Nadir Çiftçi’nin Celtic ile sözleşme imzalaması şaşırtıcıydı. Bu yazı da son ana kadar, imzalar atılana kadar bekledi. En sonunda imzalar da atıldı.
Bu yaz Türkiye pasaportlu oyuncuların dönemi oldu! Enes, Atınç, Batuhan gibi gençler bir yana, Arda bambaşka bir yana, diğer bir tarafa da gurbetçi oyuncu kontenjanından Nadir Çiftçi… Ve belki de en ilginç olanı onun ilerleyişi. Son iki sezonu İskoçya’nın Dundee United takımında geçiren bir oyuncuyu uzun uzun anlatmak kolay değil. İnandırıcı da olmaz zaten. Ülkemizde İskoçya Ligi’nin yayını yok. Açıkçası, internetten izlemeye değecek bir lig de değil. Hatta Youtube’dan özetine bile bakmak aklımıza gelmezdi, gelmedi de… Fakat bu Nadir Çiftçi ile yolumuzun kesişmediği anlamına gelmiyor. O Süper Lig tornasından, bir sezon da olsa, geçmiş bir isim. Genç bir futbolcu için olabilecek en sert staj belki de. Sadece futbolu değil hayatı da öğreniyorsunuz. Özellikle yurt dışında yetişmiş bir futbolcuysanız, bildiğiniz her şeyi unutup yeniden başlıyorsunuz. Bazen acı ve zor oluyor ama bazen o sertlikten sonra ayağa kalkınca kendinizi Celtic’te bulabiliyorsunuz.
Nadir Çiftçi’nin Celtic’e transferi bu açıdan şaşırttı. Üç sezon önce Süper Lig’de oynayan bir futbolcuydu. O günlerden tanıdığımız Nadir, çok da umut vadetmiyordu. Zaten çok fazla da görmüyorduk! Şimdilerde Trabzonspor’da beraber çalışan Şota Arveladze – Süleyman Hurma ikilisinin; Avrupa’dan gurbetçi oyuncuları toplama projesinin öznelerinden biriydi. Ligin en çok maç yapılan sezonunda, Süper Final’le hatırlanan 2011-12’nin başında takıma transfer edildi. Hasan Ali Kaldırım, Amrabat, Sefa Yılmaz, Ömer Şişmanoğlu, Okay Yokuşlu, Engin Bekdemir, Furkan Özçal, Troisi gibi genç oyuncular vardı kadroda.
Normal sezonda oynanan 34 maçın 13’ünde Kayserispor gol atamadı. Takımın savunması kolay kolay gol yemiyor, orta sahası ısırıyordu ama hücum gücü de istenildiği kadar skor üretemiyordu. Sezon boyunca sadece 10 gol atan Troisi, takımın en golcü ismi olmayı başarmıştı. Nadir de o forvet hattının elemanıydı. Kötü bir sezon geçirdi. Oldukça verimsizdi. Gökhan Ünal gibi son şansları kullanan bir ismi dahi kesemedi. Aslında Ömer Şişmanoğlu da aynı etkiyi (etksizliği) yapmıştı. Fakat o Süper Lig’de kalmayı denedi.
Zaten Nadir’in yürüyüşündeki en büyük fark burada çıkıyor. O potansiyelli ama bir türlü çıkış yapamayan Kayserispor gurbetçileri, Süper Lig çarkına sapılıp kaldı. Sefa biraz kurtarır gibi oldu ama hâlâ yeterli değil. Ömer gezginlerden, Engin kayıplardan…Hasan Ali milli takıma giriyor ama sezonun geri kalanında o da gözükmüyor. Berkay Dabanlı, Nadir gibi gitti ama hemen geri geldi.
Nadir, ”Cehennem gibiydi’‘ diyerek hatırladığı o sezonu gol atamadan noktaladıktan sonra geri döndü Avrupa’ya. Toplam 266 dakika oynadı Süper Lig’de. Az süre buldu ama hiç bir zaman da ”Keşke daha çok şans bulsa” dedirtmedi. Henüz 19 yaşındaydı gerçi ama olsun..İyi fiziği onu yaşının üstünde gösteriyordu ama sahadaki hâli her an futbolu bırakacak gibiydi. İsteksiz ve kırılgandı. Bir de çok ağırdı, ki aslında hâlâ öyle gibi. Fakat İskoçya’da bu pek problem olmamış sanki.
Aslında onun da Türkiye’deki başarısızlığını savunmasına yaracak haklı gerekçeleri vardı. İlk kez 11’de oynadığı maçta 74 dakika sahada kalabildi. Kayseri’de oynanan İBB Spor maçıydı ve oyundan ıslıklanarak çıktı. Sezonun ilk yarısının sonlarıydı, forma şansı gelmişti ama kötü bir anı olarak kaldı hafızalarda. O çıkarken maç 0-0’dı, son dakikada Okay’ın attığı golle kazandı Kayserispor. Bir daha da kolay kolay tercih edilen bir isim olmadı.
Açıkçası tam olarak neler yaşadı burada bilmiyoruz. 19 yaşındaki bir gurbetçi Kayseri’de kolay kolay adaptasyon sağlayamayabilir. Hele bir de taraftar ıslıklamasıyla karşı karşıya kaldıysa… Haklı gerekçeleri var, fakat ayrılırken de bir umut vermemişti. Daha da önemlisi bu kötü maceradan sonra toparlanmak da kolay değil. Türkiye’de başarısız olan genç gurbetçi oyuncuların Avrupa’ya döndüklerinde ye hemen patlama yaparlar, ya da kariyerleri boyunca toparlayamazlar. Şu an 23 yaşnda olan Nadir’in yavaş ilerlemesi bu açıdan anlamlı duruyor.
Türkiye’den ayrıldıktan sonra Nac Breda’da sadece 7 maça çıktı ve yine gol atamadı. Daha sonra Dundee United; gol atmaya başladığı takım. İki senede 25 gol. Gayet iyi. Sonunda da Celtic transferi. Buraları kısa geçiyoruz, çünkü izlemedik. Gözden uzaktı. Zaten İskoçya Ligi’nde yapılan bir transfer çok da ölçü olmayabilir. Ama Celtic işte. Heyecanlandırıyor takip edeni. Barcelona, Manchester City, Hamburg gibi bir kültür takımı…
Nadir, henüz 23 yaşında. Özetlerden gördüğümüz; hâlâ yavaş, hala topu ayağında fazla tutuyor. Fakat artık daha istekli, daha hırslı ve daha çok gol atıyor! Önemli olan da bu. Kariyerleri daha farklı olsa da, Türkiye’de yok olmaya yakınken İskoçya’da kendini bulan Tugay Kerimoğlu gibi patlayabilir ve bir Premier Lig yapabilir. En azından Championship takımları da onu istiyordu bu transfer öncesine kadar.
Devamlı gözümüzün önünde büyüyen çocukları alkışlayacak değiliz, bazen gözümüzün önünden kaybolan çocukları da ilgiyle takip edebiliriz. Nadir Çiftçi, onlardan biri…
