Copa America, ilk maçında Paraguay’la 2-2 berabere kalan Arjantin Milli Takımı için pek de iyi başlamadı. Fakat kupanın tarihinde öyle bir Arjantinli var ki, antrenör olarak kazandığı altı şampiyonluk ile bayrağı Kaf Dağı’na dikti. Tarihe adını yazdırma marifetini bu turnuvayla bırakmayan zat, ilk Dünya Kupası’nın gol kralı Guillermo Stabile’den başkası değil.
Stabile, 17 Ocak 1906’da Buenos Aires’in Parque Patricios mahallesinde dünyaya gelir. Futbola, yerel bir takım olan Sportivo Metan’da başlar. Daha sonra 14 yaşında adını duyuracağı Huracan’a transfer olur. Huracan takımında kendini göstermesi uzun sürmez ve 1924 yılında profesyonel takımdaki yerini alır. Gelecek yıllardaki ayaktopu yıldızı memleketlileri Messi ve Maradona kadar tekniği üst seviyede olmasa da, inanılmaz hızı onu diğer oyunculardan ayrı kılmaktadır. Bu insanüstü hızından mütevellit kariyerinin başlarında sağ açık mevkiinde koşar meşin yuvarlağın ardından. İlk başarısını da kariyerinin hemen başında yakalar ve 1925’te Arjantin Ligi’nde her iki sezonda da şampiyonluğa ulaşan Huracan’ın değişmez ismi olur. Stabile, bu sezondan itibaren efsaneleşeceği merkez forvet pozisyonunda oynatılmaya başlar. 1928 yılında Boca Juniors’ın bir puan önünde kazanılan şampiyonluk kahramanımızın hedef büyütmesi anlamına gelir. Yeni hedef, Arjantin Milli Takımı’dır. 1930 yılında düzenlenen ilk Dünya Kupası için Arjantin Milli Takımı kadrosuna dâhil edildiğinde hedefini gerçekleştirmiştir.
Kupanın ilk maçı olan Fransa mücadelesinde kulübededir kahramanımız. Boca Juniors efsanesi Roberto Cherro, 9 numaralı formayı sırtına geçirmiştir. Arjantin, 1-0’la turnuvaya iyi bir başlangıç yapsa da şov henüz başlamamıştır. Grubun ikinci maçı olan Meksika maçı öncesinde anksiyete krizi geçiren Cherro’nun yerine oynar Stabile. Bu, milli takımdaki ilk maçıdır ve ilk heyecana yakışır bir şekilde hat-trick yaparak yıldızlaşır. Daha sonra finale kadar Şili ve ABD filelerini de havalandıran Stabile, finalde Uruguay’a karşı da golünü atar fakat mağlubiyeti engelleyemez. Arjantin, ikinci olarak kupayı tamamlar, Stabile ise sekiz golle ilk Dünya Kupası’nın gol kralı olur.
Garip bir şekilde daha sonra milli takım forması giyemez Stabile. İtalya’ya gider ve Genoa ile Napoli formalarını giyer. Omar Sivori ve Maradona ile Arjantin geleneğini sürdüren Napoli’nin ilk tangocu yıldızlarından olur. Daha sonra da kısa süren Genoa ve Red Star Paris maceraları gelir…
1939’da yeşil zemine veda etse de futbolculuk döneminde kolları sıvadığı antrenörlük işini, tam zamanlı olarak icra etmeye başlar. Genoa ve Paris’teki ‘stajyerlik’ yıllarının bitmesiyle ülkesine döner ve bir seneliğine San Lorenzo’nun başarısı için yağdırır taktiklerini. Yılmaz Vural tadında kısa süreli görevlerin bir yenisi mi gelecek derken, topçuluk döneminde pek de uzun vadeli katkı veremediği Arjantin Milli Takımı’nın kulübesinde yer bulur kendisine; artık ulusal takımın seçicisidir.
Stabile, milli takım ile ilk çıkışını 1941’deki Güney Amerika Şampiyonası’nda yapar ki bu organizasyon, bugünün Copa America’nın atasıdır. Şili’deki şampiyona, beş takımlık lig statüsünde oynanmaktadır ve Arjantin, dört maçını da kazanarak mutlu sona ulaşmıştır. Ertesi sene ise eski dost Uruguay’a kaybedilir kupa. 1945’teki şampiyona bir kez daha Şili’de oynanır ve ‘Stabile’nin Aslanları’, bir kez daha namağlup kaldırır kupayı. 1946 ve 1947’de de aynı tarife devam eder. Stabile önderliğinde 28 Güney Amerika Kupası maçına çıkan Arjantin, sadece bir mağlubiyet almıştır. O da 1942’de kupayı kaptırdıkları Uruguay’a karşı…
Dünya Kupası’ndan uzak geçilen savaş yılları sona ermiştir. Güney Amerika’nın en güçlü takımı olan Arjantin, buna rağmen 1950 ve 1954’teki Dünya Kupaları’na katılamaz. Nedeni, saha içi skorlar değildir elbette. Nitekim elemelerde dahi boy göstermemiştir takım. Aynı durum, 1949 ve 1953’teki kıta şampiyonası için de geçerlidir. Bu uluslararası özleme 1955’te son verilir. Arjantin, bir kez daha yenilgisiz Güney Amerika şampiyonu olmuştur. Kupayı iki kez kazanan Uruguaylı antrenör Ernesto Figoli’nin rekorunu çoktan yerle bir eden kahramanımızın, çıtayı belirlediği altıncı şampiyonluk ise 1957’de gelir fakat bir farkla. Arjantin, son maçında Peru’ya 2-1 mağlup olmuştur. Unutulmaz hücumcu Sivori’nin golü, Arjantin mağlubiyetine engel olamasa da, kupa bir kez daha müzededir…
Arjantin futboluna yaşarken izini bırakan Stabile için dananın kuyruğunun koptuğu turnuva Dünya Kupası olur. Arjantin, kıtasının en güçlü ekiplerindendir ve İsveç’e gayet iddialı gider. Fakat beklenen olmaz. Stabile’nin Arjantin’i, Kuzey İrlanda’yı yense de Batı Almanya ve Çekoslovakya’ya mağlup olup grup sonuncusu olarak İsveç’ten ayrılır. Üsteli Çekoslovakya ile oynanan son maçtaki skor can yakan cinstendir; 6-1! Arjantin’in daha da acı çekmesine neden olan ise ezeli düşman Brezilya’nın şampiyon oluşu olur. Stabile, tartışılan adam olmuştur…
1960 yılında futboldan elini eteğini çeken ‘Kral Hoca’, 1966’da hayata gözlerini yumar. Hem Dünya Kupası’na hem de Copa America tarihine adını yazdırarak, Maradona ve Zico gibi kıtadaşlarına nasip olmamış bir başarıya imza atan Stabile’nin altı kupalık rekoru, değil kırılması, sarsılması dahi güç bir şekilde zirvede duruyor.