Bir koşuda başarılı olmanızı sağlayacak şey aslında hazırlık. Fiziksel ya da mental hazırlığı yapmadan uzun bir koşuya başlamak pek iyi bir fikir değil. Her koşucu, gireceği yarış öncesi kendisine bir hedef belirleyip koşmak zorunda. Amaçsızca bir yarışa girmenin kimseye pek yararı yok, her ne kadar keyif almak için koşuyor olsanız da. Ancak hedeflerinize ulaşmak için işin hazırlık yönü sadece antrenman yapmak veya yarışı planlamakla bitmiyor. Genellikle tüm koşucuların söylediği şey, yarışa bir hafta kala fiziksel veya mental olarak konfor alanınızın dışına çıkmamaktır. Genellikle yediğiniz şeyleri yemek, yeni şeyler denememek, “temiz ve doğal” şekilde beslenip özellikle enerji veren besinlere yönelmek, meyve ve sebze tüketimini artırıp yarışa antrenmanlarla olduğu kadar, beslenmeyle de vücudu hazırlamak. Yarışın olduğu sabah evinizden kalkıp start alanına gidecekseniz bunları yapmak kolay. Peki ya benim gibi şehir dışında koşuyorsanız?
Her maratoncunun söylediği bir şey var; bir şehri tanımanın en iyi yolu o şehirde koşmaktır. Maratoncular koştukları şehrin 42.2 kilometrelik bir alanını görüp, ara sokaklarına girip, en keyifli yerlerinden, belki de şehre ruhunu veren simge binalarının yanından geçip her yerini görme şansına sahiptirler. Başka bir şehirde koşmanın en güzel yanı bu şüphesiz. Ancak turist olarak orada bulunduğunuzu, yeni şeyler görüp yeni şeyler yemek konusunda kendinizi frenlemeniz gerektiğini düşünecek olursak, işin orası biraz sinir bozucu.
Yarışlardan 2-3 gün önce başlaması gereken bir “kendini frenleme” durumu söz konusu olmalı hedefi olan bir koşucu için. Yarış sırasında ağrı hissetmemek, midenin bulanmaması veya duvara çarpmamak için gerekli bu fren. Alkol kullanmamak, acı ya da baharatlı şeyler yememek, uykusuz kalmamak ve ekstra yorgunluk getirecek herhangi bir aktivitede bulunmamak tüm bu “kendini frenleme” durumunun özeti diyebiliriz. Zaten yeterince yorulacak bir vücudu yarış öncesinden mümkün olduğunca rahat tutmak. Ancak özellikle şehir ya da yurt dışında koşuyorsanız, tüm bu fiziksel rahatlık zorunluluğunun yanına, zihinsel bölüm de giriyor.
Zihinsel rahatlamadan kasıt, paniklemenize neden olacak herhangi bir şeyi yapmaktan kaçınmak aslında. Yarış öncesi ve sonrası neyi nerede yiyeceksiniz örneğin. Yapabileceğiniz şey çok basit. Eğer kendi yemeğinizi pişiremiyorsanız, en güvenli seçimlere yönelmek, kendinizi frenleyerek sıkıcı ancak sizi yormayacak şeyler yemek. Ki bu da ancak önceden kalacağınız yer hakkında araştırma yaparak olabilir. Seyahat çantanızı erkenden, iş yolculuk paniğine girmeden önce hazırlamak oldukça önemli. Unutacağınız herhangi bir şey, çok da iyi bilmediğiniz bir şehirde alışveriş için dolaşmanıza ve efor sarf etmenize sebep olacaktır. Kalacağınız yerin özelliklerini mutlaka önceden tam anlamıyla bilmeniz gerekli. Etrafındaki yiyecek alanlarından, koşu öncesi ve sonrasında start alanına gidiş-gelişin nasıl yapılacağını önceden bilmek kafaca size rahatlatacaktır. Yarış kitinizi ve ekipmanlarınızı erkenden almaya bakın. Yarıştan bir gece önce çipinizi ve göğüs numaranızı mutlaka hazırlayın ki, sabah stresinde unutacağınız herhangi bir şey olmasın.
Wings for Life World Run koşuculara her zaman yaşayamayacakları bir keyif sunuyor. Koşamayanlar için koşmak, Ford Kuga’dan kaçarak bir nevi kedi-fare oyunu oynamak ve İzmir’in tadını çıkarmak… İzmir’e gelemeyenler Wings for Life World Run uygulamasını indirerek istedikleri yerde ve İstanbul’da Belgrad Ormanı’nda düzenlenecek uygulama koşusunda koşabilirler. Bu keyfi sonuna kadar yaşamak için en azından bir-iki gün için kendinizi frenleyin, vücudunuzu ve zihninizi yormayıp, tüm hazırlıklarınızı erkenden yapın. İnanın sonuç çok keyifli olacak. 7 Mayıs’ta görüşmek üzere!
Bu serinin diğer yazıları için tıklayın
Yeni Kuga sizi de harekete geçirerek etkinliğin bir parçası olmanızı sağlıyor. İster İzmir’de olun ister başka bir yerde, koştuğunuz anın fotoğrafını #YeniKugaileHareketeGeç etiketiyle paylaşın, Ford Kuga bir hafta sonu boyunca sizin olsun.
Detaylı bilgi – http://blog.ford.com.tr/wings-for-lifeta-yenikugailehareketegecenler-hem-yardim-ediyor-hem-kazaniyor/