Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

Diğer SporlarRamak Kala

Joshua Cheptegei, Dünya Kros Şampiyonası'nda sadece önde olduğu bir yarışı kaybetmedi...

*Deadspin‘de yayınlanan bu yazının orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.

26 Mart’ta düzenlenen Dünya Kros Şampiyonası’nda bitime 2000 metre kala 20 yaşındaki Ugandalı Joshua Cheptegei, kendi vatandaşlarının önünde genç kariyerinin en önemli yarışını önde götürüyordu. Zafer onundu; kros efsanesi ve yarışın favorisi Geoffrey Kamworor’a yaklaşık 50 metre fark atmıştı. Kampala’daki kalabalığın keyfi yerindeydi.

Cheptegei süzülüyordu. Pürüzsüz, rahat, güçlü -onu gösterip “Koşmak dediğin böyle olur” diyebilirdiniz. Dizler yukarıda, göğüs önde, gerçek bir şampiyon gibi görünüyordu. Yorucu bir 8000 metreyi geride bırakmıştı -yarışın ardından tecrübeli Kamworor’un ‘intihar niteliğinde’ diye tanımlayacağı bir hızda hem de- ama yine de gayet rahattı, sonuna kadar gidecekti. Yarışın bitimine yaklaşık beş dakika kala yenilmez, odaklanmış ve ihtişamlıydı.

En azından dışarıdan bakan ve Cheptegei’nin beynini ya da kabini görmesi mümkün olmayan bir izleyici için öyle görünüyordu. Spor bilimcisi Ross Tucker, durumu “Normalde beyin, vücudun sağlık durumunu değerlendirir -vücut sıcaklığı ne durumda, kaslarda ne kadar enerji kaldı, kanında ne kadar oksijen var, kan basıncı ne kadar…” şeklinde açıklamaya başlıyor.

Sonrasında beyin karmaşık bir algoritma yürütür ve vücudun, bitiş çizgisini en kısa sürede tamamlamasını sağlayacak şekilde hızını ve değerlerini düzenlemesini sağlar. Ama bazen bir atlet çok sert ve çok hızlı koşar ve tehlike çizgisini geçer. “Vücut sıcaklığı genelde en belirgin olanıdır: Çok hızlı giderseniz çok fazla ısı üretirsiniz ve eğer onu düşüremezseniz vücut sıcaklığınız artmaya başlar” diyor Tucker. “Tehdit altında olan organ ise beyindir çünkü sıcaklığı 40 derece civarlarına yükseldiğinde pek iyi çalışamaz. Basitçe, hız ayarı fiziksel zararlar dayanılmaz seviyeye ulaşma potansiyeli göstermeden önce ne kadar fazla kası aktive edebileceğinizle ilgili bir dengeden ibarettir.”

Çok ihtişamlıydı, çünkü Cheptegei, Kenya ve Etiyopya gibi güç merkezlerinden gelen olağan şüphelileri kendi topraklarında yenen Ugandalı bir yerel kahramandı. Kendi mentoru Stephen Kiprotich’i bile geride bırakmıştı. Parkurdaki beş turun sonuncusu bir zafer turu olacaktı, koşunun sıradaki yıldızının ortaya çıkış seremonisi…

“Ama beynin ne kadar hızlı gidileceği ya da ne kadar kasın aktive edileceği yönündeki kararı sonrasında duygusal ve taktiksel faktörler tarafından değiştirilebilir” diye devam ediyor Tucker. “Cheptegei, içinde bulunduğu anın coşkusuyla fizyolojik sınırlarının ötesinde koşuyordu. Bu güvenli bir tahmin çünkü eline geçirdiği 10-15 saniyelik fark, normalde rahat edeceği seviyenin hatta denemeye cüret edeceği noktanın dışına çıktığına işaretti. Hatırlayın, Cheptegei, Kamworor’a 10-15 saniye, normal seviyesinde koşsa gerisine düşebileceği rakiplerine ise çok daha fazla fark atmıştı.”

“Vücudun kendi içinde bir tartışma yaşadığını hayal edebilirsiniz. Beynin bir bölümü ‘YAVAŞLA, bu çılgınlık ve bir felakete doğru gidiyoruz’ derken kalan kısmı ‘DEVAM ET, kalabalık arkanda, momentumu yakaladın, zaferi düşün. Yalnızca iki kilometre kaldı, sadece beş dakika daha.’”

Yalnızca 2000 metre kalmışken, neler olacağını tahmin edebilirdiniz. Kamera bir süre diğer koşuculara odaklanıp geri geldiğinde Cheptegei bambaşka biri gibi görünüyordu. Şampiyon tükenmişti, dizlerini dahi zor kaldırabiliyordu. Hala önde olmasına rağmen öne hareketlenişi sınırlanmıştı, vücudunun farklı noktaları bağımsız çabalar gösteriyor ve saniyeler önce gayet rahat görünen koordine hareketi geri sağlamaya çalışıyordu. Cheptegei’nin yüzünde önce şaşkınlık, sonra umutsuzluk belirdi.

Finiş çizgisine 600 metre kala arkadan hızla gelen Geoffrey Kamworor, dağılmış vaziyetteki Cheptegei’yi geçti.

Cheptegei, kafası arkaya ve yana doğru eğri vaziyette yavaş yavaş ve sendeleyerek ilerledi. Finişe kadar uzanan bandın üzerinde elini ilerletti. Son 600 metre onun için zorlu geçen bir dört dakika oldu. Mucizevi bir şekilde finiş çizgisini tedirgin seyircilerin bakışları önünde bir yardıma ihtiyaç duymadan ve tamamen kontrolünü kaybetmeden geçmeyi başardı.

“Maalesef duygular bir noktaya kadar önemli çünkü o efor, beraberinde fiziksel bir çöküşü Dr getiriyor. Nefesinizi tutarak intihar edemezsiniz çünkü beyniniz buna engel olur. Beyin bir noktada yeter der ve kasların çalışmasını durdurur. O da bu yüzden pub’dan eve dönen bir sarhoş gibi sendeliyordu, beyninin motor fonksiyonları tamamen çökmüştü.” Tucker durumu özetlerken bu cümleleri kullanıyor.

Cheptegei’nin dağılması aniydi ama nedeni muhtemelen kendinden kaynaklanmıyordu. Tucker’ı dinliyoruz: “Sıcaklık ve Cheptegei’nin gösterdiği efor artmıştı. Çok rahat görünse de maksimum eforunu sekizinci kilometrede göstermek zorunda kaldı. Altıncı ya da yedinci kilometrede kendini nasıl hissettiğini bilmek olağanüstü olurdu.”

“Kafayı arkaya doğru eğilmesi ve kas koordinasyonunun kaybolması klasik bir hipotermi beliritisidir. Beyinle ilgili yaşadığı bu soruna ragmen çok iyi dayanmış. Bu da motor cortex sorunun ayakta kalamayacak duruma gelmesinden daha önce olmuş. Bütün o cesarete ve mental efora rağmen bedeninin onu korumak için böyle bir karar vermesi gerçekten çok dramatik.”

Cheptegei’nin kahramanca finişi ülkesinin bronz madalya kazanmasında yardımcı oldu. 30:08’lik derecesiyle 146 kişinin katıldığı yarışı 30. bitirdi. Cheptegei finiş çizgisini, yarışı dördüncü bitiren Stanley Kebenei’nin dört saniye arkasında bitirdi. İlk 9400 metredeki temposunu anlatmak için bu yeterli olacaktı.

Cheptegei’nin dağılışı kadar tekrar kendine gelmesi de çabuk oldu. Finişten dakikalar sonra takımının bronz madalyasını aldı ve Uganda devlet başkanıyla sohbet etti.

Tucker da Cheptegei’nin kendisine kalıcı bir zarar verdiğinin düşünmüyor: “Eğer bir sporcu havale geçirip ateşi 41 dereceye çıkarsa vücudunda kalıcı hasar olabilir. Ama Cheptegei kendini toparladı ve bunu kısa süre başardı. Finişe doğru ‘koşabilmesi’ onun kırmızı çizgiyi aşmadığının kanıtı.”

Henüz 20 yaşındaki Cheptegei alt yaş kategorilerinde zaferler kazandı ve hatta Rio 2016’da mücadele etti. Uzun süre boyunca da büyük yarışlarda koşmaya devam edecek. Ve bir sonraki sefer beyni ona durmasını söylediğinde bunu yapma ihtimali artık daha fazla. Fakat ne kadar genç olduğunu düşünürsek, bu olduğunda fiziksel yetenekleri sayesinde çoktan finişi ilk sıra geçmiş olabilir.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Sessizliği Kırmak

Sessizliği Kırmak

3 sene önce
Kazanmak

Kazanmak

4 sene önce
Dönemler Üstü

Dönemler Üstü

4 sene önce