Sanırım “Cuma günü geldiğinde NFL’de saha dışında şok edici bir gelişme yaşanmamışsa o hafta maçlar oynanmaz/takımların gelirine el konur” diye yazılı olmayan ve kamuya açıklanamayan bir kaide var. Zira dün, millî marş protestoları ile ilgili düzenlenen bir toplantıda Houston Texans’ın sahibi Robert C. McNair’in “mahkûmların hapishaneyi yönetmesine izin veremeyiz” dediği ortaya çıktı. Bunun üzerine Texans’ın yıldızlarından DeAndre Hopkins ‘izin günü’nü kullanarak antrenmana çıkmadı, çıkan oyuncular da protesto için antrenmanı topluca terk etmeyi düşündüler. McNair’ın bu sözlerine tepkiler sadece Texans oyuncuları ile sınırlı kalmadı. NFL’in de tıpkı NBA’in Donald Sterling olayında yaptığı gibi bir bağırsak temizliğine gitmeden bu krizi yönetilebilir hâle getirmesi zor. Öte yandan Jerry Jones (Cowboys), Robert Kraft (Patriots) gibi en tanınan ve söz sahibi takım sahiplerinin Donald Trump destekçisi yaşlı ve beyaz zenginler olması da böyle bir yaklaşımın önünde ciddi bir engel. Şunu öngörmek afakî değil, bu olay gene sönükleşmeye başlamış olan protestolara can suyu olacaktır.
Öte yandan Colin Kaepernick’in ahı tam gaz devam ediyor. Arizona Cardinals oyun kurucusu (QB) Carson Palmer kolu kırıldığı için sekiz hafta sahalardan uzak kalacak, futbolu bırakmayı düşündüğünü de göz önüne alırsak belki de Cardinals forması altında son maçını oynamış oldu. Baltimore Ravens QB’si Joe Flacco da Perşembe geceki maçta beyin sarsıntısı geçirerek oyundan çıkmak zorunda kaldı. Bu iki oyuncuyu sırasıyla ikame edecek olan Drew Stanton ve Ryan Mallett’ın ikisinin de kariyerlerinde attığı touchdown pası sayısı, kaptırdıkları pas sayısından daha az. (14-20, 9-10) Kaepernick ise hâlâ işsiz.
Hazır oyun kuruculardan bahsetmişken, geçen haftaki yazımda QB hasadı sıkıntılarına kısaca değinmiştim. Oyun kurucusuz futbol tabiri bir şaka olmaktan çıkıp bir realiteye dönüşüyor yavaş yavaş zira bu taktiği benimseyen takımlar listesindeki Chicago Bears tarihî bir performansla sadece 7 (yedi!) pas deneyerek maç kazanmayı başardı. 70’lerde senede bir görülen bu fenomenin 21. yüzyılda sadece üç örneği var ve 2006 yılında Carolina Panthers 7 pas deneyerek maç kazanırken takımın koçu gene John Fox! Futbol dünyasındaki klişe tabirlerden “çağdışı futbol” burada mecazi falan değil, gerçek anlamıyla Fox’a cuk oturuyor. Flacco sakatlığından sonra zaten ilk hafta 9/17 pas denemesiyle bu sistemle flört etmiş Ravens’ın da ‘Karanlık Taraf’a geçmesini bekleyebiliriz.
Futbolun nispi kalitesizliği bize tam üç takımın 0 sayı yapabildiği (sıfır!) istisnai bir hafta sunmuşken, yedici haftaya da Miami Dolphins’in 40-0’lık yenilgisiyle başladık. Takımların ilk 8 haftada 0 sayı yaptığı maç sayıları senelere vurursak şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: 2016 (3), 2015 (1), 2014 (3), 2013 (1), 2012 (1)… Bu sene şimdiden 6 tane delikli lokma gördük skor tablosunda!
Son olarak bütün bu bilinmezlik ortamının NFL’in şampiyonluk oranlarını nasıl etkilediğine bakalım. Geçen haftaya kadar ligin en kötü savunmasına sahip olan Patriots hâlâ daha favori. İkinci sırada Washington Redskins’i de geçtikten sonra kamuoyunun saygısını kazanan Philadelphia Eagles var. İki hafta öncesine kadar namağlup olup hücumu ligi kasıp kavuran Kansas City Chiefs 4.lüğe gerilemiş durumda. 6. sırada daha senenin başında savunmasının kötülüğüyle dalga geçilen New Orleans Saints yer alıyor. Sene başından beri performansları ortada olan Indianapolis Colts (2-5) ve New York Giants’ın (1-6) şampiyonluk şansı ise şu takımların Şampiyonlar Ligi’ni kazanma şansından daha fazla: Borussia Dortmund, Sevilla, Beşiktaş, Porto, Monaco… NFL’de her an her şey olabilir bu sene!
HAFTANIN EN GÜZEL BEŞ HAREKETİ
Beşinci sırada güzel derken içimin acıdığı bir Amerikan güreşi esintisi var ama izlerken oturduğum yerde titrediğim bu hareketi buraya konu etmeliydim sanki. Giants liberosu Landon Collins, Seahawks koşucusu Tyler Lockett’ı çocukla oynayan amca gibi tutup yere çalıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=xQvjXN4Tqfs
Dördüncü sırada Jason Witten’ın bakkaldan alınmış sıcak ekmeği taşırcasına tek elle yakaladığı şu pas var.
Üçüncü sıra Le’Veon Bell’in kendisini çelmelemeye çalışan rakip defans oyuncularını sırasıyla yere indirdiği şu koşunun.
İkinci sırayı Ezekiel Elliott’ın rakipten sıkılıp kendine çelme taktığı ama istifini bozmayıp koşmaya devam ettiği şu acayip pozisyon alıyor. Yeri gelmişken Cowboys liberosu Jeff “Daniel Pancu” Heath’e de değinmek lâzım. Takımın vuruşçusu (kicker) Dan Bailey kasığından sakatlanınca “ben lisede topa vuruyordum ya” deyip ekstra puan vuruşlarının başına geçti ve de 2’sinde isabet sağladı. 1979’dan beri en uzun mesafeden gol atmış oyuncu olarak da tarihe geçti böylece…
İlk sırada ise şu an ligin en iyi oyun kurucusu olan Carson Wentz’in imzası bulunan iki hareket var. İlki yere çalınayazarken verdiği şu touchdown pası.
Ama bunu da gölgede bırakacak özellikteki hareketi, üzerine çullanan üç tane defans oyuncusundan mucizevi şekilde sıyrıldığı şu an. Daha önce çekiştirilmekten, çelmelerden kurtulan oyun kurucular görmüştüm ama 100+ kiloluk savunma oyuncuları bulutu içinden sihirbaz gibi fırlayanına ilk defa şahit oldum.
Haftanın ‘Sabri Bey N’apıyorsunuz’ Özel Ödülü: (İsterseniz arka fonda Benny Hill giriş müziğini çalabilirsiniz) Kelvin Benjamin yaptığı harika top tutuşun büyüsüne kapılıp ilk yarının sona erdiğini unutuyor, Jermaine Kearse tuttuğu touchdown pasından sonra seyircilerin arasına sıçramaya çalışıp lastik top gibi geri sekiyor, Flacco “hep başkaları mı yere çalacak beni yahu kendi kendimi de yere çalarım ben!” diye isyan ediyor, Travis Benjamin ve Keenan Allen touchdown sevinçlerine yeni bir açılım getiriyor.
HAFTANIN TAHMİNLERİ
Öncelikle geride bıraktığımız hafta bu sene ilk defa %50 isabet oranının üzerine çıkabildim, bunu bir kutlayalım. Sonra da handikaptan tam 37 sayı sapan açılış maçına kısaca değinelim. Yukarıda da bahsettiğim üzere Flacco da sakatlanan QB’ler kervanına katıldı fakat bunun sene başından beri en iyi oynadığı maçta gerçekleşmesi (10/15 pas isabeti, 101 yarda) kendisi adına ciddi bir talihsizlik oldu. Öte yandan handikap tahminimin boşa çıkmasına karşın mini analizim isabet bulmuş oldu. Flacco’nun yerine giren Ryan Mallett 3/7 pas ve 20 yarda ile, eee, iyi oynadı? Peki Ravens 13/22 ve 121 yardalık pas ve 174 yardalık koşu oyunuyla nasıl 40 sayı yapabiliyor? Bayanlar baylar, senenin trendi defans gollerine hoş geldiniz. Jay Cutler’dan daha iyi olduğu evrensel boyutta kabul gören bir gerçeklik olan Matt Moore, eline geçen bu fırsatı 2 pas kaptırma ve 3 yere çalınma ile berbat etmiş oldu. Moore’un bu performansı da onu bu senenin “oyuna devre arasında dahil olup iyi performans gösteren, fakat sonraki hafta yokları oynayan QB’ler” listesine ekledi. Kevin Hogan, C.J. Beathard, E.J. Manuel bankta yer açın evladım kardeşiniz de otursun.
Cleveland Browns – Minnesota Vikings (-9.5): Cleveland barlarında çalınan en popüler parça son zamanlarda buymuş bir rivayete göre. Gerçekten nereden başlanır sorunlar listesine fikrim yok. Neredeyse her hafta bir kere oyun kurucu değiştiriyorlar ve de hepsinin performansı al birini vur ötekine. Tennessee Titans karşısına Deshone Kizer ile çıktılar, kendisi 12/20 pas isabeti, 114 yarda ve 2 pas kaptırma ile oynadı. 3. çeyreğin ilk hücumunda yaptığı pas kaptırmadan sonra oyuna Cody Kessler girdi (geçen haftaki analizde öngördüğüm üzere) fakat o da 10/19 pas isabeti, 121 yarda, 1 pas kaptırma ve 2 yere çalınma performansı sergiledi. Bu hafta maça gene Kizer başlayacak ama sonrasında ne olur, kim bilir. Bütün bunlar yetmezmiş gibi Demir Adam lakaplı hücum muhafızı (offensive lineman) Joe Thomas hiç sakatlanmadan üst üste oynadığı 167 maç ve 10363 setten sonra triseps sakatlığı geçirip sezonu kapattı. Ayrıca uç savunmacısı Myles Garrett, dış açık savunmacısı Jason McCourty vs. gibi çok önemli sakatlıkları da var. Eğer Minnesota bu maç Cleveland temsilcisi üzerine sayı olup yağamazsa bu sezondan hiçbir şey beklememeleri gerektiği ortaya çıkar. Her ne kadar Londra’da oynanan maçlar sürpriz sonuçlara gebe olsa da DVOA’ya göre ligin en iyi 5. oyun kurucusu Case Keenum’a sahip (şu cümleyi kurduğuma inanamıyorum) ve ligin en iyi 6. takımı olan Vikings’in zorlanmadan kazanması gerekir bu maçı.
New Orleans Saints (-9) – Chicago Bears: Üstte de belirttiğim gibi, New Orleans temsilcisinin yaşadığı Rönesans cidden takdire şayan. Savunmalarını nihayet oturtmaları bunda büyük bir etken. (Tabii şu şerhi düşmek lâzım, gerek iki hafta önce Detroit Lions’a peşi sıra verdikleri sayılar, gerek tecrübesiz Packers QB’si Brett Hundley’ye verdikleri koşu yardaları halen daha eksik bir şeylerin olduğunu gösterir ama şampiyonluk favorisi Patriots’tan çok daha iyi bir defansa sahipler şu an) Bir diğer gizli istatistik ise koşu oyununda varlığı huzursuzluk yaratan Adrian Peterson’ın takas yoluyla gönderilmesi oldu. İlk 4 hafta sadece 376 koşu yardası alabilmiş Saints, Peterson’sız son iki haftada 354 yardaya ulaştı. Bunda yıldız koşucu Mark Ingram kadar çok yönlü elemanları Alvin Kamara’nın da katkısı büyük. Hücumun çeşitlenmesi, Drew Brees’in yükünü de azalttı ki ligin en iyi hücum koruma hatlarından (offensive line) birine sahipler. Öte yanda Chicago var. Oyun kurucu mevkiinde Mitch Trubisky’yi başlattıklarından beri yaptıkları bütün sayılar neredeyse saçma sapan. Defans gollerinden tutun kandırmaca hücumlarına kadar izleyenlere sürekli eğlence vaat eden fakat süreklilik konusunda aynı güvenin çeyreğini arz edemeyen bir felsefe. Bu rüya elbet bir gün bitmeli. Fakat Bears ligin en kötü koşu savunmalarından birine sahip olan Saints’e karşı da sıfır pas oyunu ile iyi bir skor almayı becerirse ayakta alkışlayacağım gerçekten.
New York Jets (+6) – Atlanta Falcons: Atlanta temsilcisinin geçen senenin alev almış pas hücumundan hiçbir eser kalmamış olması bu senenin en büyük sürprizlerinden. Bu düşüşün ihalesi ister istemez Kyle Shanahan’in yerine gelen yeni hücum koordinatörü Steve Sarkisian’a kalıyor. Geçen hafta New England temsilcisi karşısında QB Matt Ryan’ın bomboş pas hedeflerini kaçırması, koşucu Devonta Freeman’ın aldığı yardalar ve Patriots’ın kötü koşu savunması ortadayken sadece 12 defa koşması Atlanta’nın geçen sene en büyük hücum tehditlerinden birini oluşturan derin pasların sene başından beri sürekli hava kaçıran Patriots savunması karşısında esamesinin okunmaması maça dair çok şaşırtıcı gelişmelerdi. (Bunda belki Patriots koçu Bill Belichick’in yaptığı Patronus büyüsünün de etkisi olmuştur tabii bilemeyiz.) Baş antrenörleri Dan Quinn’in de NFL’deki her takımın ezbere bilmesi gereken şeyi es geçip, ilk devrenin bitimine 2 dakika kala 4. hakta yarda kazanmaya çalışıp başarısız olunca topu ve dolayısıyla kaderini Tom Brady’nin eline orta sahada bırakmış olması da ona yazılacak bir hata oldu. Nihayet bu hafta karşılarında New York Jets var. New York ekibi iki haftadır zayıf savunmalara karşı alabilecekleri maçları büyük hatalar sonucu kaybediyor. Geçen hafta QB Josh McCown’un göz göre göre, hiçbir tehdit yokken rakibe fırlattığı bu pas mağlubiyeti getirdi. Eğer Atlanta temsilcisi bu zayıf savunmaya ve hataya meyilli rakibe karşı da hücumda silkinemezse bu sezona dair bütün umutlarını kesmeleri icap edebilir. İki haftadır hücumda yaşadıkları tercih hataları ve sıkıntılardan ders çıkarıp patlamayı bu hafta yapacakları hissiyatına sahibim fakat her iki takımın da maçta yapacaklarına dair bir şey kestirmek epey güç ve bu seneye dair öğrendiğim bir şey varsa o da hislerimi dinlememem, o yüzden Jets’i seçiyorum.
Tampa Bay Buccaneers – Carolina Panthers (+1.5): Geçen haftaki yazımda Carolina temsilcisinin savunmadaki her şeyi Luke Kuechly’nin oynamıyor oluşunun Chicago Bears karşısında bir şey ifade etmeyeceğini yazmıştım. Etmemesine etmedi zira Chicago hücum gücüyle sadece 3 sayı alabildi, fakat es geçtiğim nokta Cam Newton’ın ortalamanın az üstünde yer bulan Bears defansı karşısında 2 pas kaptırma ve 5 yere çalınmalık performans sergileyebilme ihtimali oldu. Panthers için iyi haber: Bu hafta Kuechly geri dönüyor. Daha da iyi haber: Tampa Bay’in defansı o kadar kötü hâlde ki QB Jameis Winston 32/44 pas isabeti, 384 yarda ve 3 touchdown’lık bir performans sergilese dahi hücumdaki teklemeleri bilinen Buffalo Bills’e 30 sayı verip maç kaybedebiliyorlar. Buccaneers’in Carolina karşısında en az 24 sayı bulması normal bir beklenti, o yüzden esas soru Cam Newton’ın önündeki un ufak olmaya meyilli hücum koruma hattına rağmen 20’li 30’lu sayıları görüp göremeyeceği. İçimden bir ses iki haftadır hırsını içine atan Newton’ın gene bir kendini ispat maçına çıkacağını söylüyor. İçimdeki hissi daha yukarıda dinlemeyeceğimi söylemiştim ama bu George Costanza taktiğine henüz %100 alışamadım beni mazur görün.
Philadelphia Eagles (-12.5)– San Francisco 49ers: Carson Wentz, kendisine dair bütün şüpheleri tarihin tozlu sayfalarına gömdüğü bir haftayı geride bıraktı. Evet artık derin toplar da atabiliyor, evet mobilitesiyle yere çalınmaktan sıyrılıp mucize yardalar alabiliyor. Hem hücum koruma hattı, hem de savunma akın hattı (defensive line) epey verimli çalışıyor Philadelphia temsilcisinin. Yani her şey toz pembe. Fakat bu güzel tabloyu bozacak bir gelişme, hücum koruma hattının önemli elemanlarından Jason Peters’in sakatlanması oldu. Bu hattaki potansiyel bir gerilemeden San Francisco temsilcisi yararlanabilir mi? Cevap pek olumlu değil, zira ayarlanmış yere çalma istatistiklerinde lig 25.siler. Oyun kurucuları hâlâ daha çaylak olan Beathard ve de Eagles savunma akın hattı kendisine Cowboys’un 5 yere çalmasının üzerine en az bir o kadar daha hoş geldin hediyesi vermeye devam edecektir. San Francisco’nun geçen haftadan önceki 5 maçında da skoru yakın tutmasına rakipleri arasında Arizona Cardinals, Indianapolis Colts vs. olduğunu unutarak aldanmıştık, aynı yanlışı ikinciye yapmamayı tercih edip Philadelphia’yı seçiyorum.
Buffalo Bills (-2.5) – Oakland Raiders: Buffalo temsilcisi, bu sene sık rastlanan “iyi hücum-kötü savunma” ekolünün temsilcilerinden Buccaneers karşısında iyi bir sınav verdi geçen hafta. Tabii şunu unutmamak lâzım, Tampa Bay topu normal şartlarda yapacakları son hücumda düşürüp kaybetmese belki de çok farklı şeylerden bahsedecektik ama Buffalo’nun hüviyeti tam da bu zaten. Rakibe büyük oyunlar verme, koşu oyunlarını durdur ve de son ana kadar maçın içinde kal. Bills’in başantrenörü Sean McDermott da bir Andy Reid değil ki rakibine üst üste gereksiz yere sayı alma fırsatları hediye etsin. Buffalo’nun pas savunmasının Kansas City’den çok daha iyi olduğunu da düşünürsek, Raiders’ın geçen hafta aldığı derin pas sayılarını bu hafta tekrarlama ihtimalinin daha düşük olduğu sonucuna ulaşırız. Hasıl-ı kelâm, geçen hafta Raiders’ın sorunlarının üzerini örten galibiyetin gizleyici etkilerinin silinmesi gayet mümkün Buffalo temsilcisi karşısında.
Cincinnati Bengals (-10.5) – Indianapolis Colts: Cincinnati temsilcisinin hücumunun neredeyse tek bir hücum planı var ve o da A.J. Green’in mucizevi şekilde yakalayacağı paslar. Maçtan sonra koşucuları Joe Mixon’ın (7 denemede 48 yarda) “ikinci yarıda top elime hiç geçmedi, bak rakibe Bell nasıl koşup duruyor” diye şikayet etmesinin bir sebebi var. Öte yandan Mixon’a herhangi bir konuda hak vermek zulüm zira kendisi geçen sene bir kadını yumruklamıştı. Gerçi sahadaki oyuncuların saha dışı davranışlarını aklımızda 7/24 tutarsak vicdan azabından derbeder olmamız lâzım, o yüzden konudan sapmayayım. Colts hakkında ne denebilir ki… Geçen hafta savunması iyi olan Jaguars’a 33-0 yenildiler, ondan önceki hafta savunması kötü olan Titans’a 36-22 yenildiler, bu sezon oynayabildikleri üç yakın skorlu maç San Francisco, Arizona ve Cleveland temsilcilerine karşıydı. O yüzden bu maç ekstrem bir şeyler olmazsa, Bengals hücumu ne kadar kötü durumda olursa olsun Colts’a karşı yeterli bir fark bulabilir gibi geliyor.
New England Patriots – Los Angeles Chargers (+7): Patriots bu sezon çok sakatlık yaşadı ama en yıkıcı sonuçları olabileceklerden biri hat destekçisi ve pas baskıcısı Dont’a Hightower’ın muhtemelen sezonu kapatması oldu. Zaten neredeyse hiç olmayan pas baskısı, bu kayıpla birlikte sıfıra inecektir ki Chargers oyun kurucusu Philip Rivers, Travis Benjamin ve Keenan Allen’a atacağı pasların hayalini kurmaya şimdiden başlamıştır herhalde. Evet, New England ekibinin her zaman şapkadan tavşan çıkarma ihtimali mevcut ama bu maçın Patriots lehine rahat galibiyetle sonuçlanma olasılığı oldukça düşük. Hücumların karşılıklı işler yapacağı ve de son dakikalarda skoru belli olacak bir maç olacaktır.
Seattle Seahawks – Houston Texans (+6.5): Çok ihtimalli maç. Yani normal şartlarda Deshaun Watson’ın önderliğinde yeniden doğan Texans hücumunun Seattle karşısında skoru yakın tutacağından gayet emin olurdum, ama… İşte bu ama çok büyük bir ama zira Texans’lı oyuncuların Cuma günü yaşananlara nasıl tepki vereceği büyük bir soru işareti. Dış etkenler kaynaklı olumsuzluklar oyuncuları birbirine kenetleyip ekstra motivasyon da sağlayabiliyor, bilâkis sahada ruh gibi gezinmelerine de sebep olabiliyor ve Houston ekibine hangi etkinin yansıyacağını kestirmek güç. Seahawks’ın sıkıntıları malûm ve de düzelme emaresi göstermiyor: Kötü bir hücum koruma hattı, vasat dış açık kadrosu, koşu oyununun zaten baskı altında olan Russell Wilson’ın işlerini rahatlatamaması… Öte yandan savunmaları hâlâ daha üst düzeyde ve de zaten o yüzden şampiyonluğun 5. favorisi durumundalar. Savunmalarının yumuşak karnı 2. dış açık opsiyonlarına atılan paslar. Eğer vasat Texans hücum koruma hattı sağlam durursa ve Watson’a gereken süreyi az da olsa tanırsa üst üste 4 maç 30+ sayı bulmuş Houston ekibi farkı 6.5 sayının altında tutacak kadar sayı yapabilir. Ama işte psikolojik etkenler…
Washington Redskins – Dallas Cowboys (-2): Derbi maçı ve deplasman takımı favori. Normalde gönül rahatlığıyla Washington temsilcisinin kazanma ihtimali çok yüksek denecek bir maç ama takımın durumunu tek bir video ile özetlemek gerekirse:
Hücum koruma hattı beşlisinin dördü Cowboys karşısında forma giyemeyecek. Bu durumda normalde zayıf olan Cowboys savunmasının tek parlak yanı olan pas baskısının güzel bir maç geçireceğini savlamak afaki olmaz. Kirk Cousins’ın baskı altında neler yapabileceği soru işareti, fakat Dallas temsilcisinin ligin en iyi 4. hücumuna sahip olduğunu düşünürsek daha geçen hafta Eagles’ın gerçekleştirdiği hücum performansının bir benzeri gerçekleşebilir. Bu durumda maç erken kopmasa bile sonlara doğru Redskins’in enerjisinin bitmesi yüksek ihtimal, bu da Dallas ekibinin işine yarayacak bir durum. RB Elliott ikinci haftadaki rezil performansından beri oyununun üzerine koymaya devam ediyor ve de Redskins karşısında 100+ yardalık bir performansa ulaşırsa Cowboys için maç beklenenden de kolay olabilir.
Detroit Lions – Pittsburgh Steelers (-3): Bu senenin en bir şöyle bir böyle oynayan takımlarından birisi Pittsburgh temsilcisi oldu. Hem sert savunmaları, hem de Antonio Brown ve Le’Veon Bell gibi iki üst düzey tehdidi barındıran hücumları ile ligin en iyi takımı olarak nitelendirilmeleri şaşırtıcı olmayacakken, oyun kurucuları Ben Roethlisberger’ın emeklilikle flörtleşen performansı yüzünden iki sürpriz mağlubiyet aldılar. İyi haber, son iki haftadır hücumda nihayet pas/koşu dengesini bulmuş gibi gözükmeleri (15/25 pas, 268 yarda; 43 koşuyla 152 yarda). Burada soru şu: Detroit defansı bu iki tehditten birini saf dışı bırakabilir mi? İki hafta önce bıraktığımızda New Orleans Saints’ten 52 sayı yemişlerdi (her ne kadar bu sayıların önemli bir kısmı savunma tarafından kaydedilmiş olsa da) ve de 193 koşu yardası vermişlerdi. Koşu savunması istatistiklerinin iyi olmasının bir sebebi de oynadıkları 6 maçın 3’ünde rakiplerinin Peterson öncesi Cardinals, Darkwa öncesi Giants ve de hâlâ daha koşusuz Panthers olması. O yüzden belki de savunmaları DVOA’nın gösterdiği kadar iyi değildir. Steelers da şampiyonluk adayı olduğunu ispat etmek istiyorsa üst üste üç maç kazanabilmeli.
Kansas City Chiefs (-7) – Denver Broncos: Denver temsilcisinin serbest düşüşü devam ediyor. Normalde o hâldeki Giants’a 23-10 gibi bir skorla kaybetmiş bir takımın bir sonraki maçına büyük bir iştahla çıkması beklenebilirdi fakat onu da 21-0 kaybettiler. Neden? Çünkü hücumları çok kötü durumda ve de savunmasına dair parlak şeyler söylemenin mümkün olmadığı Raiders’a karşı dahi 16 sayı yapabildiler. Denver ekibi için iyi haber, Chiefs savunmasının da ortalamanın altında bir performans sergiliyor olması. O yüzden 15-20 sayı arasında yapma ihtimalleri mevcut. Bununla beraber, Steelers ve Raiders yenilgilerine rağmen hâlâ daha ligin en iyi hücum hattına sahip olan Kansas City ekibi, belki de sezonun şimdiden en kötü performansını sergilediği Steelers maçında dahi bir şekilde 13 sayı bulabilmişti. Broncos’un pas savunmasının da vasat olduğunu ve özellikle de rakibin iç açığına güzel bir maç geçirdiklerini hesaba katarsak, koşu savunmasının tıkandığı yerde Travis Kelce devreye girebilecektir Chiefs adına.
Geçen haftanın tahminleri: 6-5-2
Sezon toplamı: 44-56-3