Bu yazı, ilk olarak 8 Şubat 2013 tarihinde Daily Mail’de yayımlanmıştır…
Hafta içinde Liverpool, 2009’daki Şampiyonlar Ligi grup maçları düzeyinde Debrecen’e karşı aldığı galibiyetle alakalı şike suçlamalarından temize çıktı. Fakat Sportsmail, Kırmızıların karıştığı başka bir skandalı ortaya çıkardı: 1915 yılında Manchester United ile beraber karıştıkları akıl almaz şike.
98 yıllık bu eski ve bir o kadar ilginç hikâye, dört Liverpool ve üç United oyuncusunun maçın skorunu, United’ın küme düşme hattından kurtulması temelli nasıl ayarladıklarıyla alakalı. İngiliz futbolunun bütünlüğüne bir hançer gibi saplanan bu olay, zamanın en iyi futbolcularından birinin yürek burkan hikâyesine de sebep olmuştu.
1915’in Nisan’ındayız. Liverpool puan tablosunun ortalarında yer alırken, United bir alt lige düşme tehlikesiyle karşı karşıya. İki takımın, güzel bir cuma gününde, Old Trafford’daki randevusu, işte bu şartlar altında gerçekleşecekti.
Ev sahibi takım, maçı 2-0 kazanacaktı. Burada kazanılan iki puanın United için önemi küme düşmeme mücadelesine girdikleri ve o sezon sonunda küme düşecek Tottenham ile aralarındaki puan farkının da iki puan olmasından dolayı; sonradan anlaşılacaktı. Oynanan bahislere de bakınca, şüpheler daha da artıyordu. United’ın maçı bu skorla kazanması için oynanan bahis miktarı bir hayli fazlaydı ki bu bahsin 1’e 7 gibi yüksek bir oranı vardı.
Bahis şirketlerinin resmi şikâyeti üzerine İngiltere Futbol Federasyonu bir soruşturma başlattı. Tüm planın arkasında olduğu düşünülen Liverpool kaptanı ve aynı zamanda eski bir United oyuncusu olan Jackie Sheldon, takım arkadaşları Bob Pursell, Tom Miller ve Thomas Fairfoul ile beraber Manchester’daki bir barda, United oyuncuları Enoch West, Arthur Whalley ve Sandy Turnbull ile birçok defa bir araya gelmişti. Bu skandalın bir parçası olarak, oyuncular maçın 2-0 bitmesinde ve gollerin ayrı ayrı yarılarda atılmasında karar kılmışlardı.
Kurdukları bu tezgâh ise başarıyla uygulanmıştı. George Anderson’ın her iki yarıda da attığı gollerle maç tam da istenildiği gibi 2-0’lık skor ile United’ın olmuştu. Uzun ve dolambaçlı bir soruşturmadan sonra (bazı şeyler hiç değişmiyor), federasyon Aralık 1915’te şu açıklamayı yapmıştı: “Bu maçla alakalı bahislerde, hatırı sayılır miktarda para akışı tespit edilmiştir. Bazı futbolcuların bu sonuçtan kâr elde ettiği görülmüştür. Oyunun bütünlüğünün, dürüstlüğünün ve adaletinin içini oyan hareketleri sebebiyle bu yedi oyuncu ve Stockport County oyuncusu Lawrence Cok suçlu bulunmuştur ve bu sporcuların futboldan ömür boyu menlerine karar verilmiştir.”
Bu şike skandalında ismi geçen United oyuncularından biri olan, buluşmalarda yer alan, futboldan ömür boyu men edilen; fakat maçta süre almayan Turnbull’un trajik hikayesinin başladığı yer ise tam olarak burası.
Tartışmalar sonrasında, bu sekiz oyuncunun cezasının, futbolcuların Birinci Dünya Savaşı için orduya katılırlarsa kaldırılabileceği söylenmişti. Aralarından altısı, bu seçeneği kullanarak futbola kaldığı yerden devam edecekti, ikisi ise bunu başaramayacaktı. Manchester United forveti Enoch West savaşa gitmemeye karar vermişti. Mahkemelerde savaşmaya devam etmiş ve cezası 1945 yılında kaldırılmıştı – ki 59 yaşındaydı ve genel aftan faydalanmıştı.
Turnbull’un hikayesi ise daha da üzücü. Şimdilerde, İngiliz futbolunun en önemli figürlerinden biri. Adı 1915’teki bahis skandalına karışmadan önce, Turnbull, “yasa dışı ödemeler”den dolayı futbol oynaması yasaklanan 17 oyuncudan biriydi. O zamanlar, Manchester City için oynuyordu. 1906 yılında da Billy Meredith ile beraber şehrin diğer takımı United’a transfer oldular.
Ertesi yıl ise Turnbull, bir Manchester derbisinde oyundan atılan ilk oyuncu olmuştu. Konuyla alakalı Manchester Guardian gazetesi şunları yazmıştı: “Sandy Turnbull (Manchester United) ve Manchester City santrforu Eadie maçın hemen başında birbirlerini kızdırmayı başarmış ve birbirlerine laf atmaya başlamışlardı. İkinci yarıda ise Turnbull kontrolünü kaybedip Dorsett’e vurarak onu yere düşürdü. Hakem tarafından anında saha dışına gönderildi.”
Bu tip ihlallerine rağmen, Turnbull, Manchester United için bir devrim niteliği taşıyordu. Efsaneleşmiş birçok United’lı gibi Turnbull da babası madenci olan, tutkulu, çalışkan ve işçi sınıfında bulunan bir İskoç’tu. Kulübün, Ernest Magnall tarafından yönetilen, 1908 ve 1911 yıllarında şampiyonluk kazanan, ‘iyi’ denebilecek ilk kadrosunun en önemli parçalarından biriydi. United ile çıktığı 247 maçta 101 gole imza atan Turnbull, kulüp tarihinin en golcü 19. oyuncusu konumunda.
1909 yılında, kulübün ilk FA Kupası finalinde Bristol City’e karşı Turnbull, galibiyeti ve kupayı getiren golü atmıştı. United tarihinin de en önemli gollerinden biri olarak addedilen bu gol, United başkanı John Henry Dawes’un yeni bir stat inşası için kesenin ağzını açmasına da önayak olmuştu. Bu stat, Old Trafford olacaktı. Old Trafford’da atılmış ilk golü 1910 yılında kaydeden; fakat sonrasında kariyeri düşüşe geçen Turnbull’un hayatına, bir de bahis skandalı eklenecekti.
Asıl ismi Alexander olan; fakat Sandy lakabı takılan Turnbull, 1916 yılında, “Futbolcular Taburu” olarak da bilinen 17. Cambridge Dükü Taburu’na katıldı. Savaşa, hakkındaki suçlamaların düşmesi için katılmıştı ve savaş sonrası futbola geri dönebileceğini düşünüyordu. Hemen sonrasında Sekizinci Doğu Surrey Taburu’na transfer edilen Turnbull’ün bölüğü 1917 Nisan’ındaki Arras Savaşı’nda, Cherisy köyünün yakınlarında, Almanlar tarafından baskına uğramıştı.
Yaklaşık beş yüz kişilik bir gruptan, doksanı öldürülmüştü. Yüz ellisi yaralanmıştı ve bir başka doksan kişi daha esir alınmıştı.
Turnbull da yaralı hâlde esir alınanlardan biriydi. Karısı Florence’e gönderilen mektupta ise şu sözler vardı: “Bu mektubu almanızın sebebi sevgili kocanız Alec’e ne olduğunu öğrenmeniz. Kendisi yaralandı ve Almanların eline düştü. Umarım ondan bir haber alırsınız. Alec yaralandıktan sonra, savaşmaya devam etti ve askerlerini bir mil öteye götürdü. Son anına kadar oyununu oynadı. Hepimiz onu çok sevdik ve babamız gibi gördük. Bölüğümüzdeki en sevilen insandı. En içten dileklerimizle.”
Florence, Sandy’den bir daha haber alamadı ve futbolcunun, henüz 33 yaşındayken, esaret altındayken öldürüldüğü düşünülüyor. Tarihçiler ise mezarının Kuzey Fransa civarlarında bulunduğunu düşünüyor.
Turnbull’un ismi, 1916 ilkbaharından 1918 Ağustos’una kadar Arras bölgesinde ölen ve mezarları bulunamayan 34,785 Büyük Britanya, Güney Afrika ve Yeni Zelanda askeri için yaptırılmış Arras Anıtı’nda bulunuyor.
Şubat 1958’de, Münih’teki korkunç hava kazasında ölen Busby Bebekleri’ni hatırladığımız bu haftada, başka bir United efsanesi Turnbull’un çok da bilinmeyen hikayesini hatırlamak oldukça üzücü.
Büyük yeğeni, Natalie Jones ise Sportsmail’e şöyle konuştu: “Çocukluğumda herkes bana hep efsane Sandy Turnbull’dan bahsederdi, özellikle de büyük annem. Ve çocuklarımın da aynı şekilde yetiştiğinden emin olacağım. Şike olayından bize hiç bahsetmemişti, sadece onun iyi bir futbolcu olduğunu biliyorduk.”
“Ailede birçok futbolcu vardı; fakat aralarında en bilineni Sandy (Alex) idi. Old Trafford’a gitmek ve orayı gezmek gerçekten müthişti. Büyük annemle beraber onun torunlarıyla tanıştık; ki bu gerçekten harikaydı.”
“Savaştan sonra affedilen futbolcuları biliyorum. Sandy’nin bunu yaşayamadan hayatını kaybetmesi gerçekten üzücü. Bir madenci çocuğu ve aynı zamanda işçi sınıfının kahramanı olan Sandy, Old Trafford’daki ilk golü atan oyuncu. En azından bunun için hatırlanmalı.”
Çeviri: Gökhan Önder Aksu