Süper Lig’in 7. haftasında az rastlanan bir istatistik ortaya çıktı. Oynanan 9 maçta da deplasman takımları puan aldı. Daha doğrusu ev sahibi takımların hiçbiri, saha ve seyirci avantajlarına rağmen galibiyete uzanamadı. Bu, çok sık rastlanan bir durum değil. Deplasman takımlarının galibiyet alamadan evlerine döndüğü haftalar sık sık yaşanır fakat ev sahiplerinin ‘haftanın kaybedeni’ olması pek kolay denk bir durum değil. Bu, ligimizde en son 2011-12 sezonunda yaşanmıştı. Süper Lig tarihinin en ilginç sezonlarından birinin henüz başında, üçüncü haftasında bu ilginç istatistik ortaya çıkmıştı. Bu hafta aynı istatistiğin bir benzeri yaşanmışken, o haftayı yeniden hatırlayalım.
Süper Lig o sezon 3 Temmuz kriziyle başlamıştı. Hatta, aynı kriz nedeniyle biraz da geç başlamıştı. Eylül ayına sarkan sezon başlangıcı, bazı maçların hafta içinde oynamasına sebep olacaktı. Sezonun üçüncü haftası bunlardan ilkiydi.
20 Eylül 2011 Salı günü, aynı saatte üç maç vardı. Fenerbahçe, kendi sahasında Manisaspor’u konuk etti. Tarihe geçen maçta; Fenerbahçe tribün desteğini kadın ve çocuk taraftarlardan aldı. Dünya futbol tarihine geçen maçta 40.000’i aşkın futbolsever Kadıkıöy’deydi. Fakat bu destek Fenerbahçe’ye galibiyet için yeterli olmadı. Issiar Dia’nın golüne ikinci yarıda Ömer Aysan cevap verince iki takım da sahadan birer puanla ayrıldı. Fenerbahçe’nin son dakikada ofsayt gerekçesiyle gol olarak değer kazanmayan pozisyonu ise tribündeki birçok taraftarın kısa süreli bir galibiyet sevinci yaşamasına neden oldu. Hatta maç sonunda mikrofonlara “Olsun sonuçta yendik” diyen genç hanım da gecenin unutulmaz figürlerinden biri olarak akıllarda kaldı.
Aynı saatte İstanbul’un diğer yakasında da bir maç vardı. O zamanlar adı İstanbul BB Spor olan şimdinin Başakşehir’i, ligin yeni takımlarından Orduspor’u konuk etti. Süper Lig’deki son sezonunu geçiren efsane golcü Fatih Tekke, konuk takımı öne geçirdi. Tevfik Köse, ikinci yarıda attığı golle maçın skorunu belirledi. Böylece aynı gün aynı şehirdeki iki maç da aynı sonuçla sona erdi: 1-1.
Gecenin diğer maçında ise kazanan Kayserispor’du. Gaziantep deplasmanına giden sarı-kırmızılı takım Ismael Sosa’nın golüyle ilk yarıyı yenik kapasa da Cristian Riveros ve Zurab ile üç puana ulaşmasını bildi.
Ertesi günün açılışını Karabük’te Karabükspor ile Galatasaray yaptı. Galatasaray’daki üçüncü maçına çıkan Fernanda Muslera; ilk hafta yediği hatalı gollerle dikkat çekmişti. Eleştiri oklarını üzerinde bulan ve ‘elleri küçük’ şeklinde değerlendirilen Uruguaylı file bekçisi, Karabük’te de kalesini terk edip henüz 16. dakikada kırmızı kart gördü ve takımınız zor durumda bıraktı. Birçokları için Muslera’nın Türkiye günleri kısalıyordu. Karşılaşma da, Galatasaray’ın istemediği bir şekilde, 1-1 sona erdi. Erdem Özgenç’in golüyle yenik duruma düşen Fatih Terim’in öğrencileri, Felipe Melo’nun penaltısıyla bir puanı kurtarabilmişti. Fatura, o günlerde Muslera’ya çıkmak üzereydi. Fakat, o badireyi çabucak atlatan Muslera, geçtiğimiz hafta sonu Galatasaray formasıyla 173. lig maçına çıktı ve daha şimdiden kulüp tarihinin sembol isimleri arasına adını yazdırdı.
Antalyaspor – Mersin İdman Yurdu maçında ise beraberlik değil, kazanan vardı. Deplasman ekibi Mersin İdman Yurdu, Minev’in kendi kalesine attığı golle öne geçti. Antalyaspor Uğur İnceman ile beraberliği sağlasa da son sözü 86. dakikda Beto söyledi ve Akdeniz ekibine üç puan getirdi. Aynı saatte başlayan Eskişehirspor – Gençlerbirliği maçı ise 0-0 sona erdi.
Günün son maçında iki Karadeniz ekibi Samsunspor ile Trabzonspor, Samsun 19 Mayıs Stadı’nda karşılaştı. Sezonu gol kralı olarak bitirecek olan Burak Yılmaz, 32. dakikada Trabzonspor’u öne geçirdi. Fakat 86. dakikada skoru belirleyen gol Samsunspor’dan geldi. Süper Lig kariyerinde sadece iki gol atabilen Ergün Teber, bu gollerden birini o maça sakladı. Süper Lig’in tecrübeli sol beklerinden biri olan Ergün Teber, bir Samsunspor atağında ileri çıkışında ilginç bir vuruşla fileleri havalandırdı. Ergün Teber maç sonunda golü yayıncı kuruluşa, “Seyircinin ‘Ergün git’ demesiyle oraya gittim. Gelişine de öyle vurdum” sözleriyle anlattı.
Haftanın kapanış gününde ise Süper Lig’deki son sezonunu geçiren ve dramatik bir şekilde mücadele eden Ankaragücü kendi sahasında Sivasspor’a yenildi. Jakub Navratil ve Morten Rasmussen’in gollerine sarı-lacivertliler sadece Kağan Söyelemzgiller ile cevap verebildi.
Diğer maçta ise Beşiktaş, Bursaspor’a konuk oldu. Bir sezon önce deplasman yasağının kalkması Bursa’daki maçın öncesinde şiddetli olayların yaşanmasına neden olmuş ve olayların devamında karşılaşma oynanamamıştı. Haliyle, yeni sezonda gergin bir atmosferde iki takım bir kez daha karşılaştı. Beşiktaş taraftarları stadyumda yoktu.
6. dakikada Bursaspor’u öne geçiren Teteh Bnagura, 24. dakikada kırmızı kart gördü. Eksik Bursaspor, skoru uzun süre elinde tuttu. Ricardo Quaresma’nın da kırmızı kart görmesi ev sahibi ekibi rahatlattı. Fakat son anlara Beşiktaş damga vurdu. 87’de Tomas Sivok, 89’de Filip Holosko attıkları gollerle Beşiktaş’a üç puanı getiren isimler oldu. Bu karşılaşma ile 3. hafta sona erdi ve tarihin en uzun sezonu (play-off ile beraber 40 hafta) ilginç istatistiklerine yenisini ekleyerek devam etti.
