Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

FutbolSezonun 11’i: Süper Lig (2016-17)

Süper Lig'de geride kalan 2016-2017 sezonunun öne çıkan oyuncularını Atahan Altınordu seçti. İşte Süper Lig'de yılın 11'i...

Süper Lig’de 2016-17 sezonu geride kaldı. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Beşiktaş, başlarından itibaren önde götürdüğü yarışı şampiyon olarak tamamladı. Birçok rakibinden daha mütevazı bir kadroya sahip olan Başakşehir ise sezon boyunca potanın içinde kaldı ve ikinci olarak büyük bir başarıya imza attı. Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor, Bursaspor gibi daha önce şampiyonluğa ulaşan takımların hayal kırıklığı yaşadığı, Antalyaspor, Akhisar Belediyespor ve Alanyaspor gibi takımlarınsa beklentileri aştığı sezonun en iyi 11’ini seçmeye çalıştık. Beşiktaşlı oyuncular, burada da bir adım öne çıktı…

Per Johannes Hopf (Gençlerbirliği): Gençlerbirliği, son iki haftada aldığı galibiyetlerle ligi sekizinci sırada bitirdi. Ancak sezonun en az gol yiyen dördüncü takımı. Bunda, oynadıkları kısır futbolun etkisi elbette var ─ Ankara ekibi, aynı zamanda ligin en az gol atan da ikinci takımı. Ancak kalecilerinin katkısı biraz daha fazla. Zira oynadığı 32 maçta kalesinde 33 gol gören Per Johannes Hopf, düzenli oynayan kaleciler arasında kurtarış oranı en yüksek isim (Yüzde 76). İç sahada yalnızca 9 kez rakip forvetlere gol izni veren İsveçli kaleci, özellikle bazı maçlarda hiç geçilmeyecekmiş hissiyatı yaratıyor.

Gökhan Gönül (Beşiktaş):
Sezon başındaki olaylı transferin ardından Gökhan Gönül, ilk yarıyı bir nevi yeni takımına alışmakla geçirdi. Bu dönemde tecrübesiyle takıma katkıda bulunan ama Fenerbahçe’deki performansının biraz gerisinde görünen oyuncu, sezonun ikinci bölümünde ise çok iyi bir form tutturdu. Beşiktaş’ın şampiyonluk yolundaki kritik maçlarında sağ kanada hükmeden Gökhan Gönül, 4-3’lük Trabzonspor maçının son dakikasında Atiba’ya yaptığı asistle sezonun belki de en unutulmaz maçında önemli bir rol üstlenmişti.

Marcelo (Beşiktaş): Dünyanın önde gelen ligleri arasında savunma açısından en zayıf olanlardan biri Hollanda Eredivisie. Burada üç sezon oynayıp düşük bir bonservis bedeli karşılığında Bundesliga takımlarından Hannover’e transfer olan, iki yıl sonra da Beşiktaş’a kiralanan bir oyuncunun iki sezondur Türkiye Ligi’nin en iyi stoperi olması, değerini geç bulmasıyla mı ilgilidir yoksa oynadığı takımın yapısıyla mı; bu ayrı bir tartışma konusu. Tartışılmayacak olan ise Marcelo’nun son iki yılın şampiyonunun en vazgeçilmez birkaç parçasından biri olduğu.

Martin Skrtel (Fenerbahçe): Fenerbahçe’nin yakın geçmişteki en büyük hayal kırıklığını yaşadığı sezonda belki de takımın tek güven veren unsuru savunma tandemiydi. Simon Kjaer – Martin Skrtel ikilisi, bu kötü sezonda Fenerbahçe’yi ligin en az gol yiyen takımlarından biri hâline getirdi. Skrtel, bu ikilinin ‘pis işlere bakan’ tarafıydı. Kuralların izin verdiği ölçüdeki sertliğiyle rakip forvetleri sindirdi, hava toplarını indirdi… Belki de bu performansıyla şampiyon bir takımın stoperi olmayı hak ediyordu.

Adriano (Beşiktaş): Barcelona’dan geldiğinde pek çok kişi Adriano’nun sakat ya da ‘bitik’ olduğunu savundu. Fakat Brezilyalı oyuncu, Beşiktaş’ın son yıllardaki en iyi bek performansını ortaya koydu. ‘İyi bek’ kavramını yalnızca hücum bindirmeleriyle ölçenler tarafından yine bazı eleştiriler alsa da takımını savunmadan çıkarması, sakin ve bilinçli futbolu, arkadaşlarına verdiği güvenle yılın en iyi bekiydi.

Atiba Hutchinson (Beşiktaş):
Atiba hakkında söylenecek yeni bir söz pek yok. Önceki iki sezonda olduğu gibi, bu yıl da Beşiktaş orta sahasının yükünü çekti. Üç yıl önce son anda yatan transfer gerçekleşip de Antalyaspor’a gitseydi ne olurdu, hiçbir zaman bilemeyeceğiz…

Emre Belözoğlu (Başakşehir): İlk yarının en iyi 11’ini seçerken şöyle söylemişiz: ” Mayıs ayında, Süper Lig’de çıktığı ilk maçın üzerinden yirmi yıl geçmiş olacak. Ancak Emre Belözoğlu, hâlâ Süper Lig’de dengeleri değiştirebilen bir oyuncu, hâlâ fark yaratıyor.” Değişen bir şey yok…

Cengiz Ünder (Başakşehir): Eğer Süper Lig, doksanlı yılların müzik dünyası olsaydı, Kral TV Müzik Ödülleri’nde ‘Yılın en iyi çıkış yapan sanatçısı’ ödülü Cengiz Ünder’in olurdu. Altınordu’nun futbolumuza kazandırdığı 19 yaşındaki oyuncu, Süper Lig’deki ilk sezonunda ne kadar yüksek bir potansiyele sahip olduğunu herkese gösterdi. Böyle giderse de çok kalmayacak gibi…

Anderson Talisca (Beşiktaş): Sezonun üçte birini kapsayan bir sakatlık geçirdi. Buna rağmen, Anderson Talisca bu yıl Beşiktaş’ın unutulmazları arasına girdi. Onun sayesinde Jose Sosa’nın kaybı Beşiktaş için avantaja döndü fakat siyah beyazlı takım önümüzdeki yıl onu takımda tutabilecek mi, zaman gösterecek.

Bruma (Galatasaray): Sezon başında Real Sociedad 7,5 milyon avroluk opsiyonu kullansaydı, Bruma – Galatasaray ilişkisinde bu evre hiç yaşanmayacak, bu ilişki başarısız bir hikâye olarak kalacaktı. Ancak Portekizli, La Liga dönüşünde Süper Lig’de fırtına gibi esti ve şimdi de rüzgâr gibi geçip gitti. Galatasaray taraftarı, yıllarca Franck Ribery’nin adı anıldığında yaşadığı hissiyatın bir benzerini onun için hissedecek.

Vagner Love (Alanyaspor): Alanyaspor bu sezon çıktığı Süper Lig’in son düzlüğünde küme düşme korkusu yaşayan ekiplerden biri olmadıysa, bunda sezon ortasında göreve gelen teknik direktör Saffet Susic’in payı büyük. Ancak Vagner Love olmasa, bunu asla başaramazlardı. Theofanis Gekas’ın açtığı yolun son yolcusu, ilk yedi maçında golü bulamadıktan sonra 21 maça 23 gol sığdırarak Süper Lig’in gol kralı oldu.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Başka Bir Yol

Başka Bir Yol

4 sene önce
Hayal Albümü

Hayal Albümü

4 sene önce