Eğer desteklediğiniz takım kötü sonuçlar almıyorsa yahut fantazi liginizde fena işler yapmıyorsanız, tahminlerin tepetaklak olması açısından NFL’in en eğlenceli zamanları ilk 4 haftadır diyebiliriz. İlk haftaya abartı tepki, sonra abartı tepkiye abartı tepki, ilk iki abartı tepki hasbelkader sizi doğru sonuçlara sevk etmişse füzyon reaksiyonuyla büyük enerji patlaması yaratan (fizik dersi alalı epey uzun zaman oldu yanlışsa mazur görün) bir üçüncü hafta tepkisi ve sonrasında gelen hayal kırıklığı klasik bir manzaradır.
Fazla soyutlaşmadan bir örnek vereyim. İlk hafta Green Bay Packers, Seattle Seahawks’ı nispeten rahat bir şekilde yenince, Atlanta Falcons da Chicago Bears’e son dakikada maçı verecek gibi olunca bu iki takıma dair beklentiler yeniden ayarlanmıştı. Daha geçen haftaki yazımda Packers savunmasını övmüş, Falcons’ın hücumundaki gerilemenin de normal olduğunu düşünmüştüm. Peki ne oldu? Falcons, Packers’ı o kadar rahat geçti ki şimdi içimdeki ses Falcons’ı göklere çıkarmamı, Packers’ın savunmadaki sıkıntılarına değinmemi söylüyor.
Buradan zincirleme abartı tepki tamlaması da oluşturulabilir. Eğer Bears bu Falcons hücumunu yavaşlatıp Tampa Bay Buccaneers’dan o kadar fark yediyse o zaman Tampa Bay, Super Bowl finali oynar! Detroit Lions hem Arizona Cardinals’ı, hem de New York Giants’ı yendi ama rakipleri çok kötü durumda o yüzden bu hafta Falcons onları yener. Ama belki de Packers çok kötüydü ki Seattle Seahawks, San Francisco Giants’a karşı ancak 12 sayı yapabildi, demek ki Falcons’ı abartıyoruz…
Neticede bu hafta bu takımların alacağı sonuçlar ya kafamı daha da karıştıracak, ya da bu iki kanaatten birine daha sıkı sarılmamı sağlayacak; ta ki bir sonraki hafta nihai tepki dengesi bulunana kadar. İşte NFL bu!
Kazananlar, Kaybedenler, Geride Kalanlar
Kaybeden: Los Angeles Chargers Camiası (komple)
Chargers yeni şehre taşınıp yeni bir stadyuma geçince belki üzerlerindeki lanet kalkar umudu vardı. Lanet kelimesi hafif bile kaçabilir zira 2015’e kadar uzanan bir istatistiki anomali dahilinde maç kaybediyorlar. Geçen sene ilk 6 haftada aldıkları 4 yenilgide maçı kaybetme olasılıkları 30 milyonda birdi. Sonuçta seneyi 7 sayı ve daha az farkla biten 9 maçtan 8’ini kaybederek tamamladılar. Bu seneyi de katarsak 11’de 10 yenilgi, 2015’i de katarsak 22’de 18 yenilgi aldılar yakın skorlu maçlarda. Birkaç sezon daha böyle giderlerse istatistik bilimi büyük sayılar yasasını yeniden yazmak zorunda kalacak.
Fakat durum sadece bir bahtsızlıktan ibaret değil. Vuruşçuları (kicker – K) Yunghoe Koo geçen hafta benzer uzaklıktan (40-45 yarda) iki tane saha golü kaçırdı ve ilk haftayı da göz önüne alırsak mağlubiyetlerdeki birinci sorumlu gibi. Ama burada, topu genç oyuncunun üzerinde baskı hissetmeyeceği bir mesafeye taşımayan koçun hiç suçu yok da diyemeyiz. Yada Chargers taraftarları maçı izlemeye gelse, stadyumun ciddi bir kısmı Miami Dolphins taraftarlarıyla dolu olmasa, belki de Koo kendini daha rahat hissederdi. Ama Chargers camiasının içinde bulunduğu durumu, ismini bilmediğimiz stadyum görevlisinden daha iyi anlatan olamazdı, zira Koo saha golünü kaçırınca havai fişekleri gene de patlattılar. Gözünde yaşla gülen emojiler yetmez şu duruma.
#Chargers biff the game winning field goal; decide to set off celebratory fireworks anyway 😂 pic.twitter.com/jAl5qO0KcB
— Colin Anderle (@nderleColin) September 18, 2017
Kazanan: Denver Broncos
Eğer takımın Twitter hesabı Türkçe biliyor olsaydı mention’ı sona alarak bana lâf atardı. İki haftadır beklediğim düşüşü göstermek bir yana üzerine koyarak ilerlediler. Bir türlü güvenemediğim oyun kurucu (QB) Trevor Siemian 4 touchdown pası fırlatarak kaptırdığı bir pası ve düşürdüğü bir topu gölgede bırakacak performans sergiledi. Savunma koordinatörleri Wade Phillips yazın Los Angeles Rams’e gidince Broncos savunması eski gücünde olmaz diye düşünürken o konuda da gerileme kaydetmediler, Cowboys QB’si Dak Prescott’ı 2 defa yere çaldılar, 2 de pas kaptılar. Hepsini geçtim, geçen sezonun ve ilk haftanın yıldızlarından Cowboys koşucusu (RB) Ezekiel Elliott’ı 8 yardada tuttular. 8! 40 yaşındaki, NFL’in belki de en yavaş/hareketsiz QB’si Tom Brady 9 koşu yardasıyla tamamladı haftayı! Tom Brady, Ezekiel Elliott’tan daha fazla koşu yardası yaptı geçen hafta! Bu paragrafı ünlemlerle donatmak istiyorum. Üzerine üstlük eski hücum koordinatörleri Mike McCoy’ın 4 yıllık bir aradan sonra geri gelmesi, sadece savunmayla maç kazanan takım hüviyetlerini de değiştirmiş gibi. Broncos şakaya gelmeyecek bir takım.
Kaybeden: Eli Manning – Ben McAdoo ikilisi
Hücum gurusu olarak bilinen Ben McAdoo, başantrenör olarak göreve başladığı günden beri New York Giants’ı 30 sayının üstüne çıkartamadı. Onu geçtim, sekiz maçtır 20 sayı barajını bile aşamıyorlar. İlk haftadaki hücum sıkıntılarını dış açıkları (WR) Odell Beckham Jr.’ın eksikliğine bağlamanın nasıl bir hüsnükuruntu olduğu da tekrardan ortaya kondu. QB Eli Manning’e gelince… Eğer iki şampiyonluk yüzüğünüze ragmen hakkınızda neden ‘son derece vasat’ olduğunuza dair bir yazı basılıyorsa, zaten kariyeriniz az çok babanızın ve de abinizin gölgesinde geçmişse ve de takımınızın hâli de ortadaysa çok diyecek şey kalmıyor.
Kaybeden: NFL
Patriots’ın eski iç açığı (tight end-TE), cinayetten giydiği hüküm için tam da temyiz yolu açılmışken hapiste intihar eden Aaron Hernandez’in beyninde ciddi C.T.E bulgularına rastlandı Buğra Balaban’ın da yazdığı üzere. İşin kötüsü, C.T.E’nin önüne kullanılan ekipmanı değiştirmekle geçmenin yolu şimdilik yok gibi gözüküyor. Bunu ilk keşfeden doktor Bennet Omalu’ya göre, sorunun müsebbibi proteinin beyinde birikmesini engelleyen bir hap bulunacak yahut NFL’in oynanış şekli temelden değişecek. Hernandez’in ailesi NFL’e ve de Patriots’a da bu konudaki ihmallerinden ötürü dava açmayı planlıyor. NFL’in bu konudaki kulağının üzerine yatma politikası git gide daha da sürdürülemez bir hale geliyor.
Kazanan: Perşembe Gecesi Futbolu
41-39! 5’er koşu ve pas touchdown’u! 4 yere çalma! 30’da 17 3. hak başarısı (third down conversion)! 3 top düşürme! Sezonun en kötü fikstürlerinden biri olması beklenen Rams-49ers maçı, tavsiyemin aksine futbol adına her şeyin gözlenebileceği bir maça dönüştü. Bundan sonraki fikstüre bakınca da genel olarak fena geçmeyecek maçlar izleme ihtimalimiz daha fazla. Bu maçları artık Amazon’un yayınlayacak olması da NFL için kötü bir gelişme olmasa gerek.
Haftanın En Güzel Beş Hareketi
Geçen hafta üç olan sayının bu hafta 5’e çıkması, futbolun yavaş yavaş ritmini bulduğunun göstergesi diyebiliriz.
Haftanın Tahminleri
San Francisco 49ers – Los Angeles Rams: Rams (-3) tahminim gerçekleşmedi. Maçın beklediğimden çok farklı gerçekleşmesi San Francisco için iyi haber diyebiliriz, Seattle maçından beri umut veren bir futbol oynuyorlar; ekstra sayı denemesini kaçırmasalar ya da 2 sayı denemesinde başarılı olsalar maç muhtemelen uzatmaya dahi gidecekti. Tabii nihayetinde QB’leri Brian Hoyer oldukça ulaşabilecekleri başarı düzeyi çok da yukarılarda değil. Bir de Perşembe maçlarına takımların yorgun çıktıklarını düşünürsek iki takımın da savunması normalden fazla zaafiyet göstermiş olabilir, bu ihtimali de göz ardı etmemk lâzım.
Jacksonville Jaguars (+3) – Baltimore Ravens: NFL 2013’ten beri her sene Jaguars’ı bir kere Londra’ya göndermezse içi rahat etmiyor ki bu sezonun ilk Londra maçını açan takım da gene onlar. Belki de ‘ev sahibi’ etiketinin hakkını vermelerine sebep olacaktır bu. Evet, ilk haftadaki idare eder performansından sonra Blake Bortles beklendiği gibi bortladı fakat Titans’ın 21 sayılık galibiyeti maçın üçüncü çeyreğin ortalarına kadar çekişmeli olduğunun üzerini biraz örtüyor. Baltimore’un ilk Londra seyahati olması, geçen hafta verdikleri sakatlıklar, Londra maçlarının genelde garip geçmesi Jaguars lehine gelişmeler. Ravens iç muhafızı (guard, G) Marshal Yanda’nın eksikliği, ilk haftayı 10 yere çalmayla kapatan Jaguars savunma hattına karşı QB Joe Flacco’yu epey korumasız bırakabilir.
Indianapolis Colts – Cleveland Browns (-1.5): Chuck Pagano, geçen hafta gene koçluk dehasını sergiledi ve takımı potansiyel olarak son hücumu yapıyor olabilecekken iki defa topu hiç koşucularına vermeyip zaman geçirmemek ya da saha golü civarlarına gidememek suretiyle Arizona Cardinals’ı maçın içinde tutmayı başardı. Browns geçen hafta Ravens’a kaybetti kaybetmesine fakat QB’leri Kizer’ın kötü performansı, nihayet maçı terk etmesine sebep olan migrenine ne kadar bağlıydı, kestirmek güç. Browns’ın dış açık mevkiindeki sakatlıklarına karşılık Colts’un defansında eksikler var. Aklım “Bu iki kaybetmede denk takımın mücadelesinde ev sahibi olup da favori olmayanı seç tabii ki” diyor ama Browns beklentilerin üzerine şimdiye kadar azıcık çıkabildiği için onların son anda kazanacağını düşünüyorum. Çünkü Pagano, are you coach?
Chicago Bears – Pittsburgh Steelers (-7): Başta da dediğim gibi Chicago’nun geçen haftaki ağır Tampa Bay yenilgisine bakıp mübalağa sonuçlara varmak mümkün fakat verdikleri sayılar savunmalarının kötülüğünden değil, hücum ekibi hatalarından kaynaklandı çoğunlukla. 2 top düşürme ve 2 pas kaptırma doğrudan 7, hemen bir sonraki hücumda da 14 olmak üzere 21 sayıya mal oldu. Buradan iki sonuç çıkıyor; Chicago’nun savunması fena değil ama hücum ekibi gerek açık pozisyonlarındaki yetenek eksikliği, gerek oyun kurucularının yetersizliğinden ciddi anlamda muzdarip. Steelers hücumu henüz o patlayıcılığını yakalayamadı ve de QB Ben Roethlisberger yaşını ve sakatlık geçmişini biraz göstermeye başlamış olabilir; lakin Chicago’dan ofansif bir ışık görene kadar (belki çaylak QB Trubisky?) güçlü savunmalara karşı hata yapacaklarını var saymak daha mantıklı.
New York Jets – Miami Dolphins (-6): Jay Cutler yaşıyor! Tamam, bir touchdown pasına karşılık iki pas kaptırma pek de hayat belirtisi olmayabilir ama neticede lanetli de olsa Chargers’a karşı takımını galibiyete götürdü tecrübeli oyun kurucu. Geçen senenin sürprizi koşucu (RB) Jay Ajayi kaldığı yerden devam ediyor, Jarvis Landry’nin ilk hafta performansı da fena değildi. 6 sayıyla favori olmaları fazla gelebilir lakin bayanlar ve baylar, karşınızda geçen haftaki Jets savunma istatistikleri: 0 yere çalma, 0 QB’ye darbe, 0 top kaybına zorlama, 1 başarılı pas savunması (yani pasın yakalanmasına izin vermeme), 4 koşucuya yarda kaybettirme ve nihayet 6 touchdown pası yeme. Buffalo Bills’den daha iyi, en azından denk bir hücum gücüne sahip Dolphins benzer bir performans sergileyecektir.
Buffalo Bills – Denver Broncos (-3): Üst üste dördüncü kez deplasmanda favori olan takımı seçmek hata olabilir ancak Broncos takımını o kadar övdükten sonra onları seçmemek daha büyük bir hata olur. İlk iki hafta gösterdikleri performansla DVOA savunma istatistiklerinde üçüncü sırada yer alan Bills takımını övmek isterdim ama rakiplerinin Jets ve Panthers olması buna mani oluyor (bkz: en baştaki abartı tepki kuramı). Üstüne üstlük RB LeSean McCoy’un geçen haftaki 9 yardalık performansı, savunma olarak domine edici bir Broncos takımıyla karşılaşmadan önce pek de ümit verici değil. Güvenle Broncos diyorum.
New England Patriots – Houston Texans (+14): Patriots her zamanki Patriots. Beklenmeyen bir yenilgi sonrasında QB Brady’nin patlayıcı performansı, savunmasına dair soru işaretleri doğmuşken isimsiz kahramanların ortaya çıkması (açık savunmacısı (CB) Jonathan Jones, uç savunmacısı (DE) Deatrich Wise Jr.) şaşırtmadı. Öte yandan sakatlık faturası gittikçe kabarıyor New England temsilcisinin. Hücumda açık pozisyonunda oynayacak herkes geçen hafta sakatlanarak maçtan çıkmıştı. Houston Texans da her ne kadar sezona kötü başlasa da bir New Orleans Saints defansı performansı sergilemeyecektir savunmada. New England muhtemelen maçı kazanır ve Belichick-Brady ortaklığı her sonucu üretebilir fakat 14 sayıdan fazla bir fark ihtimali çok kuvvetli gözükmüyor.
Minnesota Vikings – Tampa Bay Buccaneers (-2.5): Vikings’in QB pozisyonunda çektikleri artık trajik boyuta ulaştı. Geçen hafta maç günü oynamayacağı açıklanan Bradford olmadan (vasat bir oyun kurucu kendisi) Pittsburgh’e karşı sahadan silindiler. İşin kötüsü, savunma takımı olarak akıllarda yer etmiş olmalarına karşın ilk iki hafta o anlamda da pek varlık gösteremediler güçlü hücumlara karşı. Chicago karşısında dış açıklar DeSean Jackson, Mike Evans ve koşucu Jacquiezz Rodgers ile epey etkili olmuş Tampa Bay karşısında da çok farklı şeyler izlemek mümkün olmayacak muhtemelen. Bir diğer güvenli seçim Tampa Bay.
Detroit Lions – Atlanta Falcons (-3): Haftanın okumlaması en zor maçlarından en başta da açıkladığım üzere. Falcons savunma hattı, Packers hücum hattını ezmiş ve de Rodgers’ı epey zor durumda bırakmıştı geçen hafta. 3 yere çalmanın üstüne adam adama savunmada da epey varlık göstermişler, açık savunmacısı Desond Trufant da bir pas kapma ve bir top düşürtme ile çok başarılı bir performans sergilemişti. Fakat Falcons için bir kötü haber, hat destekçisi Vic Beasley’nin bir aylık sakatlığı. Gene Packers gibi ortalama bir hücum hattına sahip olan Lions’a karşı Beasley olmadan aynı performansı sergileyebilecekler mi? Öte yandan şimdilik çok başarılı gözüken Detroit Lions savunmasının da Giants ve Cardinals gibi iki gayet kötü gözüken hücuma karşı o performansı sergilediğini unutmamalı. Falcons hücumunun geçen hafta sahaya koyduğu “Pas vermek istiyorsak veririz, kimse bizi tutamaz” özgüveni tekrarlanırsa gene kazanacaklardır. İlk defa güçlü bir rakibe karşı gücünü test edecek Lions’a güvenmektense ne olduğu belli ürünü seçmek yeğdir.
Philadelphia Eagles (-6) – New York Giants: Ligin en iyi savunmalarından Eagles’a karşı Giants 10 sayıyı geçebilir mi, şüpheli. Eagles açık savunmacısı Ronald Darby’nin 4-6 haftalık sakatlığı çok talihsiz bir gelişme Philadelphia temsilcisi için ama bu maça etki eder mi emin değilim. O yüzden soru şu olmalı? Eagles 16 sayı bulabilir mi? Geçen hafta anlaşılamaz bir şekilde koşu oyunu tercih etmeyen ve koşucu LeGarrette Blount’un “Niye oynamadığımı koça sorun” demesine sebebiyet verecek bir felsefe izleyen başantrenör Doug Pederson, gene benzer bir yaklaşım gösterirse Eagles’ın skor üretme işi zor olabilir. Fakat –sa, -se’ler yerine eldeki berbat Giants hücumunu esas veri olarak kabul etmeyi yeğliyorum şimdilik. Zira top da Eagles QB’si Wentz’i seviyor gibi:
Tennessee Titans (-2.5) – Seattle Seahawks: Yoldan beş tane iri kıyım adam toplansa Seahawks’ın hücum hattını aşağı alıp QB Wilson’a ulaşabilir gibi duruyor. Seattle sezona hep yavaş başlayıp sonradan açılan bir trend sergileyen bir takım, orası tamam lakin eğer iki maçta yapabildiğiniz tek touchdown Wilson’ın üç kişiden zar zor sıyrılıp verdiği o efsane pas ise ciddi sorunlarınız var demektir. Seattle için bir iyi gelişme, çaylak koşucuları Chris Carson’ın 93 yardalık top taşıması zira ilk hafta Eddie Lacy berbat gözükmüştü. Gene de temel sorun değişmiyor. Titans’ın çok derinlikli bir hücum hattı var; çaylak dış açık Taywan Taylor (bu hafta oynaması şüpheli) ve gene çaylak iç açık Jonnu Smith dahi geçen hafta beklenmeyen katkılar verdiler. Seattle defansı sonlara doğru elbet yorulacak ve de bu oyuncuların her birine yeterli önlemi alamayacaktır. Haftanın üçüncü ve son güvenli seçimi Titans.
Los Angeles Chargers – Kansas City Chiefs (-3): Bu hafta seçtiğim yedinci deplasman favorisi ama düşününce bir tarafta kadim bahtsız Chargers, öteki tarafta iç açık Kelce, dış açık Tyreke Hill ve koşucu Kareem Hunt üçlüsüyle hücum şov yapan Chiefs var. Kansas City temsilcisi sezon öncesi beklentilerin üstünde bir performans sergiliyor ama oynadığı rakiplerin Patriots ve Eagles olduğu düşünülürse düşüş yaşamalarını beklemek de çok gerçekçi değil, en azından şimdilik. Andy Reid’in son dakika koçluk hataları listesi epey kabarık olsa da Chargers talihini döndürene kadar bu tür kazalar beklememek lâzım.
Green Bay Packers (-7.5) – Cincinnati Bengals: Green Bay’in sakatlık listesini buraya dizsem kelime limiti dolar. Falcons’a karşı ezilmelerinin de bir sebebi bu sakatlıklardı. Öte yandan karşılarındaki rakip, şimdiye kadar hücum anlamında hiçbir varlık gösterememiş, iki haftada toplam 9 sayı kaydetmiş olan Bengals. Tabii şunu unutmamalı, Ravens ve Texans defansından sonra Packers defansı biraz kıpırdatabilir Cincinnati’yi. Öte yandan takımın Dalton’a olan itimadını kaybettiği, oyun kurucu olarak Colin Kaepernick’i istedikleri haberleri de çıktı. Evet, Packers lehine 7.5 sayılık fark çok fazla, fakat Bengals’ın hem saha içi, hem saha dışı durumunu düşününce onların iyi performans göstermelerini beklemek biraz Nasreddin Hoca hikâyesine dönüyor.
Carolina Panthers – New Orleans Saints (+5.5): Carolina temsilcisi kesinlikle ilk iki maçını kazanacak bir performans ortaya koymadı şu ana kadar. Buffalo’nun dış açığı Zay Jones boş pozisyonda topu tutabilse bir yenilgileri olacaktı. Sezon öncesinde omuz ameliyatı geçirmiş olan QB Cam Newton cephesinde ters giden bir şeyler var. Bills’in onu 6 defa yere çalması hiç iyi bir işaret değil, ki geçen maç bileğinden de sakatlandı bu maç oynamasına engel teşkil etmese de. Eğer gerçekten berbat Saints savunmasına karşı da varlık gösteremezlerse (Newton’un emniyet süpabı iç açık Greg Olsen da sakatlandı) Panthers’ın geleceğine dair olumlu bir şeyler söylemek güç olacak. Panthers’ın savunması mı iyiydi, yoksa 49ers ve Bills’e karşı oynamak mı iyi gösterdi, bilemiyoruz. O alanda gösterdikleri varlık da bir LB (hat destekçisi) Luke Kuechly sakatlığına baktığı için Saints’in bu maç özelinde kazanamasa bile fark yememesini beklemek makul.
Washington Redskins – Oakland Raiders (-3): Gene bir deplasman favorisi! Ama Oakland hem (galiba) güçlü Titans gibi, hem de (tartışmasız) güçsüz Jets gibi iki rakibe karşı öylesine baskın bir hücum performansı ortaya koydu ki onların maç kazanamayacağını düşünmek, bizzat onlar maç kaybedene kadar beyhude. Redskins bu iki takıma kıyasla daha iyi bir savunmaya sahip fakat oyun kurucu Derek Carr önderliğinde koşucu Marshawn Lynch ve dış açıklar Michael Crabtree ve Amari Cooper’ın ortaya koyduğu performans yetmezmiş gibi Cordarelle Patterson gibi derinden gelen destek de Raiders’ı çok tehlikeli kılıyor. Geçen sene Carr’ın sakatlığıyla biten zirveye doğru koşularına bıraktıkları yerden devam edecekler gibi. Tabii Redskins QB’si Kirk Cousins, nispeten zayıf Raiders savunmasına karşı değişiklik yapıp bu sezon ilk defa 240 yarda ve 1 touchdown pası istatistiklerini aşmaya karar verirse işler karışabilir fakat şimdiye kadar dış açıklarından verim almanın yolunu keşfedememiş durumdalar. Gene de Cousins bu, maç sonunda bir bakmışız kameralara dönüp “Hoşunuza gitti mi?” diye bağırıyor.
Arizona Cardinals – Dallas Cowboys (-3): Pazartesi gecesi futbolunda bizi bu hafta Pazartesi sendromuna çok uygun, hayal kırıklığı yaratan takımlar şöleni bekliyor. RB Elliott’ın berbat performansı, koşucu Dez Bryant’a gönderilen 16 pasın sadece 7’sinin isabet bulması, maçtan sonra başantrenör Jason Garrett’ın Dak Prescott’ı suçlaması pek de olumlu gelişmeler olmadı Dallas ekibi adına. Öte yandan geçen hafta koşu tehditini kullanamamaları ve akabinde açık pozisyonlarından verim alamamalarının sebebi içkin sorunlar değil, Broncos savunmasıydı muhtemelen. Bir kötü haber, Arizona’nın da şimdiye kadar rakiplerine pek koşu yardası vermemesi. Bir iyi haber, Arizona’nın şimdiye kadarki en büyük hayal kırıklığı yaratan takımlardan biri olması. Los Angeles Rams’den 46 sayı yiyen Colts’a normal sürede sadece 13 sayı yapmak pek iyi bir işaret değil. Öte yandan, dış açık Nelson’ın performansı ve de Palmer’ın ilk haftaya kıyasla biraz silkinmesi Arizona’ya umut verebilir. Maça dair rahatlıkla öngörülebilen tek şey, kaybedenin abartı tepki sıralamasında en üst sıraya tırmanacağı.
Geçen Hafta Tahminleri: 7-9-0 (Bilinen-Bilinmeyen-Handikapın tam tuttuğu)
Toplam: 14-16-1