Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

FutbolHürriyet, Yağmur ve Ter

Beşiktaş'ın 2002'de Kocaelispor'u yendiği maç o dönem çok konuşuldu. Baran Güven'den son derece kişisel bir hikâye...

Depremin üçüncü yıl dönümüydü, cumartesiye denk geldi. Sonradan adının “endüstriyel futbol” olduğunu öğrendiğim -pek de hoşlaşmadığım- şey evde güzel güzel maç izleme imkanımızı çalalı birkaç sene olmuştu. Ben, abim, kuzenim ve babam, Beşiktaşlıydık ve o gün Beşiktaş’ın maçı vardı.

İlk hafta berabere kalmıştık, bu ikinci haftaydı. Rakip, yıldızımızın o yıllarda pek barışmadığı Kocaelispor, takımın teknik direktörü de Hikmet Karaman’dı. Maça gidebilirdik belki ama yağmur yağıyordu ve bu nedenle maçı şifreli yayının olduğu bir yerde izlemek tek seçenekti. Biz de Hürriyet Gücü’nün lokaline gittik.

Hürriyet Gücü; çocukluğumun geçtiği Hürriyet Mahallesi’nin takımı. Babam yıllarca orada çalıştı, kuzenim de hâlâ çalışıyordu. Lokalde az da olsa selam verecek kadar tanıdığımız birileri oluyordu. Bu güzel bir şeydi. Madem iki kuruş para da bırakıyorduk, o da Hürriyet Gücü’ne kalsın diyorduk. O sıralar oturduğumuz mahallede kimseyi tanımıyorduk, tanısaydık, Abide-i Hürriyetspor’un lokali daha yakındı aslında…

Maç başladı. Kocaelispor Beşiktaş’a Kocaelispor’luk yapmaya devam ediyordu, öne geçti. 87’ye kadar da yemedi. 87’de beraberliği sağladık. Üç dakikalık uzatmanın beşinci dakikasında ofsayttan gol atıp yendik Kocaelispor’u.

Hikmet Karaman televizyonda “Bitirsene maçı, bitirsen kim ne diyecek” diye Ömer Güvenç’e bağırıyordu. Golün ofsayt olduğunu pek fark etmemişti, hakeme uzatmaların biz gol atana kadar bitmemesinden yükleniyordu, bence haksızdı. Üç dakikalık uzatmanın iki dakikasında yerde yatmışlardı, uzatmanın da uzaması doğru karardı. Ama ofsayt konusunda diyecek bir şey yoktu doğrusu. Gol yedikten sonra kurduğumuz baskıyla galibiyeti hak ettiğimiz, ofsayt olmasının bu durumu değiştirmeyeceği konusunda kendimi hemen hemen ikna etmiş gibiydim. Ofsayt konusunu kafama takmamaya çalışıyordum.

Çıkmaya hazırlanırken lokale Hürriyet Gücü 14 yaş altı takımı geldi. Ama bir terslik vardı. Sevinmiş ya da üzülmüş olmaları gerekirken donup kalmış gibilerdi.

Gültepe’de bir turnuvadalarmış, Abide-i Hürriyetspor, Gültepe ve bölgenin diğer takımları ile. Yeni sezona hazırlanıyorlarmış.

Eski mahallemizin de yeni mahallemizin de adında Hürriyet olması rastlantı değildi aslında. Hürriyet Anıtı’nın bulunduğu mahalleye Hürriyet Mahallesi denmiş. Hürriyet Gücü adını buradan alırken, Okmeydanı’ndaki Abide-i Hürriyetspor direkt olarak anıtın eski adını kulüp adı yapmış… Her neyse.

Yağmur yüzünden maçları erken bitirmişler, Abide-i Hürriyetspor, Gültepe’yi 1-0 yenmiş. Çocuklar üstlerini değiştirip evlerine doğru yol alırken, halı sahanın yanında bir su birikintisine basan birkaçı yere düşüp çırpınmaya başlamışlar. Sonra onları kurtarmak için dokunanlar da. Su birikintisinin diğer tarafında kaynak için kullanılan bir kablo unutulmuş çünkü.

Caner, Orçun, Ufuk, Abide-i Hürriyet’in küçük topçuları saçma sapan ölümlerin ülkesinde, Hürriyet Gücülü arkadaşlarının gözünün önünde orada ölüverdiler. Bir de arkadaşları Burak’ın onları kurtarmaya çalışan babası Mustafa Amca. Belki çok iyi topçulardı, belki Beşiktaş’ta, Kocaelispor’da bile oynayacaklardı ama hiç öğrenemedik; öğrenemeyeceğiz. O haftaki spor programlarında Beşiktaş’ın üç uzatma dakikasının beşincisinde attığı ofsayt gol konuşuldu hep, bu konu konuşulmadı. Gazetelerde birkaç haber çıktı sadece.

Şantiye şefi ile kaynakçı beşer yıl ceza aldı. Elektrik dağıtım firmasının bölge müdürü bilirkişilerce en yüksek sorumlu olarak görülmesine rağmen ceza almayınca ilk karar da 11 yıl sonra bozuldu. İki kulübün ortasında Hürriyet Anıtı’nı da gölgede bırakacak dev bir “Adalet” Sarayı yükseldi.

O sene Beşiktaş şampiyon oldu. O maç kimileri tarafından, Beşiktaş’ın 100. yılında kollandığının en büyük argümanı olarak kullanıldı. Hikmet Karaman’ın alnını silip Ömer Güvenç’e göstererek “Ter bu, ter” dediği an yıllar sonra kendisinin bile gülüp geçtiği bir YouTube efsanesi oldu.

İşte o videoya ben hiç gülemedim…

Yazan: Baran Güven (@molosztash)

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Başka Bir Yol

Başka Bir Yol

4 sene önce
Hayal Albümü

Hayal Albümü

4 sene önce