Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

FutbolRuh

Roma Olimpiyat Stadı, 64 yıl önce bugün açıldı ve birçok isimle özdeşleşti.

17 Mayıs 1953… Roma’daki görkemli Stadio dei Centomila nihayet açılıyordu. Çalışmalara 1927’de başlanmıştı aslında. Devlet başkanı ‘Duce’ Mussolini, faşist İtalya’nın en büyük simgelerinden birini inşa etmeyi hedefliyordu ve Foro Mussolini Projesi’ni hayata geçirme kararı aldı. Tiber Nehri’nin yanı başında kurulan spor kompleksi, gücü simgeleyen büyük bir stadyum ile daha da ihtişamlı bir hal alacaktı. Mühendis Angelo Frisa ve mimar Enrico Del Debbio, Stadio dei Cipressi Stadı için görevlendirilen isimlerdi. 1932’de eserlerini tamamladılar ama istenilen şekilde bir yapının ortaya çıkmadığı kararlaştırıldı. 1937’de tekrar çalışmalar başlasa da İkinci Dünya Savaşı, Mussolini’nin bu büyük hayaline engel olacaktı… Savaş sonrası, önce Foro Mussolini ismi Foro İtalya (İtalya Forumu) olarak değiştirildi sonra da yarım kalan stadyum tamamlandı. 100 bin kişilik stadın yeni adı, Stadio dei Centomila (Yüz Bin Stadyumu) idi…

17 Mayıs’taki açılış, İtalya ve Macaristan Milli Takımları arasında oynanacak futbol maçıyla yapılacaktı. Fakat bir sorun vardı. İtalya kalecisi Lucidio Sentimenti’nin şortu yoktu. Sorun, top toplayıcı gencin şortu alınarak çözüldü. Sentimenti’ye şortunu ödünç veren Egidio Guarnacci, bir yıl sonra Roma A Takımı’na yükseldi. Centomila Stadyumu, 1960’ta Roma Olimpiyat Oyunları nedeniyle Stadio Olimpico adını alacak, Guarnacci de ‘yeni’ stadyuma defalarca Roma kaptanı olarak çıkacaktı…

22 Mayıs 1991… Olimpiyat Oyunları, Şampiyon Kulüpler Kupası, Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası finallerinden sonra bir başka büyük organizasyonun ödül töreni daha Roma Olimpiyat Stadı’nda yapılacaktı. Roma ile Inter arasında oynanacak UEFA Kupası Finali rövanş maçında avantajlı taraf, ilk 90 dakikadaki 2-0’lık sonuçla Inter’di. Roma, gol için ilk dakikadan itibaren Inter kalesini ablukaya aldı. Temponun ve stresin arttığı anlardan birinde top oyun alanı dışına çıktı. Sarışın genç top toplayıcı, oyunun hızını kesmemek için topu bir an önce Roma kaptanı ve idolü Giuseppe Giannini ile buluşturdu. Top toplayıcısı dâhil terinin son damlasına kadar mücadele eden Roma, 1-0’lık galibiyete rağmen kupayı Inter’e kaptırdı. Giannini ne kadar üzgünse Inter kalecisi Zenga’nın zafer naralarına en yakından tanık olan sarışın genç de o kadar yıkılmıştı…

“Olimpico’da oynarken ne zaman çocuklardan topu istemek zorunda kalsam, hep o anı hatırlarım.” Roma’nın son 15 yıldaki kaptanı ve simgesi Francesco Totti, 1991 Mayısı’nda Giannini’ye attığı ‘pası’ bu sözlerle hatırlıyor. O da tıpkı Roma’nın tarihine geçen diğer kaptanlar; Guarnacci, Agostino Di Bartolomei, Bruno Conti ve idolü Giannini gibi Roma Olimpiyat Stadı’nda büyüdü. 12 Nisan 2006’daki Roma-Parma maçını Curva Sud’da taraftarla izledikten sonra şunları söylemişti: “Ne diyebilirim! Şampiyonluktan daha güzel; 15 yıl sonra evime döndüm.”

‘Kanlıları’ Lazio ile devamlı tartıştıkları “Roma’nın gerçek takımı hangisi?” sorusunun cevabı kişilere göre değişebilir ama “Stadio Olimpico’nun gerçek sahibi kim?” sorusunun cevabında oklar Roma’yı gösteriyor. Yıllardan beri istikrarlı bir şekilde kendi ürünü en az bir yeteneği takımla ve taraftarla özdeşleştirmeleri bunun en büyük nedenlerinden. Diğer birçok olimpiyat stadının aksine, Roma Olimpiyat Stadı dendiğinde akla ilk gelenin futbol olmasında payları da yadsınamaz. Ama eve veda vakti yaklaşıyor…

Birkaç senedir süren fısıltılar bu sene iyiden iyiye duyulmaya başladı. Stadio Della Roma Projesi (sponsor bulunana kadar bu isim kullanılacak), Roma’nın olimpiyat günlerinin sonu anlamına geliyor. Tribünlerin sahaya uzak olduğunu ya da stadyumun çağ dışı kaldığını söyleyenler için bu iyi haber. Ama bir de işin ‘kültürel’ tarafı var. Bir sponsor adını taşıyan stadı ve yabancı sahipleri ile Roma, 1950’lerden beri dünya futboluna sunduğu ‘simge futbolcu’ üretimini sürdürecek mi? Tribünlerin kahramanları yine Roma’nın çocukları mı, yoksa milyonluk çocuklar mı olacak? Roma sevdalılarının cevabını en çok merak ettiği sorular bunlar belki de…

 

*Bu yazı Socrates’in Nisan 2017 sayısında yayımlanmıştır. Bütün sayılarımıza buradan ulaşabilirsiniz. 

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Başka Bir Yol

Başka Bir Yol

4 sene önce
Hayal Albümü

Hayal Albümü

4 sene önce