Vasyl Lomachenko, ideal bir boksörden beklenenlerin hemen hepsini karşılıyor. Onu izlemek bir boks şölenine tanıklık etmek demek. Ukraynalı yıldız, şu anda başardıklarıyla bile boks kitabında yerini alacak ama o daha fazlasını, boks tarihine büyük harflerle geçmeyi istiyor. 12 Mayıs gecesi New York’ta yapılacak maçta Jorge Linares’i yenerse kariyerinde önemli bir basamağı atlayacak. Başarılarla dolu amatör kariyerinin ardından, profesyonel boksta da fırtına gibi ilerleyen Lomachenko; hızı, keskin görüşü, boks zekâsı, adımlaması, el çabukluğu, bulduğu açılar, öngörülemezliği ve savunmasıyla karşısındakini yıldırıyor. En sonuncusu Kübalı yıldız Guillermo Rigondeaux olmak üzere son dört maçında rakipleri daha fazla devam etmek istemeyip maçları raunt arasında bıraktılar. Boks gibi teknik bir sporda rakibinize böyle bir üstünlük kurmak, dövüşme arzusunu söküp almak çok zor. Lomachenko, bunu matematik bir kesinlikle icra ederken kendisinin de olmak istediğini söylediği şeye, ‘boksör-sanatçı’ya dönüşüyor. İşiyle bütünleşmiş bir zanaatkârı izlemek her zaman keyiflidir. Marangoz, aşçı, sıvacı fark etmez. Ustalık kendini seyir zevki olarak ortaya koyar. Lomachenko’nun boksu da gözü okşayan bir hareket ekonomisiyle seyre davet ediyor. ‘Sanatçı’ya evrildiği noktaysa Muhammed Ali, Roy Jones Jr., Sugar Ray Robinson, Sugar Ray Leonard, Prince Naseem gibi meydan okuyan, rakibi aşan ve akıcı bir stili, hiçbir fazlalık içermeyen doğal bir biçimde sergilemesi. Boks ringini bir sahneye, performansını gösteriye dönüştürmesi. Tüm bu meydana çıkışa, hayata yayılan bir çaba dışında ulaşamazsınız.
Ukrayna’nın Bilhorod-Dnistrovskyi kentinde 1988’de doğan Lomachenko’nun kariyeri, boks antrenörü olan babası Anatoly’nin henüz üç aylıkken ellerine koyduğu eldivenlerle başlıyor. Lomachenko’nun boksun hayatına girdiği ânı hatırlamaması da bunu kanıtlıyor. Babası, boks eğitiminin yanında dans, basketbol, tenis gibi branşlara da yolladığı oğlunu her türlü hareketle tanıştırıyor. Şüphesiz ringde bir dansçının adımlamasına sahip olmasını sadece bununla açıklayamayız. Akrobat eğitmeni annesine nazire yapan Lomachenko’nun el ayak becerileri de bir jonglör seviyesinde. Bu istisnai atletizmini ve hareket esnekliğini, zihinsel keskinliğiyle birleştiriyor. Matematik bulmacaları çözmesi antrenman programının bir parçası ve belki de ringde rakiplerinin bir adım önünde olmasını bu şekilde geliştirdiği hızlı ve analitik zekâya borçlu.
Tüm bu donanımla yeteneğini birleştiren Lomachenko, amacını “Boksun bu çağdaki yüzü olmak istiyorum” diye açıklıyor. Şimdiye kadar geçtiği yollar da zirveye doğru ilerlediğini onaylıyor. Amatör kariyerinde çıktığı 397 maçtan 396’sını kazanan ve sadece bir kez yenilen Lomachenko (o yenilginin rövanşını Albert Selimov’dan iki kez aldı), 2009 ve 2011’de dünya şampiyonu, 2008 ve 2012’de ise olimpiyat şampiyonu oldu. 2009 Dünya Şampiyonası’nda gazeteciler kendisine ‘Hi-Tech’ lakabını taktı. ‘Yüksek Teknoloji’, ikinci olimpiyat şampiyonluğunun ardından boyut atladı ve 2013’te profesyonele geçti.
Dünya şampiyonluğu maçına ilk karşılaşmasında çıkmak istese de bu fırsata ikinci maçında Orlando Salido karşısında ulaştı. Ancak Salido kirli boksuyla Lomachenko’yu ayrık kararla yendi. Ukraynalı ancak üçüncü maçında dünya şampiyonu olabildi. Böylece Taylandlı Saensak Muangsurin’in profesyonelde en erken dünya şampiyonu rekoruna ortak oldu. Tüy sıkletteki bu şampiyonluğa, 2016’da süper tüy sıklet kemerini ekledi. Şimdi WBA hafif sıklet şampiyonu Linares’i yenip, henüz 12. maçında, üç farklı sıklette kemer sahibi olup, bunu en erken başaran boksör olmak istiyor.
Sıklet yükselten Lomachenko, kendisinden daha iri, boks zekâsı yüksek ve hızlı Linares’i şu ana kadarki en tehlikeli rakibi olarak görüyor. Hafif sıkletin en iyisi olan Venezuelalı Linares, Lomachenko’nun kendisi gibi bir boksörle karşılaşmadığını ekliyor. Golden Boy Promotions’ın başkanı Oscar de la Hoya ise boksörü Linares’in kazanacağını söylüyor: “Lomachenko’nun neden dünyanın en iyi boksörü olarak görüldüğünü anlıyoruz ama şu ana kadar Linares cüssesinde ve yeteneğinde bir rakiple karşılaşmadı.” Lomachenko-Linares eşleşmesi, zirvesinde iki boksörün en iyi olmak için kapışmasını bize taşıyacak. Boks tarihine geçmek dev maçlarla mümkün. Bir dönem kendisine rakip bulamayan Lomachenko da bu altın fırsatın farkında. Kendini sürekli geliştiren ve “En iyi seviyemi görmediniz” diyen Ukraynalı, bu tehlikeli maçta favori görülüyor. Bakalım Lomachenko bu maçla kapıyı açıp başka büyük maçlara ve boks kitabına istediği şekilde girebilecek mi?