Peru denince akla belki de ilk olarak futbol takımları gelmiyor. El Condor Pasa gibi kültürel mirasları dünyanın geri kalanının dikkatini daha çok çekmiş olabilir. Ama futbol takımı da son yıllarda atağa geçiyor. En azından kendi kıtasında…
Peru’nun Dünya Kupası’na son katılımı 1982’ye rastlar. Yani, en büyük futbol festivalinden 33 senedir uzaklar. Fakat son dönemde en azından Copa America’da işler iyi gidiyor. 2011’de Arjantin’de düzenlenen turnuvada yarı final oynamayı başarmışlardı. Takım turnuvayı üçüncü olarak noktalarken, üçüncülük maçında hat-trick yapan Paolo Guerrero bu sayede turnuvanın gol kralı olmuştu (5 gol).
Aradan dört sene geçti ve Peru yine bir Copa America’da arz-ı endam etti. Arjantinli teknik direktör Ricardo Gareca’nın öğrencileri grup maçlarında sadece Brezilya’ya yenildiler. Çeyrek final maçında ise Bolivya’yı 3-1 mağlup ettiler ve Guerrero bir kez daha hat-trick yaptı.
Bu hat-trick iki anlama geliyor. Birincisi Peru’nun bir kez daha yarı final oynayacağı… Üst üste ikinci kez Copa America’da yarı final oynamak, Peruluların 1983’ten beri yaşadığı bir durum değil. Zaten o dönemin takımı, oldukça başarılıydı. Yukarıda bahsettiğimiz gibi Dünya Kupası’na bile gidebiliyordu!
İkinci anlam ise biraz daha bireysel. Guerrero, bu turnuvada hat-trick yapan ilk oyuncu oldu. Daha da önemlisi iki turnuvada üst üste hat trick yaptı. Bunu da 1941’den beri başaran çıkmamıştı. 1939 ve 1941 turnuvalarında hat-trick yapan Teodoro Fernandez ise Perulu bir başka futbol efsanesi. Yani unvan yine Perlu futbolcularda kaldı.
Guerrero, turnuva tarihinde toplam 9 gole ulaştı. Turnuva tarihinde 10 golden fazlasını atan 13 oyuncu var. Peru’nun bu turnuvada önünde iki maçı kaldığını hesap edersek Guerrero’nun bu listeye birkaç gün içinde dahil olması çok da zor gözükmüyor.
Peru, yarı final maçını 29 Haziran’ı 30 Haziran’a bağlayan gece ev sahibi Şili ile oynayacak. Peru bu maçı kazanırsa 1975’ten sonra ilk kez final oynayacak.
