Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

FutbolHayal Kurma Hakkı: Alessandria

Şöhretli olmayan oyunculardan kurulu Alessandria takımının ismini bu hafta birçok kez duyacaksınız. Önümüzdeki ay San Siro'ya çıktıklarında isimlerini daha da çok duyuracaklar.

Türkiye Kupası grup aşamalarıyla uğraşmaya devam etsin, Avrupa’da yine heyecan verici bir kupa hikâyesi ortaya çıktı. Alessandria, İtalya’nın üçüncü lig takımlarından. Aslında İtalya Kupası (Coppa Italia) tarihinde kendine ait bir yeri de var. 1912’de kurulan kulüp, 1936 yılında final oynamıştı. Her ne kadar finalde Torino’ya 5-1 kaybetse de çeyrek finalde Lazio ve yarı finalde Milan karşısında alınan galibiyetlerle birlikte sezon başarılı geçirmişti. Ama takımın kupa tarihinde kendine yer bulmasının başka bir nedeni daha var. 1926-27 sezonunda Bologna’yı 17-2 mağlup etmişlerdi ve bu sayede kupa tarihinin hem en gollü maçını oynamış hem de hâlâ kırılmayan en farklı galibiyete imza atmışlardı. Fakat tarihlerden de anlaşıldığı gibi, aradan geçen sürede hem futbol hem İtalya hem dünya hem de Alessandria çok değişti. Değişmeyen tek şey, İtalya futbol tarihinin zirve noktalarında bu kuzey takımının yer almamasıydı.

Kırmızı-beyaz renkli formalarla mücadele eden Alessandria, bugünlerde bir üçüncü lig takımı. Uzun zamandır Serie B’ye bile uzaklar. Buna rağmen bu sezon birçok Serie B takımından daha çok ilgi çektiler. Onlar artık kupada yarı finalist ve rakiplerini bekliyorlar.

Alessandria, sezona erken başlayan takımlardan. Inter’in Galatasaray ile TT Arena’da hazırlık maçına çıktığı, Milan’ın Münih’teki Audi Cup’a hazırlandığı ve birçok Serie A takımının dünyanın çeşitli noktalarında kamplarda olduğu günde, 2 Ağustos’ta, onlar unutulmaz bir yolculuğun ilk adımını -haberleri olmadan- attılar. İtalya Kupası’na ilk turdan katılan Alessandria, o gün Alto Vicentino takımını ilk 10 dakika içinde bulduğu iki golle mağlup ederek sorunsuz bir şekilde ikinci tura çıktı.

Bir sonraki hafta hemen ikinci tur maçına çıktılar. Bu sefer rakip Serie B takımı
Pro Vercelli’ydi. Deplasmanda oynadıkları maçı 2-1 kazandılar. Goller yeni transfer Manuel Fischnaller ve Brezilyalı Adriano Mezavilla’dan geldi. 3. Tur maçı da Ağustos ayı içinde oynandı. Juve Stabia engelini Massimo Loviso’nun tek golüyle geçmeyi başardılar. Yani 14 gün içinde 4. tura yükseldiler.

Alessandria, bu coşkulu sezon başlangıcına rağmen lige iyi giremedi. Eylül ayında başlayan ligin ilk 4 maçında, sadece 1 kez kazanabildiler. Ekim ayı ise bir milat olarak sezonun geri kalanına damga vurdu. Ayın ilk maçı; her takımın sezon içinde ihtiyacı olan bir 90 dakikaya sahne oldu. Kendi sahalarında Albinoleffe’yi konuk ettiler, ilk yarı bitmeden hemen önce öne geçtiler. 60. dakikada, oyuna dört dakika önce giren Michele Marconi kırmızı kart görünce maç zora girdi. Ardından da golü yediler. Fakat 10 kişi kalan Alessandria, 88. dakikada Adriano Mezavilla’nun golüyle galibiyete ulaştı. O günden sonra her şey değişti; sadece iki kez yenildiler. O yenilgilerden biri ligin lideri Citadella karşısındaydı. Alessandria da şu an Citadella’nın 3 puan gerisinde ikinci konumunda.

Bütün bunlara rağmen sezona damga vurmaya yine kupada devam ettiler. Ağustos ayında alt lig takımlarını geçerek ilerledikleri turnuvaya Aralık ayında devam ettiler ve iki Serie A takımını saf dışı bıraktılar.

Palermo deplasmanı olabilecek en iyi şekilde başladı. 4. dakikada Rispoli’nin elle oynamasıyla kazanılan penaltıyı gole çeviren Massimo Loviso (bir dönem Bologna ve Livorno formalarıyla Seria A’da ter dökmüştü) Alessandria’yi öne geçirdi. 22. dakikada Palermo 10 kişi kaldı, hemen ardından farkı ikiye çıkaran gol Michele Marconi’den geldi. İlk yarı 2-0 sona eriyordu. Palermo, Trajkovski’nin golüyle farkı bire indirdi ve ardından da baskıyı kurmaya çalıştı. Buna rağmen rahatlığı sağlayan gol son bölümde geldi. 82. dakikada Gianluca Nicco skoru 3-1’e taşıdı. Gilardino’nun golü ise sadece skoru belirledi. Alessandria, deplasmandan 3-2’lik skorla ve tur biletiyle döndü.

Bu karşılaşma 2 Aralık’ta oynanmıştı. İki hafta sonrasında ise rakip bir başka Serie A takımı Genoa’ydı ve maç yine deplasmandaydı. Üstelik Palermo mücadelesinden daha da zor geçmişti. İlk yarıda gol sesi çıkmadı. Fakat soyunma odasından golle dönen Alessandria oldu. Manuel Marras skoru değiştiren ilk isimdi. Kalan 44 dakika ve uzatmalarda gol arayansa Genoa’ydı. Ev sahibi istediğini de aldı. Leonardo Pavoletti, son dakikada skoru eşitledi. Bu gol maçın uzatmalara gitmesi anlamına geliyordu.

Genoa, hem son dakika golü bulmasının morali hem de ev sahibi olmanın avantajıyla son yarım saatin favorisi olarak gözüküyordu. Alessandria uzatmalar boyunca rakip kaleye fazla gidemedi. Fischnaller’in kafa vuruşu da üst direkten dönünce umutlar dibe çöktü. Fakat 114. dakikadaki bir kontra her şeyi değiştirdi. Oyuna ikinci yarıda giren Bocalon, ilk golü atan Marras’ın asistinde topu boş kaleye gönderdi. Kalan 5 dakikada skoru korumak çeyrek finali getirdi.

Çeyrek final maçının bir pazartesi günü oynanması oldukça ilginç hikayeye ayrı bir hava kattı. Bu sefer rakip daha kolay gözüküyordu. Spezia; Palermo ve Genoa gibi bir Serie A takımı değildi ama sonuçta Alessandria’nin kategorisinin üzerinde; Serie B’de yer alıyordu. Palermo ve Genoa son dönemde yaşadıkları formsuzlukla sahaya çıkarken Spezia, yaklaşık iki ayda sadece bir kez yenilmişti. Üstüne üstlük Spezia, Emanuele Calaio’nun 20. dakikada gelen golüyle 1-0 üstünlüğü sağlamıştı. Bu skoru son 7 dakikaya girilene kadar korumayı da başardılar.

Son 7 dakikada her şey yine değişti. Riccardo Bocalon yine kulübeden gelerek turu getiren adam oldu. Oyuna 70. dakikada girdi ve 83 ile 90. dakikalarda fileleri havalandırdı. Alessandria, son üç maçını deplasmanda oynadığı İtalya Kupası’nda yarı finale yükseldi. İtalya Kupası’nda 1984’de Bari’den sonra yarı finale yükselen ilk 3. Lig takımı oldu.

Bari’nin daha zor bir iş başardığını söylemek gerek. En azından çeyrek finale Paolo Rossi, Boniek, Platini, Gentile, Tardelli ve Prandelli gibi isimlerin yer aldığı Juventus’u deplasmanda 2-1 mağlup ederek yükselmişlerdi. Çeyrek finalde ise o sezon Serie A’yı üçüncü sırada tamamlayan Fiorentina’yı yenmişlerdi.

Alessandria’ya bu başarıyı yaşatan isim için tanıdık biri diyebiliriz. Aslında pek de tanıdık değil ama Türkiye futbolunun yakın dönemine teğet geçmiş biri… 51 yaşındaki Angelo Gregucci, bir dönem Roberto Mancini’nin yardımcılığını ve teknik danışmanlığı yapmıştı. Yardımcılığı, Fatih Terim’in ardından Fiorentina’nın başına geçtikleri dönemde başladı. Bugünlerde yaşadığı Coppa Italia heyecanına o sezon finalde ortak olmuşlardı. İkili Manchester City’de de beraber çalıştılar ama Gregucci’nin görevi bu sefer analiz konusundaydı. Mancini’nin Galatasaray’ın yolunu tutmasının ardından onun da İstanbul’a gelmesi beklenmişti ama tercih edilmedi. Gregucci, daha sonraları yaptığı açıklamada “Benim için kulüpte yer yoktu. Kimlerin teknik heyette olacağına başkan (Ünal Aysal) karar vermişti” ifadelerini kullanmıştı. Gregucci, bu tercih sonrasında, o dönem Salenatnina’yı çalıştırarak kariyerine devam etti.

Gregucci, Spezia maçının ardından ise kariyerinin en mutlu akşamlarından birini yaşadığını söyledi. Uzun dönemdir alt lig takımlarında devam eden bir kariyer için çok da şaşırtıcı olmayan bir açıklama… Gregucci’nin futbolculuk kariyeri daha ışıltılıydı. Aynı açıklamada o günlere gönderme yaparken, bugüne kadar kariyerlerinde çıkış yapamayan oyuncularına ilham vermeye çalıştı. “Her insan hayal kurma hakkına sahiptir. Ben, Taranto’da doğmuş bir gençken Maradona’ya karşı Serie A’da oynamak ve Lazio forması giymek istiyordum” diyordu. Gregucci, bunları başardı. 7 sezon Lazio’da top koşturdu. Üstelik sadece Maradona’nın değil; Michael Laudrup’tan Marco van Basten’e, Lothar Matthaus’tan Rudi Völler’e birçok dünya yıldızının bulunduğu Serie A yıllarında sahnede yer aldı.

Gregucci, ‘sahne’de olmaya önem verdiğini yine aynı konuşmada gösterdi. Milan’ı yenme şansı sorulduğunda cevap vermedi. Onun yerine Milan eşleşmesini kaç kişinin izleyeceğini sorguladı. Alessandria, İtalya’nın kuzeybatısında bulunan bir şehir. Nüfusu 95 bine yakın. Yani San Siro’nun toplam kapasitesinden (80 bin) biraz fazla. Büyük ihtimalle San Siro’daki maça yoğun bir ilgi olmayacak ama iç sahadaki maçı daha büyük bir stadyuma alınması konuşuluyor. Alessandria’nın stadının sadece 6 binlik kontenjanı olduğu düşünülünce pek de haksız bir istek gibi durmuyor.

Takımın oyuncuları için belki de kariyerlerinin en önemli anları bu maçlar olacak. Kadroda sadece 4 yabancı oyuncu bulunuyor. Bunlardan 3’ü 30 yaş üstü Güney Amerikalılar. Tek Avrupalı Vedran Celjak ise Hırvatistan’dan İtalya’ya geldiğinde 20’li yaşlarındaydı. Şimdilerde 24 yaşında ama hâlâ Serie A’ya adım atamadı. Oyuncuların çoğu da İtalyan olmalarına rağmen ondan farksız değil. Serie A’yı görebilenler çok az. Michele Marconi, Antimo Iunco, Manuel Fischnaller gibi isimler genç kategorilerde İtalya milli takımının formasını giydi ama daha sonrasında çıkış yapamadılar. Son turların başarılı ismi Bacalon ise kariyerinin başında Inter bünyesinde kendine yer buldu ama sadece o kadar.

Son iki turun belki de en başarılı ismi genç file bekçisi Gianmarco Vannucchi… Henüz 20 yaşında. Özellikle uzatmalara giden Genoa maçında 120 dakikanın yıldızı oldu. Milan maçında, son dönemin gündemdeki ismi 16 yaşındaki Gianluigi Donnarumma ile karşı karşıya oynayacak olmaları eşleşmeye biraz daha anlam katıyor.

Gregucci, idolü Maradona’nın 1982 Dünya Kupası’nda kırmızı kart görmesiyle 1986’da kupayı kaldırması arası geçen sürede ise şimdilerde çalıştığı Alessandria’nin bir futbolcusuydu. Zaten Lazio’ya da bu kulüpten transfer oldu. Ama kendisi Alessandria tarihinin en ünlü futbolcusu değil. Bu unvan, iki sezon bu takımda top koşturan ve İtalya Milli Takımı’nda da kendine yer bulan Gianni Rivera’nın olabilir. Rivera’nın adı, Milan’a transfer olduktan sonra efsaneler arasına girdi. İki takımın yarı finalde karşılaşması Rivera için hoş bir tesadüf. Efsane futbol adamı, bu eşleşmede tarafını şimdiden belli etti. Milan için önemli olanın Şampiyonlar Ligi’ne katılıma hakkı olduğunu söyleyerek ilk göz ağrısına biraz daha ağırlık verdi.

Alessandria, bu sezon hayalleri gerçeğe dönüştürmeye çalışıyor. Hafta içinde otobüslerle Spezia deplasmanına giden taraftarlar; bu hayalı kurmayı en çok hak edenlerden…

alessandria otobüs

 

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Başka Bir Yol

Başka Bir Yol

4 sene önce
Hayal Albümü

Hayal Albümü

4 sene önce