Wings For Life World Run, hem Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği için, hem de kişisel olarak sizin için ne ifade ediyor?
Wings For Life World Run bence omurilik felci yaşamamış insanların hayatına farkındalık katıyor. Organizasyon, büyüklüğü ve keyfiyle, omurilik felcinden mustarip kişilerin hayatında bir umut yeşermesine katkı sağlıyor. Buna Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği olarak hem şahit oluyor, hem de organizasyona sonuna kadar destek veriyoruz.
Wings For Life World Run Türkiye’de ilk kez organize edildiğinden beri bu yarışa bizzat katılıyorum ve her seferinde unutulmaz anılar yaşıyorum. Benim için yarışın en özel yanı, koşamayan insanları koşturan yürekli katılımcıların gayretleri. O anlar, hafızalardan silinemeyecek kadar değer taşıyor.
Wings For Life World Run organizasyonunu “Biz engelliler için umut ışığı olacak bir proje” diye tarif ediyorsunuz. Geçen sürede bu organizasyonun nasıl bir etkisi oldu?
Wings for Life’ın da etkisiyle, kök hücre çalışmasına ne derece önem verildiğini ve çalışmaların ne kadar hızlı ilerlediğini görüyoruz. Bu, derneğimiz için çok önemli. Bir omurilik felçlisi olarak tüm bu çalışmaları tüm varlığımla destekliyor, tüm gelişmeleri yakından takip ediyorum. Maalesef, dernek bünyesine girdiğim günden bu yana Wings for Life’ın yaptığı çalışmalara çok benzer birtakım çalışmaların yapılma vaatlerini görüp, umut tacirlerinin tedavi adı altında suistimaller yaptığına şahit olduk. Ancak Wings for Life’ın çalışmalarına bizzat şahit olduktan sonra kafamızda soru işaretinin kalmadığını söyleyebilirim.
Türkiye’nin engellilerin hayatını zorlaştıran bir yer olduğundan bahsetmiştiniz bir röportajınızda. Engellilerin spor yapması ne kadar zor? Kolaylaştırmak için neler yapılmalı?
Türkiye’de engelli yaşamının zorluğundan bahsetmiştim, evet. Her geçen gün iyileştirmeler yapılıyor, tabii. Ancak henüz yeterli seviyede olmadıkları açık. Özellikle günlük yaşamı kolaylaştıracak ufak detayları henüz tamamlamış değiliz, maalesef. Önce engellilerin günlük yaşamı kolaylaştırılmalı ki bu insanlar sporu düşünebilsin. İşin hem manevi, hem de maddi boyutu engel teşkil ediyor.
Bir omurilik felçlisinin havuzda yüzmesi çok faydalı olduğu halde ne yazık ki havuzlara girebilmek için uygun lif bulmakta ya da tesislere giriş çıkışlarda bile sorun yaşanıyor. Bunların giderilmesi için gerek yerel yönetimler gerek merkezi yönetimler iyileştirme çabalarında bulunuyorlar ama sanırım biraz daha fazla eğilmek ve bu konuya daha ciddiye almak gerekiyor.
Mesela, spora başlamak isteyen bir engellinin fazla bir seçeneği yok. Hem yaşadığı yere, hem de maddi kısıtlarına göre zoraki bir spor seçimine gidiyor. Türkiye Paralimpik Komitesi ve Engelli Sporlar Federasyonu’nun bu konuda çok önemli destekleri oluyor ancak şu anda yalnızca 16 branşta çalışmalar devam ediyor. Daha da çoğaltılması gerektiğini düşünüyorum.
Özellikle genç yaşta omurilik sakatlığı yaşamış birinin günlük hayata yeniden alışmasında spor ne derece önemli?
Kesinlikle çok önemli. Tabii ki sağlıklı bir engelli olabilmek için spor yapmanın gerekliliği kaçınılmaz bir gerçek. Yine de ne yazık ki gerek omurilik felciyle tanışan ailelerin engelli sporlarına bakışı, gerekse özellikle ekipman-maddiyat konusunda yaşanan sorunlar nedeniyle, spor hep ikinci hatta üçüncü planda kalıyor. Spor yapabilmek için özel sandalyeler gerektiğinden, bu da bir maddi külfet getirdiğinden maalesef spor yapabilen engelli sayısı çok fazla değil. Burada destekleme ve bilinçlendirme kültürü ön plana çıkmalı.
2016 Paralimpik Oyunları’nda Türkiye en başarılı dönemini yaşadı. Federasyonların gelişiminden memnun musunuz?
Medyada paralimpik sporlar daha fazla yer bulmaya başladı ki bu da aslında bilincin artması için önemli. Son yıllarda engellilerin Paralimpik Oyunları’na katılımları anlamında ciddi çalışmalar olduğunu söyleyebiliriz. Bunun da meyveleri alınıyor. Derneğimize dahil olan Omurilik Felçlileri Gençlik ve Spor Kulübü’nün (OFSK) üyelerinin önemli bir kısmı aynı zamanda paralimpik komite üyesi ve iş birliğimiz burada da var. Tüm engelli spor kulüplerinin üyeleri gibi, derneğimizde spor yapan engelli arkadaşlarımızın da en önemli hedefi paralimpik oyunlarda yer almak, orada mücadele edebilmek.
Enes Günel
Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü öğrencisi, 2012’de snowboard yaparken geçirdiği kaza sebebiyle omurilik felci geçirdi, şimdi el bisikleti branşında yarışıyor.
“Bence bu organizasyonun en önemli özelliği, yaşattığı hissiyat. Reklamdan ve halkla ilişkilerden uzak, tamamen amaca hizmet eden ve niyeti oldukça kıymetli bir iş Wings For Life World Run. İlk seferinde televizyondan izlediğimi ve gerçekten çok heyecanlandığımı hatırlıyorum. Sonrasında katılmaya karar verdim ve bunun için araştırmalar yaparken Wings For Life’ın bilimsel çalışmalarına ve omurilik felci tedavisindeki gelişimlere göz atma fırsatı buldum. Spor akademisinden çıkan, omurilik felci yaşayan ve sonrasında spora geri dönen biri olarak benim için gerçekten çok büyük bir önem arz ediyor. Farkındalığı artırmış olması da cabası.”