Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

FutbolToprak SahaVideoBaşlangıç

Paolo Maldini, 20 Ocak 1985’te Milan’la ilk maçına çıkmıştı. Sonrası ise kesintisiz 24 yıllık bir istikrar…

Gunnar Gren, Nils Liedholm ve Gunnar Nordahl, 1950’lerde Milan tarihine geçen üç İsveçli futbolcuydu. Gunnar Gren, orkestra şefi özelliklerini, Gunnar Nordahl ise rakip savunmalara eziyet çektirme yeteneğini kullanarak Milano’nun unutulmazları arasına girdi. Nils Liedholm’ün kırmızı-siyahlı kariyeri ise onlara nazaran daha uzun oldu. 12 yıl boyunca Milan formasını giyen orta saha oyuncusu, 39 yaşına kadar sahada kaldı. Ünlü İtalyan spor yazarı Gianni Brera, 40 yaşına merdiven dayayan yıldız için biraz da alaycı bir şekilde, “Geçit törenindeki atlar kadar hızlı” dese de Liedholm oynamaya devam etti ve 1961’de futbolu bıraktı…

İtalyan futbolunda bıraktığı etki, bununla sınırlı kalmadı. Saha içi mesaisi biter bitmez saha kenarına çekildi ve yardımcı antrenör olarak takıma hizmet verdi. İtalyan futbolunda yabancı antrenörler pek yer bulamasa da Liedholm, bütün oyun sistemini bir İtalyan kadar biliyordu ve ‘bizim çocuk’ olarak görülmekteydi. İlk büyük başarısını, 1979’da Milan’ı şampiyon yaparak gerçekleştirdi. Milan, bu şampiyonluktan sonra uzun yıllar zirve özlemi çekecekti. 1980’lerin başında Roma’nın başına geçen ‘Baron’ lakaplı Liedholm, burada da bir Serie A şampiyonluğu bir de Şampiyon Kulüpler Kupası finali gördükten sonra, zor günler yaşayan yuvasına geri döndü. 1984’te başına geçtiği Milan’da üç sene kalsa da beklenen şampiyonluğu getiremedi. Ama belki de birkaç yıl içinde gelecek başarı zincirine ilk halkayı ekledi. Roberto Donadoni, Mauro Tassotti, Alberigo Evani gibi isimler kadroda düzenli olarak forma giymeye başladı. Takımın lideri Franco Baresi’yi 1977’de ilk kez A takımla buluşturan da Liedholm’dü.  İkinci Milan macerasında ‘geleceğin liderine’ de ilk şansı o verecekti…

20 Ocak 1985’te pek de iyi gitmeyen Milan, Udinese ile deplasmanda karşılaştı. Mücadele, Selvaggi ve Hateley’in golleriyle 1-1 noktalanırken, Milan 16. maçında sekizinci kez sahadan bir puanla ayrılıyordu. Fakat ikinci yarıdaki bir değişiklik, maçın kulüp hatta dünya futbol tarihine geçmesine neden olacaktı. Sergio Battistini’nin yerine oyuna dahil olan Paolo Maldini, henüz 17 yaşını doldurmadan A takım formasını giymişti. Babası Cesare Maldini ile takım arkadaşı olan Nils Liedholm, kuşkusuz bu şansı ‘bizim Cesare’nin oğlan’ torpiliyle ona vermedi. Takip eden sezonda Battistini Fiorentina’nın yolunu tutarken, Paolo Maldini 27 maçta sahaya çıkacaktı…

İlerleyen yıllar malum… Paolo  Maldini, 647 maçla Milan formasını en çok giyen oyuncu konumunda. Milli takımda ise 126 maçla üçüncü sırada… Daha da önemlisi bugünkü futbolseverlerin birçoğu için Milan dendi mi akla gelen ilk isim. Babası Cesare’den aldığı bayrağı zirveye taşıyan Paolo sonrasında oğlu Christian Maldini ise kariyerine babası gibi perk de parlak başlayamadı ve Milan’dan ayrıldı. Hanedanlığın senaryosu nasıl şekillenecek, göreceğiz.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Başka Bir Yol

Başka Bir Yol

4 sene önce
Hayal Albümü

Hayal Albümü

4 sene önce