Uzun yıllar NHL’de hiç siyahi oyuncu olmadı. Buz hokeyi hep beyazlara hitap eden bir oyun olarak lanse ediliyor ve siyahi oyuncular bir şekilde bu oyunun dışında kalıyorlardı. Günümüzde de durum çok farklı sayılmasa da olumlu gelişmelerle karşılaşabiliyoruz. Hokeyin pahalı bir spor olması ve ekonomik açıdan bakıldığında yüksek gelirli beyaz ailelerin ilgi alanına girmesi, siyahları bu spordan uzak tutan sebep olarak gösterilebilir. Ya da kültürel açıdan yaklaşıp; hokeyin beyaz halk arasında daha popüler olduğunu, siyahların daha çok beyzbol ya da futbol ile ilgilendiklerini de söyleyebiliriz. NHL yönetimi siyahiler ile ilgili olarak asla böyle bir kısıtlama olmadığını, özellikle en bilinen politikalarının en iyi hokey oyuncularını lige katmak olduğunu ve renkler ya da ırklar ile ilgili bir kısıtlamanın asla söz konusu olmayacağını her zaman vurguluyordu. Fakat önümüzde, hokeyin hala büyük ölçüde beyazların oyunu olduğuna ve fazlasıyla dışa kapalı bir oyun olduğu gerçeğine dair kanıtlar da var.
2011 yılındaki hazırlık maçında rengi yüzünden tacize uğrayan Wayne Simmonds, 2017’nin Ocak ayında All-Star MVP’si seçilmeyi başardığında onu ilk kutlayan da tabii ki ligdeki siyahi oyuncu duvarını ilk yıkan isim olarak tarihe geçmiş olan Willie O’Ree olmuştu.
Willie O’Ree, 1958 yılında Boston Bruins ile ilk NHL maçına çıkmış ve NHL tarihindeki ilk siyahi oyuncu olarak tarihe geçmişti. Onun Boston Bruins’e ilk geldiğinde oynadığı maç sayısı çok az olabilir fakat yaptığı şey ve bıraktığı etki çok ama çok daha büyük oldu. 20’li yaşlarının başında Boston Bruins’in genç takımı olarak kabul gören Quebec Aces’ta forma giyerken, sakatlanmış bir oyuncunun yerini doldurması için sadece iki maçlığına Bruins’e çağırıldı. Montreal Canadiens karşısında çıktıkları maçta NHL tarihinin ilk siyahi buz hokeyi oyuncusu olarak tarihe geçmişti.
Aslında o maça çıkana kadar ufak da bir sorunu vardı. Boston Bruins, onu kadrosuna kattığında, kendisi dışındaki birçok insan Willie’nin sağ gözündeki yüzde doksan beş görme kaybından habersizdi. Bir süre önce sağ gözünün yakınına talihsiz bir şekilde puck isabet etmiş ve Willie, sağ gözündeki görme yetisini yüzde doksan beş oranında kaybetmişti. Willie O’Ree, çevresindeki birçok insana bu olaydan bahsetmedi; ailesine bile. Durumu bilen sadece birkaç siyahi buz hokeyci arkadaşı vardı. Takıma anlatması halinde, sahaya çıkmak için çok fazla şansı olmayacağından emindi. Olayın üzerinden zaman geçtikten sonra bunu yapmış olmasının nedenini şöyle açıklıyordu: ‘‘Beni durdurmalarına izin veremezdim!’’
Tabii sakatlığının handikapları da yok değildi. Willie, solak bir buz hokeyciydi. Maç sırasında pozisyon alırken, puck’ın nerede olduğunu ve olabileceğini sezmeye çalışırken kafasını çevirmesi gerektiğinde bunu hep sağ omzunun üzerinden yapardı. Fakat maç esnasında çok zorlandığını ilk fark ettiğinde kendisine şunları söyledi: ‘‘Willie, göremediğin şeyleri düşünmeyi bırak, sadece görebildiklerine odaklan.’’
1958 yılının Ocak ayında, kariyerini sona erdirebilecek olan bu sırrı tuttu ve bu sayede NHL’in duvarını kırarak, çocukluğundan beri izlediği takım olan Montreal Canadiens’e karşı ilk maçına çıktı. Canadiens’a karşı oynadıkları iki maçın ardından ise şu açıklamaları yapıyordu:
‘‘Bana sorarsanız, NHL’deki renk duvarını kırdığımı ve lig tarihindeki ilk siyahi oyuncu olduğumu bilmiyordum, bunu ertesi sabah gazeteleri okuduğumda öğrendim. Bildiğim tek şey, Canadiens’i Montreal’de 3-0 yenmiştik. Sonrasında trenle Boston’a döndük ve kendi sahamızda 5-3 kaybettik. Sonra da takımdan ayrıldım, zaten sadece iki maç için takıma katılmıştım.’’
Willie bunları söylediğinde, kariyerinde yaklaşık iki yıl sonra uğrayacağı durağın tekrar Boston Bruins olacağından habersizdi. Boston’da oynadığı iki maç onun kariyerine istatistik anlamında bir şey katamadıysa da hayallerine ve düşünce yapısına kesinlikle etki etmişti. NHL onun için artık dönmesi ve bu kez daha uzun kalması gereken bir yerdi. Ki zaten 1959 yılında bunu gerçekleştirmek için yolu tekrar Boston Bruins ile kesişecekti.
Willie O’Ree, NHL’deki ilk siyah oyuncu olarak bir ilki gerçekleştirdiği için birçokları tarafından ‘Hokeyin Jackie Robinson’ı’ olarak biliniyor. Jackie Robinson Major Lig’de oynayan ilk siyah beyzbolcu ve ligin de en ünlü oyuncularından biri olmasının yanı sıra insan hakları mücadelelerine de aktif destek vermiş olan biri. Jackie Robinson bir yıldızdı, Willie O’Ree ise çok uzun süreler alamayan bir bench oyuncusu. Fakat Willie’nin hokeyi ve hatta bir kültürü değiştirme çabaları NHL’de oynadığı gün sayısının çok çok ötesindeydi ve uzun yıllar boyunca da öyle olacak.
