Beyzbolun, kazanan konferansa Dünya Serisi‘nde ev sahibi avantajını verdiği mücadele hariç All-Star maçlarının izlenilirliği giderek düşüyor. Savunmaların varlığı şüpheliyken maçların anlamsızlığı aşikar, yıldız oyuncuların gitmeye bile tenezzül etmediği NFL Pro Bowl’un iptal edilmesi dahi gündemde. Liglerse bu sorunun çözümü için çeşitli arayışlar içerisinde. NFL, geleneksel konferanslar arası mücadeleden vazgeçti ve Pro Bowl artık iki efsane oyuncunun kurduğu takımlar arasında oynanıyor.
Buz hokeyinde de durum farklı değil. Kuzey Amerika’nın dört büyük sporu arasında izlenme oranları en yüksek hızla düşen lig olan NHL, normal sezon maçlarında heyecanı arttırmak adına radikal bir karar aldı; artık uzatma devrelerinde takımlar ikişer oyuncu eksik mücadele ediyor. Bu kararla birlikte gelen daha fazla gol, daha fazla heyecan ve daha fazla reytingin sonucu olarak All-Star maçının formatı da değiştirildi. Kimsenin izlemediği üç devrelik bir maç yerine, üçe üç oynanan, maçların 20’şer dakika sürdüğü, takımların konferanslardan değil de gruplardan oluştuğu yeni bir sistemi kuruldu. All-Star gecesinde galip gelen takıma verilecek 1 milyon dolarlık ödül de cabası…
Youtube’da buz hokeyi kavgalarına illa ki denk gelmişsinizdir. Diğer sporlarda en ufak bir oyun dışı hareket teknik fauller ve hatta diskalifiyelerle sonuçlanırken NHL’de hakemler kavganın bitmesini bekliyor, tartışmanın tarafı iki oyuncu beşer dakika ceza alıyor ve oyun devam ediyor. Meydana gelen dövüşte galip gelen takım ise mücadeleye ciddi bir motivasyon avantajıyla devam ediyor. Buz hokeyi kültürünün içine işlenmiş bir durum bu kavgalar. How I Met Your Mother dizisini izlediyseniz, Kanadalı Robin’in hokey kaynaklı yaralanmalara, ödemlere, morluklara, hatta kırılan dişlere karşı yumuşak bir kalbi olduğunu hatırlarsınız. Bu kültürün buz hokeyine getirdiklerinden biri, diğer sporlarda görmeye alışık olmadığımız bir pozisyon: Enforcer.
Çevirisine baktığınızda yürütücü, icracı gibi anlamlar çıkarabildiğimiz enforcer’lar, takımların sert abileri, fedaileri. 23 kişilik kadrolardaki en “yeteneksiz” isimler. Maç içerisinde yıldızlar biraz nefeslenirken rinke çıkıp katkı yapma şansları olsa da, asıl işleri sert olmak, koç istediğinde kavga çıkarmak ve sol eliyle rakibinin formasından tutup sağ yumruğunu karşısındaki surata isabet ettirmek. Kendilerine yeteneksiz sıfatının yakıştırılmasına bakmayın, NHL seviyesinde bir enforcer olmak için hayatınızı buz hokeyine adamanız gerekiyor.
John Scott, bu adamlardan yalnızca biri. Üç yaşından beri pakın peşinden koşturuyor. 2.03’lük boyunun da etkisiyle kariyeri boyunca koçlardan duyduğu laflar aynı: “Fazla uzunsun, fazla yavaşsın.” Ancak aldırmıyor, çalışıyor, çabalıyor, bir şekilde Michigan Tech’ten burs alıyor. 4 yıl boyunca Huskies formasıyla takımı adına 19 puan kaydediyor, neredeyse 6 maçlık süreyi ceza kabininde geçiriyor ve mühendislik diplomasıyla mezun oluyor. Scott tam iş aramaya başlayacakken gelen bir telefon, alt liglerden kontrat teklifi aldığını söylüyor. Eşinden, NHL hedefi için üç yıllık süre istiyor ve bir şekilde 2006’dan bu yana ligde forma buluyor.
Ligde bir “hiç kimse”den fazlası olmayan Scott’ın hayat hikâyesini anlattığı The Players’ Tribune yazısıyla tanışmamızın sebebi ise internette başlayan ufak bir şaka… Sezon başında lig sonuncusu olmalarına kesin gözüyle bakılmasına rağmen playoff iddiasını sürdüren Arizona Coyotes taraftarları, All-Star maçına Scott’u göndermeye karar verince başlıyor her şey. Scott’ın listelerde yükseldiğini gören internet, işi sonuna kadar götürüyor. Oylama sonuçlandığında Coyotes’in maçtaki temsilcisi, üstüne üstlük en çok oyu alan ve Pasifik Grubu’nun kaptanı seçilen kişi, o güne kadar pek az kişinin adını duyduğu John Scott!
Streisand Etkisi, sosyal medyanın gücünü gösteren en önemli olaylardan biri. İsmini ünlü şarkıcı Barbra Streisand’ın Malibu’daki malikanesinin fotoğraflarını yok etmeye çalışmasından alan bu kavram, sansürlemeye çalıştığınız bir haberin internette daha fazla yayılacağını söylüyor. NHL yöneticileri ise bu kavramdan pek haberdar değil. Zaten oylama sonrası Scott’tan bir açıklama yapması ve oyların hak eden takım arkadaşlarına verilmesini sağlaması isteniyor öncelikle… Bunun karşı tepkisi ise 28 numaranın takım kaptanı seçilmesi.
Oyları etkilemeyi başaramayan NHL’in sonraki hamleleri, halkla ilişkiler felaketinden ibaret. Enforcer’ların takas edildiği pek görülmemişken, Scott aniden Montreal Canadiens’a gönderiliyor. Başka bir grup, başka bir konferans… Canadiens, resmi haberi alır almaz Scott’ı alt lige, St John’s IceCaps’e tayin ediyor. Birkaç saat önce Nashville’deki All-Star maçında yapacaklarını düşünen Scott, artık bir NHL oyuncusu bile değil. Ligde oynamazken nasıl All-Star maçında yer alabilirsiniz ki?
Takas haberinin ardından medyada ve internette lig yönetimine karşı sesler iyice yükseliyor. Yine Streisand Etkisi. Takım elbiseliler sonunda teslim olmak zorunda kalıyor. John Scott’ın, Pasifik Grubu’nun kaptanı olarak, NHL logolu bir formayla All-Star hafta sonunda yer almasına izin çıkıyor.
Scott’ın The Players’ Tribune’deki ‘A Guy Like Me’ başlıklı yazısının tamamı oldukça etkileyici. Ancak ayrılan bir nokta var. Ailesine birkaç gün sonra bir çift bebek daha eklenecek iki kız babası oyuncu, maça çıkmaması için ısrar eden bir lig yöneticisinden aldığı telefonu bize şöyle aktarıyor:
“NHL’den birileri beni arayıp ‘Sence çocukların bununla gurur duyacak mı?’ dedi.
O an beni kaybettiler.
Karar anım buydu. O nokta.
Çünkü, bir NHL All-Star’ı olmayı hak etmiyor olsam bile, çocuklarımın benle gurur duymasını -veya duymamasını- sağlayacak hareketlerimin kararını veren kişinin yine ben olacağımı biliyorum.”
Sonrası mı? Gözlerimizin önünde gerçekleşen bu Hollywood filminin mutsuz bir sona sahip olması ihtimal dahilinde bile değil.
Pazar akşamı gerçekleşen All-Star turnuvasının ilk maçında Scott, takımı adına iki gol kaydetti. Pasifik Grubu, yarı finalde 9-6 galip geldi, üçe üç oynanan bir maçtan beklenmeyecek şekilde finali tek golle kazandı. Scott, kupayı ve kazanan takımın ödülü olan bir milyon dolarlık çeki, taraftarlar tarafından istenmeyen adam ilan edilen yönetici Gary Bettman’ın ellerinden aldı.
İnternetin sözüyse henüz bitmemişti. NHL, All-Star maçının en değerli oyuncusu için Twitter üzerinden üç aday sundu, aralarında haftanın en büyük yıldızı yoktu. Taraftarlar, oyuncular, takımların resmi hesapları oylamaya katıldı, ‘VoteMVPScott’ hashtag’i dünya gündemine girdi. Scott, bu rüya hafta sonunun ona kazandırdıkları listesine bir de son model cip ekledi.
Peki John Scott’ın hayatı nasıl devam edecek? İlk olarak tekrar NHL forması giyeceğini söyleyelim. Zira şu anki popülerliğiyle Canadiens’ın ona bu şansı vermesi kesin gibi. Hikâyesini beyaz perdede izleme ihtimalimiz yüksek, en kötü ihtimalle bir 30 for 30 belgeseline konu olacak. Hiçbir zaman bir süperstar olamayacak. Birkaç gün sonra eşini ve ikiz bebeklerini yeni otomobiline bindirip Newfoundland’daki yeni evlerine götürecek, kazandığı ekstra 100 bin doların büyük bir kısmını da mama ve bebek bezine harcayacak.
Pazar gecesi, birçok hokey taraftarının ağzından aşağı yukarı şu cümle çıktı: “Eğer bugün hokeyi sevemediyseniz, daha da sevemezsiniz.” Eğer bundan birkaç yıl sonra NHL’in popülaritesi eski günlerine yaklaşırsa geriye dönüp John Scott’ın katkısını da hatırlayabiliriz. Belki, kim bilir?
