Üç hafta önceki yazımda kağıt üzerinde ligin en iyi sekiz takımının neden aşırı kırılgan olduğunu ve bu Play-off’larda sürprizler yaşayabileceğimizi anlatmıştım. Listedeki takımlardan Texans ve Bears, çoğunlukla bahsi geçen sebeplerden ötürü Play-off’lara şimdiden veda etti. Texans’ın rakibi Colts, maç boyu savunmasını derinde kurarak DeAndre Hopkins’in sihirli oyunlarını yok etmeye çalıştı ve bunda başarılı oldu (5/10 pas isabeti, sadece 37 yarda!) ve hücumdaki sığlık Houston ekibinin sadece 7 sayı bulabilmesi anlamına geldi; ki dış açık (wide receiver-WR) Keke Coutee’nin bulduğu touchdownın iptal edilmesi gerekiyordu diyebiliriz. Bears’e gelince, aşağıdaki paragraflarda diğer sorunlara da değineceğim ama oyun kurucu (quaterback-QB) Mitch Trubisky epey vasat bir performans ortaya koydu: 26/43 pas isabeti, 1 touchdown, 2 sack, 3 koşuda sadece 9 yarda. Tabii bunda Eagles defans hattının üstün bir performans sergilemesinin de muhakkak payı vardı ama gene de biraz daha ağırlığı olan bir QB olsa Bears seneler sonra Play-off’larda yoluna devam ediyor olabilirdi. Hızlıca bu haftanın kaybedenlerine kızıp Divisional turda (yani çeyrek finallerde) bizi nelerin beklediğine bakalım.
-Texans zaten kadro olarak yetersiz olduğu için mağlubiyet çok da şaşırtıcı diyemeyiz, ki Hopkins devre dışı bırakılınca en azından Coutee varlık gösterdi, gene koşucu (running back-RB) Lamar Miller ligin en iyi koşu savunmalarından birisi tarafından etkisiz hâle getirilince en azından pas hücumunda kullanıldı (8/10, 63 yarda) ve QB Deshaun Watson katkı vermeye çalıştı (8 denemede 76 yarda). Fakat Colts’un mükemmel hücum planına karşı biraz hazırlıksız yakalanmış gibiydi Houston temsilcisi. Şöyle ki, Andrew Luck’ın Texans’ın pas savunmasını avlamaya çalışacağı belliydi (ki derin paslarda 4/8 isabet buldu ve bileği sakat olsa da WR T.Y. Hilton görevini yaptı) ama Houston ekibi sanki ligin en iyi koşu savunmasına sahip değilmişçesine rakip RB Marlon Mack’in o hattı tarumar etmesine de müsaade etti: 24 deneme, 148 yarda, 1 touchdown! Hem de Mack bütün sezon yaptığından farklı bir şey yapmadı: Zaten koşularının %41’ini göbekten gerçekleştiren ve bunlardan ortalama 4 yarda toplayan Mack, bu maçta da koşularının %45’ini göbekten gerçekleştirdi. Sonuç? 5.8 yarda! İşte Texans’ın sonunu da bu getirdi bir yerde.
-Gelelim Seahawks’a: Bu mağlubiyet kayıtsız şartsız teknik heyete yazılır. Benim ne Amerikan futbolu koçluğu tecrübem var, ne de bu kulüplerin personeli kadar takım analizi yapacak vaktim. Fakat temel istatistiklere bakınca bir şey bas bas bağırıyordu ki yazımda da yer vermiştim: “Yani soru şu: Cowboys’un sağlam koşu savunması, Seahawks’ın hücum planını aksatabilecek mi, yoksa Seahawks Cowboys’un nispeten zayıf pas baskısına direnip yolladığı derin pas sayısını arttırarak varlık gösterebilecek mi?” Cowboys Seahawks’ın koşu hücumunu elinden söktü aldı (RB’ler 21 denemede 60 yarda gidebildi sadece) fakat Russell Wilson maça epey iyi başladı, zaten sezon boyu mükemmel bir bağlantı yakalamış olduğu WR Tyler Lockett’a kolay ve leziz paslar attı ki play-action (koşu görünümlü) pas oyunlarında 9/10 gibi bir başarı oranıyla maçı tamamladı Wilson. Bu durumda Seahawks’ın bir noktada koşmayı bırakıp pasa abanmayı düşünmüş olması gerekirdi değil mi? Hayır! Asla! Katiyen! Lockett’a sadece 6 defa pas yolladı Seattle ekibi maç boyu. Haftanın uzak ara en iyi QB reytingini tutturmuş olan Wilson (100’ü geçen bir tek oydu) sadece 27 pas denedi. Ravens’ın çaylağı Lamar Jackson bile 29 pas denedi yahu! İşin daha da komiği, Seahawks’ın hücum koordinatörü Brian Schottenheimer’ın özgeçmişi başarısızlıklarla dolu: Drew Brees’in kariyerinin San Diego’da geçen en kötü yıllarının QB koçu o. 10 senelik hücum koordinatörlüğü kariyerinde, çalıştırdığı takımlar pas yardasında bir kere bile ilk 15’e girememiş durumda, bir! Andrew Luck’ın sağlıklı olduğu 5 sezonda aldığı galibiyet sayısı 11, 11, 11, 8 ve 10. Tahmin edin 8 galibiyete uzanırken QB koçu kimdi? Schottenheimer. Tamam, babası Marty iyi bir koçtu (gerçi onun da Play-off’larda 5 galibiyeti, 13 mağlubiyeti var) ama bu şahsın berbat hücum planı, Seahawks’ın Super Bowl’un gizli favorisi gösterildiği bir sezona erkenden veda etmesine sebep oldu
-Baltimore Ravens da ısrarla koştuğu için maçı kaybetti ama en azından onların çaylak Jackson’a güvenmemek gibi bir sebebi vardı. İlk üç çeyrek boyunca Ravens’ın isabetli pas sayısı ile yaptığı fumble sayısı eşitti: 3! 4. çeyrekteki başarısız akından sonra Jackson 25 pas yardasına karşı -27 sackle kaybedilmiş yarda ile net negatif bir katkı vermiş durumdaydı takımına. Sonra Chargers Chargerslığını yapıp 23-3 önde olduğu maçı vermeye çalıştı, Jackson derin pas denemeye/deneyecek boşluğu bulmaya başladı ve istatistiklerini toparladı ama unutmak isteyeceği bir maçtı cidden. Ama madalyonun öteki yüzüne de bakmak lâzım: Ravens teknik heyeti Chargers’ı çok hafife almış. Yani son 7 maç hep aynı taktikle oynadıysanız, eh bu rakibinizle de bu sezon ikinci kez karşılaşıyorsanız belki de sizin o basit hücumunuza çalışmışlardır? Ne dersiniz? Nitekim maçtan sonra Chargers savunmacıları, Ravens oyuncusu Ronnie Stanley’nin ayağını koyduğu yere göre koşu mu pas mı geleceğini adları gibi bildiklerini açıkladılar. Buna rağmen Ravens koçları son çeyreğe kadar ayar çekmediler maça. Bununla da bitmiyor iş: Ravens savunması belki de Play-off tarihinin en iyi maçlarından birine imza attı geçen hafta, field goal blokladı, Jackson ve Dixon’ın top kayıpları sebebiyle Chargers çok avantajlı saha pozisyonu elde etse de maç boyu sadece 1 touchdown verdiler rakibe, Melvin Gordon gibi bir koşucuyu durdurdu vs. Ama Ravens koçu John Harbaugh, bu savunmasına güvenemedi nedense ve zaten sayı üretemediği bir maçta, rakibin sahasına geçebildiği ender akınlardan birinde 4th&2’da yarda almaya çalışmak yerine field goal vurdu. Sonuç? Kaçtı. Haydi geçmiş olsun.
-Bears mağlubiyetinde de gene hatalı oyun planının etkileri vardı diyebiliriz. Tabii ki futbol tanrısı Nick Foles’un önderliğindeki bir takımı yenmek kolay değil, özellikle de kickerınız Cody Parkey evrendeki bütün büyücüler tarafından lanetlenmişse ama gene de maç oraya gelmeden bazı şeyleri daha farklı yapabilirdi Chicago ekibi. RB Tarik Cohen, bu sene oynadığı maçların yarısında koşu başına 4 yardadan fazla toplamış, ortalama 6.2 defa koşmuş, en iyi maçlarını sezonun ikinci yarısında çıkarmış bir Bears oyuncusu. Peki bu maçta Chicago ona topu taşısın diye kaç defa verdi dersiniz? 1 (bir). “Tamam koşturmadılar belki ama pas atmışlardır zira kendisine doğru yollanan pas başına 8 yarda toplamış bir koşucu, bunları yakalama yüzdesi de %78 neticede” diye düşündüyseniz gene yanıldınız çünkü kendisine sadece 5 defa pas attılar maç boyu. Hücumun en iyi elemanlarından birini, rakip RB’lere atılan pasları savunma konusunda ligin en kötü takımlarından birine karşı (DVOA’ya göre 27. sırada Eagles) bu kadar az kullanmak nasıl bir maç planı acaba? Neden işlemedi ki, çok şaşırtıcı… Ki bu oyuncunun lakabı bile “Joystick” yani biraz oynayın, oynatın.
Gene de sevgili Parkey, git sezon arasında bir okut üflet kendini. Aynı sezonda hem bir maçta topu dört defa direğe nişanlamak, hem de kader anında aynı field goal denemesinde topu iki direğe çarptırmak yani lunaparkta yapsan şunları ne kadar ödül ayıcık varsa toplardın, öyle böyle şanssızlık değil bu.
HAFTANIN EN’LERİ
Bu kısımda artık herkesin gördüğü bildiği isimler ve oyunlar yer alacak diye tahmin ediyorum ama gene de tarihe not düşmüş olmak amacıyla devam edeyim.
En hızlı top taşıyıcı: Ezekiel Elliott takımının galibiyete uzanmasındaki baş aktörlerden birisiydi, zira kendisinin iyi performansı hem Cowboys’un pas tutucularının işini biraz daha kolaylaştırıyor, hem de Dak Prescott üzerindeki baskıyı azaltıyor. İşte Elliott üstün performansını bu üç savunmacıyı peşine taktığı güzel 44 yardalık koşuyla süsledi.
Topla en çok mesafe kat eden oyuncu: Senenin en başında aldığım notlarda “Acaba Tavon Austin Cowboys’ın çok ihtiyaç duyduğu derin pas hedefi olabilir mi bu sezon?” cümlesi yer alıyor. Açıkçası öyle bir şey olmadı ama Austin, bütün seneyi güz uykusunda geçirdikten sonra sezonun en önemli maçında, ligin en iyi punterlarından birine karşı şu 53 yardalık sanat eserine imza attı. Ki penaltı bayrağı iptal etmese kendisi aynı maçta daha da iyi bir punt return yapmıştı ama kısmet.
En hızlı sack: Chargers savunması adına maçın kahramanı şüphesiz Melvin Ingram’dı fakat maçı bitiren savunma hamlesi Uchenna Nwosu’dan geldi. Tabii Nwosu topu Jackson’ın elinden tertemiz bir şekilde söktükten sonra üzerine gene atlayan Ingram, o yüzden bu maçı ortaklaşa bitirmeleri hak ettikleri bir mükafat oldu diyebiliriz.
En beklenmedik yarda kazanımı & en pes etmeyen savunmacı: Ravens, Jackson’ın pas atması gerektiğini nihayet son çeyrekte fark edince bir geri dönüşe başlamıştı ama Baltimorelu taraftarların umudunu son anlara kadar sürdürebilmesinde bu mucizevi pasın rolü büyüktü. Kenneth Dixon topla beraber touchdowna koşarken ona engel olan isim, senenin en iyi libero (safety-S) performanslarından birini sergileyen çaylak Derwin James’di. James, Ravens sayıyı nihayet bulana kadar maç saatinden çok kıymetli 1 dakika 15 saniyenin daha eksilmesine sebep olarak takımına turu getiren bir diğer hamleyi gerçekleştiriyordu belki de.
En mucizevi pas: Kenara atılan paslar, bu sporun en zor yönlerinden birisi: QB’nin milimetrik olmasa da santimetrik isabet sağlaması lâzım, kendisine pas atılan oyuncunun da hem rakibini ekarte etmesi, hem topu tutması hem de iki ayağını saha içine basması gerekmekte. Her ne kadar yukarıda tenkit etsem de, Bears QB’si Trubisky, WR’ı Allen Robinson ile iyi bir bağlantı yakalamıştı geçen hafta ve touchdownla neticelenen bu pas da o anlardan biriydi.
NFL’e göre en iyi oyunlar: Video burada. Sadece bir QB’nin ortalamanın üstü bir performans sergilediği (fakat maalesef takımının bunu fark etmediği) bir haftada çoğu görüntünün tek bir maçtan olması pek de şaşırtıcı olmasa gerek. Fakat şaşırtıcı olan bir şey, bu videoda Lockett’ın tek elle yakaladığı şu müthiş pasın olmaması. Tam diyorum bu hafta ismini cismini bilmediğim video editörü ile kavga etmem herhalde artık ama olmuyor, olamıyor. Haftanın muskalısı K. J. Wright’ın kaptığı interception da videoda ikinci sırada yer almakta zaten.
Haftanın en saçma hakemlik anları: Aslında böyle bir şey seçmek hiç yoktu aklımda ama elim zorlandı maalesef. Chargers maçında 3. çeyreğin son anlarında başlayıp 4. çeyreğe uzanan mükemmel bir kaotik sekans vardı ki bir –bence haksız yere- boşa giden challenge, bir boşa giden fumble return TD/gerçekleşmeyen touchback ve sonrasında 4th downda gelen Chargers touchdownu ile sonuçlanırken izleyenlerin beyni yanmaktaydı. Ama daha da güzeli Pazar gecesi yaşandı, hakemlerin daha önce de eleştirdiğim tez canlılığı yüzünden Eagles’ın sebep olduğu fumble boşa gitti. Sonrasında hakemler de yanlış karar verdiklerini kabul ettiler ama yanlış karar sonrasında yaşanması gerekenler yaşanmadığı için yanlış karar doğru karar olmuş oldu. Yok, editörün yahut benim gözümden kaçan bir anlatım bozukluğu yok o cümlede, cidden böyle bir şey yaşandı ki Football Zebras hesabının NFL kural kitabından bulduğu açıklama daha iyi anlatır belki (anlatamadı).
HAFTANIN TAHMİNLERİ
(Parantez içindeki sayılar hem seçtiğim handikap, hem de o takımın zannımca maçı kazanma ihtimalini göstermekte. Siz de FiveThirtyEight sitesinde maçlara olasılık atayabilir ve onların modelini yenmeye çalışabilirsiniz.)
Kansas City Chiefs (%56) – Indianapolis Colts (+5)
Sene başında “bir Playoff eşleşmesinde halk Chiefs’in rakibine daha çok güvenecek” deseler “n’oldu Patrick Mahomes mu sakatlandı?” diye sorardım. Gerçi evet, RB Kareem Hunt insan tartaklayan birisi olduğu ortaya çıktığı için süresiz futbol dışı bırakıldı ama bir önceki beyanın odağı Chiefs değil, Colts. Şaşırtıcı bir istatistikle başlayayım: Colts’un sezon boyu pas isabet ve 3rd down başarı yüzdeleri Chiefs’ten daha iyi! Tabii bunlar illa sayı üretimine yansımış değil ama Colts hücumunun dizaynı gerçekten Chiefs ile kafa kafaya gidebilecek seviyede. Neden böyle? Birincisi, daha önce de çok üzerinden geçtiğim gibi Luck’ın pas verirken geri doğru attığı adımların ve topu elinde tuttuğu zamanın bilinçli olarak kısaltılmış olması. İkincisi, Colts’un muhafız hattının (offensive line-OL) senelerdir olmadığı kadar yetenekli olması ki Quentin Nelson çaylak olmasına rağmen şimdiden ligin en iyi gardlarından birine dönüşmüş hâlde. Bu hat, ligin belki de en korkutucu defans hatlarından birine nefes aldırmadı geçen hafta, ki J. J. Watt gibi bir yıldız maçı 0 sack, 2 çelme (tackle), 1 QB hit gibi silik sayılarla tamamladı (sezonun istatistiksel olarak en kötü üçüncü maçını oynadı diyebiliriz) Bunlara bir de savunmada Darius Leonard gibi sezonun tackle lideri olmuş, 7 sack yapmış, 4 fumble yaptırmış ve 2 de pas kapmış bir çaylağın varlığını eklersek, sene başında ligin en kötü takımlarından biri olması beklenen, hücumdaki elemanlarının çoğunun ismi şimdiye dek duyulmamış Colts’ın çeyrek finallerde ne aradığını anlayabiliriz.
Tabii herkesin aklında Chiefs’in ve Andy Reid’in makus talihi de var muhtemelen. Geçen sene kimsenin şans vermediği Titans’a 21-3 öndeyken yenilen Chiefs, bu yenilgi esnasında rakip QB Marcus Mariota’nın kendi kendine pas vererek touchdown yapması gibi bir şey de yaşamıştı. 2016 senesinde Steelers’a karşı bu sefer geriden geldiğini sanarken ekstra iki sayı denemesinde holding penaltısı yiyerek maçı kaybetmişti. Ve nihayet 2013 senesinde, 38-10 önde olduğu maçı kaybetmeyi başarmıştı Chiefs ki NFL Play-off tarihinin en büyük geri dönüşlerinden biri bu. Rakibi kim miydi? Luck ve Colts… Hem de o maçta Colts tam 4 top kaybı yapmıştı ama işte Kansas City ve Reid şanssızlığı başka bir şeye benzemiyor.
Peki bu maçta neler olur? Chiefs pek tabii ki Texans’dan misliyle daha ciddi bir hücum takımı. Texans’a kıyaslanamayacak bir muhafız hattına, çok sayıda hücum silahına, ve Mahomes gibi sihirli paslar atabilen bir QB’ye sahip. Ki Chiefs’in bu sene en az sayı bulduğu maçta bile skor tabelasında 26 yazıyordu. O yüzden Colts için galibiyete giden yol maçı düelloya döndürmekten ve Chiefs’i maksimum 30 sayıya kilitlemekten geçiyor. Bunu yapabilirler mi? Ligin en iyi koşu savunmalarından birine karşı tecrübesiz Chiefs RB’si Damien Williams öyle aşırı güven veren bir eşleşme değil. Gene Chiefs’in açık ara ligin en kötü koşu savunmasına sahip olması da Colts RB’si Mack için iyi haber olsa gerek. Colts Chiefs’in pas baskısını da nötralize edebilecek düzeyde bir muhafız hattına sahip. Ayrıca Colts 3rd downlarda ligin en başarılı takımıyken Chiefs 3rd down savunmasında 25. sırada. Bu gözle bakınca gayet denk güçlerin kapışmasına dönüşüyor bu maç. Eğer Andrew Luck arka arkaya interception atmazsa –ki sicili bu konuda parlak değil ve Texans maçını 1 interception, 7 savunulan pas ile bitirdi- 38-35 gibi bir skorla biten bir maç izleyebiliriz.
Los Angeles Rams (-7, %70) – Dallas Cowboys
Rams sezonu tekleyerek tamamlarken “acaba artık rakipler onların sistemini çözdü mü?” sorusu gündemdeydi. Los Angeles ekibinin bir şansı, bu sorunun Jason Garrett gibi rakip analiz etme konusunda pek de mahir olmayan bir koç karşısında önemsizleşmesi. Kabul, çeyrek finale ulaşmış bir takımın koçuna haksızlık ediyor olabilirim ama geçen hafta Seattle’ın maçı elleriyle armağan ettiği gerçeği de önümüzde duruyor. Rams’in en kırılgan olduğu nokta derin pas savunması, ve Amari Cooper bu konuda Cowboys hücumuna çok şeyler kattı ama Rams bu konuda kötüyse Cowboys ondan daha da kötü. Gene Cowboys’un güçlü ön yedilisi özellikle koşu savunmasında takdire şayan bir performans sergiliyor son dönemlerde fakat takımın play-action hücumuna karşı zaafı ortada ve Rams’in bütün olayı bu zaten. Mesela bir Chris Carson’ı durdurdukları gibi Todd Gurley’yi durduramayacaklardır o yüzden, ya da Rams pas hücumuna ağırlık vermekten imtina etmeyecektir böyle bir durum söz konusu olursa. Gene Prescott’ın top kaybetmeye meylini ve Rams savunma hattındaki Aaron Donald ve Ndamukong Suh gibi dev isimleri düşünürsek hücum anlamında da işleri kolay olmayacak. Nitekim Rams ligin en çok top çalan 3. takımı.
Peki Cowboys maçı kazanabilir mi? Neden olmasın? Rams QB’si Jared Goff’un da bu sene kendi ayağına sıktığı maçlar oldu. Geçen sene Rams gene ağır favori olduğu maçta Falcons’a karşı kendi sahasında sürpriz bir yenilgi aldı (tabii o yenilginin esas kahramanları iki punt return hatası yapan Blake Countess ve Pharoh Cooper idi) ve Play-off tecrübesizliği bazen hocaları da oyuncuları da şaşırtabiliyor. WR Cooper Kupp’ın sezonu kapatması da Rams hücumuna biraz sekte vurmuş gibi. Ama işte bütün bu endişelere rağmen buz gibi havada oynanan Chicago Bears maçı haricinde Rams’in 23 sayı görmediği maç yok.
Son tahlilde çoğu alanda Rams’in üstün olduğunu ve Cowboys’un 30 sayı civarı yiyeceğini öngörüyorum. Peki ya karşılık verebilirler mi? Skoru yakın tutacak kadar verebilirler özellikle de Elliott gününde olursa, ki Rams DVOA’ya göre ligin en kötü 5. koşu savunması. Ama mesela Colts-Chiefs’te olduğu gibi kafa kafaya gidecek bir maç hayal etmek zor.
New England Patriots (%54) – Los Angeles Chargers (+4)
Öncelikle şunu söylemek şart: Philip Rivers şimdiye kadar Tom Brady ile 7 defa karşılaştı ve 7 maçtan da yenilgiyle ayrıldı. Tabii ki bu ondan fazla yıla yayılan bir süreç olduğu için buradan bir sonuca varmak sağlıklı değil, takımlar değişiyor vs. ama bir istatistik de şu: Patriots’ın koçu Bill Belichick, evinde oynadığı 23 Play-off mücadelesinin 20’sinden galibiyetle ayrılmış durumda. Yani Foxborough stadyumu-Brady-Belichick üçlemesine böyle büyük maçlarda kafa tutabilen çok az NFL karakteri var. Anthony Lynn ve daha geçen hafta bile Ravens’a maçı vermeye kalkan Chargers bu potansiyele sahip mi? Eh.
Geçen hafta Chargers savunması Ravens’ı darmadağın ederken sezon boyunca hiç görülmeyen bir savunma dizilişini benimsemiş ve liberolarını başlama çizgisine (line of scrimmage) çok yakın tutmuştu. Bundaki amaç, Ravens’ın koşularını hızlı savunmacılarla daha başlamadan bitirmekti. Ki daha önce de belirttiğim tahmin edilebilirlik faktörü de işin içine girince efsane bir savunma hattı performansı izlemiştik. Açıkçası aynısını Patriots’a karşı izleyeceğimizi sanmıyorum. Neden mi? Birincisi, Patriots muhafız hattı istatistiksel olarak ligin en iyi hatlarından birisi (tabii bunda hücum stilinin de etkisi var ama gene de). İkincisi, Jackson pas atmadan önce topu elinde ortalama 3.1 saniye tutan bir oyun kurucu ve bu anlamda ligin topa en yapışık ikinci QB’si. Brady ise ortalama 2.61 saniyede çıkarıyor topu elinden. Üçüncüsü, her ne kadar eski gücünde olmasa da Ravens hücum personeli ile Patriots kıyaslanamaz derecede farklı seviyedeler. O yüzden Patriots’ın bir şekilde 25 sayıyı aşacağını düşünüyorum.
Peki Chargers nasıl karşılık verecek buna? Eğer pas oyunuyla Patriots’ı geçmeye çalışırlarsa zorlanırlar zira pek dikkat çekmese de New England ekibi ligin en iyi derin pas savunmalarından birisine sahip. Bu durumda Chargers adına gözler Melvin Gordon ve Austin Ekeler gibi koşuculara dönecek. İki takımın 2017 yılında oynadığı maçta Gordon 14 denemede 132 yarda gitmiş ve 1 touchdown yapmıştı. Bu maçta da Chargers bu yolla epey hücum edecektir. Koşu ile dengesi bozulmuş ve yorulmuş bir Patriots savunması, birkaç oyunda Mike Williams’ın atletizmine de yenik düşerse Foxborough büyüsü yetmeyebilir galibiyete, zira Philip Rivers’ın da öyle pas baskısıyla aman aman bunalacağını sanmıyorum ki Ravens’a bile direndi Chargers muhafız hattı.
Buradan varılacak sonuç şu: Beklenen değer 3 farklı, hafif düşük skorlu bir Patriots galibiyeti. Ama her an her şey olabilir zira New England savunması top çalmayı seviyor ve Rivers azıcık baskı görünce ezberden çabuk pas atan bir QB. Ya da Brady ritmini bulana kadar Chargers pas baskısı biraz bunaltmış, Gordon iki touchdown yapmış ve skor 3-14.
New Orleans Saints (%58) – Philadelphia Eagles (+8)
New Orleans takımı ismini Azizlerden alıyor olabilir ama karşılarında gerçek Amerikan futbolu tanrısı Foles olacak. Metafizik işler bir yana, bu maçta New Orleans ekibinin tam 8 sayıyla favori görülmesini cidden anlamlandırabilmiş değilim. Bir kere şu var: Saints tam iki haftadır futbol oynamıyor zira ligin son haftasında Drew Brees kenarda oturdu ve geçen haftayı bay geçtiler. Bu sene Saints bir hafta aradan sonra sahalara döndüğünde karşısında Ravens’ın güçlü savunmasını bulmuş, Justin Tucker’ın hayatında ilk defa ekstra sayı kaçırması sayesinde tek farklı galibiyete ulaşmıştı. Geçen hafta Eagles’ın hem savunmada, hem de hücumda Ravens’a yakın bir seviyeye geldiğini daha yeni izledik. Eagles özellikle bu sene başında muhafız hattına dair ciddi sıkıntılar yaşamıştı ama bunda bir etken Jason Peters’ın sakatlıktan dönüyor olmasıydı belki de. Zira 8. haftayla birlikte dengeyi bulmaya başlayan OL, 12. haftadan itibaren ciddi bir yükselişe geçmişti ki geçen hafta Bears’in insan yiyen ön dörtlüsüne karşı epey iyi bir direniş gösterdiler. Mack bu sene beşinci kez bir maçını sack yapamadan tamamladı, Foles da her ne kadar 2 interception yapsa da sadece bir kez yere çalındı. Defans hattına bakınca da Michael Bennett olsun, Fletcher Cox olsun, Chris Long olsun hep yetenekli isimler ve nasıl Chicago muhafızlarını zorladılarsa aynı baskıyı Saints’e de yapacaklardır.
Tabii Saints’in esas fark yaratması beklenen alan hücum muhtemelen, fakat Saints’in sezon sonunda yaptığı maçları detaylı izleyenler bilecektir ki New Orleans temsilcisi bir çok maçını hücumla değil de savunmayla kazanmaya başlamıştı. Buccaneers gibi rezil bir savunmaya karşı 0-14 geriye düşmeler ve ancak 28 sayı atabilmeler, Panthers’a 12 sayı bulmalar, Cowboys’a karşı koca bir devreyi sayısız geçirmeler falan yaşandı. Burada iki hipotez devreye girebilir: Saints hücumu yorulduğu için mi teklemeye başlamıştı, yoksa bir yerden sonra rakipler Saints’e uyandığı için/uzun vadede her istatistik ortalamaya yakınsadığı için doğal bir normalleşme mi yaşanmıştı? Bu sorunun cevabı, maçın skorunu da belirleyecek. Ama QB Brees’in son haftalarda üst üste attığı interceptionlar, WR Michael Thomas’ın soğuması vs. göz ardı edilesi veriler değil.
Eagles sağlam bir savunmaya kafa tutabileceğini gösterdi. WR Golden Tate, Alshon Jeffery ve TE Dallas Goedert en kritik anlarda kritik işlere imza attılar (ki bence Goedert’in aldığı şu 1st down daha çok konuşulmalıydı) Peki sağlam bir hücuma karşı da aynı seviyede bir performans verebilecek mi takım? Eagles’ın bu sene aldığı en büyük darbelerden birisi yıldız beklerinin (cornerback-CB) sakatlanmasıydı, fakat geçen hafta Cre’von LeBlanc ve Avonte Maddox ikame ettikleri oyuncuları aratmayacak performanslar ortaya koydular en azından ilk üç çeyrek boyunca. Bu performansı Saints karşısında da tekrarladıkları anda Foles azizleri evine gönderebilir. Her halükarda yakın skorlu bir maç olacaktır eğer Nick Foles üzerindeki büyü birden sona ermez ve Foles balkabağına dönüşmezse.
Geçen haftanın handikap tahminleri: 3-1-0
Sezonun handikap tahmini toplamı: 118-132-9 (%47.2)
Geçen haftanın kim kazanır tahminleri: 1-3-0
Sezonun kim kazanır tahmini toplamı: 161-96-2 (%62.6)