H Grubu, 2018 Dünya Kupası başlarken en dengeli grup olarak niteleniyordu. Polonya, Senegal, Kolombiya ve Japonya’ya ev sahipliği yapan grupta herkesin son 16 şansı vardı elbette ama kâğıt üzerinde diğerlerinin bir adım gerisinde olan taraf Japonya’ydı. Dört kıtayı buluşturan kümede bu hesapların yeniden yapılması için üç dakika yetti. Kolombiya-Japonya maçının üçüncü dakikasında Carlos Sanchez’in gördüğü kırmızı kart ve Shinji Kagawa’nın penaltıdan attığı gol, Japonya’nın 2-1’lik skorla ulaşacağı üç puanın temelini attı. Yine de maçın kalan 87 dakikasını hatırlayanlar, Japonya’nın rakip kaleye öyle ahım şahım bir baskı kuramadığını, bir kişi fazla olmalarına rağmen oyunun denk göründüğünü hatırlayacaklardır. Bunu hesaba katınca, Japonya’nın galibiyetini etkileyici bulmak kolay değil.
Öte yandan Senegal, çok daha sıkı bir oyunla galibiyete ulaştı. Belki iki maçın skorlarına bakanlar aynı sayıları gördü ama Senegal, özellikle maçın ilk 75 dakikasında rakibe büyük üstünlük kurdu. Diğer Afrika takımlarının aksine oyunun iki tarafında da etkili bir görüntü çizdiler ve kıtaya bu Kupa’daki ilk galibiyeti getirdiler. Lewandowski-Milik ikilisinin çok etkisiz kalmasında Polonya orta sahasının zayıf görüntüsü de etkiliydi ama Senegal savunmasındaki Koulibaly-Sane ikilisinin uyumunu, orta alanda N’Diaye ve Gana’nın baskısını atlamamak gerek. Senegal gerek ilk 11’i, gerekse de kulübedeki Badou N’Diaye, Keita Balde, Cheick Kyouate gibi derin seçenekleriyle kupada önünü açık gördüğümden takımlardan bir tanesi. Bu kadro yapısını maksimize edip derinliği daha iyi kullanabilmeleri içinse bana kalırsa ilerideki Niang- Diouf ikilisinin birinden (bence Diouf’u) feragat edip orta alanı daha geçilmez hâle getirmeyi düşünebilirler. Özellikle ikinci goldeki sevinciyle Kupa’nın gülümseten anlarından birine imza atan teknik direktör Aliou Cisse, bakalım Japonya karşısında benzer bir arayışa gidecek mi?