Richard Askwith imzalı, Today We Die a Little adlı Emil Zatopek biyografisini okumak, koşmayı hayatına bir şekilde sokan herkesin yapması gereken bir eylem. RunnersWorld tarafından tarihin en büyük koşucusu seçilen, antrenman tekniklerinden başardıklarına kadar akıl almaz bir hikayesi olan Zatopek’i okumak cidden ufkumu genişletmişti. Onun hayatı ve başardıkları, koşu tutkusu, bana koşmayı neden sevdiğimi veya neden sevmeye devam etmem gerektiğini anlattı. Her şeyin yanında, eskiden koşmanın ne anlama geldiğini de görme fırsatım oldu. Saf yarışmacı ruh, postallarla yapılan antrenmanlar, süre tutmaktaki sorunlar… Hepsi iyi güzeldi ama, bu adamlar GPS olmadan, MP3 takmadan, kolundaki saat ya da telefonundaki uygulama olmadan nasıl bunları yaptılar?
Koşmak, eğer benim gibi düşünüyorsanız keyif almak, vücudunuzun limitlerini öğrenmek, yiyeceğiniz ya da içeceğiniz şeyleri hak etmek veya en basitinden antrenman yapmak için. Fazlası değil. Fakat her insan gibi koşucuların da insani dürtülerden gelen bir yarışmacı ruhu ve bir sonraki safhaya geçme isteği mutlaka oluyor. Aslında sadece bir sonraki safhaya geçiş için değil, geçmişi kontrol etmek, nasıl geliştiğinizi ve daha neleri geliştirebileceğinizi görmek, rekorlarınızın kaydını tutmak ve onları geliştirmek için çalışmak…
Telefonunuza yükleyeceğiniz ufak bir uygulamanın tüm hayatınızı gözünüzün önüne sermesi artık şaşırtıcı değil. Zaman zaman onlara bağımlı hale geliyoruz hatta. Onlar yol göstermeden diyet yapmak veya onlar adımlarımızı saymadan bir yerden bir yere yürümek bile pek içimizden gelmiyor. İş spor veya fitness’a gelinceyse bu durum zirve yapıyor.
Koşu uygulamanız, navigasyon özelliği sayesinde antrenman yaptığınız bölgenin profilini çıkarıp nerede yavaşlayıp nerede hızlandığınızı, temponuzun ne noktada zirve yaptığını, hangi noktada dibi gördüğünü aktarıyor. Kullanacağınız bir ‘diyet günlüğü programı’ günlük kalori hesabınızı sizin yerinize yapıp, herhangi bir düzenli antrenman için ihtiyacınız olan besin değerlerini gözünüzün önünde tutarak eksikleri kapatmanıza yardımcı olabiliyor. Bir triatlon saatini telefonunuza bağlayabiliyor veya göğsünüze takabileceğiniz bir yardımcı aparatla nabzınızın analizini yapabiliyorsunuz. Zatopek tüm bunlar yokken nasıl 5.000, 10.000 ve maraton olimpiyat şampiyonu olmuş hakikaten?
Sadece günlük kullanım için değil, hemen hemen tüm üst düzey koşu organizasyonları için de geliştirilen uygulamaların çok yardımcı olduğunu söylemek gerek. 7 Mayıs’ta, İzmir’de koşmaya hazırlandığım Wings For Life World Run için geliştirilen uygulama da bu kategoride.
Wings For Life World Run App’te, yarışa kaydolduğunuz bilgileri kolayca kaydedebiliyor, profil oluşturabiliyorsunuz. Yarışa hazırlanırken yaptığınız antrenmanların verilerini tutabiliyor, yarış için kendinize hedef belirleyebiliyorsunuz. Yakınlarınızda koşan bir antrenman grubuna katılabiliyor ve yarış öncesinde tüm bilgilere buradan ulaşabiliyorsunuz. Bunun yanında, omurilik felçlileri için yapılan araştırmaların bütçesini, bu uygulama üzerinden kolaylıkla bağış yaparak genişletebiliyorsunuz. Wings For Life World Run’da koşacaksanız şimdiden bu uygulamayı edinip antrenmanlarınızı kaydetmeye başlayabilirsiniz.
Hazırlıklar yalnızca antrenman yapmakla bitmiyor, tabii. Özellikle yolculuk yapacaksanız nelere dikkat etmeniz gerekiyor, o da bir sonraki yazının konusu.
Bu serinin diğer yazıları için tıklayın