Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

FutbolKalecilik sanatı: Fernando Muslera

Fernando Muslera, kurtarışlarıyla kendini hayran bırakmaya devam ediyor. Peki en iyi kurtarışları hangileri olabilir? Biz beş tanesini sıraladık, konu tartışmaya açık.

Galatasaray’daki dördüncü sezonunu geçiren Fernando Muslera, her geçen gün futbolseverleri mest edecek kurtarışlarına yenisini eklemeye devam ediyor. Son olarak Mersin İdman Yurdu karşısında devleşen Uruguaylı kaleci, şampiyonluk yolunda takımına önemli bir katkıda bulundu.

Muslera, Galatasaray’daki dört sezonunda çok başarılı maçlar oynadı. Sayısız kurtarış yaptı. Aralarından seçim yapmak zordu ama beş tanesini öne çıkardık. Bu kurtarışlarda sadece pozisyonu ön planda tuttuk. Yani maçın önemini veya dakikasını arka planda tuttuk. Sadece bir hücum oyuncusundan çıkan top ve Muslera’nın topu durdurmasından yola çıktık. Penaltıları da dahil etmedik, Semih’in Süper Final’deki kafasını da… Okuyanlar muhakkak ”Şu da olsaymış’’ diyecektir. Liste uzayabilir. Zaten Muslera da oynadığı her maçta bu listeyi uzatmaya devam edecek gibi duruyor.

5) Uzamanın estetik hâli

Muslera, Galatasaray kariyerine pek iyi başlamamıştı. Hatta ilk maçında eleştiri oklarını üzerine çekmişti. Kendini ispat etmesi için biraz zaman geçmesi gerekiyordu. 2011-12 sezonun ortalarında bunu başardı. Mersin İY maçında penaltı kurtardı, Beşiktaş maçında devleşti. 17. haftadaki Manisaspor maçında klas kurtarışlarını göstermeye başladı.

Rakip takımın hızlı oyuncusu Ahmet İlhan, savunma arkasına yaptığı koşu sayesinde topu önünde buldu, ceza sahası içine girdi. Sağ ayağıyla uzak köşeye topu bırakmak istedi. Her şeyi hesapladı ama Muslera’yı düşünemedi. Bir kalecinin görsel olarak en şık hâllerinden biri; köşeye giden topa uçup, ters elle kurtarmak… Jeneriklik kurtarış dedikleri tam olarak bu…

4) Tek el bile yeter

Muslera, Socrates’in ilk sayısında Wakabayashi ve Tsubasa hakkındaki düşüncelerini, onların futbola olan sevgisine etkilerini açıklamıştı. Hatta “Bazen maçlarda kendimi Wakabayashi ile özdeşleştiriyorum” demişti. Wakabayashi’nin tek elle kurtardığı toplar hâlâ aklımızda. Muslera da bu geleneği yaşatmaya devam ediyor. Sivasspor maçında ceza sahasına giren ve kalenin dibine kadar gelen Aydın, Muslera ile üç direk arasındaki boşluğu görerek topu havadan sert bir şekilde oraya yönlendirdi. Muslera yerinden bile kıpırdamadı ama top kaleden uzaklaşmaya başladı. Nasıl oldu? Uruguaylı kaleci, sadece sağ elini kaldırarak pozisyonu savuşturdu. Terlemedi bile!

3) Bazen kafayla

Muslera sadece ellerini kullanan bir kaleci değil. Yeri geldiğinde ayaklarını ve hatta kafasını da kullanarak kalesini savunuyor. Chelsea maçında da öyle bir pozisyon yaşadı. Muslera’nın hatası da vardı ama sahanın içinde hataları konuşmak için vakit yok! Kalesinden çıkan Muslera’nın uzaklaştıramadığı top Willian’ın önünde kaldı. Brezilyalı, topu boş kaleye göndermek için tek bir hamleye ihtiyaç duyuyordu; topu Muslera’nın üzerinden düzgün bir şekilde aşırtmak. Düzgün kısmını becerdi ama Muslera’yı geçemedi.  Muhteşem sıçrama yeteneğini bir kez daha konuşturan Muslera, ceza sahası dışında olmasının dezavantajını yaşamadı ve kafasıyla topa yön verdi. Pozisyon kornerle sonuçlandı.

2) Henrique’nin kafası

Trabzonspor, Galatasaray savunmasını az adamla yakaladı. Sol taraftan Yusuf ortaladığında ceza sahası çizgisi üzerinde sadece Henrique vardı. Galatasaray geri dörtlüsü Henrique’nin arkasında kalmıştı. Yusuf da adrese teslim bir orta yaptı. Penaltı noktasının tam üzerine gelen topa Henrique kafayla çok iyi vurdu. Yere doğru ve köşeye… Muslera’nın uzaması ve yerden gelen topa elini koyması bir anda oldu. Saliseler bile yetersiz kalır…

1) Yerde veya havada; her yerde

Fenerbahçe atağında topla buluşan Sow ceza sahası dışından yerden ve düzgün vurdu. Muslera topa uzandı ama yetişemedi. Top yan direkten döndü. Top direğe çarpınca biraz daha hızlandı ve Kuyt’ın önüne düştü. Kuyt, henüz yerde olan Muslera’yı da gördü ve topu havalandırarak kaleye yöneltti. Muslera, sanki Kuyt’ın vurmasını beklermiş gibi anında yerden kalktı. Az önce yerle bir olan Muslera, şimdi havada… Sol elini kaldırdı ve topu kornere çeldi. Skorbord değişmedi ama fizik kuralları alt üst oldu.

Mansiyon: Golü yerken bile güzel

Muslera’nın kalede devleşmesi bazen yeterli olmadı. Eskişehirspor ile oynanan maçta yaşanan pozisyon bunun en net örneği. Pozisyonun içinde olmayanlar, golü yiyen Muslera’dan daha çok tepki gördü, çünkü Muslera tek başına mükemmeldi. Gol için yüklenen Eskişehirspor atağı sol tarafta Erkan’la başladı. Burası önemli ayrıntı. Diego ortaladı, Necati dokundu, Muslera çeldi. Boşta kalan topa Nuhiu vurdu, Muslera oraya da uzandı. Tello vurdu Muslera yine kurtardı. Ama Erkan Zengin’in vuruşuna nefesi yetmedi. Erkan Zengin, yani pozisyonu sol tarafta başlatan adam, topa vurulacak noktaya kadar gelmişti. Galatasaray savunması, ‘Muslera halleder’ diye düşünmüş olsa gerek pozisyona hiç ilişmedi. Uruguaylı topu kalesinden çıkarsa da maç sonunda taraftarların adını en yüksek sesle bağırdığı isim oldu.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Başka Bir Yol

Başka Bir Yol

4 sene önce
Hayal Albümü

Hayal Albümü

4 sene önce