-Rusya ile Suudi Arabistan arasında oynanacak turnuvanın ilk maçı öncesinde, geleneksel açılış töreni de yapılacak. Törende Robbie Williams ile Rus soprano Aida Garifullina sahne alacak. Williams’ın açılış töreninde sahne alacağının açıklanmasının ardından 2016 yılında çıkardığı “Party Like A Russian” şarkısını seremonide söyleyip söylemeyeceği merak konusu oldu. Öyle ki şarkının Vladimir Putin hakkında olduğu da rivayet ediliyordu. Williams bu konuyu attığı tivit ile yalanlarken, İngiliz şarkıcının açılış töreninde de hit şarkılarından oluşan bir seçki ile sahne alacağı açıklandı. Açılışa dair bir diğer not ise eski FIFA başkanlarından Sepp Blatter’in Putin’in konuğu olarak törene katılacak olması.
-Bu dünya kupasının futbolseverler açısından çok çok keyifli bir yönü olacak. Çünkü zaten sosyal medya üzerinden turnuvayı takip etmek hayatımızı epey kolaylaştırırken, FIFA da bunu bir adım öteye taşıdı. YouTube’daki FIFATV ilk kez turnuva boyunca aktif bir şekilde kullanılacak. Maçların özetleri, basın toplantıları, maç öncesi 11’lerin açıklanması gibi hususların hepsini FIFATV’den takip etmek mümkün olacak. Bu da daha fazla bilgiye canlı olarak ulaşmak anlamına da geliyor.
-İngiliz Milli Takımı’nın son yedi yıldır kıyafet sponsoru olan Marks&Spencer, bu Dünya Kupası’nda milli takıma giydirdiği takım elbiseleri mağazalarında da satışa çıkardı. İngiliz futbolcuların giydiği takımların fiyatı 247 sterlin. Takım elbiseye gömlek, kravat ve ayakkabıyı ekleyince, bir İngiliz futbolseverin M&S mağazalarında ödemesi gereken meblağ 413 sterline çıkıyor.
-Dünya Kupası’nın en fazla konuşulan olayları arasında yayıncılar da var. Özellikle İngiltere’de turnuvayı yayınlayacak iki kanal, BBC ve ITV arasında büyük bir rekabet söz konusu. Bu hafta içerisinde kadrosuna Cesc Fabregas’ı katan BBC, rakibi karşısında bir adım öne geçmiş durumda. BBC ayrıca kendi uygulamaları aracılığıyla, Kızıl Meydan’daki stüdyolarında yapacağı yayınları VR teknolojisiyle izleme olanağı sunuyor.
-Julen Lopetegui’nin Real Madrid ile anlaştığı için görevine son verilmesi, dün gündeme damgasını vurdu. Bu, İspanyol gazetecilerin gündeminin de tamamen değişmesi anlamına da geliyordu. Zira İspanyol gazeteciler bu aralar vakitlerinin çoğunu İspanya kampında değil Fransa kampında geçirdi. Hatta en önemli gündemleri de, Antoine Griezmann’ın Atletico Madrid’de mi kalacağı yoksa Barcelona’ya mı gideceği… Fransızlar, bu konulardan futbolcularını uzak tutmak için ellerinden geleni yapıp basın toplantılarında Fransızca dışında bir dilin konuşulmasını yasaklasa da İspanyol gazeteciler kuralı bir şekilde delmeyi başarıyor. Son olarak bir gazetecinin Fransa basın toplantısında Griezmann’a Google Translate’in sesli çeviri uygulamasıyla soru sorması mesleğine de yeni bir boyut kattı.
-Şu günlerde gazete ve dergi ekipleri, turnuvaya dair beklentilerine yönelik anketler yapıyor. Son olarak İngiliz Guardian gazetesi yazarları arasında yapılan ankette, ekibin kendi milli takımlarına fazla şans tanımadığı ortaya çıktı. Guardian yazarları İngiltere’nin en fazla çeyrek finale kadar gidebileceğini düşünüyor. Çoğunluk finalin Almanya ile Brezilya arasında oynanacağını burada da galip gelenin Brezilya olacağı konusunda hemfikir. Daily Mail yazarları da İngiltere’yi çeyrek finalde elerken şampiyonluk için Brezilya, Almanya, Fransa ve Arjantin’i şanslı görülüyor.
-İngiltere yardımcı antrenörlerinden Allan Russell’ın geçmişi de bugün İngiliz basınında gündem maddelerinden birisiydi. 37 yaşındaki teknik adam futbolculuk kariyerinin yanı sıra bir ajansa bağlı olarak mankenlik yapmış. Hatta Daily Mail, Russell’ın 2003 MTV Müzik Ödülleri’nde Christina Aguilera’nın canlı performansında sahneye çıktığını dahi ortaya çıkarmış. Kendilerini tebrik etmek gerekiyor! Muhtemelen bu, Ada’da önümüzdeki günlerin en fazla konuşulan konulardan biri olacak.
-Bu Dünya Kupası’nın en fazla merak edilen hususlarından birisi, taraftarlar arasında kavgaların yaşanıp yaşanmayacağı. Özellikle iki yıl önce Marsilya’da yaşanan olayların ardından Rus holiganlar her fırsatta İngiliz holiganları tehdit ediyordu. Hatta İngiltere’deki resmi kuruluşlar, taraftarların Rusya’ya gitmemesi konusunda telkinde bulunuyordu. Dün 1258 İngiliz holiganın Rusya’ya gitmesine izin verilmediği açıklandı. Bu kişilerin pasaportlarına el konulurken, 58 kişi daha Rusya’ya gitmemeleri için aranıyormuş.
