Socrates’in Kasım ayında satış noktalarında olacak ve ana konusu ‘İkinciler’ olan sekizinci sayısında Oğuz Çetin ile gerçekleştirilen röportaj da yer alıyor. Tecrübeli futbol adamının röportajında daha çok ‘sporda ikinciler’ konusu konuşulsa da, gündemdeki birçok meseleye de değinildi. Dergi sayfalarında yer bulamayan konulardan biri de; futbol takımlarındaki birinci adamlar-ikinci adamlar çatışmasıydı. Çetin, yakından takip ettiği Fenerbahçe camiası üzerinden konuyu değerlendirdi.
Bir takımda futbolcular arasında birinci adam-ikinci adam kavgası olur mu? Ya da o tip sorunlar daha çok hangi takımlarda yaşanır?
‘Abilik’ müessesesinin olduğu dönemde bunlar yoktu. Çünkü ciddi şekilde takım içinde hiyerarşi vardı, saygı vardı. Ben Fenerbahçe’ye geldiğimde kaptan Schumacher’di. Bizim dönemden sonra bitti o abilik müessesesi. Oyuncular arasındaki ilişkiler farklılaştı. Ben kaptan olmadığım dönemde, yine kaptandım. Bunu belirleyen senin duruşundur, icraatındır. Bunları kaybettik. Bu dönemde sıkıntılar var. Ama yine de ‘Ben kaptanım, birinci adam benim başka kimsenin söz hakkı yoktur’ denemez. Pazuband sadece kolda vardır, önemli olan duruştur. Bu dönemde işler çok bireyselleşti. Takım olmak daha zor. Mesela Fenerbahçe’de birinci kim, ikinci kim? Galatasaray’da Selçuk kolluğu takıyor, ikinci kim…
Van Persie gibi bir dünya yıldızı yedek kaldığında veya oyundan alındığında bu ‘birincilik’ algısını da düşünüyor mudur?
Hayır. Futbolcu, ‘Ben bu takımın her şeyiyim. En flaş transfer benim, kariyeri en büyük olan benim, o nedenle ben buradayım’ mücadelesini vermez. Sen kendini iyi hazırlayacaksın, sahaya çıktığında da başarılı olacaksın. Bu konu ilişkilerle ilgili, Bu ilişkileri düzenlemek de; abilik müessesi olmadığına göre, hocaya, hocanın yanındaki ikinci adamlara düşüyor. Mesela Vitor Pereira’nın yardımcısı kim? Ben hatırlamıyorum. Bu kişi takım içinde nasıl bir uyum sağlamayı çalışıyor? Teknik adam her işi yapamaz. Bu ilişkileri düzenleyecek biri lazım. Öyle biri var mı? Yerli teknik adam olmak bu açıdan daha kolay. Mesela Beşiktaş’ta Şenol hoca var. Her şeye daha rahat ulaşabilir. O anlamda yabancı bir hocanın işi daha zor. Fenerbahçe’de bu sıkıntı var. Takım içinde böyle bir organizasyon yok. Fenerbahçe’de takımın lider oyuncusu kim ben bilmiyorum. Sizce kim? Bir isim söyleyin…
Mehmet Topal diyebiliriz belki ama o da saha içinde çok sessiz görünüyor…
Diego! Neden Diego. Çünkü Vitor Pereira – Diego ilişkisine bakıyorum, beklentilere bakıyorum, o yüzden Diego üzerinden yürüyorum. Peki Diego lider oyuncu mu? Değil. Hangi durumda liderlik yapacak, hangi oyuncu ilişkilerini çözecek? Geçen sene lider oyuncular Volkan, Emre ve Egemen’di. Mesela en önemli karakter Egemen’di. Emre liderdir. Toparlar. Hata yapar ama toparlar. Konuşur. Egemen de duruşuyla bir lider. Takımı arkadan organize etmesiyle bir liderdir. Bu sene bakıyorsun; Volkan yok, Gökhan zaten yok, Caner kendi halinde, Mehmet Topal ağzını açmaz. Volkan Şen bu sene geldi. Oynuyor oynamıyor, daha kişiliğini bulamamış. Ozan ne yapacak? Yabancılara baktığımız zaman Van Persie mi liderlik yapacak Fernandao mu Josef mi?
