Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

Diğer SporlarKurtarıcılar

Wayne Gretzky’nin ardından popülaritesini kaybetmeye yüz tutan NHL’in yeni kurtarıcılara ihtiyacı vardı ve tam da o sırada Sidney Crosby ve Alex Ovechkin kapıdan içeri girdi.

Wayne Gretzky, buz hokeyinin başına gelmiş en güzel şeylerden biriydi. 1970’li yıllarda World Hockey Association’ın(WHA) güç kazanıp dönemin birçok önemli oyuncusuna kancayı takması, NHL için ciddi baş ağrıları anlamına geliyordu. Yaklaşık yedi yıl süren ve iki lig için de zorlu geçen sürecin ardından 1979 yılında beklenen birleşme gerçekleşti.

Yetenek havuzunu WHA ile paylaşmak, 1970’lerde NHL’in popülaritesini sarsmıştı. Kaybedilen şanı geri kazanmak için güçlü bir figüre ihtiyaç vardı. Tam da o sırada, Wayne Gretzky çıkageldi. Birleşmenin ardından Edmonton Oilers ile birlikte lige giriş yapan Gretzky, eşi benzeri görülmemiş bir oyuncu olduğunu geç olmadan kanıtladı. NHL’deki ilk dokuz sezonunda elde ettiği dört şampiyonluğun yanında birçok da rekor biriktirdi. Los Angeles Kings, St. Louis Blues ve New York Rangers’da geçen kariyerinin ikinci bölümünün de sonuna geldiğinde, arkasında tam 61 NHL rekoru bıraktı. Aralarından en etkileyicisi, en yakınındaki Gordie Howe’un 1850’sine karşılık kaydettiği toplam 2856 puan olsa gerek (NHL’de atılan gol ve yapılan asistlerin toplamı ‘puan’ şeklinde niteleniyor.)

Gretzky’nin buzdaki son yıllarıyla birlikte NHL de yeniden karanlığa sürüklendi. Literatüre ‘Ölü Pak Çağı’ olarak geçen 2000’lerin ortalarına dek uzanan on yıllık süreçte savunma stratejilerinin ön plana çıkmasıyla gol ortalaması ciddi oranda düştü. 1980’lerde 3.5 gol ortalamasının altına düşülmeyen ligde, kademeli bir düşüş ivmesi sonucunda 2003-04 sezonunda bu sayı 2.46’ya dek indi. Seyir zevkini azaltan tüm bu değişimin üzerine bir de 2004-05 sezonu lokavt sebebiyle iptal edilince NHL kendisini uçurumun kenarında buldu. Yaklaşık 25 yıl önce yine bu tür bir krizden Gretzky ile çıkan ligin yeni kurtarıcıları Sidney Crosby ve Alex Ovechkin oldu.

Lokavt senesi, bir nevi bu rekabetin iki tarafının NHL sahnesine aynı anda çıkmalarına önayak oldu. 2004 Draft’ında Washington Capitals tarafından ilk sıradan seçilen Alex Ovechkin, NHL sezonunun oynanmaması sonucu bir yıl daha Dinamo Moskova’da kaldı. Takip eden yılın draftında Pittsburgh Penguins’in ilk sıradan seçtiği isim ise tıpkı kendisi gibi uzun yıllardır beklenen Sidney Crosby’den başkası değildi.

İkili, jenerasyonlarının en iyi parçaları olduklarını, daha çaylak yıllarında sezonun en üretken altı ismi arasına girerek gösterdiler. Crosby merkezde, Ovechkin ise kanatta oynamasına rağmen pak kendilerindeyken sonuca gitmekteki becerileri, onların ilk yıldan itibaren birbirleriyle kıyaslanmalarına yol açtı. Kimisi gol iştahı ve altı kez normal sezonu en golcü isim olarak tamamlayışının da gösterdiği gibi fileleri bulmaktaki doğal yeteneğiyle Ovechkin’i ön plana çıkarırken kimileri de daha komple bir oyuncu profili çizen, attıklarının yanında arkadaşlarını beslemesiyle de takdir toplayan Crosby’yi tepeye koydu.

https://youtu.be/t6ga1EFOmwU

Buz hokeyi, doğası gereği bireysel yeteneklerden çok takım oyununun ve kadro derinliğinin sonuca daha çok sirayet ettiği bir spor. Gretzky’nin son on sezonunda şampiyonluk görememesi bu tezi kuvvetlendiren bir faktör. ‘Sid the Kid’ ve ‘Ovi’nin playofflarda bugüne kadar yalnızca iki kez karşı karşıya gelmiş olmaları da yıldızların Stanley Kupası kazanmak için yeterli olmadığının bir diğer göstergesi. 2009 Playoffları Doğu Konferansı ikinci turundaki Capitals – Penguins serisi, gerçek bir klasiğe dönüştü. Merakla beklenen çarpışma, ikinci maçta bir düello halini aldı ve Crosby ile Ovechkin’in karşılıklı hat-trick yaptığı maçı kazanan 4-3’lük skorla Capitals oldu. Ancak seride 2-0 geriye düşmesine rağmen Crosby ve arkadaşları geri gelmeyi başarıp seriyi 4-3 kazandıkları yolculuğun sonunda Stanley Kupası’nı da kazanmayı başardılar. İkilinin diğer playoff eşleşmesinde de tarih tekerrür etti ve Washington’ı saf dışı bırakan Penguins, playoffların sonunda Stanley Kupası’nın sahibi oldu.

Son yirmi yılda iyiden iyiye savunma ağırlıklı bir spora dönüşen buz hokeyinde Crosby ve Ovechkin’in üreticiliklerini sayılar da destekliyor. Tüm zamanların maç başına atılan gol miktarlarına bakıldığında Ovi beşinci sırada yer alırken gol ve asist toplamında ise beşinci sıra Sid the Kid’e ait. Çoğu hokeyseverin de ikiliyi bugünün NHL’inde ayrı bir yere koymasında bu yaratıcılığın rolü büyük. Onlardan biri de Gretzky’nin ta kendisi: “Bence son dönemde kaybettiğimiz en önemli şeyler hayal gücü ve yaratıcılık. Crosby ve Ovechkin, hala bunlara sahip olabilen bir avuç oyuncudan ikisi…”

*Bu yazı Socrates’in Aralık 2016 sayısında yayımlanmıştı.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Sessizliği Kırmak

Sessizliği Kırmak

3 sene önce
Kazanmak

Kazanmak

4 sene önce
Dönemler Üstü

Dönemler Üstü

4 sene önce