Errol Spence, Jermell Charlo gibi isimlerle sparring’ler yapıyorsun. Bu isimlerle antrenman yapmak günümüz profesyonel boksunda bir Türk boksör için ütopik bir tecrübe olarak gözüküyor. Antrenmanlar nasıl geçiyor? Antrenman dışında da görüşüyor musunuz?
İki isimle de Teksas’ta beraber çalışıyoruz. Jermell ile yakın arkadaşız. Sparring’lerimiz oldukça sert geçiyor ama zaman zaman benim de üstünlük kurduğum anlar oluyor. Spence ise çok sert. Amerika’daki en iyi boksör olduğunu söyleyebilirim. Spence’in 91 kilo boksörlerle sparring yaptığı oluyor. Benden iki sıklet aşağıda olmasına rağmen çok üst seviyede yumruk gücü var. Bizzat test ettim.
23 yaşındasın ve profesyonel kariyerinde 10-0’lık bir rekorun var. Genç yaşta profesyonel olma kararını nasıl aldın?
13 yaşımda boksa başladım. Almanya’da boks yaptıktan sonra 17 yaşında Türkiye’de ulusal şampiyonaya katıldım. Şampiyon oldum. Erivan’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’ndan sonra İstanbul’da tek başıma bırakılınca ilk kırgınlığımı yaşadım. Bir hafta Almanya’ya gidemeyerek Fenerbahçe tesislerinde kaldım. O günlerde bana yardımcı olan isim Mustafa Genç’ti. Ardından Almanya’ya döndüm. Ülkemize son olarak Türkiye Şampiyonası için gelmiştim. Türkiye Şampiyonası’nda ilk maçımda hakkım yendi. Ağladım ve sandalyeleri tekmeledim. Bir daha da Türkiye’ye gelmedim. O günden yıllar sonra ilk kez Türkiye’deyim.
Almanya’ya döndükten sonra zor bir dönem geçirdim. Annemle babam ayrılmıştı. Maddi olarak sıkıntılar çekiyorduk. Ben de para kazanmak için bazı yasa dışı işlere bulaştım. Çok genç ve hayat tecrübesinden yoksundum. Almanya’da motorcu çeteler ve İtalyan mafyasıyla haşır neşir oldum. İnsanların Netflix’te izlediği Narcos gibi dizileri ben bizzat yaşıyordum. Zor günlerdi. Benim için acı tecrübeler oldu. Şimdi o günler geride kaldı. Her şeyi yoluna koydum.
Zor bir gençlik dönemi geçirmişsin…
Çocukluğumdan itibaren hiçbir şeyi kolay elde etmedim. Kilolu bir çocuktum ve Frankfurt’ta yürüdüğüm sokakta dahi sataşmalara maruz kalıyordum. Kavga edip dayak yediğim çok oldu. Sonra boksa başladım. Almanya’da hayat dışarıdan görüldüğü gibi kolay değil, eğer göçmenseniz 1-0 geride başlıyorsunuz.
Genelde dört rauntluk maçlara çıktın, son olarak da Tristan James’i puanla yenmiştin. Profesyonel kariyerinde çıktığın maçları nasıl değerlendiriyorsun. Seni zorlayan, keyif aldığın maçlar hangileri oldu?
Kariyerimin henüz başında olduğum için maçlarımdan ziyade sparring’lerim daha kaliteli geçiyor diyebilirim. Son olarak Golovkin ile dövüşen Vanes Martirosyan ile antrenman yaptım. WBSS Ali Turnuvası’ndan hatırlayacağımız Rob Brant, WBO Şampiyonu Ray Beltran ve Shane Mosley Jr. çalıştığım isimlerden sadece birkaçı.
Seni Freddy Roach’un, Miguel Cotto’nun yanına götüren yola nasıl girdin? Her biri farklı bir efsane olan bu isimlerle diyalogların nasıl? Onlardan neler öğrendin?
Erivan’daki turnuvada Floyd Mayweather’ın yeğeni ile tanışmıştım; onunla irtibatımı koparmadım. ABD’ye gittiğimde onunla görüştüm. Las Vegas’ta Roach’ın salonunda deneme antrenmanlarına çıktım. ‘Altın Eldivenler’ turnuvasında şampiyon oldum. Orada iki salon vardır. Birisinde yeniler diğerinde ise ünlü isimler çalışır, ben iki salonda da çalıştım. Miguel Cotto ile ringe çıktım. Benim için çok önemli bir deneyimdi. Sonra menajer Shane Sharipo ile kontrat imzaladım ve profesyonel oldum.
Süper orta mı yoksa orta sıklette mi kariyerini devam ettirmek istiyorsun?
Orta sıklette ilerlemek istiyorum. WBA altın kemeri için dövüşebilirim. Bu Dünya Şampiyonluğu’ndan farklı olarak yeni bir kemer olacak.
Almanya ile bağlantın var ama ABD’yi seçtin. Sence profesyonelliğe geçen bir isim için doğru tercih hangi ülke? Neden?
ABD’de çalıştığım isimleri görüyorsunuz. Ayrıca NBA takımlarından Orlando Magic’in eski kondisyon koçu ile çalıştım. New Orleans Pelicans’ın yıldız oyuncusu Elfrid Payton ile yakın arkadaşlığımız var. Mike Tyson ile tanıştım. Mike bana motivasyon videoları gönderdi. ABD benim için doğru tercihti.
Henüz yıldızlı maçlara çıkmadın. Kariyerinde sıçrama ne zaman olacak ve seni ne zaman televizyonda izleyebileceğiz?
Showtime ile anlaşmamız var. ABD’de yayın oluyor. Sizin bahsettiğiniz büyük maçlar için zamana ihtiyaç var. Türkiye’de de maça çıkmak istiyorum. Türk boks seyircisinin beni yakından tanımasını istiyorum. Çünkü ben Türkiye adına dövüşüyorum. Benim için bayrağımızı temsil etmek çok önemli. Şortumda her zaman bayrağımız var. Türk boksseverlerin önünde ringe çıkmak istiyorum.
Boks dışında neler yapıyorsun?
Playstation oynuyorum. Bazen Jermell Charlo ile dışarı çıkıyoruz. Onunla dışarı çıkınca çok havamız oluyor. Pazar günü dışında boş zamanım yok. Günlerim genelde antrenmanla geçiyor.
Kaliforniya’da hayat nasıl gidiyor?
Yazın harika diyebilirim. Antrenman için sık sık Teksas’a da gidiyorum.
U-22 Milli Takımımızın önemli sporcularından Utku Erdoğan ile yakın arkadaş olduğunuzu biliyorum. Utku Erdoğan’a ne söylemek istersin?
Utku’yla uzun süredir tanışıyoruz. Hala bağlantımızı koparmadık. Kariyerinde emin adımlarla ilerliyor. Önce amatör kariyerinde sonra da profesyonel kariyerinde başarılar diliyorum.
