Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

Diğer SporlarHangi Zemin?

Pist, yol, toprak, koşu bandı... Dört farklı zeminde, bambaşka koşu deneyimlerini inceliyoruz.

Maraton denince aklıma hemen, o kenarlarındaki eğimi ile asfalt caddeler geliyor. Dünya üzerinde çok farklı zeminlerde maraton yarışları olsa da ana akım asfalt üzerinde koşuyor. Fakat her gün maraton koşmuyoruz ve her koşu antrenmanımız da bir yarış değil. Peki, asfaltta yapılacak bir yarışa sadece bu zemin üzerinde mi hazırlanmak gerekir? Farklı zeminler, koşucu ve eklemlerin sağlığı için farklı anlamlara gelir. Sonuçta hiçbirimiz koşu çarkında hayatına devam eden birer hamster değiliz. Dolayısıyla hangi zemin ya da ortamın hoşa gideceği kişiden kişiye değişiklik gösterecektir. Ben de kendi deneyimlerim ışığında dört farklı zemin/ortam karşılaştırması yaptım. Aynı fikirde miyiz, görelim…

Avantaj Dezavantaj
Asfalt/Yol •  Bir işte en iyiye ulaşmak çok fazla tekrar ve alışkanlık gerektirir. Tabii ki iyi maraton koşmak için de daha çok asfaltta antrenman yapmak lazım.

•  Yolda koşmak özellikle belirli bir lokasyona bağlı olmamaktır. Ayrıca yolu bulmak için çok uzaklara gitmeniz de gerekmez.

•  Daha uzun mesafe koşmak psikolojik olarak daha mümkün olur.
Özellikle yeni gittiğiniz ufak bir şehirde ilk turu koşarak yapabilirsiniz.

• Çoğunlukla trafiğe yakındır. Dolayısıyla hava kirliliğinden doğan oksijen sıkıntısı ve solunum yetmezliği söz konusu olabilir.

• Uzun süre asfalt zeminde koşmak dizlerde ve bileklerde tahribata yol açar. Eklemlere binen yük sakatlık riski doğurur.

• Asfalt bazen trafik ışıkları, kaldırım ya da arnavut kaldırımı ile kesilebilir. Bu oldukça sinir bozucudur.

• Tempo antrenmanları için GPS’li bir saate ihtiyaç duyarsınız.

Pist •  Özellikle interval antrenmanları için idealdir. Kalibrasyon sıkıntısı olmayan bir atletizm pisti, dayanıklılık antrenmanlarında çok işe yarar.

• Sürekli aynı mesafeyi kontrol edebileceğinizden, hedef temponuzu daha iyi içselleştirirsiniz.

• Sosyal bir ortam teşkil edebilir. Kendi seviyenizde koşu arkadaşları edinebilirsiniz.

• Tartan pist, tendonlara, dizlere ve kaslara çok daha az zarar verir.

•  Maalesef bir atletizm ülkesi değiliz, spor kültürümüz de kısıtlı, dolayısıyla her mahallede bu imkanı bulamazsınız.

• Sürekli 400-450m’lik bir ovalde koşarak dönmek bir süre sonra size hayatınızı sorgulatır (Ne de olsa hamster değildik değil mi?)

• Atletizm pistleri çoğunlukla halka açık. Bu da sabah saatlerinde dedikodu yaparak yürüyüş yapmaya gelen ve tam interval sırasında iç kulvardan yürüyen insanlar anlamına gelebilir!

Toprak •  Zeminin yumuşaklığı itibariyle özellikle dizlerinde sakatlık olan kimseler için daha iyidir.

• Solunum ve oksijen anlamında doğa dostu olduğu gibi, koşucu dostu bir ortam da sunar.

• Güç ve genel fitness seviyenizi artırır.

• Zemin sürekli dikkat gerektirdiğinden, odaklanmış bir antrenman deneyi elde edersiniz.

•   Sürekli yükselti ve engebeler sabit bir tempoda antrenman yapmanızı zorlaştırır.

•  Teknik parkurlar amatörlerde sakatlık riski anlamına gelir.

•  Özel bir ayakkabınızın olması gerekir ki bu da maliyet demektir.

•  Şehrin ortasında toprak ya da trail zemin bulmak pek kolay sayılmaz.

•  Tilki, yılan ve çeşitli böcekler doğanın bir lütfu gibi sizi takip eder.

Koşu bandı •  Bandın yüzeyi eklemlere binen yükü azaltır.

• Tam anlamıyla tempo antrenmanı yapmanızı sağlar ve hiç şaşmaz.

• Tekniğinizin gelişimi için çok faydalı olur.

• Her spor salonunda bulmanız muhtemeldir.

• Hava durumundan bağımsız çalışır.

• Stabil yokuş antrenmanı yapabilirsiniz.

•  Tempoyu forse edeceğinden, yorulduğunuzda sizi anlamayacaktır.

• Dikkatinizi dağıtamazsınız, aksi takdirde koşu hızına bağlı olarak duvarı boylar, şakalara konu olursunuz.

• Yokuş aşağı antrenman yapamazsınız, her çıkışın bir inişi yoktur.

• Daha az kas grubu çalışır.

• Kısacası, sıkıcıdır!

*38. Vodafone İstanbul Maratonu yaklaşırken, detaylı bilgi için buradan. 

Can Demirel, Güney Amerika’nın Kuzey karakterli soğuk insanı. Plaza, tarla ve oteller üçgeninde göçebe spor hayatı deniyor. Kısıtlı zamanda yapılan egzersizlerden maksimum verim almak üzerine deneysel çalışmalarda bulunuyor, kobay olarak kendini kullanıyor. 1993 yılında başladığı spor hayatında yüzme, yelken, Amerikan futbolu ve triatlonla gerçekten uğraşmış olup şimdilerde mevsimine göre spor seçiyor. Strava profili için tıklayabilirsin.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Sessizliği Kırmak

Sessizliği Kırmak

3 sene önce
Kazanmak

Kazanmak

4 sene önce
Dönemler Üstü

Dönemler Üstü

4 sene önce