Genel Bakış
Empoli, Serie B’ye düştükten bir sene sonra tekrar zirve lige dönmeyi başardı. Bu başarının en büyük pay sahipleri de forvet ikilisi Francesco Caputo ve Alfredo Donnarumma olsa gerek. Aynı zamanda gol krallığı listesinin ilk iki sırasında yer alan bu iki isim, Toskana ekibi ile geçirdikleri ilk sezonda toplamda 48 gole imza atmayı başardılar. Ligin bitimine dört hafta kala kesinleşen şampiyonluk ile Empoli’de gözler 2018-19 Serie A sezonuna çevirildi: Bu sefer düşme tehlikesi yaşamak istemiyorlar.
İkincilik yarışı ise son maça kadar kıran kırana geçti. Frosinone uzun süre boyunca sahip olduğu avantajı son maçta Parma’ya kaybedince ligin son haftasında nefis bir geri dönüş hikayesi yazıldı. Parma’nın üç sene içerisinde Serie D’den Serie A’ya olan yolculuğu taraflı tarafsız herkesin saygısını kazandı. O günlerde takımı yalnız bırakmayan Parma kaptanı Alessandro Lucarelli, Parma ile birlikte ait olduğu yere döndü. Play-off tablosunda başka tanıdık yüzler de var:
2006 Güzel Bir Yıldı
2006 yılında Dünya Kupası’nı kazanan İtalya Milli Takımı bünyesinde çok özel isimler barındırıyordu. O takımdan pek az kişi bugün aktif futbol hayatını sürdürmekte. Nitekim futbolu bırakmalarına karşın başka bir kimlikle adlarından söz ettirenler de var: Şampiyon takımdan Filippo Inzaghi, Fabio Grosso ve Alessandro Nesta bugün teknik adam olarak play-off yarışında karşı karşıyalar.
Inzaghi’nin Venezia’sı
Şüphesiz ki Filippo Inzaghi attığı goller ve kazandığı kupalarla anılacak bir kariyere sahip. Nitekim kramponları çıkartıp takım elbiseyi giydiğinden beri hiç de fena işlere imza atmıyor. Pek tabii Milan dönemi kısa ve tatsız olmuştu. Lakin Venezia projesinin başına geçtiğinde ‘isimsiz biri’ olmak istiyor ve alt liglerin tozunu yutmadan zirveye dönmenin doğru olmadığına inanıyordu. Onun bu vizyonu ve saha kenarındaki duruşu ile Serie C’de aldığı Venezia tırmanmaya devam ediyor. Pippo, takımına aşıladığı yüksek doza pragmatizm ile zirve lige giden son biletin hayalini kuruyor.
Grosso’nun Bari’si
Futbolu bıraktıktan sonra Juventus’un U-19 takımını çalıştıran Fabio Grosso’nun ilk ciddi tecrübesi Bari’nin başına geçmekle oldu. Puglia ekibi ile ilk sezonunda hücum gücü yüksek bir görüntü çizmeyi başardı ve zorlanmadan play-off biletini kaptı. Tecrübeli oyunculardan oluşan geniş kadrosuyla eli rahat olan Grosso’nun Bari’sinin tek dezavantajı henüz bir oyun standartına sahip olmamaları. Edindikleri bu kötü alışkanlık birçok kritik maçta ortaya çıktı ve sürdürülemeyen başarı Serie A’ya doğrudan katılım şanslarını kaybetmelerine sebep oldu. Ezeli rakipleri Lecce’nin Serie B’ye yükseldiği sezonda onları yalnız bırakmak isteyeceklerdir.
Nesta’nın Perugia’sı
Alessandro Nesta Umbria ekibinin başına geçeli yalnızca birkaç gün oldu ve neler yapabileceği oldukça merak konusu. Menajerlik makamında Miami FC ile iki sene geçiren Nesta, çizmedeki ilk teknik adamlık deneyimine hazırlanıyor. O gelmeden önce play-off’a katılım hemen hemen kesinleşmişti. Bu yüzden geçtiğimiz günlerde Empoli karşısında alınan 2-1’lik mağlubiyet sembolik bir maçın ötesine geçmedi. Yine de Roberto Breda’nın 4-3-1-2’si yerine 3-5-2’yi tercih edişi önemli bir mesajdı. Perugia’nın Breda dönemi oldukça çalkantılıydı ama geçen sene olduğu gibi bu sezon da play-off’ta kendilerine yer buldular. Umbria bölgesinin diğer takımı Ternana’nın Serie C’ye düştüğü sezonda olası yükselme başarısı hem Nesta hem de kulüp için unutulmaz olabilir.
Trendeki Diğer Yolcular
Çöküş Dönemi Romalıları
Frosinone iki sezon öncesine kadar alışık olmadığımız, sıradan bir kasaba takımı hüviyetindeydi. Ancak bu küçük Lazio ekibi 2015-16 sezonunda Serie A’da boy gösterince Frosinone’nin adını daha sık duymaya başladık. Aynı sezon içerisinde küme düşmelerine karşın onları herhangi bir kasaba takımında ayıran özelliklere sahipler. Her şeyden önce ülkenin en iyi yönetilen kulüplerinin başında geliyorlar. Maurizio Stirpe yönetiminde doğru yapılanmalara imza atarak mali sıkıntılar yaşamadan tekrar tekrar yukarıyı zorlayabiliyorlar. Kadro planlamasında ise bu sezon takımı genç teknik adam Moreno Longo’ya emanet ettiler. Ayrıca sezon başında yeni statları Benito Stirpe’ye kavuştular ve her maç dolu tribünler önünde oynuyorlar. Son hafta ikinciliği Parma’ya kaptırmasalar her şey daha güzel olabilirdi ama yaklaşmakta olan play-off’ta en büyük favorilerden biriler. Uzun süredir bir arada oynayan oyuncu grubu başarıya hala aç ve bu sezon Serie B’ye fazla geldiklerini yarattıkları yüksek performanslı hücum varyasyonlarıyla defalarca gösterdiler.
Hep O Şarkı
Sicilya ekibi Palermo’nun çalkantılı yaşantısı bildiğiniz gibi devam etmekte. Brezilyalı yıldızları Igor Coronado ve kaptanları Ilija Nestrovoski önderliğinde sezon boyunca üst sıralardan kopmamayı başardılar. Ayrıca Balkan coğrafyasının hakim olduğu kadrolarında birçok genç yetenek mevcut. Takımın başında 40 maça çıkan Bruno Tedino aslında iyi işlere imza atmıştı fakat başkan Mauro Zamparini’nin tercihi ile yerini Roberto Stellone’ye bıraktı. Stellone çıktığı dört maçta iki galibiyet ve iki beraberlik aldı. Namağlup unvanını koruyup son düzlükte gerekli başarıyı yakalarsa Palermo ait olduğu Serie A futboluna geri dönebilir. Ancak Stellone’nin görevi için aynı şeyleri söylemek pekala zor olacaktır. Son sözü her zaman Zamparini söyler, öyle değil mi?
Kuzeylilerin Kalesi
Cittadella, Padova ilinde yer alan ufak bir şehir. Buna karşın futbolda başardıklarıyla saygıyı fazlasıyla hak ediyorlar. Yetiştirdikleri genç oyuncular bu sezonki başarının mimarı olurken, birçoğu önümüzdeki yıllarda büyük transferler yapmayı neredeyse kesinleştirdiler. Genç stoper Marco Varnier’in ‘yeni Nesta’ olabileceği bir süredir konuşulmakta. Ayrıca forvet hattında milli oyuncu Luca Vido ve bu sezon 11 gol 11 asistle oynayıp tam anlamıyla harika bir yıl geçiren Christian Kouame’ye sahipler. Bu sezon çok özel performanslar sundular ve şimdi emeklerinin karşılığını almak istiyorlar.
Fikstür
Ligi üçüncü sırada bitiren Frosinone ve ligi dördüncü bitiren Palermo ilk turu pas geçip yarı finaldeki yerlerini aldılar. Bu iki ekibin rakiplerinin belli olacağı ilk maçlar ise nefes kesiyor:
Bari – Cittadella
Bari sezona öyle ya da böyle iyi girip sonunu getiremeyen bir takım. Hücumu savunmadan öncelikli görmeleri ve skorun çoğu zaman ucu açık bir denklem olması onları özetleyen doneler arasında. 59 gol atıp kalelerinde 48 gol görmeleri de bunu destekler nitelikte. Rakiplerine karşı her zaman açık oynayan Grosso’nun öğrencilerinin karşısında bu kez oldukça çetin bir ceviz mevcut. Kilidi açmak ise takımın yıldızları Cristian Galano’nun ve Riccardo Improta’nın kolaylıkla üstesinden gelebileceği türden.
Zira Roberto Venturato’nun talebeleri potansiyellerini pek çok kez aşan performanslar sunmaktan hiç çekinmediler. Venturato kendisi gibi isimsiz ve gözlerden uzak oyuncu grubuyla Serie A’ya yükselme başarısı gösterirse son zamanlardaki en özel futbol hikayelerinden birine tanık olabiliriz. İtalya Kupası’nda Serie A ekipleri Bologna’yı ve SPAL’i elemeleri de bu özel performanslarından birkaçı. Gözler takımın golcü orta sahaları Andrea Schenetti ve kaptan Manuel Iori’de olacak.
Bu sezon oynanan iki maç:
Venezia – Perugia
Saha kenarında iki eski Milan efsanesini karşı karşıya getirecek maçta Venezia’yı bir adım önde görmek mümkün. Gerek maçın Venezia’nın sahası Pier Luigi Penzo’da oynanacak olması, gerek Perugia menajeri Nesta’nın takıma yeni katılması ev sahibi takıma avantaj sağlayacaktır. Venezia bu sezon yenilmesi zor bir takım olduğunu gösterdi. Savunmaya önem vermeleri ve birçok maçlarının alt geçmesi bu tezi destekler nitelikte. Lakin Perugia’yı geçmeleri için iyi savunmadan fazlasına ihtiyaç duyacaklar. Bu denklemde takımın gol yükünü çeken Gianmarco Zigoni ve devre arasında Cittadella’dan gelen Gianluca Litteri’ye epey iş düşüyor.
Perugia ise ligin son haftasından önce teknik direktör değişikliğine gitti ve Nesta ile yeni bir görünüme bürüneceklerdir. Samuel Di Carmine ve milli oyuncu Alberto Cerri normal sezonda 37 gole ulaştı, bu da Nesta’nın Venezia maçında en çok onlara güveneceği anlamına geliyor.
Bu sezon oynanan iki maç: