“22 yaşındayım ve milli takımımı Dünya Kupası’nda izlemedim.” Bu cümle, Peru’nun orta sahadaki yıldızı Renato Tapia’nın instagram’daki fotoğrafının altına yazılı. Peru, 1982’den bu yana ilk Dünya Kupası maçına Saransk kentinde saat 19.00’da Danimarka karşısında çıkıyor. Sadece ülkede değil, gelen raporlara göre Saransk ve Moskova’da da Peru taraftarları kalabalık gruplar hâlinde kupa coşkusunu yaşıyor. Cezası ertelendiği için son anda kupaya geleceği belli olan kaptan Paolo Guerrero, Peru tarihinin en golcü ismi ve burada da en büyük gol ayağı. Teknik direktör Ricardo Gareca, İsveç’le oynadıkları hazırlık maçında Guerrero ve Jefferson Farfan’ı birlikte denese de iyi sonuç alamamıştı. Bu yüzden alışık oldukları gibi ileride Guerrero, arkasında Edison Flores, Christian Cueva ve Andre Carrillo’yla başlayıp Farfan’ı kenardan getirme ihtimali de mevcut. Geride ve orta alanda çok oturaklı bir futbol oynayan Peru, hazırlık maçlarında şöyle güzelliklere de imza atmıştı:
https://www.youtube.com/watch?v=Vm4dD7sUAf0
Danimarka’da en göz önündeki yıldız hiç şüphesiz Christian Eriksen. Tottenham’ın son sezonlardaki çıkışının önemli mimarlarından biri olan Eriksen, Danimarka’nın İrlanda Cumhuriyeti’ni 5 golle geçtiği play-off rövanş maçında hat-trick yapmıştı. Her ne kadar yanında Pione Sisto, Yussuf Poulsen gibi becerikli ayaklar olsa da Peru gibi sağlam bir rakibe karşı Eriksen’in iyi bir maç çıkarması elzem. Hazırlık maçlarında çok iyi görünmeyen Danimarka, kupaya katılan en kısa takımlardan biri olan Peru’ya karşı ciddi bir fizik avantajına sahip. Gerek orta saha hakimiyeti gerekse de duran top tehdidi konusunda elini rahatlatacak bir unsur olacak Danimarka için.
Fransa’nın Avustralya’ya karşı çok iyi bir görüntü çizmemesi, hem Peru’yu hem Danimarka’yı iştahlandırmış olmalı. Bu maçtan alınacak bir üç puan, iki takıma da üst tur kapılarını alabildiğine açar.
