Bu iş başladığında herhangi bir yılın ocak ayında o yıl katılacağım koşuların listesini çıkarıp hazırlık planı yapacağımı düşünmemiştim pek. Sene başında yazmıştım katılmak istediklerimi, hele hele şehir dışı ve yurt dışı koşular bayağı heyecanlandırıyordu beni ama İngiliz insanı hevesi hemen alıverdi.
Geçen sene The Great North Run’ı Servet Can’la beraber anlattık. Mo Farah tertemiz çekip aldı son metreleri. Onun dışında insanların spora katılımı, startın güzelliği, yağmur olmayışı, internet sitesi falan derken, ben bayağı bayağı kendimi orada hayal etmeye başlamıştım. Kararı vermem zor olmadı yani. Ama gidişin zor olacağını bilmiyordum.
Bizde nedir? Kayıt yerine girersin, tişört bedenini seçip, ücreti öder ve numarayı alırsın. Ajanda falan kullanıyorsan oraya kaydeder, yoluna bakarsın. Nasıl oluyor diye The Great North Run’ın sitesine gireyim dedim, kuralar başlamıştı bile. Şimdi, kura olayından ben pek anlamıyorum, zamanında Servet Can New York ve Amsterdam’a öyle katılmış ama işin bu kadar teferruatlı olabileceği hiç aklıma gelmedi.
Zaten formu doldururken yoruldum. Acil durumdan eğlenceye, hayır kurumu için bağıştan satış ofisine kadar onlarca sorudan geçtim. Hatta formun ortalarında bir yerinde “Yerel gazetecilerin hoşuna gideceğini düşündüğünüz bir hikayeniz var mı?” sorusu bile vardı. “Geçen sene anlattım yarışınızı, çok beğendim, koşmaya geliyorum” yazdım, sıra aldım. 750 civarındaydım.
Bekledim, ödeme geldi. 53 Sterlin. Sterlin zaten herhangi bir Türk insanı için anksiyete tetikleyici bir para birimi ama 53 Sterlin verip hayal kurmaya başlamak, zamanı gelince de “Size çıkmadı” maili alma ihtimali bayağı sinirimi bozdu aslında. Yine de bu kadar yüzüp yüzüp kuyruğuna geldikten sonra bırakamazdım. 12 Şubat’ta açıklanacak kuralar. Bayağı gerginim.
Şimdi düşünüyorum, Vodafone İstanbul Maratonu’dur, yarı maratondur önceden planladığımız şeyler de, 11 Eylül’de Newcastle’da koşulacak bir şey için tüm planları 12 Şubat’ta tamamlamak çok acayip geliyor. 12’sinde “Hadi gel bakalım” derlerse Londra bileti, Newcastle treni, Airbnb ve sonra vize telaşı başlayacak…
*Vodafone İstanbul Yarı Maratonu, 24 Nisan’da düzenlenecek. Ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Ozan Can Sülüm, 1990 yılında, İstanbul’da doğdu. İlkokuldan lise bitene kadar hentbol oynadıktan sonra kısa bir süreliğine spordan nefret edip bıraktı. Üniversitenin ilk yılında Eurosport’a girince anlatmaktan spor yapmasına zaten vakti kalmadı. 2013 yılının soğuk bir kış akşamında çay fincanını göbeğinin üstüne koyabildiğini fark edince spora geri dönmeye karar verdi, o günden beri koşuyor. 5, 10, 15km’leri denedi, bir gün maraton koşabileceğine inanıyor.