Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

Futbolİstikrar

Ronaldinho, futbol hayatı boyunca kendisi gibi oynamış, içinden gelenleri ayaklarına dökmüştü. Peki ya devamlılık, onun futbol hayatı için ne ifade ediyordu?

Ronaldinho, Paris Saint-Germain’de adını duyurduğu andan itibaren topla yaptıkları ile ön plana çıktı. 2002 Dünya Kupası’na geldiğimizde Rivaldo ve Ronaldo’nun gölgesindeki yıldız adayıydı. Barcelona’ya transfer olduktan kısa bir süre sonra ise gölgelerinden kurtulmuş bir futbol tanrısına dönüştü. Katalanların 2000’lerdeki hanedanlık temellerinin atıldığı yıllardı ve sahaya yansıtmaya çalıştıkları ‘güzel oyunun’ simgesi de Ronaldinho olmuştu.

Oysa o, bu simgeye dönüşürken tıpkı diğer Güney Amerikalılar gibi ait olduğu takımın sistemine tam da uyum sağlamamıştı. Kendisi gibi oynamış, içinden gelenleri ayaklarına dökmüştü… Yeni yeni futbola merak saranlar, böyle bir yetenek görmemişti belki de… Pele, Garrincha ya da Zico gibi büyük Brezilyalı yetenekleri izlemiş olanlar da uzun süredir bu tarz bir büyücünün özlemini çekiyordu… Brezilya’nın 1970 zaferindeki önemli isimlerden Tostao, Ronaldinho için şunları söylemişti: “O, Rivelino’nun dripling yeteneğine; Gerson’un vizyonuna; Garrincha’nın ruhuna ve mutluluğuna; Jairzinho’nun hızına, yeteneklerine ve gücüne; Zico’nun teknik kabiliyetine ve Romario’nun yaratıcılığına sahip…”

Ancak Ronaldinho’nun yeni dünya düzenindeki sorunu da yine aynı noktada başlıyordu. Tostao’nun saydıkları, eski sahaların ulaşılmazlarıydı ve 2000’lerin futbol aleminde, yıldızlar için bir ‘olmazsa olmaz’ özellik daha eklenmişti: Devamlılık. Oysa kimse Pele’nin kulübünde yılda kaç maça çıktığına bakmamış, Zico’nun Şampiyon Kulüpler Kupası karnesini sorgulamamış ya da Maradona’nın göbeğinin büyüklüğünü dert etmemişti. Ama artık tüm bunlar sadece kulüplerin değil, izleyicilerin dahi sorguladığı zaaflardı ve düşüşe geçtiği andan itibaren, Ronaldinho için bile bu eleştiriler devreye girdi. Hâliyle parlayışı gibi sönüşü de hızlı oldu.

Yıllar sonra kendisini izlememiş nesillere Ronaldinho’yu nasıl anlatacağımız, biraz da futbola nasıl baktığımıza bağlı… Oyun bizim için bir gösteri mi, yoksa rekabetçi bir spor dalı mı? Ronaldinho’nun cevabını ise sanırım hepimiz biliyoruz.


*Bu yazı, Socrates’in Şubat 2018 sayısında yayımlanmıştır. Sayılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Başka Bir Yol

Başka Bir Yol

4 sene önce
Hayal Albümü

Hayal Albümü

4 sene önce