Bu yazının orijinali The Guardian’da Ed Aarons tarafından kaleme alınmıştır.
“Onu canım istediği için cezalandırmam. Eğer cezalandırıyorsam, öyle yapmam gerektiği içindir” demişti dönemin Santos teknik direktörü Dorival Junior, 18 yaşındaki Neymar hakkında. Bu açıklamayı Eylül 2010’da yapıyordu. Genç Neymar, Atletico Goianiense maçında penaltı atmasına izin verilmediği için tartışma çıkarmış ve bu doğrultuda takımdan uzaklaştırılmış; bir de maaş kesintisi cezası almıştı. Bu maçtan 24 saat sonra Dorival, çantasını hazırlamış Santos’tan ayrılıyordu. Yönetimin mesajı açıktı; Campeonato Paulista’da çıkılan maçların % 65’ini kazandıran genç tercih edilecekti. Neymar en önemlisiydi.
Bu durum Brezilyalı yıldızın parlak kariyeri boyunca devam eden bir durumun başlangıcı olacaktı. Barcelona ile Real Madrid arasında, Neymar’ı kadroya katmak için verilen büyük mücadeleden, Neymar’ın Paris Saint-Germain’de Edinson Cavani ile penaltı atmak için tartışmasına… Neymar artık sınırı aşmıyor muydu?..
Brezilya’nın Meksika’yı 2-0 yenip çeyrek finaldeki yerini aldığı maçın ardından Globo gazetesi, “Neymar sadece Brezilya’yı değil, tüm dünyayı büyüledi” yazıyordu. Gazete bununla birlikte Meksikalı Miguel Layun’un Neymar’ın ayağına bastığı ve Brezilyalı yıldızın yerde yattığı anın fotoğrafını manşetten verdi. Neymar şüphe götürmez yeteneğine rağmen antipatik tavırları ve duruşuyla görüş ayrılıklarına neden oluyordu.
Diego Maradona’ya göre, onda bir şeyler hâlâ eksikti ama bir yıldızdı. Arjantinli, Neymar’ın anlayışını değiştirmesi gerektiğini düşünüyor. Miguel Layun maçtan sonra Neymar hakkında “Yerde yatmayı daha çok önemsiyor” diyor ve ekliyordu: “Eğer yatıp uyumak istiyorsa evine gitmeli. Neymar, saha içi ve dışında başrolde olmak istiyor olabilir. Bu çok açık, maçı izleyen herkes tam olarak neyden bahsettiğimi anlayacaktır. Ama o böyle, kişiliği böyle…”
Çoğu futbol izleyicisi, onu izlediğinde saha içinde huzurlu olmadığını ve bir an önce huzura kavuşmak istediğini anlayabilir. Brezilya’da bile Neymar’ı her istediğini alan, doyumsuz biri olarak görüyorlar. Yerleşen bu algıyı kırmaksa Neymar için gün geçtikçe daha da zorlaşıyor. Brezilyalı futbol yorumcusu Juca Kfouri, Kosta Rika galibiyetinden sonra Neymar’ın sahanın ortasına oturup ağlamasını ‘Peter Pan Sendromu’ olarak adlandırdı ve ekledi: “Eğer Neymar, dünyanın en iyisi olmak istiyorsa bakış açısını değiştirmeli. Aynaya bakıp kendisini Cristiano Ronaldo’yu geçmeye odaklamamalı. Portekizli ana sahneye çıktığında onun gibi davranmadı. Düşünce yapısını değiştirirse kendine bakmaya başlayabilir.”
Neymar ile ilgili sorunun temelinde bu durum yatıyor. Hayatını; kariyeri, babası ve menajerleriyle düzenlemeye çalışıyor ama düzenlenemeyen şey, Neymar’ın, dünyadaki en önemli oyuncu olma arzusu doğrultusunda oynadığı takıma kattığı kadar, aldıkları…
Her zaman böyle biri değildi tabii. 2012 Londra Olimpiyat Oyunları esnasında baskı altında kalmasına rağmen, daha önce hiç şampiyonluk yaşamayan takımını finale taşımıştı. Finalde ise karşısına Wembley Stadı’nda Meksika çıkıyordu. Finalden boynu bükük ayrılsa da maç sonu imza bekleyen hayranlarını eli boş göndermeyecek kadar düşünceli bir tavra sahipti.
Baskı insanların davranışlarına da etki ediyor. Geçen yaz Barcelona’dan 222 milyon euro karşılığında ayrılmasının ardından Neymar’ın basınla ilişkileri de değişti. Artık hayranları ve halkla olan ilişkisi, sosyal medya etkileşimleri ile oluyor. Instagram’da yaklaşık olarak 98 milyon takipçili hesabında paylaştığı her gönderiden 400 bin euro aldığı söyleniyor. Hesabının biyografi kısmında “Mutluluk ve yarışma” öğelerine vurgu yapılıyor. Gönderilerinde ise önce İngilizce sonra Portekizce açıklama yapıyor. Bu hamleleri onun küresel bir figüre dönüşmesine katkı sağladı. Yine de avukatları, Paris Saint-Germain’de olduğu süre zarfındaki imajını korumak için çalışmalarını artırıyor. Buradan Neymar’ın düşüncesini anlayabiliriz. Neymar, Meksika karşısında kariyerinin en iyi maçlarından birini oynadı. Rusya’da ülkesi için şu ana kadar 2 gol ve 1 asistlik bir katkı sağladı. Marsilya’ya karşı oynadıkları karşılaşmada sağ ayak tarak kemiği kırıldıktan sonra sezon bitene kadar hiçbir maça çıkamadı. Bu süre zarfında 16 lig maçı kaçıran biri için dokuzuncu Dünya Kupası karşılaşmasında altıncı golüne ulaşmak; mutluluk sebebi sayılabilirdi.
Brezilya 4 yıl önce, kendi topraklarında oynanan maçta Almanya’ya 7-1 kaybetti. Takımın en önemli parçası Kolombiya karşısında sakatlanmış ve sıklıkla unutulsa da Neymar, Almanya’ya karşı sahada olamayarak karşılaşmayı tribünde izlemek zorunda kalmıştı. Brezilya’nın olimpiyat oyunlarındaki lanetini 2016’da Almanya karşısında son penaltı golünü atarak sonlandıran Neymar, karşısında kendisini eleştiren ve gün geçtikçe genişleyen topluluğu nasıl susturması gerektiğini biliyor. Ayaklarını konuşturarak…
Çeviri: Ant Arın Şermet
