Sırbistan’ın ciddi sürpriz yaparak 2015 U-20 Dünya Kupası’nı kazanan kadrosunda dikkat çeken çok oyuncu vardı ama muhtemelen en parlayan isim orta sahadaki iri yapısıyla dikkat çeken Sergej Milinkovic-Savic’ti. Andrija Zivkovic, Ivan Saponjic, Mijat Gacinovic, Nemanja Maksimovic gibi birçok oyuncunun arasında Milinkovic-Savic, sahada herkesten farklı duruyordu ve bunun, fiziğiyle pek de alakası yok gibi görünüyordu. Sırbistan finalde, kadrosunda Danilo, Malcom, Boschilia, Guilherme ve Jorge gibi potansiyelleri barındıran Brezilya’yı uzatmalarda geçerken Milinkovic-Savic de Malili Adama Traore ve Brezilyalı Danilo’nun arkasından haklı olarak en değerli üçüncü oyuncu seçiliyor ve Bronz Top’un sahibi oluyordu.
Bu başarının devamında, turnuvadan sadece bir ay sonra 18 milyon Euro karşılığında Lazio’ya transfer olması da çok anormal değildi. Gacinovic’in aynı tarihlerde 1 milyon Euro’ya Frankfurt’a transfer olması ya da Maksimovic, Zivkovic ve Saponjic gibi oyuncuların transfer yapamaması da Sergej’in farkını ortaya koyuyordu. O fark bu sezon itibarıyla daha belirgin hâle geldi ve Sırp oyuncu artık en iyilerle karşılaştırılır oldu.
20 yaşında geldiği Serie A’da ilk sezonunda dahi beklentileri karşılayan ve 25 maça çıkıp iyi performanslar sergileyen genç Sırp, geçtiğimiz sezonla birlikte ilk 11’in demirbaşı hâline geldi. 34 maçta 4 gol ve 7 asist ürettiği 2016-17’den sonra bu sezon golcülüğünü de keskinleştirdi ve şimdiden 7 gole ulaştı. Milinkovic-Savic’e ilk baktığınızda 1.92’lik bir dev görüyorsunuz fakat top ayağına geldiği anda başka sürprizlerle karşılaşıyorsunuz. O boydaki biri için anormal derecede yumuşak ayaklara sahip olan ve topa dokunuşu bazı 10 numaralardan bile daha teknik görünen Sergej’in pas kalitesi pozisyonundaki elit oyuncuların seviyesinde. Fiziği nedeniyle çabuk olmaması savunması için dezavantaj fakat mükemmel pozisyon bilgisi ve bire birdeki müdahale yeteneğiyle top kazanmada da problem yaşamıyor. Bu sezon Avrupa’nın önemli oyuncularından biri hâline gelmesindeki asıl sebep, ceza sahası koşularını maksimize etmesi ve bunlardan goller çıkarması…
Simone Inzaghi’nin geçen sezonun genelinde kullandığı 4-3-3’te ve bu sezonun flaş yapısı 3-5-1-1’de yanında arkasını kollayacak iki orta saha oyuncusuyla oynaması Sergej’in öne çıkışları daha rahat yapmasını sağlıyor. Bunun yanında topla kat etme konusunda da etkili olan oyuncu, boy ve hız dezavantajına rağmen müthiş ayaklarıyla dripling konusunda da mahir görüntü sergiliyor. Maç başına iki dripling ortalamasıyla oynayan ve merkezde adam eksiltme yönünde de portföyünü genişleten Sergej’in standartların altında yaptığı herhangi bir şey yok gibi. Maç başına rakipten üç top kazanan, 1.5 anahtar pas ortalamasıyla yaratıcılık konusunda da varım diyen, pas isabet oranını bu sezon itibarıyla yüzde 80’in üzerine çeken Milinkovic-Savic’in bu çok yönlü yapısı Lazio’ya onun üzerinden ciddi bir kâr bırakacak gibi görünüyor.
Adı şimdiden Manchester United gibi bir devle anılan Sergej Milinkovic-Savic’in bonservisine üç haneli miktarlar yazılmaya başlandı bile. U-20 macerasının ardından 2018 Dünya Kupası’nda da Brezilya’ya karşı forma giyecek Milinkovic-Savic, benzer rolde kullanıldığı takdirde bahsi geçen bonservisi çok daha yukarıya taşıyabilecek potansiyele sahip görünüyor.