları maç öncesinde “Big” Ben Roethlisberger’in ayak bileğindeki sakatlık, takımın boğazına kaçan bir kılçık etkisi yarattı bile. Big Ben’in oynayacağı açıklansa da, sakatlıklar nedeniyle istenilen performansı sergileyemediği (hatta hiç performans sergileyemediği) dönemler olmuştu. Bu kadar kritik bir anda Steelers’ın kafasının rahat olmaması bir sorun gibi gözükebilir; ancak Steelers hücumu rakiplere çok çeşitli şekillerde hasar verebilecek kapasitede. Le’Veon Bell gibi yavaştan fenomene dönüşmek üzere olan bir RB’leri ve Antonio Brown gibi öldürücü bir WR’ları var. Steelers’ın en büyük avantajı ise Patriots ile finale kadar eşleşmeyecek olmaları.

Kansas City Chiefs v Pittsburgh Steelers

DİKKAT! – Ben Roethlisberger & Le’Veon Bell 

Big Ben her zaman oyunun akışını değiştiren bir oyuncu olmayı başardı. Gününde olduğunda harika dokunuşlar yaparak oyuna istediği şekli verebiliyor. Bu sezon özelinde yanında Le’Veon Bell gibi bambaşka bir RB var ve tüm sezon boyunca pasları için alınan önlemleri bertaraf edebildi. Bu iki tür hücum arasındaki dengeyi bu sezon çok net bir şekilde kuran Big Ben, başarı için gerekli olanın bireysel istatistiklerde zirveye tırmanmak olmadığının farkında ve bunun en gözle görünür halini Dolphins maçında gösterdi bile. Dolphins maçında otomatik pilotta takılan QB, işin büyük kısmını Bell & Brown ikilisine bıraktı ve hem kendisini zinde tuttu hem de bu iki oyuncuyu play-offlarda sağlam birer silaha dönüştürdü.

Le’Veon Bell topu eline aldığında yaptığı ilk şey, görev tanımında belirtildiği gibi Offensive Line’ın açtığı boşluktan geçmeye çalışmak olmuyor. Bekliyor, bekliyor, bekliyor… Ekran başında onu izleyenleri “Hadisene be kardeşim! Yardır!” diye bağırtacak kadar bekliyor. Bu sabır, konsantrasyon ve özgüveni ağır çekimde görmek kadar etkileyici bir şey yok. Line’ın arkasında durarak tüm sahayı kontrol ediyor, açığı tespit ediyor ve yürüme hızından biraz daha hızlı bir şekilde yere çok sağlam basarak ilerliyor. Bell, normal sezonda 1268 yard ile en fazla rushing yard alan beşinci oyuncu, buna rağmen yedi kez touchdown yapabildi. Ama bu onun için o kadar da önemli değil. Bell’in bir planı var; oyunda bir devrim yapmak. “En iyisi olmasam da olur, ama en iyilerden birisi olmak istiyorum” diyor Bleacher Report’a verdiği mülakatta. Stephen Curry’nin basketbolda yaptığı devrimin benzerini bu sporda yapabilir. Ancak devrimin başarılı olması için parmağa bir yüzük şart.

Houston Texans (9-7)

NFL’de wildcard hafta sonunun ardından esas play-off’a çıkmayı başaran sekiz takım arasında, Houston Texans normal sezonda en az galibiyet alan takım konumunda. Normal sezonu 12 galibiyetle tamamlayan ve konferans finalinin ciddi adaylarından birisi olan Oakland Riders’ı wildcard maçında çok sert bir oyun ve biraz da hakemlerin göz kulak olmaları sayesinde sürklase eden Texans’ın önünde bu sezonki en sert engel yer alıyor. Patriots karşısında güçlü kalmak her takım için zor, ancak Texans belki diğer takımlara nazaran biraz daha fazla zorlanabilir. Özellikle konferans finali bile olmayan bir takım olarak play-off’ların havasından olumsuz yönde etkilenebilirler. Bunlara ek olarak Tom Brady’nin NFL’in en dokunulmaz oyuncusu olduğu bilinen bir gerçek, bu da sert ve biraz kabadayıvari Texans savunmasının elini kolunu bağlayabilir.

Wild Card Round - Oakland Raiders v Houston Texans

DİKKAT! – Brock Osweiler & Benardrick McKinney

Texans formasıyla ilk sezonunu geçiren oyun kurucu Brock Osweiler, ismini en sık şekilde geçen sezon duyurmuştu. Peyton Manning’in yokluğunda Broncos takımını oyunda tutmayı başaran Osweiler, bir umut ışığı yakmış ancak kitleleri kendisine ikna edememişti. Hücum takımına eski usulde liderlik etmektense onları bir arada tutan bir tutkal gibi davrandı ve şu anda Texans takımı diğer takımlara kıyasla yetenekleri nispeten az olmasına rağmen korkulan bir takım olmayı başardı. Osweiler, beklentilerin üzerine çıktığı wildcard maçında Raiders savunmasına karşı sabırlı ve isabetli bir oyun çıkararak, gelecek için organizasyona umut verdi. Patriots hücumu karşısında yapabileceği bir şey yok, ancak savunmasını kırmak için normalden daha fazla bir efor sarf etmesi gerekebilir.

Benardrick McKinney bu sezon en fazla beklediği maça çıkmak üzere olabilir. Normal sezonda toplam tackle sıralamasında 11. sırada yer alan büyük linebacker (129), play-off’larda takımının belki de Osweiler’dan bile daha büyük bir kozu olabilir. McKinney, karşısındakini çaresiz bırakan bir hücum organizasyonuna sahip Patriots ve tarihin en iyi oyuncularından biri olan Tom Brady’e karşı savunmasını ayakta tutacak isim olacak. Brady ve line’ı üzerinde kuracağı sağlam bir baskı Texans’ın işini kolaylaştıracaktır. Bakalım hakemler wildcard hafta sonunda Texans’ın sert savunmasına gösterdiği müsamahanın aynısını Patriots karşısında da gösterebilecek mi?

Dallas Cowboys (13-3)

Normal sezonda Patriots’ın ardından NFL’in en iyi takımı olan Dallas Cowboys, kendilerinden beklenmeyecek derecede başarılı bir performans sergiledi desek yanlış olmaz. Bu sezon tüm NFL’i peşinden sürükleyen çaylak ikili Dak Prescott ve Ezekiel Elliott önderliğinde fantastik bir ivme yakalayan Cowboys, play-off’lara son yedi sezonda sadece ikinci kez katılmaya hak kazandı. 2014 yılında Green Bay Packers’a yenilen Cowboys, bu sezon da yine Packers ile karşılaşacak ve rövanşı almak için ellerinden geleni yapacaklarına hiç şüphe yok. Özellikle saha avantajını ellerinde bulundurmaları ve kindar taraftarlarıyla Packers’ı belki de son yılların en zorlu sınavlarından birine sokacaklarını bekleyebiliriz. Çaylak ikilisinden gerekli katkıyı alabilirse Cowboys’un işi kolaylaşacak, ancak rakipleri hafife alınamayacak kadar güçlü. Bu konferansın lideri olarak, kağıt üstünde Super Bowl’un en büyük adayların biri konumundalar, ancak yol zorlu. Yine de şunu söyleyebiliriz; olası bir New England Patriots – Dallas Cowboys eşleşmesi, aşırı dozda Trump Finali olacak gibi.

Washington Redskins v Dallas Cowboys

DİKKAT! – Dak Prescott & Ezekiel Elliott

“Eğer bir çaylak oyuncunuz yıldız gibi oynuyorsa durumunuz iyidir; eğer iki çaylağınız birden yıldız gibi oynuyorsa bulunmaz hint kumaşısınızdır” diyor, NFL analisti Gil Brandt. Gerçekten de bu ikili son yıllarda NFL’deki en iyi çaylak ikililerinden biri konumunda. Bir çok örnek verebiliriz bu liste için, ancak biraz da sosyal medyanın ve değişen oyuncu profillerinin de etkisiyle çaylak kovboylar biraz daha farklı bir yerde bulunuyor gibiler. Elliott, aslında kendisinden bekleneni (hatta fazlasını) karşılamış gözüküyor. Zaten draftta dördüncü sırada seçilmiş bir oyuncuydu ancak kimse sezonu yard mesafesinde zirvede tamamlamasını (1631) ve en fazla touchdown yapan üçüncü oyuncu olmasını da beklemiyordu (16). Elliott bu fantastik performansıyla bir de üstüne cila niyetine All-Pro seçilmeyi başardı. Rüya gibi bir sezon geçiriyor ve bunu taçlandırmak için daha da ileri gitmek zorunda olduğunun farkında. Ancak play-off’lar her zaman vadedilen toprakları size vermez. Bazen inisiyatif alıp sizin ele geçirmeniz gerekir.

Elliott’un kankası Prescott ise belki de bir çaylağın sırtlanabileceği en ağır yükün altında buldu kendisini… Dallas Cowboys quarterback’i olmak. Bu göreve atanan her kim olursa odak noktasına geçti ve kendilerini ciddi bir baskının altında buldu. Takımda Tony Romo gibi bir oyuncunun varlığı ve draftta dördüncü turdan seçilmesi Prescott için yükü hafifletir gibi oldu, ancak Romo sakatlanınca bir anda kendisini sahada buldu. Prescott bu beklenmedik durumun üstesinden gelmeyi başardı. Çaylak oyuncu, NFL’de en az 100 pas atan quarterback’ler arasında en yüksek dördüncü isabet oranını yakalamayı başardı (%67.8 – 311/459). Buna ek olarak Elliott ile kurduğu mükemmel ilişki onun kariyerinin Romo gibi etkileyici başlamasına sebep oldu, ancak Romo’dan daha iyi olabilmek için play-off’larda da bu performansı devam ettirmeli.

Atlanta Falcons (11-5)

NFL tarihinin belki de en vasat takımlarından biri olan Atlanta Falcons bu sezon o vasat görüntünün dışına çıkmayı başarmış gözüküyor. En eski takımlardan biri olmasına karşın, Falcons sadece bir kez, 1998’de konferans finali kazanarak Super Bowl oynamaya hak kazanabildi; o sezon da finalde Broncos’a yenilerek elleri boş döndü. Falcons en son 2012 yılında play-off’larda boy göstermiş, o sezon da ilk maçını Seattle Seahawks’a karşı oynamış ve nefesleri kesen bu maçta sahadan 30-28 ayrılmayı başarmıştı. İki takım bu sezon da altıncı haftada epik bir mücadelede karşılaşmış, sahadan galibiyetle ayrılan taraf bu sefer Seahawks olmuştu (26-24). Falcons’un buraya gelmesi tarihsel olarak bir başarı olabilir, ancak bu sezonki performanslarına bakıldığında, burada yer almamaları skandal olurdu. Yine de Falcons’un en büyük rakibi, her zaman bilek güreşine dönen ve nefes kesici maçlar oynadıkları Seahawks olacak.

during the NFC Divisional Playoff Game at Georgia Dome on January 13, 2013 in Atlanta, Georgia.

DİKKAT! – Matt Ryan – Julio Jones

Bu sezon herkesin dilindeki quarterback ismi farklı olabilir. Tom Brady, Aaron Rodgers, Dak Prescott; hatta belki siyasi protestosuyla Kaepernick bile diyenler çıkabilir. Ancak bu sezonun en iyi quarterback’i, sayılara göre Matt Ryan. Ryan, pas mesafesi olarak normal sezonun en iyi ikinci oyuncusu konumunda (4944 yard) ve en az 50 pas atan oyuncular arasında pas derecelendirmesinde 117.1 puanla NFL’in zirvesinde yer alıyor. Her ne kadar sayısal performansı yıldız gibi parlasa da, Ryan için sayısal açıdan en iyisi demek biraz da haksızlık gibi olabilir; zira yukarıda da belirttiğim gibi Falcons 2012’den bu yana ilk kez play-off’larda yer alıyor ve bu sezon 1998’deki başarılarını tekrar etme şansları hiç de az değil. Matt Ryan’ın pastanın en büyük dilimini hak ettiğini söyleyebiliriz. Şu eklemeyi yapmadan Julio Jones’a geçmeyelim: Matt Ryan 2016 All-Pro takımının quarterback’i seçildi!

Bu sezon Matt Ryan ile korelasyonel biçimde ilerleyen Julio Jones, NFL’in en görkemli ikililerinden birinin diğer yarısı olmayı başardı ve tıpkı takım arkadaşı gibi All-Pro takımının WR’lerinden biri oldu. Normal sezonda en uzun pas mesafesi kat eden ikinci oyuncu olan Julio Jones (1409 yard), maç başına kat ettiği 100.6 yard ile aynı zamanda NFL’in bu alandaki en iyi oyuncusu konumunda. Bir istatistiksever olarak bu sayılardan etkilenmemek mümkün değil; ancak olayı sayılardan ayıkladığımızda da Jones’un Falcons için çok büyük bir katkı yaptığını görmemek absürt olurdu. Bazı takımlar, tarihsel geçmişleriyle “winner” özelliğine sahip olabilirler, ancak Atlanta bunlardan birisi değildi. Şu anda Ryan-Jones ikilisiyle birlikte bunu kazanmaya çalışıyorlar. Sürekli birbirlerine yakın takip yaptıkları Seahawks’ı yenmeleri bu konuda atılacak en büyük adım olacaktır. Bunun için ise bu ikiliye ihtiyaçları var.

Seattle Seahawks (10-5-1)

Birleşik Devletler’in sportif açıdan belki de en kendi halinde kalmaya çalışırken, sansasyonel meselelerle uğraşmak zorunda kalan şehri olabilir Seattle. İki sezon önceki Super Bowl’daki Marshawn Lynch faciasından sonra bu sezonu sıkıntılı geçirecekleri düşünülüyordu. Lynch son topun ona verilmeyip pas oyunu oynanmasını ağır şekilde eleştirmiş ve sonucunda aşırı bir kararla futbola veda etmişti. Ancak bu sezon Seahawks bir şekilde oyuna geri döndü ve wildcard maçında Detroit Lions’ı rahat bir oyunla geçerek yoluna devam etti. Russell Wilson ve Doug Baldwin ortaklığı Seahawks’ın ısıran oyununun farklı bir yönde ilerleyerek devam etmesini sağladı. Seahawks’ın playofflardaki rakibi Falcons olacak. Bu sezon Falcons ile oynadıkları ve muhteşem bir finale sahne olan maçı Seahawks kazanmıştı. Seahawks’ın Super Bowl’a geri dönüşünü tamamlaması bu sezon biraz daha zor gözüküyor; çünkü hem Falcons çok iddialı bir konumda hem de olası bir tur atlama durumunda rakipleri çok dişli olacak.

SEATTLE, WA - JANUARY 07: Quarterback Russell Wilson #3 of the Seattle Seahawks passes during pre-game warmups before an NFL game against the Detroit Lions in the NFC Wild Card game at CenturyLink Field on January 7, 2017 in Seattle, Washington. (Photo by Otto Greule Jr/Getty Images)

DİKKAT! – Russell Wilson & Bobby Wagner

Russell Wilson her sezon oyununa yeni bir şeyler katarak ilerlemeyi başarmasına rağmen, hala daha otoritelerini ve hayranlarını ikna edebilmiş gözükmüyor. Wilson bu sezon pas mesafelerinde ligin en iyi 10. oyuncusu (4219 yard) ve Thomas Rawls’ın ardından takımının en fazla koşu mesafesi kaydeden oyuncusu konumunda (259 yard). Maçın kritik anlarındaki cesur tavrı onu buraya kadar yükseltmeyi başardı, ancak bu cesaretin zaman zaman Wilson’ın kararlarını etkilediğini ve tercihlerini şüpheye düşürdüğünü söyleyebiliriz. Wilson oyun olarak tam bir borderline karaktere sahip. Akıl almaz işler yaparak, beklenmedik anda takımını ateşleyen ve maçlar kazandıran birisi olabiliyor. Bu sezon Wilson sadece takımın yükünü değil, line’ının yükünü de üstleniyor. Seahawks line’ı bu sezon inanılmaz formsuz gözüküyor ve Wilson’ın işlerini kolaylaştırmıyor. Yine de, Seahawks’ın bu sezon post-season ömrünü belirleyecek en büyük değişken, Wilson’ın kararları olacak.

Bobby Wagner’ın bu sezon Seattle Seahawks takımında All-Pro takımına seçilen tek oyuncu olması şaşırtıcı değil. Seattle, hareketli hücum hattını daha da hareketli bir savunma hattıyla destekleyebilen nadir takımlardan birisi ve Wagner bu savunmanın en kilit parçası. Özellikle blitz savunmasında rakip line’a ve oyun kurucuya uyguladığı sağlam baskıyla bunaltıcı bir role büründü ve toplam savunma istatistiklerinde NFL kariyerinin en iyi sezonunu geçiriyor. 4.5’lik sack oranıyla oyun kurucuların korkulu rüyalarından birisi konumunda. Play-offlardaki ilk rakibi Falcons’ın kuvvetli line’ı ve keskin nişancı gibi quarterback’i Matt Ryan’a karşı Wagner önderliğindeki Seattle savunmasının işi kolay olmayacak, ancak bunu başarabileceklerini normal sezonun altıncı haftasında göstermişlerdi.

Green Bay Packers (10-6)

NFL’in belki de en sempatik takımlarından birisi olan Packers, son yedi sezonun altısında play-off’lara kalmayı başardı. Özellikle şu anda Brady’nin gölgesinde kalmış gibi gözükse de NFL’in en şatafatlı quarterback’lerinden biri olan Aaron Rodgers’ın önderliğinde, Packers işleri yoluna sokmuş gözüküyor. Gerektiğinde sabırlı, gerektiğinde agresif, ancak her zaman dengeli bir oyun tarzı yakalayan Packers, bu sezon sadece konferans finalinin değil, Super Bowl’un da en büyük adaylarından birisi konumunda. Packers’ın en büyük silahı ise, ilginç bir şekilde oyuncuları değil, saha içinde aldığı kararlar…

Koç Mike McCarthy zaman zaman Rodgers’ın ileri düzeyde risk içeren kararları karşısında panik yaptığını itiraf etse de, saha içinde yıldız oyuncusuna tanıdığı serbestlik ile kazanmanın bir formülünü yakalamış gözüküyor. Köşeye sıkışmış ve yaralı avların son çırpınışı olarak nitelendirebileceğimiz, çok uzak mesafelerden rakip end zone’a touchdown pası yollamak anlamına gelen “Hail Mary” taktiğini zorunda kalmamalarına rağmen uygulayabilen bir takımdan bahsediyoruz. Bunun için fazla iyi bir quarterback, ona ayak uydurabilen bir WR ekibi ve oyuncular arasında sağlam temelli bir güven olması gerekiyor. Packers hepsine sahip.

ARLINGTON, TX - FEBRUARY 06: Jordy Nelson #87 and Aaron Rodgers #12 of the Green Bay Packers celebrate after a 29 yard touchdown pass against the Pittsburgh Steelers during Super Bowl XLV at Cowboys Stadium on February 6, 2011 in Arlington, Texas. (Photo by Kevin C. Cox/Getty Images)

DİKKAT! – Aaron Rodgers & Jordy Nelson

Önce Jordy Nelson ile başlayalım. Nelson bu sezon belki kariyerinin zirve sezonunu yaşamıyor, ancak kesinlikle en iyilerinden birisini yaşadığını söyleyebiliriz. Normal sezonda Packers’ın en fazla touchdown yapan oyuncusu olan Nelson (14), aynı zamanda NFL’de en fazla pas mesafesi kat eden altıncı oyuncu (1257 yard). Bu sezon en fazla yakalama yapan beşinci oyuncu olan Nelson’dan (97) daha iyi performans gösteren dört oyuncudan sadece ikisinin play-off’larda devam edeceği düşünüldüğünde (Antonio Brown – Steelers, Julian Edelman – Patriots), Nelson post-season’ın en dikkat çekici oyuncularından biri olabilir.

Son birkaç sezonda NFL’in en değerli oyuncularından Aaron Rodgers, tıpkı Nelson gibi kariyerinin en iyi sezonlarından birini yaşıyor. Normal sezonda en fazla pas mesafesi alan dördüncü quarterback olan Rodgers (4428 yard), üst düzey performansını wildcard maçına da taşımayı başardı ve New York Giants karşısında 362 yard’lık bir performans sergiledi. Hail Mary oyununu mükemmelleştiren Aaron Rodgers, beklenmedik anda hünerlerini sergileyerek rakip savunmaları allak bullak edebiliyor. Kendi takım arkadaşları ise duruma aşina. Topu bu kadar yukarı atınca rakip savunma oyuncuları tam olarak ne yapacaklarını kestiremeyebiliyor ve Rodgers topu gerçekten yukarı atabiliyor. Rodgers’ın oyunun en iyi oyuncularından biri olduğu ortada ve sahaya çıktığı her anda oyunun akışını değiştirecek bir adam olduğu da su götürmez bir gerçek.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Sessizliği Kırmak

Sessizliği Kırmak

3 sene önce
Kazanmak

Kazanmak

4 sene önce
Dönemler Üstü

Dönemler Üstü

4 sene önce