İtalya’nın kuzeyinde yer alan Veneto bölgesi, pek çok farklı hikâye barındırır. Tezatlarla doludur bir kere: Dolomitlerin soğuk rüzgârları, inişli çıkışlı Euganei tepeleri ve Adriyatik Denizi’nin uçsuz bucaksız hayalleri. Padova şehrinin içinde yer alan Cittadella’yı anlatmak için bir parça hüzne ihtiyacınız vardır. Taşranın taşrasında çatışmalar, görmezden gelinmeler ve tüm bunlara ev sahipliği yapan, surlarla çevrili ufacık bir kent. Cittadella için hiçbir zaman görkemli hikâyeler yazılmadı. Lakin bu durum değişmek üzere.
Haziran 1973’te kurulan Cittadella’nın temelleri aslında daha da eskilere dayanıyor. Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde kurulan Cittadellese Sport Union, kentin ilk takımı olma özelliğine sahip. 1920’li yılların başında başlayan bu oluşum, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan Club Olympia Cittadella ile birleşti. Bu birleşimden doğan Cittadella, seneler boyunca alt liglerin küçük takımı oldu. Bu nedenle zirve lig Serie A onlar için ‘belki bir gün’ denecek türden bir hayal bile değildi. Ulaşılmaz oluşu ve peşinden gelen derin çaresizlik ile geçen yıllar pekala günümüze kadar sürdü. Hayal kurabilmek için Avustralya doğumlu bir İtalya’nın şehre gelmesini bekleyeceklerdi.
Roberto Venturato Cittadella’ya geldiğinde adı sanı duyulmamış, sıradan bir teknik direktördü. On altı yıl süren futbolculuk kariyerinde küçük takımlarda forma giymiş, ortalama bir regista’dan fazlası olmamıştı. Antrenörlüğünde de Pizzighettone, Cremonese, Pergolettese ve Piacenza gibi takımları çalıştırmış, Serie C’den yukarısını görememişti. Cittadella’yı devraldığında da ortada pek farklı bir tablo gözükmüyordu. İlk Serie B macerasını milenyumun ilk yıllarında yaşayabilen Padova ekibinin ikinci lig tecrübesi bir elin parmaklarını geçmiyordu. Takım 2014-2015 sezonunu yirminci sırada tamamlamış, Serie B’ye veda etmişti. Umut bu toprakları terk edeli uzun zaman olmuştu.
Venturato geldiği ilk günden itibaren Cittadella’nın öz kaynaklarını çok iyi kullandı. Sürekli olarak altyapı oyuncularına forma verdi ve kısa bir sürede onları A takımın önemli parçaları hâline getirdi. Cittadella Primavera’dan çıkan bu sekiz oyuncunun yanı sıra, sezonun iki yıldız ismi Gianluca Litteri ve Claudio Coralli toplamda 31 gol atmayı başardılar. Sezon sonunda Serie C şampiyonluğu ve Lega Pro Kupası’nda oynanan bir final mevcuttu. Roberto Venturato harika bir iş başarmıştı ve artık kariyerinde bir üst basamağa çıkıyordu: Serie B.
2016-2017 sezonu başlarken şampiyon kadro korundu ve takıma önemli eklemeler yapıldı. Bu eklemeler İtalya’nın geleceği olarak lanse edilen gençlerdi. Kendi takımlarının altyapılarından çıkmalarına rağmen A takımda şans bulamamışlardı. Venturato bu oyuncuları Cittadella’ya getirdi ve onlara forma verdi. Onun 4-3-1-2’sinde anahtar rol her zaman olduğu gibi kaptan Manuel Iori’ye aitti. Hocası gibi 5 numara oynayan Iori sadece geriden oyunu kurmakla kalmıyor, saha içinde Venturato’nun gözü kulağı oluyordu. Gol yükünü çekmek ise yine Litteri’ye düştü, o da 13 gol 6 asistlik performansıyla bu yükün altından kalmayı bildi. Citta normal sezonu altıncı sırada bitirdi ve play-off’a katılma şansını yakaladı. Rakip ise geçen sezon Serie A’ya veda eden Carpi’ydi. Tecrübeli rakibine kaybeden Citta evde kaldı, Carpi ise finalde Benevento’ya yenildi.
İkinci sezon hedef aynı, senaryo ise benzerdi. Devre arasında Litteri Venezia’ya transfer oldu ancak beklenilen güç kaybı yaşanmadı. Sebebi ise artık takımın hücumda yeni bir yıldıza sahip olmasıydı. Chrisitan Kouame 47 maçta 13 gol 13 asist yaptı ve ödülünü sezon sonunda Genoa’ya transfer olarak aldı. Bir başka yıldız da Marco Varnier’di. Genç stoper yüksek potansiyelinin karşılığını vermeyi başardı. Pek çok büyük takım onun peşindeydi, yarışı kazanan Atalanta oldu. Tıpkı geçen sezon gibi ligi altıncı sırada bitiren Citta, play-off’ların yolunu tuttu. İlk maçta Bari’yi konuk ettiler. Paolo Bartolomei’nin harika golleriyle 2-2’lik beraberliği aldılar ve kendilerini yarı finale attılar. Rakip Frosinone’ydi. İki maç da 1-1 bitti ve Frosinone sıralama avantajıyla finale, akabinde de Serie A’ya yükseldi. Cittadella’nın hayali yine yarım kalmıştı.
Bu sezon birçok önemli oyuncu takımdan ayrıldı. Venturato bu boşlukları her zaman olduğu gibi altyapıdan çıkardığı oyuncularla doldurmayı bildi. İlk günden beri pazubendi kolundan çıkarmayan kaptan Iori, bu sene de takımın en önemli yıldızı. Şehrin takımı Padova’nın da Serie B’ye yükselmesiyle Citta adına zorluk seviyesi bir nebze daha artmış oldu. Artık ligde dört Veneto takımı mevcut ve oynanacak derbiler fazlasıyla heyecan barındırıyor.
Cittadella ve Venturato birlikteliği bu sezon da Serie A hayaliyle yaşamaya devam ediyor. Üst üste üçüncü kez play-off’ları kovalamak bu sefer yeterli olmayabilir, zira Pier Cesare Tombolato sakinleri de zirve ligin hayalini kurmaya başladı. Hayaller Kuzeybatı sınırlarını bozan Görkemli Dolomitler’den, Adriyatik’in sonsuz kumsallarına kadar uzanıyor. Yıllardır surların ardında kalan umut, artık tüm şehri sarmış durumda.