FutbolŞimşek Kadar Hızlı, Sarışın Bir Çocuk

Kevin de Bruyne, Rusya’ya kariyerinin en etkileyici sezonuyla geliyor. Manchester City’nin 100 puanla ulaştığı şampiyonluk benzeri görülmemiş cinstendi ve yakın gelecekte bu puan rekorunun kırılamayacağına inananların arasında 26 yaşındaki Belçikalı oyun kurucuları da var. Ancak bizzat de Bruyne’nin de altını çizdiği gibi yaz aylarında o dahi böyle bir sezon beklemiyordu ve kendi iştahı, yeteneği, iş etiği kadar içinde bulunduğu sistemin de böylesine parıltılar saçmasında rolü büyüktü. Roberto Martinez’in Belçika’sındaysa işi biraz daha zor görünüyor.

De Bruyne’nin ilk alametifarikası, süratinden beslenen adam eksiltme özelliğiydi. Gent’in minik takımlarında antrenörlüğünü yapan Frank de Leyn, onu ilk gördüğü ânı “Gece çakan bir şimşek kadar hızlı, sarışın bir çocuk” olarak hatırlıyor. Bu dripling yeteneği onun alt yaş kategorilerinde hızla yükselmesini, Genk ile Şampiyonlar Ligi gördükten sonra soluğu Chelsea’de almasını sağladı. Sonrası malum: Mourinho’yla tutmayan kimya ve sonunda Wolfsburg’da yeniden parlayıp City ile Premier Lig’e dönüş.

Bundesliga’da sağ kanat oynayıp fark yaratan de Bruyne, City’deki ilk yılında Manuel Pellegrini yönetiminde de sezonun büyük bölümünde benzer bir rol benimsedi. Üst yapıda asıl fark yaratmasını sağlayansa dripling beceresinin yanına eklediği pas dağıtımı konusundaki ustalığıydı. Merkez orta saha rolünde daha da parladı. Belçika teknik direktörü Roberto Martinez bu geçişi “Pep Guardiola’yla olan birlikteliği, son iki yılda büyük bir ilerleme kaydetmesini sağladı. O, en üst seviyede bir oyun kurucu çünkü sahada kimsenin göremediği pas açılarını görebiliyor ve bunu yaparken oyunun genel akışına zarar vermiyor” şeklinde özetliyordu. Hücumu daha geriden yönetirken savunmanın doğrudan markajına takılmayıp pas imkânlarını daha ferah seçebilmesi de Bruyne’nin 8 gol 16 asistlik harika lig sezonunda önemli rol oynadı.

Guardiola’nın gözetiminde merkez orta sahanın gerektirdiği pas arası ve top kazanma yönlerini de geliştiren de Bruyne, çok daha komple bir role büründü. Bu dönüşüm, Martinez’in milli takımdaki taktik tercihlerini de rahatlatmış oldu. Yetenek havuzu bakımından özellikle hücum tarafında bolca cephaneye sahip Belçika, de Bruyne’nin merkezde konumlanmasıyla ileride Romelu Lukaku, Eden Hazard ve Dries Mertens’i bir arada kullanabiliyor. Öte yandan, de Bruyne bu sezon City’nin 4-3-3’ünde sık sık David Silva ve Fernandinho’yla orta alanı paylaşırken Belçika’nın 3-4-2-1’inde -son iki hazırlık maçına bakarsak- yakınında yalnızca Axel Witsel’i bulacak gibi görünüyor. Bu fark iki açıdan de Bruyne’nin takımını zorlayabilir.

Öncelikle, City’nin merkezdeki becerikli üçlüsü, Guardiola’nın pas saplantısıyla birleşince bu sezon 26 maçta topa yüzde 70’in üzerinde sahip olmuştu. Bu sayede Belçikalı’nın orta alandaki yıpranma payı azalmıştı. Geçtiğimiz ekim ayında Meksika’yla berabere kaldıkları hazırlık maçının ardından teknik direktörü Martinez’i basının önünde eleştiren dinamo, “Ayağında topu isteyen hücum oyuncularıyla dolu bir takımda savunmaya dönük bir oyun oynuyoruz. Meksika’ya karşı topa çok az sahip olabildik ve bu sistem takımdaki çoğu kişiye uygun değil” sözlerini sarf etmişti. Rusya’da topa ne kadar sahip olabildikleri, de Bruyne ve arkadaşlarının verimini belirleyen unsurlardan biri olabilir.

İkincisi de Fernandinho, Witsel’e göre arkayı çok daha iyi toparlayabilen bir oyuncu ve Çin Süper Ligi’ndeki seviyeyi düşününce Witsel’in karşısında en iyiler varken nasıl bir sınav vereceği önemli bir soru olacak.

Tüm bu soru işaretleri içerisinde kupaya gelen 26’lık süper yıldız, beklentilerin farkında. BBC’ye verdiği kısa mülakatta “Üzerimizde büyük bir baskı var çünkü insanlar bizi altın jenerasyon olarak görüyor ve eninde sonunda büyük bir turnuva kazanmamızı bekliyor” ifadelerini kullanıyor. Martinez yönetiminde tek mağlubiyetlerini İspanya’ya karşı aldılar ama eleme grubunda üç torbanın en düşük sıralamalı takımlarını seçtiler ve güle oynaya kupaya geldiler. “Büyük maçlarda iyi iş çıkarmanın bir yolunu bulmamız gerek, son zamanlarda eksikliğini çektiğimiz konu bu” diyen de Bruyne, hazırlık maçlarında karşılaştıkları tek kalburüstü rakip olan Portekiz’e gol atamamış olmalarını kıstas almış olabilir. Rusya’daki kaderlerini ise de Bruyne’nin en dar pas açılarını ustalıkla bulabilen ayaklarının yanında Martinez’in saha içi kararları belirleyebilir.