Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

Diğer SporlarSusmayan

Socrates'in 36. sayısında ana konu: Ahenk.

“Dünyada bazı şeyler yanlış gidiyorsa bu; bireyde bir şeyler yanlış gidiyor, dolayısıyla bende de bir yanlışlık var demektir. Bu yüzden, eğer duyarlı biriysem önce kendimi düzeltmeliyim.”

Engin Geçtan / Hayat

Onu ilk kez 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda izlemiştim. Hava Nagila şarkısı eşliğinde yer hareketlerindeki rutinine büyüleyici bir Tumbling koşusu ile başlamıştı. İleri geri parende, geri salto ve başka her çeşit taklayı ve tüm sıçramaları müzikle kusursuz bir ahenk ve ritim için yapıyordu. 12 metrelik kare zeminin her noktasında imkânsız denen hareketleri çok kolaymış gibi göstererek icra ederken akıcılıkta fizik kanunlarına meydan okuyordu. Esneklik, koreografi, akrobasi, sanatsal yaratıcılık, güç, duruş ve denge… Her şey mükemmeldi. Yüzünde de müthiş bir rahatlama ve gülümseme oluşmuştu serisi bittiğinde. O günlerde 18 yaşında olan ABD’li artistik jimnastikçi Aly Raisman, altını da rahat kazanıyordu. Ancak o gülümsenin ardında karanlık bir taraf vardı, henüz o günlerde fark edemediğimiz…

Evet, artistik jimnastik en zorlayıcı sporlardan biri. Raisman da meşhur antrenman videosunda “Jimnastik dünyanın en zorlu sporu bence. Hatta bu yolda gitmek için gerçekten çılgın olmak gerekiyor” diyordu. Fakat Raisman’ın asıl zorlandığı konu hemen 2012 Londra Olimpiyat Oyunları öncesinde yaşanmıştı. ABD Olimpik Milli Takımı’nın doktoru Larry Nassar, kaptan Raisman’ı muayene sırasında taciz etmişti. Bu cinsel istismar ilk değildi ve sadece Raisman ile de sınırlı değildi. Geçtiğimiz haftalarda ABD Ulusal Jimnastik, Michigan State Üniversitesi ve ABD Olimpik Takımları eski doktoru Larry Nassar hem takımdaki hem de Michigan State Üniversitesi’ndeki genç kadın sporculara yönelik cinsel taciz ve çocuk pornografisi suçlarından 60 üstüne 175 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Toplamda da 256 kişi Nassar tarafından istismara maruz bırakıldığı yönünde ifade verdi.

Hapis cezası, artan suçlamalarla beraber 40-125 yıl arasında daha arttırıldı. Toplamda 300 yıllık bir hapis cezası ile karşı karşıya olan Nassar suçlamaları kabul etmeme konusunda kararlı gözükse de nihayetinde 200 genç sporcudan özür diledi. Onların arasında Aly Raisman da vardı. Hem de bir kanaat önderi gibi… İnsanoğlunun en karanlık dehlizlerinden birine girdiğimiz bu konuda sözü biraz cinsel eğitmen ve danışman Rayka Kumru ve eğitim programı asistanı Özge Gültekin’e bırakmak istiyorum:

“Küçük kızlar her zaman küçük kalmıyor. Büyüyor, güçlü kadınlara dönüşüyorlar ve dünyanı başına yıkmak için geri dönüyorlar.” (İstismara maruz kalan genç sporculardan biri)

Davadan sorumlu hâkim Rosemarie Aquilina, Nassar’ın özrünü gerçekçi bulmayarak, yazdığı mektubu dava sırasında yırtıp attı. Davanın kadın bir hâkim tarafından görülmesi, kurtulanların seslerinin ve ifadelerinin dinleniyor ve aile babası, prestijli saygın bir doktorun 300 yıla yakın bir hapis cezasına çarptırılıyor olması sadece kurtulanlar adına değil, toplumdaki güç dengelerine karşı da bir haykırış niteliği taşıyordu. Derininde ise tarihte bu sayfaya sığamayacak kadar çok tekrarlanan farklı bir soruna çağrışım yapıyordu.

Tek sefere mahsus, hastalıklı bir canavar tarafından işlenen ve toplumsal bir sorundan ziyade bireyin ’kötü’ olmasıyla alakalı gibi gözüken bu dava, toplumsal problemlerin, sporcu sağlığının ve sporda çocuk ve gençlerin korunmasının tam da çekirdeğinde yer alıyordu.

1997’de Michigan State Üniversitesi otoritelerine Nassar ile ilgili bir cinsel istismar ihbarında bulunuldu. Bu tarihten sonra da onlarca sporcu, koçlarına ve ailelerine Nassar’ın kendilerini istismar ettiğini söyledi fakat doktor, üniversitede çalışmaya devam etti. Jimnastikçilerden bir kısmı bir şeylerin ters gittiğini fark etse de neyin ‘onay vermeleri gereken’ ve ‘beklenen’ bir şey olduğunu, neyin olmadığını bilemedikleri için durumu aileleriyle paylaşamayıp sustu. Failin bir otorite figürü ve güvenilmesi beklenen bir kişi olması da bu süreci çocuklar açısından zorlaştırdı.

Davadan, daha doğrusu fırtınadan sonra çöken sessizlik ise “Neden 1, 2, 3’ten sonra durdurulamadı da 256 oldu?” sorusunu beraberinde getiriyor. Nassar, toplumsal normların hiç de dışında sayılmayan, statü sahibi, işiyle takdir gören, üç çocuk babası, çocuklara yönelik cinsel suç işleyenlerin profilinin dışında kalmayan ama kimsenin böyle bir suçlamayı ‘yakıştıramayacağı’ bir doktordu.

Oysa ‘yakıştırmamak’ ile görmek ve görmezden gelmek arasındaki fark, çocukların ve gençlerin sağlığını, bedensel haklarını ve geleceklerini bireysel kaygılarımızın önüne koymamanın adıdır.

Aly Raisman, dava biterken yaptığı konuşmayla görmezden gelinmesini artık imkânsız kıldı. Şimdilerde Tokyo 2020’de başka altınlar kazanmak için hazırlıklarına başladı. Bu sefer gerçekten gülebilmek adına…

Bu sayı, ahengi kendi içinde yakalayıp başkalarının da sesi ve kılavuzu olabilenler için…

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Sessizliği Kırmak

Sessizliği Kırmak

3 sene önce
Kazanmak

Kazanmak

4 sene önce
Dönemler Üstü

Dönemler Üstü

4 sene önce