Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

Diğer SporlarNFL Rehberi: Olmasaydı Sonumuz Böyle…

Eli Manning'in üzüntüsü, geçen haftanın akılda kalanları, en iyi hareketleri, önümüzdeki maçların tahmini... Haftanın NFL rehberi karşınızda.
Burak Tekin7 sene önce

Sezonun 13. haftasına gelmişken artık NFL’in en büyük gündeminin play-off yarışı olması gerekiyor fakat yaşadığımız bu sıra dışı sezona yakışır bir şekilde bu haftanın gündemini oyun kurucu (QB) mevkiindeki değişiklikler işgal etti. Daha doğrusu işgalin çoğunluğunu, bu seneyi çöpe atma konusunda elinden geleni ardına koymayan New York Giants takımının, onlara iki şampiyonluk kazandırmış Eli Manning’in tam 210 maç aralıksız oynama serisini elinden keyfi sebeplerle alması gerçekleştirdi. Daha önce de Manning’in yedek kalma ihtimali konuşulmuş, gerek takım arkadaşları gerekse medya/taraftarlar bunu eleştirmişti. Giants baş antrenörü Bob McAdoo’nun sanırım yüklü bir tazminat maddesi var ve kovulmak için elinden geleni yapıyor çünkü ligin 13. haftasında, takımın hiçbir ümidi kalmamışken efsane oyun kurucun yerine 27 yaşındaki Geno Smith’i başlatma kararı almak akıl alır gibi değil. Yani iddiası kalmamış Giants illa Manning ile helâlleşmek istiyorsa bu sezonu onun gayri resmî jübile sezonuna çevirebilirlerdi en kötü ihtimal. Ya da madem bu hamle planlarda vardı, en azından iyi bir kadroya sahip olup QB pozisyonunda sıkıntı çeken bir takıma (öhm, Jacksonville Jaguars) takas yoluyla karşılığında bir oyuncu alınabilirdi. Veya gerçekten yedeklerde genç ve camianın umudu olacak bir oyun kurucu olsaydı ona bayrak devri yapılabilirdi… Manning’e yapabilecekleri en kötü muameleyi yapıp, yerine hakaretamiz bir şekilde kariyer istatistikleri %57.7 pas isabeti, 28 touchdown ve 36 pas kaptırma olan Smith’i başlatmak ve bunun sebebini de maç kazanma isteği olarak açıklamak akıl almaz bir durum. Bu seneki yazılarımda Giants’ı gömdüğüm vaki fakat bu kadar saçmalayabileceklerini kestirememiştim gerçekten.

Bu adamı böyle üzdüğünüze değdi mi?

Öte yandan hücum gücü tepetaklak olmuş Kansas City Chiefs’in, camianın geleceği olarak görülen Patrick Mahomes’u başlatıp başlatmayacağı tartışmasının ses tonu da yavaş yavaş yükseliyor. İşin ilginci, sene başında Kansas City temsilcisinin en büyük sorunlarından birinin oyun kurucuları Alex Smith’in ilk kötü performansında bu itirazların yaşanma potansiyeli olduğunu tanımlamıştım fakat Chiefs sezona alev alev girince sonsuz kredi kazanmış bulundular. Fakat son üç maçında ortalama 45 sayı yemiş Buffalo Bills’e sadece 10 sayı atabilmeleri, sezona fırtına gibi başlayan çaylak koşucu (RB) Kareem Hunt’ın 6 haftadır 100 yarda barajını aşamaması, geçen hafta da 17 yarda koşabilmesi vs. problemler sürüyor. Eğer bu hafta Jets’e karşı da tatminkâr bir performans sergileyemezler ve de play-off şanslarını tehlikeye atarlarsa dedikodu kazanı fokurdamaya başlayacaktır.

Gelelim üçüncü takıma: San Francisco 49ers. Aslında burada gündemi işgal eden bir şey yok ama ben kendilerine bağırmak istiyorum: Birader, bu sene ki ikinci tur draft hakkınız karşılığında yıldız potansiyelli oyun kurucu takas ettiniz, adamı kaç hafta oynatmadınız, geçen hafta son akında C.J. Beathard sakatlanınca 3 oyunluğuna nihayet forma şansı verdiniz, o da 2’de 2 pas isabeti yetmezmiş gibi bunlardan biriyle touchdown yaptı. Niye oynatmadınız yahu Jimmy Garoppolo’yu bunca hafta, play-off’lara mı kalmaya çalışıyordunuz da takımın ritmi bozulmasın istediniz? Bu hafta ilk 11 başlayacak nihayet Garoppolo, vauv ne kadar cüretkâr bir hamle. Biraz daha turşusunu kuraydınız da sene sonunda sözleşmesini uzatmayıp gitseydi, siz de ikinci tur draft hakkınızın arkasından türküler çığıraydınız! (Evet abartı tepki vermiş olabilirim ama yedekte bariz daha yetenekli oyun kurucular varken saçma takıntılar sebebiyle Tom Savage, Scott Tolzien gibi isimleri başlatan baş antrenörler beni ziyadesiyle geriyor.)

Son olarak da Denver Broncos’a değinelim. Bu hafta Paxton Lynch’e ilk 11’de yer verdiler ve… Maçı Ertem Şener sunuyor olsaydı “Paxton n’aptın, n’aptın Paxton?” demekten ciğeri solardı herhâlde. 9/14 pas isabeti, 41 yarda, 1 pas kaptırma ve 4 yere çalınma. Bu mükemmel oyundan sonra Trevor Siemian formasını geri aldı ve 5-10 dakikası daha olsa maçı Broncos’a geri getirecek bir performans sergiledi. Bu hafta Denver temsilcisi maça Siemian ile başlar herhalde ama dördüncü bir ismi de görebiliriz sahada. Şunu dediğime inanmıyorum ama Cleveland Browns gibi ismiyle müstesna esprilere konu olmuş bir kulübün bile hatalarından ders alıp Deshone Kizer’a güvenmeye başladığı zamanlarda bu tür afallamalar görmek ziyadesiyle şaşırtıcı. Eh ama tabii ki NFL’deki her kulüp mükemmel yönetilse bize eğlence çıkmaz.

HAFTANIN EN GÜZEL HAREKETLERİ

En güzel pas oyunu: Mohamed Sanu’nun Julio Jones’a hem de ilk etapta kötü kontrol etmesine rağmen verdiği bu uzun pasın karizmasını geçebilecek bir başka oyun yaşanmadı geçen hafta. Harika pas tutuşlar gerçekleşti, evet ki 6 tanesini aşağıda seçtim ama bu inanılmaz bir oyundu.

Mansiyon: Marvin Jones, Keenan Allen, Delanie Walker, Robby Anderson, Blaine Gabbert, Cordarrelle Patterson.

En güzel koşu oyunu: Alvin Kamara’nın yaptığı her şey. Aslında burada pas oyunları da var ama esas mahareti rakibini ekarte edişlerinde olduğu için daha çok bu kategoriye yakışacağını düşündüm.

Mansiyon: Carson Wentz, LeGarrette Blount, Kaelin Clay, gene Kaelin Clay, Rex Burkhead, Deshone Kizer, J.D. McKissic, Baltimore Ravens topluca.

En güzel savunma oyunu: Bobby Wagnerın rakibini yere çalarken topun yere değmesine izin vermeyip topu söküp alması ve böylece “pas kapma” gerçekleştirmesi insanüstü bir savunma eforuydu. İzlemeye doyamıyor insan.

Mansiyon: Janoris Jenkins, Corey Graham, Oakland Raiders ve talih kuşu.

HAFTANIN SABRİ BEYLERİ

Aqib Talib ve Michael Crabtree; Brezilya dizisi kıvamında bir entrika şöleni döndürdüler zira. Geçen seneki bir maçta Talib Crabtree’nin boynundaki altın zinciri koparıyor. Bunu unutmayan Crabtree, bu maça mevzubahis zinciri (ya da bir başkasını bilemedim) kendine bantlayarak sahaya çıkıyor, ama Talib onu gene de koparıyor. Sonrasında dünyanın en gereksiz kavgasını yaşayıp ceza alıyorlar. Abi derdiniz ne ya, çocuk parkı mı anaokulu mu burası?

Mansiyon: Matthew Stafford & Ameer Abdullah (Abdullah kardeşim zaten koşamıyorsun bari topu eline almayı becer), geçen haftaki yazıda değindiğim üzere aynı maçın hakemleri, Marlon Mack (abi topu tutamadın zaten, üzerine bir tümen adam gelirken topu alıp tekrar koşmaya çalışma bir zahmet), Josh McCown (tavernada havaya peçete atmıyorsun hocam futbol topu o, elinden kaçırınca rakip kapıyor), Mike Pennel (cüssen benziyor olabilir ama Zangief değilsin ve Street Fighter oynamıyorsun kardeş rakibe 3 sayı hediye ettin bravo), Ted Karras (bir yere mi yetişecektin ya QB’ni bekle istersen), KeiVarae Russell (Bengals #20 – kandırmacayı satmak için elinde top varmış gibi havalara uçtun abi rakip yemişti zaten bence o kadar uğraşma), Kenny Vaccaro (telekineziyle savunma çabası güzel ama işe yaramıyor galiba), Sammy Watkins (çok güzel asist ama yanlış spor, futbolda pas kaptırma oluyor bu)…

HAFTANIN TAHMİNLERİ

Dallas Cowboys – Washington Redskins (-2): Mini analizimde “belki Perşembe maçı garipliği gerçekleşir” diye özetlemeye çalıştığım şey gerçekleşti; Redskins Cowboys’dan daha fazla yarda almasına rağmen (280-275) 4 top kaybı yapınca Dallas ekibi oyun kurucusu Dak Prescott’ın 11/22 pas isabeti, 102 yardalık hâliyle 2 touchdown getirmiş garip performansına aldırmadan 24 sayı farkla maçı kazandı. Bu sene birkaç haftadır Perşembe maçı ne kadar garipse haftanın geri kalanı o kadar normal oluyor gibi bir trend var, tahminlerin geri kalanı da bu bilimsellikten gayet uzak bilgi ışığında yapacağım.

Baltimore Ravens (-3) – Detroit Lions: Bariz eksikliklerinden ötürü sürprizlerle dolu iki takımın mücadelesi. Baltimore ligin en iyi savunmalarından birine sahip ve geçen hafta da Texans’a tam 3 top kaybı yaptırmayı başardılar. Öte yandan oyun kurucuları Joe Flacco bu sezon oynadığı 11 maçın sadece 3’ünde kaptırdığı pastan çok touchdown pası yapabilmiş durumda, ve de 2’den fazla touchdown pası atabildiği bir maç yok. İşin komiği, degajcıları Sam Koch bu sene 2’de 2 pas isabetiyle oynuyor! Geçen hafta gerçekleştirdikleri bu kandırmaca oyununda verdiği ip gibi pası hesaba katarsak belki de Flacco’nun yerine oynama vakti gelmiştir. Detroit ekibine gelirsek, onların sıkıntıları da koşu oyunu kaynaklı. 2013 yılındaki Şükran Günü maçından beri, yani tam dört senedir koşucularının 100+ yarda gördüğü maç yok, 80+ yarda gördüğü maç sayısı ise beş. Hücumları böyle tek yönlü bir hâle gelince de onlara göre bir maç planı hazırlamak epey kolay oluyor. Baltimore’un pas savunmasının koşu savunmasından da iyi olduğunu düşünürsek, Detroit için epey ters bir eşleşme olacaklardır. (%55 Ravens kazanır)

https://www.youtube.com/watch?v=w72xIKm9Ng8

Chicago Bears (-3) – San Francisco 49ers: Chicago temsilcisi, ziyadesiyle tek yönlü hücum gücü uyarınca karşısında savunma anlamında biraz kalburüstü bir takım bulduğunda hiçbir şey yapamıyor. Fakat sezon boyunca Tampa Bay eşleşmesi haricinde hep ligin ortalama üstü bir güce sahip takımlarıyla oynadılar ve de en zor fikstür onlarındı. İlk defa San Francisco gibi hücum anlamında onlara denk, savunma anlamında ise onlardan daha kötü bir takımla oynayacaklar. Tabii 49ers adına Garoppolo’nun nasıl bir oyun kuruculuk performansı sergileyeceği çok büyük bir bilinmeyen. Bears’in savunma ön hattının lig 5.si olan pas baskısı, Garoppolo’nun işini kolay kılmayacaktır. Son tahlilde Bears bir adım önde ama 49ers sezonun ikinci galibiyetini alırsa da sürpriz olmaz. (%51 Bears kazanır)

Atlanta Falcons – Minnesota Vikings (+2.5) : Bu haftanın kağıt üzerinde en harika iki maçından birisi. Şimdi öncelikle Falcons’ın geçen hafta Tampa Bay Buccaneers karşısındaki performansını tebrik etmek lâzım. Julio Jones sezonun en iyi performansını sergiledi, bir manada geri döndü ama ne dönüş: 253 pas yardası! Bu rakama ulaşamayan oyun kurucularla dolu NFL. Sene başından beri mumla aradıkları derin pas oyunlarından sergiledikleri örnekler yetmezmiş gibi dış açık Sanu’nun verdiği pas, Jones’un koşu oyunu vs. gibi kandırmaca işlerine de girdiler. Atlanta ekibi bunları bu etkinlik seviyesinde gerçekleştirdiği zaman korkutucu bir hücum gücüne dönüşüyor. Tabii bu performansın yanında kocaman bir dipnot işareti var ve altta da şu yazıyor: Bu performansı ligin en kötü üçüncü pas savunmasına karşı gerçekleştirdiler. Bu hafta karşılarında ligin en iyi savunmalarından birisini bulacaklar. Dış açık savunmacıları Desmond Trufant da bu hafta forma giyemeyecek ve de Jones’ın sakatlığının durumu tam net değil. Vikings’in ise bu tür sorunları yok. Oyun kurucuları Case Keenum için Minnesota taraftarları Ahlâksız Teklif filminin klişe repliklerinden birini kullansa yeridir: “Keenum sana hiç seni sevdiğimizi söyledik mi?” Keenum- Adam Thielen ortaklığı ligin en can alıcı hücum silahlarından birine dönüşmüş durumda. Gerek Thielen, gerekse Latavius Murray, Ryan Fitzpatrick önderliğindeki bir hücumun bile 20 sayı bulabildiği vasat altı Falcons savunmasına karşı epey eğlenecektir ve Falcons hücumu Tampa Bay karşısında sergilediklerini tekrar edebilecek güce sahip olduğunu ispatlamadan onlara güvenmek zor. (Vikings %55 kazanır)

Buffalo Bills – New England Patriots (-7.5): İki takımın yaptığı son 27 maçın 24’ünü New England temsilcisi kazanmış durumda, Patriots’ın hücumdaki silahları sakatlıklara vs. rağmen azalmak bilmiyor, Buffalo geçen hafta galip gelmiş olmasına rağmen yendiği takım tepetaklak olmuş Kansas City idi ve sadece 16 sayı bulabildiler o vasat altı savunmaya karşı… Yani uzun lâfın kısası bu maçı Buffalo’nun alması epey sürpriz olur. Tabii handikap olayı başka: Buffalo – New England maçları ilginç bir şekilde yakın skorlu geçebiliyor, Tyrod Taylor tam Deshaun Watson ve Cam Newton gibi hareketli bir oyun kurucu ve bu tipoloji Patriots’a geleneksel olarak ters geliyor, Patriots geçen hafta Dolphins karşısında ciddi sakatlıklar verdi vs. Gene de Patriots’ın bay geçtiği haftadan sonra üçtür en az 30 sayı attığını, Bills’in ise 4 haftadır 24 sayıyı geçemediğini düşünürsek en azından 28-17 gibi bir skor gerçekleşir gibi duruyor. (Patriots %80 alır)

Tyrod Taylor, Patriots’a ters gelecek mi?

Miami Dolphins – Denver Broncos (-2): Yani geçen hafta pas baskısı konusunda ligin en kötü ekiplerinden biri olan Patriots’tan adeta dayak yiyen ve oyun kurucusunun tam 7 defa yere çalınmasına izin veren Miami hücum koruma hattının Denver’a direnebileceğini düşünmek epey mantık dışı olur. Ayrıca geçen hafta Patriots’a karşı fena olmayan bir performans sergileyen QB Matt Moore da sakat ve Jay “para için bu işi yapıyorum ve vücut dilimde zerre mutluluk belirtisi yok” Cutler geçirdiği beyin sarsıntısından sonra sahalara geri dönüyor. Tamam, Trevor Siemian’a (ya da kim oynayacaksa) ve de bu sene bekleneni veremeyen Denver savunmasına güvenmek de belki delilik ama şu maç hakkında bir paragraf yorum yapıyor olmam esas delilik. “Yazı tura attım Denver çıktı” deyip geçsem iyiydi. (%51 Broncos kazanır)

Tennessee Titans – Houston Texans (+7): Bu haftanın trendine uygun olarak gene sürprizlerle dolu olabilecek bir maç. Texans’ın yaşadığı sakatlıklar sonrası takımın oyununu tanımlayan iki ana faktör var: i) Savage’ı izlerken “aa galiba bu hafta iyi oynayacak?” dediğin anda bir hata yapıyor (sene boyu 7 kez top kaybetti düşürerek ve bu alanda lig lideri) ve ii) dış açık DeAndre Hopkins bir şekilde onun koştuğu istikamete gelen topları yakalıyor. Tennessee temsilcisi ise yaptığı 11 maçın 7’sini kazanmış olduğu hâlde bunu şimdiye kadar ligin en kolay 3. fikstürünü oynamış olmasına bağlı biraz. Pas hücumunda lig 24.sü durumdalar ve de oyun kurucu Mariota’nın sıkıntıları tam gaz sürmekte. Geçen hafta Indianapolis Colts 16-6 öndeyken top kaybetmese maçı Titans’ın kazanması çok zor gibi duruyordu. Titans için tek olumlu söylenebilecek şey hücum koruma hatlarının üst düzey performansı, fakat sırf bununla kör topal ilerleyen bir Texans’a 7 sayı fark atmalarını beklemek çok da mantıklı gelmiyor kulağa. (%54 Titans kazanır)

Jacksonville Jaguars – Indianapolis Colts (+9): Jacksonville ekibinin o ligi kasıp kavuran koşu hücumundan bir süredir pek eser yok. Öyle ki geçen hafta Cardinals karşısında takımın koşu yardası lideri QB Blake Bortles oldu! Evet, Bortles’ın az çok sergilediği bir mobilite vardı ama Leonard Fournette, T.J. Yeldon ve Chris Ivory’ye sahip takımın koşu yardası lideri olmak? Orada bazı şeyler ters gidiyor demek bu. Colts’un koşu savunması Cardinals kadar iyi olmasa da gene de takım bu kategoride lig 13.sü ve bu da muhtemelen Jaguars’ın işleri birden ters döndüremeyeceği anlamına geliyor. Bunun üzerine bu sene iki takımın oynadığı ilk maçı Jaguars’ın 27-0 kazandığını ve de NFL’de rövanş maçlarının genelde ilk maça benzemediğini de hesaba katarsak, böylesine farklı bir Jaguars galibiyeti epey düşük ihtimale sahipmiş gibi duyuluyor. Tabii şu olursa şaşırmamak lâzım; maç yakın skorlu giderken (17-14 Jaguars diyelim) son çeyrekte Jaguars’dan Jacoby Brissett’e bir pas baskısı, yere çalma, top kaybı ve de maç sonucu 24-14. (%64 Jaguars kazanır)

Green Bay Packers (-2.5) – Tampa Bay Buccaneers: İsyanım var: 13. hafta maçları niye bu kadar kötü yahu? Gene bir “yazı tura” maçıyla karşı karşıyayız. İki takım için de söylenebilecek olumlu ortak bir şey var aslında: Yedek QB’leri şaşırtıcı derecede kompetan performanslar sergilemeye başladılar. Packers cephesinde Brett Hundley pas menzilini epey arttırmış durumda, bu da genel performansına olumlu yansıyor. Hundley’nin 17/26 pas isabeti, 245 yarda, 3 touchdown’luk performansı sayesinde de geçen hafta Steelers’a karşı son dakikaya kadar maçın içinde kalmayı başardılar. Hem de Hundley bunu, önünde ligin en kötü hücum koruma hatlarından biri yer almasına ve bu yüzden 4 defa yere çalınmasına rağmen gerçekleştirdi. Tampa Bay’e bakarsak, Fitzpatrick geçen hafta touchdown yapamasa da 27/44 pas isabetiyle 283 yarda kazandırdı takımına. Aslında bunun birincil bir önemi yok, zira asil QB Jameis Winston omuz sakatlığını ve de tecavüz suçlamalarını geride bırakıp sahalara dönecek bu hafta. Şu az önce sarf ettiğim cümle sebebiyle de Packers’ı seçiyorum zira en son gördüğümde parmaklarını yiyerek takım arkadaşlarını motive etmeye çalışan bir Winston’dan parlak bir geri dönüş performansı asla ve asla beklemiyorum. (%54 Packers kazanır)

New York Jets (+3) – Kansas City Chiefs: Yani tabii ki bir noktada Chiefs’in başlarda değindiğim hücum rezaleti sona erecek ama bunu beklemek Godot’yu beklemekten daha boş bir işe dönüştü bir süredir. Bu da yetmezmiş gibi bu maça Charcandrick West gibi arada sürpriz hücum katkıları aldıkları bir koşucu ve Eric Murray gibi savunmalarının önemli isimlerinden biri olmadan çıkacaklar. Jets öyle ahım şahım bir takım değil lâkin birçok maçın içinde kalmayı beceriyorlar. Tabii “aaa bu hafta kazanacaklar” derken bir şekilde kaybetmeyi de başarıyorlar ve bu yüzden vasat bir takıma karşı oynamadıkları sürece maç kazanmaları çok zor. Örneğin geçen hafta Carolina temsilcisini yenecek gibi yaparken bir top düşürme ve bir degaj kontrası touchdown’ı ile maçı kaybettiler gene. Ama şu an dükkânda da Chiefs’ten daha “eh işte” bir takım yok sanki. O yüzden Jets’in handikap avantajı da gayet makul. (%51 Kansas City kazanır)

New Orleans Saints – Carolina Panthers (+5): Nihayet konuşacak iyi bir maç, demek isterdim ki bu maça dair soru işaretlerinin bolluğu işleri karıştırmakta. Carolina’nın geçen hafta Jets karşısında sergilediği savunma performansı hiç iştah açıcı değildi açıkçası. Tabii aynısını New Orleans ekibi için de söylemek mümkün. Saints’in pas savunmasının Los Angeles Rams’in derin topları karşısında tutunamamasının bir numaralı sebebi Marshon Lattimore’un sakatlık sebebiyle oynayamamasıydı ki bu haftaki durumu da şüpheli. Öte yandan çaylak koşucu Kamara hem koşu hem pas oyununda inanılmaz şeyler yapmaya devam ediyor. Tabii Kamara’nın bu sene en son kötü oynadığı maç da 3. haftada Panthers karşısındaydı, bu da ilginç bir not. Carolina’nın hücumu için ilaç niteliğinde olacak Greg Olsen’ın dönüşü sakatlık sebebiyle yarım kaldı ve kendisinin bu hafta forma giyip giyemeyeceği de şüpheli. QB Newton’ın baş parmak sakatlığı da sürmekte (ki geçen haftaki 11/28 pas isabeti, 0 touchdown pası performansını açıklayabilir bu). Bu kadar bilinmeyen varken yakın bir maç olmasını beklemek ve de favori olmayanı seçmek daha makul gibi duruyor. (%56 Saints kazanır)

Los Angeles Chargers (-14) – Cleveland Browns: Bir süredir Cleveland temsilcisinin elbet bir maç kazanacağını, en azından handikapı kurtaracağını savlıyordum. Bu inancım sürüyor ama uzun tetkikler sonucunda nerede yanlış yaptığımı fark ettiğimi düşünüyorum. Browns gerek savunma, gerekse yarda alma konusunda epey gelişmeler kaydetmiş olsa da hâlâ daha eksikliğini çektikleri iki alan var: Tehlikeli bölgede hem hücum, hem savunma başarı yüzdesine bakılınca 31. sıradalar. Yani diğer bir deyişle maçın genel gidişatındaki etkinliklerini skora yansıtamıyorlar. Bu haftaki rakipleri Chargers, ligin tehlikeli bölge savunma konusundaki en iyi takımlarından biri. İyi haberse onların da bu bölgede skor üretme konusunda sıkıntı çekmeleri. Gene de muhtemelen Cleveland ekibinin 10 sayıyı aşamayacağı bir maç olacak. Chargers’ın Cowboys karşısındaki talihsizliklerle dolu performansa rağmen 28 sayı bulabildiğini düşünürsek, muhtelemen Browns’un son çeyreğe kadar direniş gösterip son anda bir top kaybıyla ucuz sayı verdiği bir maç göreceğiz ve de en azından 24-10 gibi bir skor oluşacak. (%85 Chargers kazanır)

Arizona Cardinals – Los Angeles Rams (-7): Cardinals geçen hafta Jaguars karşısında sürpriz bir galibiyet aldı, ve de savunmalarının yükselen form grafiği bunda önemli bir etken. Lâkin oyun kurucuları hâlâ daha Blaine Gabbert, geçen hafta rakibindeki muadili Blake Bortles olmasa o maçı kaybetmek için yeterince hata yapmış durumdaydı. Gabbert iki maçtır son çeyreklerde kritik hatalar yapmakta ve Rams savunması bunları kesinlikle affetmeyecek ekiplerden birini teşkil etmekte. Gerek Jared Goff’ın soğukkanlılığı, gerek koordinatör Wade Phillips önderliğinde sezonun en iyi performanslarından birini ortaya koyan savunma ekibi ve gerekse Rams’in oyunu rölantiye almayan ve farka gitmekten çekinmeyen stili, bu maçta en azından 10 sayılık bir galibiyete ulaşacakları intibasını uyandırıyor bende. (%65 Rams kazanır)

Oakland Raiders (-9) – New York Giants: Yazının başında da anlattığım üzere, bu hafta yaşananlardan sonra New York temsilcisinin bu maça asılacağını kesinlikle düşünemiyorum. Evet, bu senenin en büyük hayal kırıklıklarından olan Raiders’ın, hele ki cezalı Crabtree ve de sakat WR Amari Cooper’ın yokluğunda farka gitmesini beklemek hayalperestlik belki ama Giants’ın bu maçta Smith önderliğinde çift haneli sayılara ulaşmasını beklemek daha bir hayalperestlik sanki. Zaten Oakland temsilcisinin Playoff şansı da geçen haftaki Broncos galibiyetinin akabinde sürmekte (nasıl olduğunu ben de anlamıyorum ama AFC Batı Grubu o kadar rezil bir hâlde ki burada gömüp durduğum Kansas City hâlen grup lideri) Siemian oyuna girdikten sonra maçı vereyazmaları pek olumlu bir işaret olmasa da, Smith Broncos QB’si Lynch’ten daha kompetan değil nihayetinde. (%59 Raiders kazanır)

Seattle Seahawks – Philadelphia Eagles (-4): Haftanın en zevkli ikinci maçı. Seattle ekibi geçen hafta San Francisco 49ers karşısında rahat bir galibiyet alsa da savunmasında sakatlıklara verdiği kurbanların (Kam Chancellor, Richard Sherman vs.) eksikliğini, özellikle derin top savunmasında çok açık bir şekilde hissetmişti. Philadelphia ekibi 11’de 10 yaparken tam anlamıyla bütünlüklü bir performans sergiledi bu sezon. İç açık Zach Ertz, QB Carson Wentz için “başı sıkışınca gidilecek adres” hâline geldi iyiden iyiye, zamanının Tom Brady – Rob Gronkowski ilişkisini hatırlatırcasına. Geçen hafta Chicago Bears karşısında belki de sene başından beri en çok basit hatayı yaptıkları bir başlangıç performansı sergilemelerine rağmen maçtan 31-3 gibi net bir skorla ayrılmayı da bildiler. Evet, Seahawks’ın oyun kurucu Russell Wilson gerçek bir sihirbaz ve de takımını bir şekilde galibiyete ulaştırıyor ama bu sezon oynayacakları en zor maçta, çok yönlü bir hücum tehdidi ve de komple bir savunma silahı olmadan epey zorlanacaklardır. (%56 Eagles kazanır)

Cincinnati Bengals – Pittsburgh Steelers (-5): Klasik bir Pittsburgh baskın galibiyet maçı olma işaretlerine sahip bir müsabaka. Bu sene beklenmedik şekilde zorlanarak zar zor elde edilmiş galibiyet/şok mağlubiyet maçlarından bir sonraki hafta Steelers rakibini ezdi hep. Browns 21-18 sonrası Vikings 26-9; Bears 17-23 sonrası Ravens 26-9; Jaguars 9-30 sonrası Chiefs 19-13 (ve hatta Kansas City ekibi için sonun başlangıcı belki de); Colts 20-17 sonrası Titans 40-17 skorları bu psikolojinin istisnai olmadığını gösteriyor sanki. Geçen hafta Packers karşısında son saniyedeki saha golü ile alınmış galibiyet, zaten rekabet etmeyi sevdikleri Bengals karşısında, hem de Pazartesi Gecesi Futbolu gibi bir tek onların maç yapacağı bir akşamda ekstra motivasyon sağlayacaktır. Bengals bu sezon zayıf rakiplerini yenen, güçlü rakiplere karşıysa farklı boyun eğen bir görüntü sergilemekte. Steelers’ın Bengals’a son yıllardaki net üstünlüğünü de hesaba katarsak Steelers rahat geçmeli rakibini. (%66 Steelers kazanır)

Geçen haftanın handikaplı tahminleri: 10-5-1

Sezon toplamı: 79-89-5

Geçen haftanın kim kazanır tahminleri: 13-3

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Sessizliği Kırmak

Sessizliği Kırmak

3 sene önce
Kazanmak

Kazanmak

4 sene önce
Dönemler Üstü

Dönemler Üstü

4 sene önce