Hırvatistan, 1998 yılında üçüncü olarak tamamladıkları turnuvadan sonra ilk kez bir Dünya Kupası’nda bu kadar ileri gidebildi ve yarı finale kama şansı elde etti. Zlatko Dalic, turnuva başından beri takım olarak ‘büyük takımlar’dan korkmadıklarını gösterdi zira gruptaki tüm maçlarını kazanıp buraya gelmelerinin yanında beklenilenin aksine Arjantin’i de 3-0 gibi farklı bir skorla geçtiler. Şimdi ise hiç şüphe yok ki, çeyrek final eşleşmelerinin bu tarafındaki en güçlü takım konumundalar. İngilizler buna katılmayabilir ancak Hırvatistan çeyrek final yolunda Danimarka karşısında penaltı atışlarına gereksinim duysa da oynadıkları futbol herkes tarafından takdir ediliyor.
Hırvat savunmacı Domagoj Vida ise şanslarının hiç de az olmadığını şu sözlerle anlattı: ”Bu Dünya Kupası’nda büyük şeyler için umutlanabileceğimizi gösterdik. Gerçekten iyi oynuyoruz ve bizi sonuna kadar gidebileceğimize inandıran harika oyuncularımız var. Luka Modric gibi bir kaptana sahip her takım, Rakitic ve Mandzukic gibi oyuncularla desteklendiğinde şampiyon olma şansına sahiptir.
Rusya ise turnuvanın peri masallarından birini yazıyor. Zira hazırlık maçlarında o kadar kötü futbol oynadılar ki ev sahibi olmalarına rağmen favori olarak gösterilmeleri çok zordu. Fakat herkes bu masalın İspanya karşısında sona ereceğini düşünse de Ruslar bu masala son noktayı koymak için biraz daha zaman olduğunu tüm dünyaya gösterdiler. İki ülkenin aralarında oynadığı son üç karşılaşmada Hırvatlar hiç yenilmemiş olmasıyla dikkat çekiyor. Bakalım ev sahibi Rusya herkesi şaşırtmaya devam mı edecek, yoksa Hırvatlar Fransa ’98’den sonraki en iyi jenerasyonlarıyla daha ileri mi gidecek?
