Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

FutbolRöportajBoleyn Ground’a Veda

West Ham United, Boleyn Ground'a veda etti. Slaven Bilic'in stadyum hakkındaki görüşlerini hatırlayalım...
Sine Büyüka9 sene önce

Ev, son yıllarda Slaven Bilic için farklı bir kelime oldu. Önce Beşiktaş’ta arkasından West Ham United’da çalışan Hırvat teknik adam, stadyum inşası konusunda uzmanlaştı. İnönü’nün inşaatı sırasında Türkiye’ye gelen Bilic, Beşiktaş’ın kendisine farklı yerlerde ev aradığı dönemlerde çeşitli zorluklar yaşadı. Belki de buradaki kariyerinin erkenden noktalanmasına neden olan şey, İnönü’ye sahip olmamasıydı. Arkasından West Ham yeni durağı oldu. Boleyn Ground’daki son sezonuna çıkan Londra ekibi Olimpiyat Stadı’na taşınmadan hemen önce Bilic yönetiminde muhteşem bir sezon geçirdi. West Ham Boleyn Ground’a şık bir şekilde veda ederken Hırvat futbol adamının Socrates‘in Ekim sayısı için Sine Büyüka’ya verdiği röportaja dönelim.

Stadyumdan bahsettin… West Ham seneye maçlarını Londra’daki Olimpiyat Stadı’nda oynayacak. Bu hava değişimi konusunda beklentilerin nedir?

Kulüp ileriye doğru hareket içerisinde. Futbol 11 adamın sahada birbirine karşı oynadığı bir oyundan çok daha fazlasına dönüşmeye başladı. Bu yeni düzende, böyle stadyum ve arenalara ihtiyacınız var. Türkiye’de kapasitesi ortalama 16-20 bin kişi olan stadyumlar var ama Galatasaray, Fenerbahçe ve Kayserispor’un bu konuda ne kadar avantajlı olduğunu gördük. Beşiktaş da aynısını yapıyor, bu artık bir ihtiyaç. Biz de yeni ve büyük, olimpik bir stadyuma geçeceğiz. Bizim stadyumumuz gibi olacak ama sonuçta kiralık… Upton Park’taki son sezonumuz ve bu durum hepimize özel hisler aşılıyor. Bir açıdan bakınca, West Ham taraftarı buraya gelmeyi özleyecektir. Eski stadyum, çevresindeki eski pub’lar… Çünkü olay sadece maçtan ibaret değil, maç günleri de artık başlı başına bir etkinlik. Ancak dedim ya; kulüp ilerlemek istiyor ve başka seçenek yok. Bazen bu büyük arenalarda o ‘ev’ avantajını kaybedebiliyorsunuz çünkü sahibine o hissi veren eski tip stadyumlar gibi olmuyorlar.

Bunu Galatasaray da yaşadı. Ali Sami Yen Stadı çok daha ‘düşmanca’ bir atmosfere sahipti. Bunu yanlış anlamayın çünkü olumlu bir durum. Schalke ve Arsenal’e de bakın; deplasman takımı Emirates’e çıktığında karşısında kırmızılar içinde 60-70 bin kişi buluyor ama Highbury’deki bambaşka bir kalabalık ve atmosferdi.

Anladığım kadarıyla, Boleyn Ground’a veda ederken alınacak güzel sonuçların ayrı bir önemi var gibi…

Kesinlikle ancak önümüzdeki yıl burada kalacak olsak da beklentiler aynı olacaktı. Başarılı olma baskısı hep var. Seneye doldurmamız gereken 54 bin kişilik bir stadyum olacak. Şu an iyi gidiyoruz ama çok daha fazla kombine satmamız gerekecek. Başarılı olmamız çok önemli ki yeni stadyuma gelecek insanlara daha iyi bir takım olduğumuzu gösterebilelim. Bu tabii bir senede olmaz. Yeni bir stadyum yapmak, sizi bir anda daha iyi bir kulüp haline getirmez. Manchester City veya Chelsea olmak kolay değil. Manchester City bile İngiltere’de büyük olmayı başardı ama görüyorsunuz, Avrupa ölçeğinde sadece para yeterli olmuyor. Para elbette size yardımcı olur, o olmadan şansınız yok. Ama parayla, ihtiyacınız olan zamanı satın alamıyorsunuz.

Vodafone Arena açılıyor, oraya rakip veya seyirci olarak dönmek neler hissettirir?

Elbette çok iyi hissederim. Rakip olarak oraya dönmek çok güzel olur. Bu zaten Avrupa Ligi veya Şampiyonlar Ligi’nde mücadele etmemiz demek. Tabii ki dönmeyi isterim. Beşiktaş’ı çok seviyorum. Kulüp her zaman kalbimde olacak ama oraya West Ham’la gittiğimde kazanmak istemeyeceğimi söylesem, bu yalan olur. Bazıları, bu tavrımın başkalarının gözünde ‘puan kazanmak’ olduğunu söylüyor ama West Ham ile Beşiktaş’ın karşısına çıksam en az rakip teknik direktör kadar motive olurum.

Yine de bu Beşiktaş taraftarı olmadığım anlamına gelmiyor. Elbette öyleyim. West Ham’ın yeri de ayrı. Çok özel bağlarım olan iki kulüpten bahsediyoruz.

Peki stada seyirci olarak gitmeyi düşünür müsün?

Elbette, zamanım olursa neden gitmeyeyim. Medya ve bazı taraftarların, ben ve ekibimin yeni stadyumda oynamayı hak ettiğini söylemesi çok duygu doluydu. Hiç normal bir statta oynayamadık, Vodafone Arena’ya çıkamadık. Bu çok üzücü. Bir geçiş dönemine denk geldik. Eğer bu geçiş döneminden daha temiz çıkabilseydim çok daha mutlu olacaktım.

*Bu röportajın tamamı, Socrates’in Ekim sayısında yayımlandı. Eski sayılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Başka Bir Yol

Başka Bir Yol

4 sene önce
Hayal Albümü

Hayal Albümü

4 sene önce