Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

FutbolPedro Piyangosu

Pedro transferinin asıl kazananı ne oyuncuyu kadrosuna katan Chelsea ne de kasasına para koyan Barcelona oldu. Fillerin savaşında bu sefer bir bir alt lig takımının kaderi değişti.

Barcelona’da forma şansı bulamayan, yedek kalan bir futbolcunun Premier Lig’de bir savaşa dönüşmesi oldukça ilginçti. Belki de Avrupa’da son yıllarda devamlı tartışılan ‘La Liga mı Premier Lig mi’ sorusuna bile ayrı bir boyut katabilirdi. La Liga’nın şampiyonunda ilk 11’e giremeyen Pedro, Premier Lig’de şampiyonluk hedefleyen üç takımın transfer listesinde yer aldı, kasasından milyonları çıkarmayı göze aldı.

Uzun soluklu bir transfer savaşı oldu. Pedro’yu önce Manchester United istedi. Fakat oyuncunun serbest kalma bedeli olan 30 milyon avroyu ödemek de istemedi. Koca Manchester United, bir zamanların en zengini (ki hâlâ da o sınıfın temsilcisi) pazarlık masasına oturdu. Pazarlık yaparsan kaybedersin! En azından zaman kaybedersin. Transferde de elini çabuk tutman lazım. Manchester United yavaş kalınca ezeli rakibi Manchester City devreye girdi. 30 milyon avro’yu ödemeyi kabul etti, üstüne 2 milyon avro daha ekledi. Tam herkes Manchester City’nin Pedro’yu basına tanıtacağı günü beklerken, bir anda Chelsea olaya dahil oldu ve oyuncuyu renklerine bağladı. Hatta Pedro’nun kendi isteğinin Chelsea olduğu, mesela Louis van Gaal’in İspanyol oyunculara (Valdes ve De Gea) olumsuz tavrının United’ın savaşı kaybetmesine yol açtığını iddia edenler var. Gerçi işin bu kısmına biraz da dedikodular dahil oluyor. İngiliz ve İspanyol basınında son bir ayda yer alan haberleri derleyince, böyle bir kısa özet çıkıyor. Gelişmelerin bu şekilde olduğu tahmin ediliyor. Transfer süreçlerini zenginleştiren aksiyonlar bunlar.  Fakat işin son kısmı kesin; Chelsea, Pedro’yu renklerine bağladı. Ödenen para 27 milyon avro (bonuslarla 30’a çıkacak). Bu kadar ‘tantana’ esnasında ortalarda dolaşan miktarın yüksek olması kaçınılmazdı.

https://www.youtube.com/watch?v=Uj54rOT3Dy0

Tam bu noktada transferin kazananı sizce kim olabilir? Barcelona’daki yedeklikten kurtulan ve artık daha çok şans bulabilecek Pedro mu, oyuncuyu kadrosuna katarak alternatiflerini çoğaltan Chelsea mi, yoksa kasasına 30 milyon avro sokan Barcelona mı? Üçü de değil. Yukarıda adı geçenlerden hiçbiri, bu transfere CD San Isidro isimli bir kulüp kadar sevinmemiştir.

Bu kulüp şu anda İspanya’nın alt liglerinde varolma savaşı veriyor. La Liga’yı 1’den sayarsak; 4. lige denk gelen ‘Tercera Division’da yer alıyor. Türkiye’den bakınca çok da yabancı olmayacağımız, benzerlerine burada da rastlayacağımız bir öyküsü var. Kulübün son yılları, Avrupa’nın hemen hemen çoğu alt lig takımı gibi maddi krizler ve transfer yasaklarıyla geçiyor. Takımın hemen hemen hiçbir şekilde kurtulma ümidi yok gibiydi, hatta iflas etmesi sürpriz olmazdı. Üç sene önce kulübün başkanlığına getirilen Jaime Lorenzo, camiaya biraz da olsa nefes aldırmış. Transfer yasağını kaldırmakla kalmamış, 300.000 avro’luk borcu, 22.000’lik avro’ya kadar düşürmüş. Tabi ki yeterli değil. Ve ortada hiçbir şekilde çıkış yolu yokken, beklenmedik bir şey yaşandı; Pedro, Chelsea’ye transfer oldu. Jose Mourinho ve Roman Abramoviç farkında olmadan kulübün talihini değiştirdi.

Pedro, hakkında çok fazla bilinmeyen gerçekler var. En baştan başlayalım. Çoğunluk onun Katalan olduğunu sanıyor. Fakat o aslında Kanarya Adaları’nda doğup büyüyen biri. Onun Katalan olduğunu düşündüren en önemli etken Barcelona altyapısından çıkmış olması. Fakat Messi, Xavi, Pique gibi çocuk yaşta girenlerden değil. 17 yaşında giriyor La Masia’ya. İki sene altyapıda eğitim gördükten sonra A takıma çıkıyor. 17’den öncesi ise CD San Isidro’da geçiyor.

Barcelona geleneğine az çok hâkim olanlar, Pedro’nun uzun yıllar boyunca Barcelona’da oynayacağını tahmin ederdi. Messi, Xavi, Iniesta, Puyol, Busquets gibi yıllarını kulüpten ayırmadan geçirebilirdi. Zaten kulüp de onu bırakmak istemiyordu. Fakat karşısına Suarez ve Neymar çıktı. Kader ağlarını San Isidro için ördü. Barcelona’nın son dönemde transferde en girişken olduğu yılları yaşadık. Böyle olunca Perdo’nun süresi azaldı. La Masia ile daha derin bağlar kurabilseydi belki takımda kalmak isterdi ama iki senelik birikim onun değişime daha yatkın olmasını sağlamış olabilir. Sonuç olarak, Pedro’nun Barcelona’dan ayrılma ihtimali ortaya çıktı. Üstelik de yüksek bir miktarla!

Sonuca gelelim. Transfer için İngiltere’den İspanya’dan aktarılacak 27 milyon avro’nun 420.000 avro’su Kanarya Adaları’na gidecek. Bu da CD San Isidro’nun borçlarının kapanmasını hatta kasasında biraz para olmasını sağlayacak. Başkan Jaime Lorenzo, son dönemdeki sıkıntıların tekrarlanmaması için projeler hazırlamış durumda. Paranın ne şekilde kullanılacağı, kulübün geleceğinin nasıl teminat altına alınacağı belirlenmiş durumda. Uzun vadedeki plan ise kulübün giderek büyümesi ve üst liglere dönmesi. Üç ay öncesinde hayal olarak duruyordu ama artık gerçekleşmesi için çok fazla engel kalmadı. Sadece biraz zamana ihtiyaç var. İngilizlerin transfer çılgınlığı, okyanusu aşarak gerçek anlamda ‘ihtiyacı olana çıkan piyango’ hikayesine dönüştü. Birkaç sene sonra San Isidro’yu La Liga’da görürsek bu piyango hikayesi bir peri masalına dönüşebilir.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Başka Bir Yol

Başka Bir Yol

4 sene önce
Hayal Albümü

Hayal Albümü

4 sene önce