Real Madrid bunu hep yapıyor. Nasıl beceriyor bilemiyoruz ama evlatları tarafından vurulma konusunda dünyanın belki de en iyisi! Son cellat da Morata oldu!
Barcelona altyapısı her zaman Real Madrid’in önünde gösterilir. Takımın başarılı olduğu hemen her dönemde La Masia çıkışlı oyuncuların sayısı çoktur. Son dönemde Messi, Pique, Iniesta, Xavi, Pedro, Cesc gibi birçok oyuncu bu listeye adını yazdırdı. Çocukluk arkadaşları hep birlikte kupalar kazanırken, aynı zamanda Real Madrid’e, daha doğrusu Real’in temsil ettiği kültüre karşı bir duruş koymuştu. Real her zaman, ”bonkör” ve ”hovarda” kelimeleriyle özetlenebilecek bir kültüre sahip oldu. En azından dünyanın gözünde öyle görülüyor. Real’in önünde her sezon iki seçenek vardır; ya çok para harcamasına rağmen başarılı olamaz, ya da başarılı olur ama bunun tek nedeni çok para harcamasıdır. Oysa atlanan bir şey var. Real’in altyapısı da en az Barcelona kadar üretken. Tek fark; oradan çıkan çocuklar genelde Real’i hançerliyor!
La Masia’dan çıkan Pique, Barcelona’ya 10 milyon Avro karşılığında dönebildi. Fabregas 40 milyon Avro’ya yaklaşan bir bedelle transfer edildi. Jordi Alba’nın yuvaya dönüşünün bedeli 14 milyon Avro’ydu. Bu açıdan bakınca Barcelona sisteminin de eleştirilecek noktaları var. Fakat futbol sahada oynanıyor ve bilinçaltını etkileyen tüm ‘an’lar orada yaşanıyor. Real Madrid’in sıkıntısının nedeni de tam olarak buradan kaynaklanıyor.
Fernando’nun intikamı
2003 yılına geri dönelim. Real Madrid’in Los Galacticos’u La Liga’da şampiyon olmuştu. Hedef Şampiyonlar Ligi’nde zirveye çıkmaktı. Kadro muazzam; Raul, Casillas, Guti gibi ‘evlatlar’ ve Carlos, Zidane, Ronaldo, Beckham, Figo gibi efsaneler. Oyuncu grubu giderek genişliyordu ve birilerinin gitmesi gerekiyordu. Çoğu kişi o yazı, ‘Makalele’nin Madrid’i terk ettiği sene’ olarak hatırlayabilir. Ama Fernando Morientes de o sene Madrid kentinden ayrıldı. Real altyapısında yetişen, Raul ile beraber A takıma çıkan Morientes, bir önceki sezon sadece iki maçta ilk 11’de yer alabilmişti.
Morientes’in adı o yaz Galatasaray’la da anıldı. O ise tercihini Monaco’dan yana kullandı. Sezonun ilk maçını Real’de oynadıktan sonra Fransa Ligi’nin yolunu tuttu. Morientes ve Monaco’nun birlikteliği o yaz aylarında kimseyi heyecanlandırmadı. Fakat sezon ilerledikçe bir peri masalına dönüştü. Didier Deschamps önderliğinde Şampiyonlar Ligi yolculuğuna başlayan Monaco, durmak bilmedi. Morientes grup maçlarında 4 gol attı. 2. turda L.Moskova’ya bir gol attı. O deplasman golü eşleşmenin gidişatını değiştirdi. Ama asıl hikâye çeyrek finalde yazıldı. Tarihi boyunca zenginler ve prenslerin gözdesi olan Monaco, o sezon maddi sıkıntılar içindeydi. Çeyrek finaldeki rakip ise yukarıda bahsettiğimiz Real Madrid. Favori belli. Real ilk maçı Bernabeu’da 4-2 kazandı ve yolu yarıladı. Tıpkı Moskova’da olduğu gibi, Morientes yine maçın son golünü atarak eşleşmenin kaderin değiştirdi. 4-1’in büyük avantajını yarı yarıya azaltan golü attı.
Rövanş maçında da ilk golü Real’den gelince Monaco’nun pek şansı kalmamıştı. Fakat maçın geri kalanına 3 gol sığdırdılar. Morientes ilk golün asistini yaparken, ikinci golü attı. Real çeyrek finalde saf dışı kaldı. Normal bir elenme değildi. Bütün sorgulanmalar Morientes, kadro planlanması ve transferler üzerinden yapıldı. Galacticos yenilmez değildi, daha önce de yenilmişti ama en ağır darbe Monaco’dan, daha doğrusu Morientes’ten geldi.
Yeni Morientes
11 sene sonra futbol ve Real Madrid, bize yine aynı öyküyü okuttu. Bu sefer kahramanın adı Alvaro Morata’ydı. Morata, A takıma çıktığından beri Morientes’i andırıyordu zaten. Oyun tarzlarını birbirlerine benzetenler az değildi, kaderleri de aynı oldu. Morata da tıpkı Morientes gibi, takımdan gönderildi. Suratına pek bakılmadı. Ronaldo, Benzema, James ve Bale varken kim düşünür Morata’yı? O da Juventus’a gtti. Yarı finalde yollar kesişti. Morata her iki maçta da birer gol attı. Finale Juventus çıktı, Morata ise attığı gollerde, (özellikle Madrid’de) sevinmedi. Ona tribünlerden gelen karşılık ise ıslıklar oldu.
Şimdi yine Real için bir sezonun sonu… Muhakkak bir değerlendirme yapılacak. Büyük ihtimalle pek bir şey değişmeyecek. Real yine transfer döneminin en hızlı takımlarından biri olacak. Fakat tartışmaların bir noktasında konu muhakkak Morata’ya ve Real’in gençlerine gelecek. Üstelik La Masia destekli Barcelona’nın bir kez daha finalde yer aldığı sezonda bu kaçınılmaz olacak.