Not: Ben yazıyı hazırlarken Kareem Hunt’ın iki kişiyi önce duvara ittirdiği, sonra da savunmasız yerde yatan kadını tekmelediği video ABD’nin Televolesi TMZ tarafından ortaya çıkarıldı, sonrasında da Chiefs Hunt’ı kadrodan attı ve kendisinin en azından bu sene bir daha futbol oynaması mümkün değil gibi duruyor. Yazıda da değindiğim Reuben Foster olayından hemen sonra bunun yaşanması, önümüzdeki günlerdeki gündemi belirleyecek muhtemelen.
NFL sezonunun son dönemecine girdik artık, zira her takımın yaptığı maç sayısı 11’de eşitlendi ve artık takımların maç yapmadan geçeceği hafta kalmadı. Bazı takımlar Playoff heyecanına hazırlanıyorlar, çıkış yaşayanlar var; bazıları zaten uzun süredir sezonlarının Ocak ayı geldiğinde bitmiş olacağının farkındaydı ve önüne bakmaktaydı… Bir de elleri kolları çeşitli sebeplerden bağlanmış, taraftarlarının geleceğe dair ümit beslemesi için pek bir sebebi olmayan kulüpler var. “Uğursuz” 13 sayısına sahip haftanın yazısını bu uğursuz kulüplerle açayım.
Washington Redskins
Değişmesi gereken: İdareciler
Amerikan politikasına hakim olanların bildiği üzere isminde/logosunda günümüzde ırkçı atfedilecek unsurlar barındıran fakat bundan ısrarla vazgeçmeyen bazı spor kulüpleri var. Washington temsilcisi de bunlardan belki de en meşhuru, zira bir South Park bölümüne bile konuk olmuşlardı. Gene sene başında değindiğim “ponpon kızlar skandalı”nda başrolü oynayan kulüplerden birisi de Redskins’di. Kulübün sahibi Dan Snyder, 2014 yılında Rolling Stones tarafından “en kötü spor kulübü sahibi” unvanına layık görülmüştü. İşte bu kulüp, bu hafta skandallar listesine bir yenisini daha ekledi: San Francisco 49ers’ın “aile içi şiddet” suçlaması sebebiyle kadrosundan çıkardığı Reuben Foster’ı kadrolarına kattılar. Peki kulübün üst düzey yöneticilerinden Doug Williams bu kararı nasıl açıkladı? “Yani burada yüksek riskli bir karar alıyoruz, evet PR açısından kötü bir durum ama…” Bununla da yetinmeyip sözlerini daha sonra şöyle açıkladı: “Düşündüğünde çok yüksek makamlarda bundan daha kötüsünü yapmış insanlar var.” Bu arada açıklamalardan birinde “eski takım arkadaşlarıyla da konuştuk, karakterine kefil oldular” gibi bir söylem de vardı ama şu an Redskins forması giyen Ha Ha Clinton-Dix ve Jonathan Allen “yoo kimse bize bir şey sormadı” dediler. Hadi hepsini geçtim, Foster zaten bu sene muhtemelen forma dahi giymeyecek bu karıştığı olaydan ötürü; Eagles’ın yaptığı gibi Tampa polisiyle konuşup görüş alabilirdiniz, ya da saldırının kurbanını arayabilirdiniz derdiniz cidden gerçekleri öğrenmek olsaydı ama Williams’ın da ima ettiği gibi Foster’ın yaptıkları umurunuzda değil. Washington ekibini Seda Sayan’a havale ediyorum.
Jacksonville Jaguars
Değişmesi gereken: Blake Bortles ve ona senede 20 milyon dolar vermiş herkes
Spor bu, her türlü aksilik yaşanabilir. Umut bağladığınız bir oyuncu, beklentilerin altında kalabilir, sakatlık yaşayabilir, takımda huzursuzluk çıkabilir vs. Ama en başta bile bile lades dediyseniz ağlamaya sızlamaya hakkınız yok. Jaguars, geçen sene Bortles’a rağmen elde ettiği başarıya aldanıp kendisinin sözleşmesini 4 sene yüklü bir meblağ karşılığı uzatırken de dalga geçilmekteydi zaten bu kulüple. Çünkü Türkçemize “bortlamak” fiilini de hediye etmiş olan bu güzide sporcu, kariyerinin ilk üç yılında 69 touchdown pasına karşılık 51 interception (INT) fırlatmıştı. Mukayese için şunu söyleyeyim: Şu an buz gibi politik sebeplerden lig dışında tutulan fakat buna performans kisvesi uydurulan Colin Kaepernick, kariyeri boyunca 72 touchdown pasına karşılık 30 INT attı sadece. İşin daha da kötüsü, Jaguars epey kötü bir takım olduğu için bu 69 touchdownın sadece 5 tanesi takım öndeyken gerçekleşti, yani takımına maç kazandıracak biri olmadığı da belliydi. Bunun etkisini de geçen sene gördük: Jaguars, öne geçmediği maçları kazanamayan bir hüviyetle Super Bowl’a gideyazdı ama bu başarının tekrar edilebilir olması için savunmasının aynı tarihî seviyede bir performans göstermesi gerekiyordu. Spoiler: gösteremediler. İşte bu Bortles, kariyeri boyunca denediği paslarda sadece %59.3 isabet bulmuş olan Bortles (bu beş yılda ondan daha kötü pas yüzdesi olan oyun kurucular (quarterback-QB) listesi burada) 3 sene daha Jaguars’dan maaş çekleri almaya devam edecek. Helâli hoş olsun.
Cincinnati Bengals
Değişmesi gereken: En azından baş antrenör Marvin Lewis, ama…
Aslında değişmişti de kendisi, en azından saygın NFL gazetecisi Adam Schefter’a sızdırılan buydu. Sonra bir şeyler oldu ve de Bengals taraftar sitesinin deyimiyle “aklı ve mantığı yadsıyan” bir karar neticesinde takıma geri döndü. Lewis tam 16 senedir Bengals’ın koçluğunu yapmakta. Geride kalan 15 yılda sadece 7 defa Playofflara kaldı ve bu maçlarda 0 (yazıyla sıfır) galibiyet aldı. Kendisi defansif yönüyle tanınsa da takımı son 5 senedir bu kategoride ilk 10’a girememekte, ve bu sene de Bengals en kötü 5 savunma arasında. Bütün bunlar illa Lewis’in koçluğuna dair bir şey anlatmayabilir belki, şansı yaver gitmemiştir, kadrosu kötüdür vs. ama bu sene aldığı bir kararı affetmek mümkün değil. Hue Jackson Cleveland Browns’dan modern NFL tarihinin en kötü galibiyet yüzdesine sahip koçu olarak kovulduktan 4 hafta sonra Lewis’in özel asistan koçu olarak işe başladı Cincinnati’de! Mantık şuydu: “Kendisi Browns’un hücumunu iyi tanıyor, bize anlatır, biz de Browns’u iki maçta yeneriz.” En azından ilk müsabakada evdeki hesap çarşıya uymadı. Jackson’ın varlığı bilakis Browns oyuncularına ekstra motivasyon sağladı geçen hafta ve maça 28-7 öne geçerek başladılar, Damarious Randell kaptığı pası gitti Jackson’a hediye etti, genç QB Baker Mayfield maç öncesi ve sonrası açıklamalarıyla Jackson’ı tabiri caizse gömmesi yetmezmiş gibi maçtan hemen sonra Jackson’ın kendisine sarılmasına dahi izin vermedi. Şimdi de Jackson’ın seneye Bengals’ın baş antrenörü olabileceğine dair söylentiler çıkmaya başladı. Lewis kendi koltuğunu sağlama almak için mi Jackson’ı camiaya musallat etti bilmiyorum ama yazıktır, günahtır…
Green Bay Packers
Değişmesi gereken: Baş antrenör Mike McCarthy.
NFL’in gelmiş geçmiş en iyi QB’lerinden biri olan Aaron Rodgers, bu sene şimdiye kadar şu QB’ler ve takımlarla aynı sayıda yahut onlardan daha az maç kazandı: Buffalo Bills (Josh Allen+Matt Barkley!), Miami Dolphins (Ryan Tannehill+Brock Osweiler!), Cleveland Browns (!), Cincinnati Bengals (Andy Dalton), Tampa Bay Buccaneers (Jameis Winston+Ryan Fitzpatrick!), Tennessee Titans (Marcus Mariota+Blaine Gabbert!). Utanç listesi adeta. Ve bunda McCarthy’nin payı oldukça büyük. Mesela kendisi, takımın açık ara en iyi koşucusu (running back-RB) Aaron Jones’a yeterince fırsat vermiyordu, hatta Eylül ayında Rodgers bizzat çıkıp “bence Jones daha çok oynamalı” dediğinde “hücumun tek olayı koşmak değil” diye bir açıklama (!) yapmıştı ama Jones’ın iyi perdeleme yapmadığı iması da olgusal olarak yanlıştı. Eski kafalı hücum setlerinden vazgeçmemesi, gerekli anlarda risk almaması, molaları yanlış kullanması gibi bir sürü olumsuz yan etkilenebilir listeye, ama geçen hafta öyle bir tercihte bulundu ki sonrasında takımın bütün moral motivasyonu düştü adeta. Packers 4th&inches’da topu punt etmek yerine risk alıp birkaç santim giderek atağını sürdürmeyi tercih etti. Doğru karar. Peki bu hücumda nasıl bir set talimatı verdi McCarthy dersiniz?
McCarthy aldığı “çağdaş” kararları dahi berbat bir şekilde uygulamayı beceriyor cidden. 10 Vikings oyuncusunun (ki Rodgers pası verdiği, Jones da topu taşıyacağı için perdeleme yapamazlar) 8 Packers oyuncusunu sarmalayacağı şu dizilişi yansıtmak inanılmaz bir kabiliyetsizlik göstergesi. Sırf kazandığı bir şampiyonluğun hatırına görevine devam ediyor McCarthy ama artık yeter.
Not: Haftanın en’lerine geçmeden Cleveland Browns’u da tekrar tebrik etmek isterim. Normal şartlarda yazının bu kısmına kesin konuk olurlardı, fakat galibiyet serisi yakalamış, deplasmanda maç kazanmaya başlamış durumdalar. Koçlarını ve hücum koordinatörlerini geç de olsa kovmaları, ve de en azından şimdilik geçen senenin draft’inde en iyi genç QB’yi seçmiş gözüküyor olmaları ciddi artılar. Bravo.
HAFTANIN EN’LERİ
En hızlı top taşıyıcı: 49ers RB’si Matt Breida, ilk vücut çalımını atar atmaz vitesi beşe takıyor ve sadece 12. haftanın değil, aynı zamanda sezonun da en hızlı koşusunu gerçekleştiriyor.
Topla en çok mesafe kat eden oyuncu: Steelers QB’si Ben Roethlisberger’ın maç boyu verdiği pas yardalarının %21’i tek bir oyunda geldi, ve de dış açık (wide receiver-WR) JuJu Smith-Schuster’ın sarf ettiği efor inanılmazdı. Zira kendisi bu 97 yardalık touchdownu sadece hızıyla değil, doğru rotayı seçmesiyle ve de üzerine atlayan savunmacıyı koluyla aşağı almasıyla da gerçekleştirdi.
En hızlı sack: 12. haftada gerçekleşen bir diğer sezon rekoru da sacklerde Saints savunmacısı Marcus Williams’dan geldi. Aksiyon filmlerinde son anda gerekli düşmeye basan kahramanmışçasına ortaya koyduğu mükemmel zamanlama ve yere çalınmaktayken topu Falcons QB’si Matt Ryan’ın ellerinden alması müthiş gerçekten. 1.54 saniyede gerçekleşiyor her şey, ve bu sezon ikinci en hızlı sack’in süresi 1.97. Bu rekor değil bu sene, önümüzdeki 5-10 sene dahi kırılmayabilir.
En pes etmeyen savunmacı: Ravens’ın çaylak QB’si Lamar Jackson’ın pas verme yeteneği sorgulansa da geçen maç iç açığı (tight end-TE) Mark Andrews’a harika bir pas atmıştı. Fakat bu oyunun gol çizgisine 7 yarda kala sonlanmasını sağlayan Raiders savunmacısı Rashaad Melvin, akının sonrasında Ravens’ın sadece 3 sayıyla yetinmesine sebep olacağına henüz bilmemekteydi. Maçın skoruna baktığımızda pek işe yaramadı bu çaba tabii ama olsun.
En mucizevi pas: Chargers QB’si Philip Rivers’ın Keenan Allen’a attığı touchdown pası iki anlamda mucizeviydi. Birincisi, NFL’in modeline göre benzer pozisyonda verilen pasların isabetli olma ihtimali %14.5. İkincisi, bu pas Rivers’ın maçın başından beri verdiği 25. pastı ve 25’inde de isabet buldu! 26. pasını da tuttursa Ryan Tannehill’in rekorunu kıracaktı ama şimdilik egale etmekle yetindi maalesef.
En beklenmedik yarda kazanımı: Mini analizlerimde de değindiğim üzere WR Amari Cooper cidden Cowboys hücumunun çehresini değiştirmiş durumda (haftaya yayımlanacak yazımda ayrıntılı değerlendirme fırsatım olacak sanırım). Geçen hafta Dak Prescott’ın pasını yakaladıktan sonra etrafındaki üç Redskins savunmacısından birisi, en azından ona temas etmekte olan bek Fabian Moreau kendisini çelmelemeliydi. Fakat Cooper hem ondan, hem de birkaç hafta önce takas edilmiş Clinton-Dix’ten sıyrılıp 90 yardalık touchdowna koştu.
NFL’e göre her takımın en iyi oyunu: Video burada. Videonun Cooper’ın yukarıda değindiğim touchdownıyla açılması bence sonrasındaki birkaç oyuna haksızlık ediyor. Giants RB’si Saquon Barkley’nin müthiş rahat bir tavırla aldığı 51 yardalık touchdown cidden ilginçti. Browns oyuncusu David Njoku’ya bize kahkaha dolu anlar yaşattığı için videoda yer almasına rağmen ayrıca teşekkür etmek isterim. Gene Eddie Jackson’ın INT’i gördüğüm baştan sona en akıl dolu pas kapmalardan birisiydi.
Gelelim haksızlık edilenlere. Bence Prescott’ın çeşitli çalımlarla yaptığı koşu touchdownı Cooper’ınkinden daha etkileyiciydi. Gene –her ne kadar pas konusunda eleştirsem de- Bills QB’si Allen’ın kritik anda yaptığı 45 yardalık bu koşusu epey başarılıydı. Browns RB’si Nick Chubb’ın pas yakalayarak yaptığı touchdownı da unutmamalı. Son olarak da Vikings RB’si Stefon Diggs’in, etkileyiciliği ancak çapraz açıdan anlaşılan “bilek kıran” koşu rotası da izlemesi zevkli bir diğer pozisyon.
Haftanın muskalıları: Lionslı Nick Bellore’ın QB’si Matthew Stafford’ı pas kaptırmaktan kurtardığı pozisyon, NFL’in top kontrolü en iyi WR’larından Julio Jones’un havada savunmasızca ters dönmüşken yediği kask sonucu yaptığı fumble (ki Saints’i en az üç sayı yemekten kurtardı bu), ve son olarak Vikings TE’si Kyle Rudolph’ın rakibin müdahale etmesi ve topun yavaşlaması sayesinde tuttuğu pas bu kategoride değinilmesi gereken anlardı.
Haftanın en Sabri Bey takımları: Gene birkaç güçlü aday vardı bu kategoride: Bortles’a artık değinmeye bile gerek yok. Bengalslı Emmanuel Ogbah’nın yaptığı berbat snap alelade bir top kaybı olmakla kalmadı, hem Browns’a 7 sayı armağan etti hem de QB’si Andy Dalton’ı sakatladı. İnsan çift taraflı casus olsa tek hamlede bu kadar hasar yaratamaz. Gene Steelers’ın çaylak WR’ı James Washington’ın dümdüz koşsa yakalayıp touchdowna gideceği pasa sıçrayıp elinden kaçırması da bu ödüle değer bir andı. Vikings muhafızı (offensive lineman) Mike Remmers’ın bir iletişimsizlik sonrası rakibi bloklamak yerine cesaret verici bir tokatla QB’si Kirk Cousins’ın üzerine itmesi gene müthişti.
Fakat Colts-Dolphins maçında –üstte de izlediğimiz- Carrou’nun, Colts’un savunmada yaptığı hatalar zinciri sayesinde gerçekleşen touchdown’ıyla başlayan 39 saniyeye şunlar sığdırılmış oldu: 74-yard touchdown, INT, fumble, INT! Yorumcu son derece haklı, “neler oluyor burada?”
HAFTANIN TAHMİNLERİ
(Parantez içindeki sayılar hem seçtiğim handikap, hem de o takımın zannımca maçı kazanma ihtimalini göstermekte. Siz de FiveThirtyEight sitesinde maçlara olasılık atayabilir ve onların modelini yenmeye çalışabilirsiniz.)
Bu haftaki maçlarda tam 7 takım deplasmanda olmasına rağmen favori durumda, bunların en az bir iki tanesi sürpriz sonuçlar almalı.
!GÜZEL! Atlanta Falcons – Baltimore Ravens (+1.5, %53): Hafta başında bu maçın favorisi Baltimore ekibiydi, an itibariyle Atlanta ekibi; sık görülmeyen 4.5 handikap puanlık bir değişim bu. As QB Joe Flacco’nun gene oynamayacak olması normal şartlarda Ravens için dezavantaj olmalı fakat çaylak Lamar Jackson’ın aşırı hareketli bir oyuncu olması ve de böylece Falcons savunmasının zaaflarından yararlanma potansiyeli taşıması iyi haber dahi olabilir. Atlanta’da garip şeyler oluyor, sene başından beri savunmalarının ne kadar kötü olduğundan fakat hücumlarının iş yaptığından bahsediyorduk. Ki geçen hafta rakipleri New Orleans Saints’ten daha çok hücum yardası gittiler fakat topu tam 5 defa ellerinden düşürdüler ve bunların 3 tanesi top kaybına dönüştü. Savunmaları az biraz iyileşme sinyali gösteriyor fakat Browns, Cowboys ve Saints gibi vasat üstü savunmalara sırasıyla 16, 19 ve 18 sayı atabildiler sadece son üç haftada. Devonta Freeman’ın sakatlığı koşu hücumlarını da baltaladı ve geçen hafta 16 denemede sadece 26 yarda gidebildiler. Bir başka olumsuz sinyal de, muhafız hatlarının gittikçe kötülemesi ki geçen hafta Matt Ryan 6 defa sack edildi, 13 defa da pas atarken yahut hemen sonra darbeye maruz kaldı (hit). Geçen hafta 3 oyun üst üste sack yaptıktan sonra –ki 15-20 yılda bir görülen bir durum bu- “benden bu kadar” dercesine sahayı kısa süreliğine terk eden Matt Judon ellerini ovuşturarak bu maçı bekliyor kesin. Öte yandan Ravens’ı net favori ilan etmek de mümkün değil, zira Raiders geçen hafta Jackson’ı ilk yarıda pas kesesine (pocket) mahkûm edip 8-17 pas isabeti, 2 koşu, 2 INT gibi bir istatistik üretmesine müsaade etmişti. İkinci yarıda Jackson tekrar koşmaya başlayınca Ravens hücumu toparlanabildi. Falcons’ın az biraz toparlayan savunması bu çaylak oyun kurucuya ilk mağlubiyetini tattırabilir mi? Yoksa Ravens ön yedilisi Falcons’ın muhafız hattını tarumar edip maçı savunmayla mı kazanır? Bunun yanıtını ancak sahada görebileceğiz.
Cincinnati Bengals – Denver Broncos (%62, -5): Bengals için iyi haber, A.J. Green’in sahalara geri dönecek olması. Bengals için kötü haber, geçen hafta QB Dalton dahil olmak üzere bir ton yeni sakatlık vermiş olmaları. Daha da kötü haber, savunmalarının hâlâ daha berbat olması. Daha daha kötü haber kenarda Hue Jackson’ın mevcudiyeti. Şimdi hafif iddialı bir şey söyleyeyim: Bence çaylak QB Jeff Driskel’ın geçen haftaki performansı gayet iyiydi, Andy Dalton’a kıyasla çok ciddi bir gerileme sayılmaz; ki bu sene verdiği 36 pasta –kısıtlı örneklem tabii- Dalton’dan azıcık daha iyi isabet yüzdesi ve pas reytingi tutturmuş durumda. Tabii 30+ sayı öne geçmiş bir Browns’a karşı oynamakla geçen hafta Steelers’a sürekli top kaybettirmiş bir Broncos savunmasına karşı oynamak aynı şey değil. Öte yandan Denver ekibine dair de şüphelerim var: Case Keenum sene başından beri ilk defa iyi oynama sinyalleri veriyor, ve de karşısında berbat hâlde olan bir Bengals savunması bulacak. Ama Keenum’ın iyi oyunundan kastettiğim şu: Üç hafta üst üste INT atmadı, ve de geçen hafta en iyi AY/A (pas denemesi başına pasın değerine göre ayarlanmış yarda miktarı) istatistiğini tutturdu 8.46 ile. Sorun şu ki, Keenum’ın en iyi değeri, bu seneki en iyi 133. değer… Gene de Playoff umutları süren ve de gelişmiş istatistiklerin sene başından beri çok sevdiği Broncos bu maçı alır. Dalton-Green bağlantısı olsa handikap hususunda Bengals’ı önde görebilirdim ama Driskel’ın performansı muğlak olduğu için güvenemiyorum ona henüz, gene de yakın skor şaşırtmaz diyeyim.
Detroit Lions – Los Angeles Rams (%70, -10): Lions geçen hafta alacağı maçı verdi; şöyle ki RB Kerryon Johnson’ın yokluğunda tecrübeli buldozer koşucu LeGarrette Blount ligin en iyi koşu savunmasına karşı 19’da 88 yarda, 2 touchdown gibi bir istatistik tutturmakla kalmadı 15 yardalık bir pas da yakaladı. Gene hem muhafız hatları –Bears’a karşı oynadıklarını hesaba katarsak-, hem de ön yedilileri epey iyi bir performans sergiledi, özellikle de rakip QB Chase Daniel’a yaptıkları 10 hit epey etkileyiciydi. Ama işte QB Stafford takımı rezil de edebiliyor, vezir de; ki son zamanlarda daha çok rezil ediyor maalesef. Bu sene takımı gerideyken maçın bitimine iki dakika kalaki istatistikleri şöyle: %52.9 pas isabeti, 0 touchdown, 1 INT, 1 sack, 0.59 AY/A. İlk çeyrekteki performansını da maçın geneline yayamıyor. İşte bu takım, 2 hafta önce tarihî bir maç oynamış Rams’in karşısına çıkacak. Rams’e bir iyi haber, bekleri Aqib Talib’in forma şansı bulacak olması. Sene başından beri sıkıntı yaşayan secondarylerini (derin savunma) biraz rahatlatacaktır bu, ama Lions’ın atletik WR’ı Kenny Golladay’in en az iki tane spektaküler oyunu var bu maçta. Soru şu: Rams en az 30 sayı atabilir mi? Cevap Lions’ın etkileyici hatlarına rağmen evet sanki. Peki Lions 20 sayıya ulaşabilir mi? Blount’tan ve Golladay’den birer touchdown, iki de field goal ile mümkün bu. Ama Rams’in 30+ sayısı daha garanti sanki. Talib, Joey Bosa’nın Chargers savunmasına yaptığı gibi bir etki yapabilir. Bir de Rams bu sene dördüncü defa güçsüz bir rakiple oynayacak, gerçek güçlerini gösterme fırsatını geri tepmezler gibime geliyor. Emin değilim ama.
Green Bay Packers (-14, %80+) – Arizona Cardinals: Cardinals geçen hafta Chargers karşısında 10-0 öne geçince “acaba bir sürpriz mi geliyor?” diye düşünmüştüm ki 35 sayı fark yediler. QB’leri Josh Rosen’ı övmeyi bırakma vaktim geldi artık sanırım, özellikle de böylesine zayıf bir muhafız hattının arkasındayken. Packers’ın ön yedilisi de ligin en iyilerinden. Gerçi tam tersi de geçerli, Cardinals ön yedilisi de hiç fena değil. Ama Playoffları kaçırma tehlikesiyle yüz yüzeyken kendi taraftarı önüne çıkacak olan bir Aaron Rodgers asla hafife alınmamalı, en son Dolphins’e karşı izlemiştik bunu. Josh Rosen gene baskıya boğun eğecektir. Ha, tabii ki Packers’ın koçu hâlâ daha McCarthy ve de her an saç baş yoldurabilir. (İlginç not: Bu iki takım tarihleri boyunca 12 maç yapmış ama bunların sadece 3’ü Packers’ın sahasındaymış. Skorlar mı? 49-24, 31-14, 31-17)
Miami Dolphins (%55) – Buffalo Bills (+3.5): Şu soruları cevaplamak mümkün olmadığı için bu maça dair bir tahmin yürütmek de mümkün değil: Hangi Tannehill’i izleyeceğiz? Sezona fırtına gibi giren, geçen hafta sakatlıktan iyi dönen versiyonu mu, yoksa New England ve Cincinnati deplasmanlarında berbat oynamış olanı mı? Colts’un ön yedilisinin ligin en kötülerinden biri olması bu iyi performansta etken miydi, öyleyse Bills savunması Tannehill’i şaşkına mı çevirecek? Peki Colts gibi en iyi 3rd down hücumuna sahip takımı sadece %33.3 başarıda tutmuş, Luck’tan bile 2 tane INT kapmış Dolphins savunması gerçek mi, serap mı? Miami ekibi, Buffalo temsilcisine karşı en son rahat galibiyetini 6 maç önce almış durumda, o yüzden maçı kazanmaya yakın olsalar bile “3’ten fazla fark atarlar” diyemiyorum gönül rahatlığıyla. Öte yandan da böyle sanki Josh Allen’a güvenmiş oluyorum ama neyse, kısmet.
New York Giants – Chicago Bears (-3.5, %70): Eğer Bears’in as QB’si Mitch Trubisky bu maçta oynuyor olsaydı Bears daha ağır favori gösterilirdi. Ama şöyle bir gerçeklik var, ki Şükran Günü maçından önce de dile getirmiştim: Trubisky, Bears’in galibiyetlerinde çok ciddi bir pay sahibi değil bir iki istisna haricinde, ve de Chase Daniel’in geçmiş istatistikleri yeterince kompetan bir profil çizmekte. Ki kendisinin Lions karşısındaki performansı da bunu gösterdi tekrardan. Ki Daniels maç boyunca 10 hite maruz kalmasına rağmen sergiledi bu performansı. Giants’ın zayıf hatlarının geçen hafta Eagles’a kafa tutmasına aldanmamalı, Bears için rahat bir rakip New York temsilcisi. Tabii gene bir tedirginlik olması normal Daniel’a dair.
Tampa Bay Buccaneers (+3.5) – Carolina Panthers (%52): Panthers dengesizliğinden defalarca bahsettim şimdiye kadar zaten. Deplasmanda oynadıkları beş maçın sadece birini kazanabilmiş olmaları (o da Eagles’a karşı 4 sayılık bir geri dönüş galibiyeti ki Panthers, Ron Rivera-Cam Newton çağında son çeyrekte 4 sayı geride olduğu 43 maçın 42’sini kaybetmişti o güne kadar) bu maça dair ekstra bir endişe anlamına gelmeli onlar için. Buccaneers QB’lerinin interception fırlatma merakı da bir o kadar kaygı verici, öyle ki geçen hafta 49ers karşısında (ki INT kapma konusunda Bucs’tan daha kötü bir takım varsa o da onlardı) bu sezonki ikinci pas kaptırmadıkları maçı geçirdiler, pas kaptırmayınca da maçı kazanmayı bildiler. Panthers o konuda çok daha iyi bir takım olduğu için galibiyet uzak, fakat Bucs’a dair bildiğimiz bir diğer şey “bitti artık” denilen maçlarda bir şekilde geri gelebilmeleri. İki takımın bu seneki ilk karşılaşmasında da Bucs deplasmanda 35-7 geri düşmesine rağmen skoru 35-28’e taşıyabilmişti. Eğer ön yedilileri Newton’ı biraz zorlayabilirse ve de Winston saçma hatalarla maça başlamazsa skor epey yakın olabilir bu maçta. Panthers Playoff iddiasını sürdürmek için kazanmalı, ama galibiyete kolay ulaşmasını beklemek biraz hayal. Ki bunu geçen hafta alev almış (17’de 125 koşu yardası, 11’de 11 pas yakalama ve 112 yarda, birer de touchdown) bir Christian McCaffrey gene muhtemelen alev alacağı hâlde söylüyorum. Hele geçen hafta Seahawks’a karşı olduğu gibi rakibin beklerine ortalama 7-8 yardalık tampon bölge bırakırlarsa (Tyler Lockett, Doug Baldwin ve David Moore haftanın bu anlamda en rahat 7 açığı arasındaydı) Bucs’ın hızlı pas yakalayıcıları skor şov dahi yapabilir.
Jacksonville Jaguars (+4) – Indianapolis Colts (%54): Bortles konusunda tekrara girmeyeyim, önce meseleye biraz Colts penceresinden bakayım. Colts 5 maçlık galibiyet serisi yakaladı ve de Luck ligin en iyi QB’lerinden biri gibi oynuyor. Öte yandan bu seride oynadıkları takımlar gayet zayıf Bills, Raiders, Jaguars, Dr. Jekyll ve Mr. Hyde romanının vücut bulmuş hâli olan Titans ve de Dolphins’di, ki iki maçta epey zorlandılar. Özellikle geçen hafta defansif olarak öyle ahım şahım bir performans sergilememiş Dolphins’e karşı maçı zar zor alabilmeleri ilginçti. Jaguars’ın nihayet Bortles’ı kulübeye çekmesi hücumlarının iyileşeceği anlamına gelebilir; yedek QB Cody Kessler illa çok iyi bir oyun kurucu değil belki ama kariyer INT yüzdesi %1.6, isabet yüzdesi de %64.5. Jaguars’ın ihtiyacı olan idare-i maslahatçı QB rolünü Bortles’dan çok daha iyi götürme potansiyeli var en azından kendisinin. Buna Jaguars’ın muhtemel “yeni QB için oynuyoruz” motivasyonunu, ve de kovulan koordinatör yerine göreve başlayanların genelde takıma kısa vadede bir enerji kattığını da düşünürsek Jaguars galibiyete dahi düşünülenden daha yakın olabilir. Tuzak kokusu alıyorum bu maçtan, bu sene ağzım defalarca yandıktan sonra Jaguars kazanır diyemiyorum ama en azından bu sefer somut sebepler mevcut galibiyet rotası çizmek için.
Houston Texans (%62) – Cleveland Browns (+5.5): Houston konusunda yanıldığımı kabul etmem lâzım artık zira tam 8 maç üst üste kazandılar ama yok yani, ikna olamıyorum. Aslında Browns istatistiki olarak ev sahibinin geçen hafta mağlup ettiği Titans’a epey benzerlikler gösteriyor: Sağlam bir durumsal savunma (3rd down, Red Zone vs.), zayıf bir muhafız hattı, çok zayıf bir koşu savunması; bu durumda gene Texans’ın RB Lamar Miller önderliğinde rahatça galibiyete uzanacağını savlamak mümkün. Ama işte bir fark var: Browns Titans gibi dengesiz bir takım değil, bilakis yükseliş trendinde. Şöyle ki, Steelers, Chiefs, Falcons ve Bengals ile oynadıkları son 4 maçta QB Mayfield sadece 4 defa sack edilmiş durumda. Eski hücum koordinatörünün fırsat tanımadığı çaylak Nick Chubb pas oyununda da kullanılmaya başlaması ile birlikte performansının zirvesine çıktı (geçen haftayı 3’te 3 pas isabeti, 44 yarda ve harika bir touchdown ile kapadı) Mayfield’in sahadaki özgüveni tecrübeli QB’lerin bile kimisinde yok, ki bu kendisini NFL tarihinde üst üste iki maç 140+ QB reytingi tutturmuş ilk çaylak oyun kurucu yaptı. Artık daha hızlı pas veriyorlar, ve hücumlarında daha çok çeşitlilik var. Yani gidip şu noktada “Texans kaybeder” diyemiyorum ama Browns’u da farklı yenerlerse artık Houston temsilcisine dair zerre analiz yapmamam şart olur.
Tennessee Titans (%75) – New York Jets (+8): Aman tanrım… Jets berbat durumda, geçen hafta Patriots karşısında savunmaları sayesinde maça iyi başlasalar dahi devamını getiremediler, ve öyle bir durumdalar ki eskiden iyi yaptıkları şeyleri bile yapamıyorlar (koşu oyunu, oyun kurucularını pas baskısından koruma…) Koçları Todd Bowles ile yollarını sene sonunda ayıracakları herkesin bildiği bir sır durumunda, takim aktif olarak bitmiş durumda. Öte yandan Titans’ı anlamak mümkün değil. Şöyle, muhafız hatları açık ara ligin en kötüsü, Texans’dan, Seahawks’dan, Cowboys’dan falan fersah fersah daha kötü. Ama mesela buna rağmen geçen hafta QB’leri Marcus Mariota maruz kaldığı 6 sack ve 8 hite bakmadan 22/23 pas isabeti, 2 touchdown ve 0 INT ile oynadı. Normalde iyi yaptıkları şey koşu savunması, fakat Miller yukarıda alıntıladığım gibi altı yıllık kariyerinin en iyi üçüncü gecesini yaşadı ve toplamda rakiplerinin 281 yarda koşmasına müsaade ettiler. Böyle yüksek bir sayıya senede iki üç defa rastlanmakta. Jets’in maç kazanmaya hâli yok, o yüzden Playoff ümidini sürdüren Tennessee ekibi galibiyete uzanmalı. Peki 8 sayı fark atabilir mi? İşte orası tamamen belirsiz. Bu maç 10-9 falan da bitebilir, 30-0 da, 21-13 de. Her şey mümkün.
Oakland Raiders – Kansas City Chiefs (-14, %80+): Ligin en iyi RB’lerinden biri olan Kareem Hunt’ın NFL kariyeri en azından bu senelik sona ermiş durumda ortaya çıkan videodan sonra. Bu da haftanın bu maçını potansiyel olarak tuzak hâline getiriyor, zira Chiefs’in takım içinde yaşanan moral bozukluğunu nasıl karşılayacağı meçhul. Onlar için bir avantaj, kalburüstü takımlarla bu sene oynadığı dört maçta da en azından 14 sayı fark yemiş ve de hem hücum, hem savunma anlamında berbat hatlara sahip Raiders ile oynayacak olmaları bu kriz anında. Geçen hafta QB’leri Derek Carr’ı 3 sack ve 5 hite maruz bırakıp kendileri sadece 1 defa rakip QB Lamar Jackson’a dokunabilmiş durumdalar. Spencer Ware da kompetan sayılabilecek bir yedek RB zaten Chiefs adına. Sürpriz olursa sebebi belli, ama sürpriz olacağına inanmak için yeterli kudrete sahip değil o sebep maç öncesinde.
!KAÇMAZ! New England Patriots (-5, %69) – Minnesota Vikings: Vikings eğer Playofflarda iddialı bir takım olmak istiyorsa bir şekilde skor üretmeye başlamalı. Geçen hafta Packers’a karşı tam 416 hücum yardası aldılar, hiç top kaybı yapmadılar, 3rd downlarda %50 başarılı olup akınlarını sürdürdüler (7/14), derin paslarda beklendiği üzere 5/8 isabet buldular, Adam Thielen gene 125 yarda hücuma bir touchdown ekledi ve maçın sonunda tabelada yazan skor sadece 24’tü. Patriots bu sene üç yenilgi aldı, üçü de deplasmanda zayıf rakiplere karşıydı, oynadıkları en iyi takımlar olan Chiefs, Bears ve Packers’e karşı da galibiyete uzanmayı bildi. Ayrıca New England temsilcisi için diğer iyi haberler çaylak RB Sony Michel’in 100+ yardalık performansını sakatlık sonrası da sürdürmesi (ki bu sene Patriots 90+ koşu yardası aldığı 7 maçın hepsini kazanmış durumda), TE Rob Gronkowski’yi -biraz da ısındırmak için- fazla kullanmalarına rağmen kendisinin standart bir TE performansı vermesi, Rex Burkhead’in sakatlıktan geri dönecek oluşu… Bunlar hep 7 sayılık bir Patriots galibiyetinin işaretçisi gelişmeler. Fakat şunu unutmamalı, offensive lineında yaşadığı tüm sorunlara rağmen Minnesota ekibinin savunması gittikçe iyileşiyor ve de geçen seneki performansına yaklaşıyor. Eğer Patriots’ın koşu oyununu durdururlarsa (ki DVOA’ya göre bu alanda 4. sıradalar) maç hiç beklenmedik yerlere gidebilir. Gene de ibre çoğunlukla yaşlı kurt Tom Brady’den yana.
Seattle Seahawks (-10, %80+) – San Francisco 49ers: Geçen hafta 49ers’a dair aldığım notlar şundan ibaret: “Çaylak Dante Pettis’in tuttuğu paslar fena değil.” Buna karşılık Seattle ekibine dair yarım sayfa not tutmuşum. İki takımın mevcut durumu hakkında yeterince bilgi verir bu herhalde. Panthers’ın maçını analiz ederken Seahawks hücum hattının ne kadar etkileyici olduğuna da değinmiştim dolaylı olarak. 49ers ligin en kolay fikstürlerinden birine sahip olmasına rağmen (son dört haftada sırasıyla Cardinals, Raiders, Giants ve Buccaneers ile oynadılar) bu maçlardan sadece bir galibiyet çıkarabildi. Ayrıca derin pas savunması konusunda ligin en kötü 2. takımı durumundalar. Seattle haftalar sonra ilk defa zayıf bir rakiple oynayacak (en son 6. haftada Raiders’ı 27-3 mağlup etmişlerdi) ve gene benzer bir tarife uygulayacaklardır. Maçı ilginç kılabilecek tek unsur, NFL’in çenesi düşük beklerinden Richard Sherman’ın eski takımına karşı forma giyecek olması.
!KAÇMAZ! Pittsburgh Steelers (-3.5, %60) – Los Angeles Chargers: AFC’deki Playoff resmini belirleyecek maçlardan birisi. Vikings ile benzer dertten muzdarip Chargers kendilerinden beklenen patlamayı nihayet geçen hafta, iddiasız olmasına rağmen fena bir savunmaya sahip olmayan Cardinals karşısında gerçekleştirdi, fakat sonrasında hücumunun en önemli elemanı RB Melvin Gordon’ı sakatlığa kurban verdi. Yerine oynayan Austin Ekeler iyi bir görüntü sergiledi ama Gordon’ın eksikliği kolay telafi edilemeyecektir, özellikle de Red Zone hücumunda. Gene iki QB Ben Roethlisberger ve Rivers geçmişte 6 defa karşılaşmış ve bu maçların 4’ünde galip gelen Big Ben olmuş, bu da psikolojik bir üstünlük anlamına gelebilir. Daha önce de belirttiğim gibi Bosa’nın 2 sack, 2 hit ile dönüşü pas baskısı konusunda sene başından beri berbat bir performans sergileyen Los Angeles ekibi için iyi haber, fakat Steelers’ın muhafız hattı öyle kolay çatırdayan bir hat değil. Gene Chargers’ın zehri olan koşu savunması konusunda da avantaj, geçen haftaki tekleme üzerine sahaya bilenerek çıkacak olan RB James Conner ile birlikte Pittsburgh ekibinden yana. Ki geçen hafta Rivers’ın attığı her pası yakaladı Chargers açıkları (özellikle de Mike Williams), Steelers ise çok basit top kayıplarıyla üretim yapamadı. Bu hafta karma biraz tersine dönecektir.
Philadelphia Eagles (%58) – Washington Redskins (+6.5): Eagles’ın bu kadar sayıyla favori olmasının tek sebebi, QB Alex Smith’in sezonu kapatması sonrası yedek Colt McCoy’a güvenilmemesi. Fakat gelin ufak bir tahmin oyunu oynayalım (Y/A deneme başına gidilen pas demek):
A oyuncusu: %62.4 pas isabeti, %3.9 touchdown, %2.0 interception, 6.7 Y/A, 87.3 reyting
B oyuncusu: %60.3 pas isabeti, %3.3 touchdown, %2.9 interception, 6.6 Y/A, 78.6 reyting
C oyuncusu: %67.7 pas isabeti, %4.2 touchdown, %3.2 interception, 8.0 Y/A, 92.6 reyting.
Bu oyun kuruculardan hangisini tercih ederdiniz? Muhtemelen C. O hâlde kimliklerini açıklayayım: A Alex Smith, B Colt McCoy, C’de Washington’daki 4 senesi boyunca Colt McCoy! Evet, McCoy’un yüksek pas kaptırma yüzdesi biraz endişe verici olabilir fakat bu haftaki rakipleri pas kapma konusunda ligin en kötü 4. takımı olan Eagles savunması olacak. Alex Smith idare-i maslahatçı bir QB, ve bence McCoy o görevi rahatlıkla ifa edebilir; zaten bu sene Redskins’in 6 maç kazanmasında aslan payı kesinlikle Smith’in değil savunmanındı. Hâl böyleyken, bu sene muhafız hattı olsun, derin pas savunması olsun epey kötü durumda olan, geçen hafta Giants’ı zar zor yenebilmiş ve Eli Manning’in dahi derin pas bombardımanına tutabildiği Eagles ile New Orleans Saints’in ancak 10 sayı atabildiği Cowboys savunmasına karşı daha bir hafta önce 23 sayı kaydetmiş, Smith’in sakatlandığı maçta McCoy’un performansı sayesinde Texans’ı yeneyazmış Redskins oynarken neden Eagles 6.5 sayıyla favori ilan edilir? Hele ki Redskins’in linemanlarının bazılarının sahalara bu hafta dönme ihtimali varken? Buna hiçbir mantıklı açıklama getiremiyorum ben.
Geçen haftanın handikap tahminleri: 7-8-0
Sezonun handikap tahmini toplamı: 80-88-8 (%47.6)
Geçen haftanın kim kazanır tahminleri: 12-3-0
Sezonun kim kazanır tahmini toplamı: 111-62-2 (%64.2)