Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

Diğer SporlarNFL Rehberi: İkinci Haftada Neler Olur?

NFL'de ikinci hafta mücadelelerinde neler yaşanır, hangi takımlar öne çıkar, kimler favori? Geniş bir rehberle bakalım.
Burak Tekin7 sene önce

Geçen haftaki yazıma “Yeni sezon başladı!” diye coşkulu bir başlık atamıyor olma serzenişiyle başlamıştım. O cephede pek olumlu gelişmeler yok zira hem ilk haftanın geri kalanı, hem de Perşembe akşamki “Benim hücum hattım daha kötü, hiç olur mu benimki daha kötü” Bengals-Texans mücadelesi sıkıcı geçti. Bazı spektaküler hareketlerin ve sonunda heyecan yaşanan bir iki karşılaşmanın haricinde, hele ki beklentilerin çok yüksek olduğu maçların (Cowboys-Giants, Packers-Seahawks) nihai skorlarını düşününce hayal kırıklığı yaratan bir hafta oldu.

İyi haber, bunun biraz beklenen bir gelişme olması. Zira sezon öncesi maçlarını hazırlık amacıyla değil de “Aman şu yıldızlar biraz oynasın tabii ama sakatlık vermeyelim” düşüncesiyle geçiren çoğu takım için ilk haftalarda böyle bir performans düşüklüğü normal. Kötü haber, diğer sezonların başlangıç mücadeleleriyle mukayese edildiğinde geride bıraktığımız ilk haftanın hücumlar açısından istisnai bir şekilde kötü olması. Açılış haftasındaki skor ortalamasıyla sezon ortalaması son beş senedir gayet yakınlık göstermekte ve 22-25 arası değişmekteyken, bu sezona 20.2 sayı ortalamasıyla başladık. Son iki senedir iki takımın da 20 üzeri skor yaptığı maç sayısı 7 ve 8 iken ilk haftada bu 3’te kaldı. Takımların hücum hakkı başına gittiği yarda da düşüş gösteren bir diğer istatistikti. Sadece 11 takım koşu oyunlarıyla 100 yardanın üzerine çıkabildi. Bu sayı da önceki üç yılda sırasıyla 15, 14 ve 19’du.

Bahsettiğimiz durum istisnai olabilir, belki de savunması iyi olan takımların eşleşmelerde eşit dağılması böyle bir sonuç yaratmıştır. Sezon öncesinde çok ciddi sakatlıklar yaşanması da takımların planlarını etkilemiş olabilir. O yüzden daha ümit var ama ilk haftanın en büyük kaybedeninin de NFL hücumlarını özleyenler olduğu muhakkak. Şimdi diğer kazanan ve kaybedenlere bakalım:

Haftanın Kazananları, Kaybedenleri, Geride Kalanlar

Kaybeden: İnatçı Hocalık Okulu

Texans koçu Bill O’Brien kendine uyacak, dediğini yapacak bir Quarterback (QB-oyun kurucu) bulamadı senelerdir, ama bunun sebebi salt şanssızlık değil. İlk hafta çoğunluğun heyecanla beklediği çaylak QB Deshaun Watson yerine Tom Savage’ı tercih eden O’Brien, Savage’ın 30 dakikada soyadındaki anlamın tam zıttı bir performans sergilemesiyle -6 yere çalınma (sack), 2 top düşürme (fumble)- birlikte daha maçın ilk yarısında hatasından dönmek zorunda kaldı. İşin kötüsü, Watson bu istatistikleri sadece biraz ilerletebildi ve 4 yere çalınma, 1 top düşürmeyle oyunu tamamladı. Colts koçu Chuck Pagano biraz daha inatçı çıkıp QB’si Scott Tolzien’i 33.8’lik ziyadesiyle rezil QB reytingine rağmen üç çeyrek boyunca oyunda tuttu. Son çeyrekte oyuna giren Jacoby Brissett bir derin top yollayıp hiç yere çalınmadan maçı tamamladı. Bakalım millî maç arasını beklemeden ilk 11 değişikliklerini yapacaklar mı bu koçlar?

Kaybeden: Chuck Pagano

Evet, daha üst paragrafta kendisine değindim ama ayrıca bir iki cümle hak ediyor kendisi. Maç sonrası basın konferansında rakibi San Francisco 49ers’ı tebrik etti Pagano. Sıkıntı tebrik etmesi değil, rakibin aslında Los Angeles Rams olmasıydı!  Colts’un esas oyun kurucusu Andrew Luck olmadan gerçekten kötü bir takım olması bekleniyordu ama Rams gibi geçen sene hücum adına hiçbir şey vaat etmemiş bir takımdan 46 sayı yemek de inanılmaz. Pagano “İlk kovulacak koç” bahislerinde de tepede şu an.

Kazanan: Çaylak Koşucular

Chiefs koşucusu (Running back-RB) Kareem Hunt’ı zaten konuşmuştuk, haftanın geri kalanında da çaylaklar ustalara kıyasla üstün bir performans sergilediler. Bears koşucusu Tarik Cohen (66 koşu yardası, 47 tutuş yardası, 1 touchdown) Jaguars koşucusu Leonard Fournette (100 koşu yardası, 24 tutuş yardası, 1 touchdown) ile takımlarının hücumlarını sürükledi. Fantezi Futbol’un en gözde iki RB’sinden David Johnson (Cardinals) vasat performansının üzerine bir de 2-3 ay onu sahalardan uzak tutabilecek bir sakatlık yaşadı, Le’Veon Bell (Steelers) ise toplam 47 yarda gidebildi.

Haftanın Hayal Kırıklıkları

New York Giants: Kabul, WR (dış açık) Odell Beckham olmadan Giants hücumundan fazla bir şey beklemek haksızlık fakat sadece 3 sayı alabileceklerini de kimse beklemiyordu. Giants ne Jets’ten takas ettikleri dış açık Brandon Marshall’ı ne de ilk sıradan seçtikleri genç iç açık Evan Engram’ı hücumda kullanabildi. QB Eli Manning Marshall’a üç, Engram’a ise sadece iki defa pas deneyebildi maç boyunca. Hücum hatlarının (offensive line) kötü olması da bunda muhakkak etken lakin bir plansızlık, boşluk olduğu da kesin. Son yedi maçtır 20 sayının üzerine çıkamamış Giants ekibi sadece savunmasıyla maç kazanamayacak. Gene de Beckham’ın bu hafta geri dönüyor olması bir umut ışığı olabilir.

Arizona Cardinals: 17-9 öne geçtikleri maçta Bears’den üst üste 26 sayı yemeleri bile burada anılmaları için yeter sebep lâkin Cardinals hücumu ciddi alarm sinyalleri veriyor. QB Carson Palmer 48’de 27’lik bir pas isabetiyle oynadı, yetmezmiş gibi 3 pas kaptırdı (interception). Yukarıda değindiğim gibi Johnson’ı da ciddi bir bilek sakatlığına kurban verdikten sonra koşu oyunlarında da gerileme yaşamaları muhtemel. Artık 37 yaşına gelmiş Palmer’dan ümidi kesmenin vakti gelmiş olabilir ama Cardinals’ı hiç de parlak bir sezonun beklemediğini söyleyebiliriz.

Cincinnati Bengals: İkinci haftanın açılış maçını kim kaybetse buraya onlar yerleşecekti, piyango Bengals’e vurdu. İlk hafta performansları için nereden başlayacağını bilemiyor insan; QB Andy Dalton’ın dört pas kaptırması ve üzerine bir de top düşürmesi mi, hücum hatlarının oyun kurucularının tam beş defa yere çalınmasına izin vermesi mi, 22 defa koşu deneyip ancak 77 yarda gidebilmeleri mi, Ravens QB’si Joe Flacco’yu sadece bir defa yere çalabilmeleri mi… Daha fazla kelime harcamayayım en iyisi.

Mansiyon: Pittsburgh Steelers (henüz Cleveland Browns mu beklenenden iyi, Steelers mı sezona çok yavaş başladı bilemiyoruz) ve Indianapolis Colts (zaten çok kötü oynamaları beklendiği için hayal kırıklığı demek güç) buranın adayları.

Haftaya Damga Vuran Üç Takım

Jacksonville Jaguars: Houston Texans’ın çalkantılı performansı henüz Jaguars için güvenle “Oo sağlam takım olmuşlar” dememizin önüne geçse de birçok açıdan ümit verici bir performans sergilediler. Öncelikle 2011 yılından bu yana ilk defa galibiyet yüzdeleri .500’ün üzerinde! Tamam, 1’de 1 yapıldığı için böyle ama olsun. 5 sayı ile güçsüz taraf olarak gösterildiğin maçı 22 sayı farkla kazanmak azımsanacak bir iş değil. Savunma hatlarının eziciliği (10 yere çalma), koşucularının etkinliği, QB Blake Bortles’ın hiç hata yapmadan sadece gereken anlarda doğru şeyi yapması (11/21 pas isabeti, 1 touchdown) hep olumlu göstergeler.

Oakland Raiders: Karşılarında favori gösterilen Tennessee Titans’ı geçmekle kalmayıp, hücum anlamında QB Derek Carr ve dış açıklar Amari Cooper, Michael Crabtree ile geçen sene bıraktıkları yerden devam ettiklerini gösterdiler, üzerine Titans QB’si Mariota’ya hiç pas touchdown’ı yaptırmayarak savunma olarak da geçen senenin üzerine koydukları mesajını verdiler. Marshawn “Beast Mode” Lynch sahalara, hadi fırtına demeyelim ama çok kuvvetli bir rüzgar olarak geri döndü. Seneye tutuk başlamış Patriots ve Steelers’a tekrar bir AFC Finali oynatmama ihtimalleri olduğunu ilk haftadan gösterdiler.

Marshawn Lynch

Baltimore Ravens: Zaten savunma hüviyetiyle ön plana çıkan bir takım Ravens ama yani yukarıda Bengals maddesinde açıkladığım üzere o nasıl bir savunmaydı öyle? Rakibini -ne kadar kötü oynamış olursa olsun- ilk haftadan 0 sayıda tutmak inanılmaz bir başarı. Koşucu Danny Woodhead’in sakatlığı kötü haber onlar için fakat Jeremy Maclin de dış açık olarak beklenen katkı verebileceğini 2 tutuşta 56 yarda gidip bir de touchdown yaparak gösterdi.

Mansiyon: En başta Detroit Lions zira Matthew Stafford haftayı 2’nin üzerinde touchdown pası atan tek oyun kurucu olarak tamamladı ve Cardinals karşısındaki geri dönüşleri geçen seneki başarılarının sürpriz olmadığına işaret olabilir. Arkasından da buraya Chicago Bears yazılır çünkü maçı son topta tutucu pozisyonlarının tecrübesizliği/yetersizliği ile kaybettiler fakat geçen senenin flaş hücum gücü Atlanta Falcons’ı çok iyi durdurdular.

Haftanın En Güzel Üç Hareketi:

Eagles QB’si Carson Wentz’in üç defa yere çalınmaktan kurtularak attığı 59 yardalık touchdown pası

https://www.youtube.com/watch?v=vcLVL3gwRnY

49ers liberosu (SS) Jaquiski Tartt’ın tek elle gerçekleştirdiği pas kapması

Cowboys dış açığı Cole Beasley’nin üst vücudunun bütün uzuvlarını kullanarak tuttuğu pas

https://www.youtube.com/watch?v=NowW-_8ExkM

Haftanın Tahminleri

(Bengals – Texans maçı tahmin ettiğim gibi sonuçlandı)

Baltimore Ravens (-8) – Cleveland Browns: Cleveland, Pittsburgh’e karşı beklenenden iyi oynadı, QB’leri DeShone Kizer 30’da 20 pas isabeti ve mobilitesiyle ümit verdi. Takım olarak güçlü rakiplerine karşı maç içinde kalarak geçen seneden beklendiği üzere daha iyi olacaklarını gösterdiler. Yalnız kötü haber şu: Kizer tam 7 defa yere çalındı ve de Steelers aldığı 13 ceza ile toplam 144 yarda kaybetmese maçın skoru 21-18 olmayacaktı. Savunma olarak daha da dişli Ravens karşısında Browns normaline dönecektir.

Carolina Panthers – Buffalo Bills (+7): Carolina ilk haftayı net skorlu bir galibiyetle bıraksa da ayrıntılara bakıldığında skor kadar iyimser bir görüntü vermedi. QB Cam Newton’ın 2015 Super Bowl’undan bu yana yaşadığı bol inişli az çıkışlı grafik sürmekte. Savunmaları iyi bir görüntü verse de, ligin DVOA (Takımların her hücum oyununun gerçekleştiği koşullara, yani rakip kalitesi, hangi hücum hakkı olduğu, gerçekleşen bölge gibi şeylere teker teker bakan, lig ortalamasını %0 alarak savunmalara göre ayarlanmış bir değer belirleyen istatistik) açısından bakıldığında en kötü hücumlarından biri olan San Francisco’ya karşı oynadıkları unutulmamalı. Bills de aslında benzer bir şekilde çok kötü olan Jets’e karşı oynamıştı ilk hafta ama en azından San Francisco’ya kıyasla daha iyi bir koşucuya (LeSean McCoy) ve daha hareketli bir oyun kurucuya (Tyrod Taylor) sahipler. Bu koşullarda Carolina’nın 7 sayıyla favori olması mübalağa geldiği için Bills’i seçmek daha makul.

New Orleans Saints – New England Patriots (+6.5): New Orleans ilk hafta beklendiği gibi savunmasında zerre iyileşme olmadığını tekrardan kanıtladı. İlk haftaki berbat Patriots savunma performansı ve de Patriots’ın boğuştuğu sakatlıklar olmasa -WR Danny Amendola, LB (hat destekçisi) Dont’a Hightower en önemli ikisi ve durumu hâlâ şüpheli beş oyuncu var) New England temsilcisi en az 9-10 sayıyla favori olurdu herhalde. Gene de Tom Brady’nin sezona arka arkaya iki mağlubiyetle başlaması aklın hayalin almayacağı bir durum ve karşısında Saints savunmasını bulmuşken biriktirdiği hırsını bir touchdown’dan daha farklı galibiyete dönüştürecektir.

Indianapolis Colts – Arizona Cardinals (-7): İki hayal kırıklığı yaratan takımın mücadelesi. Cardinals hücumu eğer bu hâldeki Colts’a karşı da rüştünü ispatlayamazsa sezonları çöpe gitmiş demektir, öte yandan Indiana temsilcisinin ispatlayacak bir şeyi yok, o yüzden son tahlilde Arizona’yı seçiyorum.

Kansas City Chiefs – Philadelphia Eagles (+5.5): İlk haftanın iki flaş ekibi. Aldıkları etkileyici zaferler kadar mühim iki sakatlık verdiler. Chiefs liberosu Eric Berry’yi, Eagles ise açık savunmacısı (CB) Ronald Darby’yi kaybetti. Eagles’ın koşu savunmasının ve pas baskısının Patriots’tan daha iyi olacağı varsayımıyla Chiefs’in ilk haftaki kadar rahat bir galibiyet alamayacağını düşünebiliriz. Öte yandan Wentz’in ilk hafta performansı iyi olsa da kendisinin bir pas kaptırdığını ve top düşürdüğünü unutmamalı. Yakın bir maç olacak gibi gözüküyor ve bu durumda güçsüz görülen ekibi seçmek daha makul.

Pittsburgh Steelers – Minnesota Vikings (+6): Vikings geçen seneye beş galibiyet üst üste alarak başladıktan sonra tepetaklak olmuştu. Gene aynı hikâye mi yazılıyor, yoksa Sam Bradford o sıçramayı yapacak mı, henüz bilmiyoruz. Vikings taraftarlarının içini rahatlatabilecek bir önemli fark, daha ilk maçtan 10 adet 20 yardadan fazla getirisi olan oyun oynamış olmaları (geçen sene ilk beş maçı alırken bu tür oyun sayısı 16’ydı). Bradford klasik orta mesafe oyun kurucusu portföyünü genişletebilirse Vikings’e farklı gözle bakılabilir. Öte yandan bütün bu umuda iliştirilmiş kocaman bir ama var, ilk hafta rakipleri Saints savunmasıydı. Her halükârda Browns’a 21 sayı atabilmiş bir Steelers’a karşı maçı yakın tutma ihtimalleri hiç fena değil, o yüzden Vikings +6 diyorum.

Jacksonville Jaguars – Tennessee Titans (-1.5): Haftanın en ilginç maçlarından birisi. Bir yanda Bortles faktörüne rağmen koşu oyunuyla Houston defansına karşı ezici bir galibiyet almış Jags, öte yanda Raiders’a karşı kaybetmesine rağmen çok da kötü oynamamış Titans. Raiders düşürdüğü topların üçünü de bir şekilde kurtarmış olmasa, Titans koçu Mike Mularkey ilk haftanın en anlamsız tercihlerinden birini yapıp maça onside kick (kısa başlama vuruşu) ile başlamasa belki de farklı bir skordan bahsediyor olacaktık. İlk haftanın kısıtlı örneklemine kanmayıp, sezon öncesi beklentilerini de göz önüne alarak Jags sezona 2-0, Titans 0-2 başlamaz diyorum.

Tampa Bay Buccaneers – Chicago Bears (+6.5): Harvey kasırgası sebebiyle istisnai bir durumla karşı karşıyayız ve Florida temsilcisi ilk hafta maçı yapmadığı için Miami Dolphins ile birlikte “kapalı kutu” hâlinde diğer takımlara göre. QB Jameis Winston sezona nasıl başlayacak? Dış açık, oyun kurucu birlikteliğinin vasat mahsul verdiği birinci hafta laneti Tampa Bay’e de vuracak mı? Flaş transfer WR DeSean Jackson ne yapacak? Tampa Bay, Denver’ın bedavaya (!) bıraktığı TJ Ward’u alarak klasik libero sorununu çözebildi mi? Sorular muhtelif. Öte yandan elimizde ilk hafta geçen senenin hücum kasırgası Atlanta’yı mümkün mertebe durdurmuş, QB’si 4 defa yere çalınsa da çaylak koşucusu Cohen’in performansıyla maçın içinde kalmış bir Chicago takımı var. Bilinen bilinmeyenden yeğdir prensibiyle Chicago’nun gene 6.5 puanlık handikapı kurtaracağını düşünüyorum.

Oakland Raiders (13.5) – New York Jets: Geçen hafta Bills’den 9 sayı fark yiyen Jets, Titans’a 10 sayı fark atan Raiders’a karşı. Vegas handikapı 13.5’tan daha yüksek yapabilse yapardı herhalde. Sadece şaşırtıcı bir şeyler gerçekleşirse hakkında konuşulacak bir maç.

Los Angeles Chargers (-3.5) – Miami Dolphins: Chargers geçen haftayı artık “Şaka mı bu?” dedirtecek hâle gelmiş bahtsızlıklar zincirine bir tanesini daha ekleyerek kapattı. 24-7 geri düştüğü maçın son çeyreğinde 1 dakika 10 saniye içerisinde 2 touchdown yapan San Diego eski ekibi, maçı uzatmaya götürme fırsatını da yakalamıştı ki tabii ki saha golü denemelerini Denver’ın özel timi (special teams) blokladı. Bu haftaki rakipleri ise QB’lerini bağ yırtığına kurban verdiği için sezon öncesi emekliye ayrılmış yaşlı kurt Jay Cutler’ı kadrosuna katan Miami. Geçen senenin flaş ismi koşucu Jay Ajayi ve dış açık Jarvis Landry önemli oyuncular Miami için, defanslarında da Ndamukong Suh gibi bir isim var ama ilk hafta sendromunun onları da yaralayacağını düşünürsek Chargers’ın yeni stadyumunda oynayacağı ilk maçtan galibiyetle ayrılması şaşırtıcı olmaz diye düşünüyorum. QB Philip Rivers için de karma artık bir yerde dönmeli.

Philip Rivers
Los Angeles Rams (–2.5) – Washington Redskins:
Geçen sene 21 sayı barajını 16 maçın sadece 2 tanesinde geçebilmiş bir ekip, sezonun ilk maçına 46 sayıyla başlarsa ne düşünmeliyiz? Indianapolis’e top kaybı, yere çalma, koşu savunması fark etmeden her anlamda sıkıntı vermiş bir Rams takımının başarısını sadece rakibinin kötülüğüne mi bağlamalıyız? Yoksa baş antrenör değişikliği geçen senenin NFL Draft’inin en gözde isimlerinden Jared Goff’ın yeniden doğmasına mı yol açacak? Redskins’in ilk maçtaki performansından daha iyi bir performans sergilemesini beklemek normal sezon genelinde fakat QB Kirk Cousins’ın 4 defa yere çalınması, 1 pas kaptırması ve 2 defa da top düşürmesi pek de iyi işaretler değil. Rams’in savunması da Eagles’dan kötü değil. Zaten Cousins’ın kontratına dair sıkıntılar yaşayan bir kulüp olan Washington hücumdaki o patlayıcılığını gösterene dek savunma zaaflarının baskın geleceğini öngörmek akla yatkın.

Denver Broncos – Dallas Cowboys (-2.5): Geçen haftaki tahminlerimde Dallas’ın geçen sezonki performansını gösterip gösteremeyeceğinden emin olmak istediğimi söylemiştim. Cowboys bana cevabı Giants’ı 3 sayıda tutan savunmasıyla, tek başına 100 yardayı geçen koşucu Ezekiel Elliott’la, açıklarının yeteneklerini konuşturmasıyla geçen hafta layıkıyla verdi. Karşılarında gene savunmasıyla ön plana çıkan bir rakip var lakin bu rakip ilk maçında 70 saniye içinde 14 sayı verdi. Cowboys’un Chargers’dan çok daha dişli bir rakip olduğunu düşünürsek Denver’ın şansı bu sefer yaver gitmeyebilir.

Seattle Seahawks (-14) – San Francisco 49ers: Geçen hafta açık savunmacısı Jeremy Lane, Packers dış açığı Davante “Diego Costa” Adams’ın taktiklerine yenik düşüp daha ilk çeyrekten kendini oyun dışı bulmasa ve hakemlerin bir iki tartışmalı kararı olmasa belki de önemli bir zafer almış Seahawks’tan bahsediyor olacaktık, hem de hücum hatlarının QB Russell Wilson’ı koruma konusundaki bütün zaaflarına rağmen. Seattle savunması kaldığı yerden devam ediyor ve bu hafta karşılarında Panthers’a karşı 3 sayı yapmış bir hücum ekibi var. Evet, RB Eddie Lacy’nin koşmaya mecali kalmamış gibi duruyor fakat Kuzeybatı derbisinde Starbucks’ın diyarının San Francisco’dan 2 touchdown daha fazla yapacak enerjisi olacaktır.

Atlanta Falcons – Green Bay Packers (+3): Geçen hafta “Haftanın en güzel maçları olabilir” diye övdüğüm müsabakaların horlama şenliklerine dönüşmesi sebebiyle bu tabiri kullanma konusunda mütereddit hâldeyim fakat gerçekten öyle bir maç bu. Gene aynı şey olursa elimi eşek arısına sokturacağımdan endişeniz olmasın. Green Bay Packers savunması, her ne kadar tartışmalı kararların yardımı sözkonusu olsa da Seahawks’ı ilk haftada domine etti. Seattle temsilcisinin hücum hattının Wilson’ı koruyamadığı bilinen bir gerçek, öte yandan Packers savunma hattı hücum denemelerinin %39.4’ünde Wilson’a başarılı baskı yapıp önündeki hattı deldi. Sezon öncesi Chicago ve Green Bay’in DVOA savunma reytinglerinin çok yakın olduğunu düşünürsek, Atlanta’nın ekstra bir hücum performansı göstermesi nispeten düşük ihtimal, bu durumda da Green Bay’in kazanacağı, en azından skoru yakın tutacağı bir maç olma olasılığı oldukça yükseliyor.

New York Giants – Detroit Lions (+3): Beckham geri geliyor gelmesine de, Giants’ın yapacağı sayıları 2 touchdown arttırsa bile elimizde 20 sayıyı geçip geçmeyeceği meçhul bir takım var. Savunmaları ilk haftanın en başarılı oyun kurucusu Stafford’ı durdursa bile Stafford son çeyrekte sürpriz işler yapan bir QB ve yüksek tempolu bir maçta savunmanın en çok yorulduğu anlar da son çeyrek olacaktır. İlk maçta mental dirayetini kanıtlamış olan Detroit ekibinin bu maçtan da galibiyetle ayrılma ihtimali hiç de az değil. Yenilseler dahi Giants’ın 3 sayıdan fazla farkla kazanması için 3 sayıdan fazlasını yapması gerekecek ki Cowboys karşısında izlediğimiz hücum gücü hiç öyle bir intiba uyandırmadı.

Şimdiye kadarki tahmin skoru: 7-7-1 (Bilinen-Bilinmeyen-Handikapın tam tuttuğu)

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Sessizliği Kırmak

Sessizliği Kırmak

3 sene önce
Kazanmak

Kazanmak

4 sene önce
Dönemler Üstü

Dönemler Üstü

4 sene önce